Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2019/2632 E. 2019/2681 K. 09.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2019/2632 Esas
KARAR NO : 2019/2681
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 18/09/2019
NUMARASI : 2019/439 2019/437
DAVANIN KONUSU: İhtiyati Tedbir
KARAR TARİHİ: 09/12/2019
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İhtiyati tedbir isteyen vekili, müvekkili ile karşı taraf arasında finansal kiralama sözleşmesi imzalandığını, karşı tarafın sözleşme hükümlerine aykırı davrandığını, bu nedenle 09/11/2018 tarihli ihtarname ile 60 günlük süre içerisinde kira borcunun ödenmesi, aksi halde sözleşmenin feshedileceğinin ve fesihten itibaren 3 gün içinde malların teslim edilmesinin istendiğini, ancak karşı tarafın ödeme yapmadığını, bunun üzerine çekilen 28/08/2019 tarihli ihtarname ile sözleşmenin feshedildiği ve fesih nedeniyle sözleşme konusu gayrimenkullerin 3 gün içinde tesliminin istendiğini, 6361 Sayılı Kanunun 31.maddesi uyarınca bu konuda talep haklarının bulunduğunu belirterek sözleşmeye konu … ili, … taşınmazların teminatsız olarak müvekkiline iadesine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, 18/09/2019 tarihinde dava ile elde edilebilecek sonucun ihtiyati tedbir yoluyla elde edilmesi sonucunu doğuracak şekilde ihtiyati tedbir kararı verilemeyeceği, söz konusu talebin dava sonunda elde edilebilecek nitelikte olduğu, ihtiyati tedbir isteyenin talebi ve ekleri incelendiğinde, yaklaşık ispat koşulunun gerçekleştiği kabul edilse bile ihtiyati tedbir için aranan hakkın elde edilmesinin zorlaşması, imkansız hale gelmesi, ciddi zararın meydana gelmesi gibi koşulların gerçekleştiğinin kabulünün mümkün olmadığı, kaldı ki taşınmazların üçüncü kişilerce işgal edilmesi tehlikesinin tek başına ihtiyati tedbir talebinin kabulünü gerektirir nitelikte olmadığı gerekçeleriyle ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiş, kararı ihtiyati tedbir isteyen vekili istinaf etmiştir. İhtiyati tedbir isteyen vekili istinaf sebebi olarak; tedbir talebinin müvekkilinin haklarının korunması açısından zorunluluk arzettiğini, malların kiracı uhdesinde kalmasının yıpranmasına sebebiyet vereceğini, genelde bu taşınmazların kiracı tarafından terkedilip korumasız bırakıldığını, bu durumda da taşınmazların üçüncü kişilerce tahrip edileceğini, mülkiyetin müvekkiline ait olduğunu, 6361 Sayılı Kanunun 31/3 maddesinin mal üzerinde tasarruf yetkisi hakkı verdiğini, nitekim ilk derece mahkemelerince de bu konuda ihtiyati tedbir kararı verildiğini, mahkemenin gerekçesinin yerinde olmadığını, taraflar arasındaki sözleşmenin 41.maddesinde sözleşmenin feshi halinde kiracı tarafından iade, tahliye ve teslim edileceğinin hükme bağlandığını, 52.maddede ise teminat yatırma zorunluluğunun bulunmadığını, ihtarnamede verilen sürelerin tedbir talebinden önce dolduğunu, 6361 Sayılı Kanunun 33/1 maddesi uyarınca fesih halinde gayrimenkulün iadesinin gerektiğini bildirmiştir. Karşı taraf vekili, istinafa cevap dilekçesinde; talebin yetkisiz mahkemede açıldığını, sözleşmenin 53.maddesinde İstanbul/Merkez(Çağlayan) ticaret mahkemeleri ve icra dairelerinin yetkili olduğunun öngörüldüğünü, malların müvekkili uhdesinde kalmasının mallara zarar vermeyeceğini, taraflar arasında sat kirala sözleşmesi bulunduğunu, müvekkilinin zor koşullara rağmen toplam 2.427.706,00 EURO ödediğini, sözleşme tarihinde EURO kurunun 3,79 iken, günümüz itibariyle 6,50 TL’ye yükseldiğini, sözleşmenin feshinin mümkün olmadığını, mahkemenin sözleşmeyi uyarlaması gerektiğini, müvekkilinin borcunu ödemekle taşınmaza yeniden malik olma niyetinde olduğunu bildirmiştir. Taraflar arasında 13/02/2017 tarihli finansal kiralama sözleşmesinin imzalandığı, sözleşme konusunun iki adet Beylikdüzünde taşınmaz olduğu, sözleşmenin 41.maddesinde feshin sonuçlarının düzenlendiği, sözleşmenin feshi halinde kiralananın tahliye edeceği ve boş olarak kiralayana iade ve teslim edileceğinin hüküm altına alındığı, sözleşmenin 52/e maddesinde; kiralayanın ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz taleplerinin teminat verme zorunluluğunun bulunmadığının belirtildiği, sözleşmenin 53.maddesinde İstanbul/Merkez(Çağlayan) ticaret mahkemeleri ve icra dairelerinin yetkili olduğunun hükme bağlandığı görülmüştür.İhtiyati tedbir isteyen tarafından karşı tarafa gönderilen 09/11/2018 tarihli ihtarname ile ödenmeyen kira, sigorta ve gecikme faizi ve muhtelif masraf ve giderlerin 60 gün içerisinde ödenmesinin istendiği, ihtarnamenin 13/11/2018’de tebliğ edildiği görülmüştür. İhtiyati tedbir isteyen tarafından karşı tarafa çıkarılan 28/08/2019 tarihli ihtirnamede; 09/11/2018 tarihli ihtarnameye atıf yapıldığı ve sözleşmenin feshedildiğinin bildirildiği, alacakların 3 gün içinde ödenmesinin istendiği görülmüş olup söz konusu ihtarnamenin 29/08/2019 tarihinde karşı tarafa tebliğ edildiği görülmüştür. İhtiyati tedbir isteyenin 17/09/2019 tarihinde talepte bulunduğu görülmüştür.
GEREKÇE: Talep, finansal kiralama sözleşmesine dayalı olarak finansal kiralama konusu taşınmazların ihtiyati tedbir yoluyla teslimi talebine ilişkindir. Dairemiz önüne gelen uyuşmazlık ise ihtiyati tedbir talebinin reddi kararına yöneliktir. Finansal kiralama konusu taşınmazların Beylikdüzü ilçesinde bulunduğu anlaşıldığından, HMK’nun 12.maddesi uyarınca talebin Beylikdüzü’nün bağlı bulunduğu Bakırköy Mahkemelerince değerlendirilmesi usul ve yasaya uygundur. Taraflar arasındaki finansal kiralama sözleşmesinin 26/3 maddesinde; kiralayanın, kira bedellerinin belirlenen vade ve miktarda ödenmemesi halinde Finansal Kiralama Faktoring ve Finansman Şirketleri Kanunu’nun sözleşmenin feshine ilişkin düzenlemeleri uyarınca, sözleşmeyi fesih hakkına sahip olduğunun düzenlendiği, sözleşmenin 41.maddesinde ise; sözleşmenin feshinin sonuçlarının düzenlendiği, buna göre kiralayanın sözleşme ve kanunda belirtilen fesih haklarından bir ya da birkaçına dayanarak sözleşmeyi feshetmesi halinde kiralananın 3 gün içinde tüm sökme, nakliye, taşıma, yükleme, nakliye sigortası, tahliye masrafları kiracıya ait olmak üzere tahliye edilerek kiracı tarafından kiralayana boş olarak iade ve teslim edileceğinin hükme bağlandığı, yine sözleşmenin 52/e maddesinde kiralayanın ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz taleplerinde bulunması halinde teminat verme sorumluluğunun bulunmadığının kiracı tarafından beyan ve kabul edildiği görülmüştür. Öte yandan talepte bulunan tarafından kiracıya gönderilen 09/11/2018 tarihli ihtarname ile ödenmeyen kira, sigorta ve gecikme faizleri ile muhtelif masraf ve giderlerin 60 gün içerisinde ödenmesinin istendiği ve ihtarnamenin 13/11/2018 tarihinde kiracıya tebliğ edildiği, ayrıca kiralayan tarafından kiracıya gönderilen 28/08/2019 tarihli ihtarnamede ise, 09/11/2018 tarihli ihtarnameye atıf yapılarak sözleşmenin feshedildiğinin bildirildiği görülmüş olup bu ihtarnamede 29/08/2019 tarihinde kiracıya tebliğ edilmiştir. 6361 Sayılı Finansal Kiralama Faktoring ve Finansman Şirketleri Kanunu’nun 33/1.maddesinde; sözleşmeyi kiralayan tarafından fesih halinde kiracının malı iade ile yükümlü olduğu hükme bağlanmıştır. Öte yandan kiracı tarafından fesih ihtarlarının usulsüz olduğu ya da vadesi gelmiş tüm kira bedellerinin sözleşmede belirlenen tarihlerde ve sözleşmeye uygun şekilde ödendiği de savunulmamıştır. HMK’nun 389 vd. maddeleri uyarınca ihtiyati tedbir kararı verilebilmesi için talepte bulunanın iddialarını yaklaşık olarak ispatlaması gerekir. Yukarıda yapılan açıklamalar sonrası somut olaya bakıldığında ihtiyati tedbir isteyenin iddialarını yaklaşık olarak ispatladığı, kiracının kira borçlarını sözleşmede belirlenen vadelerde ödeme konusunda temerrüde düştüğü ve sözleşmenin kiralayan tarafından feshedildiği gözetildiğinde, ihtiyati tedbir talebinin kabulü gerekirken yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Hal böyle olunca ihtiyati tedbir isteyen vekilinin istinaf talebinin kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;1-İhtiyati tedbir isteyen vekilinin istinaf talebinin KABULÜNE,2-Bakırköy 4.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 18/09/2019 tarih, 2019/439 D.İş Esas, 2019/437 D.İş Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA, 3-Yukarıda gerekçede belirtildiği üzere ihtiyati tedbir kararı verilmek üzere dosyanın ilk derece mahkemesine İADESİNE, 4-İstinaf peşin harcının talebi halinde ihtiyati tedbir isteyene iadesine, 5-İstinaf aşamasında ihtiyati tedbir isteyen tarafından yapılan yargılama gideri olan 121,30 TL istinaf yoluna başvurma harcı ile 36,90 TL posta gideri olmak üzere toplam 158,20 TL’nin karşı taraftan alınarak ihtiyati tedbir isteyene verilmesine, 6-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu oy birliği ile HMK’nun 362/1-f maddesi uyarınca kesin olarak karar verildi.09/12/2019