Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2019/2620 E. 2022/83 K. 19.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2019/2620 Esas
KARAR NO: 2022/83 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 08/04/2019
NUMARASI: 2017/640 E. – 2019/347 K.
DAVANIN KONUSU: Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (İtrazın İptali)
KARAR TARİHİ: 19/01/2022
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü:
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili şirket ile dava dışı borçlu … tarafından davalı borçlu bankanın Ardahan Şubesi nezdinde … Ortak Hesabı ismiyle anılan … IBAN numaralı müşterek bir hesabın bulunduğunu, söz konusu müşterek hesaba banka çalışanı tarafından müvekkiline gönderilen e-postadan da anlaşılacağı üzere çift imza ile işlem yapılabilir ibaresinin 04/08/2016 tarihinde ortakların karşılıklı beyanı ile Ardahan Şubeden tanımlandığını, diğer bir deyişle söz konusu hesabın 04/08/2016 tarihinden itibaren Birlikte İmzalı- Çift İmzalı hale geldiğini ve yine bankanın sistem ve kayıtlarına hesabın Birlikte İmzalı – Çift İmzalı olduğu şerhinin düşüldüğünü, ayrıca banka sistemine de aynı şerhinin eklendiğini, davalı şirkete ait hangi şubeye müracaat edilirse edilsin, söz konusu hesapla ilgili en ufak bir işlem yapılmak istendiğinde hesabın çift imzalı müşterek hesap olduğu uyarısının banka çalışanlarına verildiğini, sistem üzerinde bilirkişi incelemesinin yaptırılabileceğini, bu tarihten sonra ekte sunulan dekontlardan da anlaşılacağı üzere mevcut hesapla ilgili tüm işlemlerin çift imzalı olarak gerçekleştirildiğini, ilgili çift imzalı müşterek hesapta 23/12/2016 tarihinde 345.000,00-TL bulunduğunu, aynı tarihte dava dışı takip borçlusu …’nun davalı bankanın Van Şubesi’ne müracaat ederek, müşterek çift imzalı hesaba hukuka aykırı bir biçimde İnternet Bankacılığı tanımlattığını, akabinde müvekkili şirketin izni, bilgisi ve onayı olmaksızın müşterek çitf imzalı hesapta bulunan 340.000,00-TL’yi internet bankacılığını kullanmak suretiyle boşalttığını ve başka şahıslara aktardığını, hesaptan yapılacak ödemelerde, hesap sahiplerinin ortak imzasına başvurulması gerekirken buna uyulmayarak bir kişinin tasarrufuna yönelik tarzda internet bankacılığı tanımlanmasının hukuka aykırı olduğunu, müvekkilinin müşterek hesapta bulunan 340.000,00-TL’nin %49 oranına tekabül eden 166.000,00-TL’nin sahibi olduğunu, bu miktar yönünden zarara uğradığını, zararın tazimini için davalı bankaya noterden ihtarname gönderilmesine rağmen sonuç alınamadığını, İstanbul … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile ilamsız takip başlatıldığını, ancak itiraz nedeniyle takibin durdurulduğunu beyanla, davalının itirazının iptaline, İstanbul … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasında takibin devamına %20 oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline, karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalı vekili cevap dilekçesinde; dava konusu edilen hesabın davacı … Ltd. Şti adına açılmadığını, davacı şirketin müvekkili bankadan alacak talebinde bulunamayacağını, davacı tarafın haksız ve kötüniyetli olarak iş bu davayı açtığını beyanla davanın reddine, davacının %20’den az olmamak üzere kötüniyet tazminatı ödemesine karar verilmesini talep etmiştir.
MAHKEME KARARI: İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 08.04.2019 tarihli 2017/640 E. – 2019/347 K. sayılı kararıyla; “…davacı şirket ile dava dışı borçlu … tarafından davalı borçlu bankanın Ardahan Şubesi nezdinde … Ortak Hesabı ismiyle anılan … IBAN numaralı müşterek bir hesabının bulunduğunun yanlar arasında ihtilafsız olduğu, dava konusu müşterek hesaba banka çalışanı tarafından davacı şirkete gönderilen e-postadan da anlaşılacağı üzere çift imza ile işlem yapılabilir ibaresinin 04/08/2016 tarihinde ortakların karşılıklı beyanı ile Ardahan Şubeden tanımlandığı, söz konusu hesabın 04/08/2016 tarihinden itibaren Birlikte İmzalı- Çift İmzalı hale geldiğini ve yine bankanın sistem ve kayıtlarına hesabın Birlikte İmzalı – Çift İmzalı olduğu şerhinin düşüldüğü ayrıca banka sistemine de aynı şerhin eklendiği, davalı şirkete ait hangi şubeye müracaat edilirse edilsin, söz konusu hesapla ilgili en ufak bir işlem yapılmak istendiğinden hesabın çift imzalı müşterek hesap olduğu uyarısının banka çalışanlarına verildiğini, zaten bu tarihten sonra mevcut hesapla ilgili tüm işlemlerin çift imzalı olarak gerçekleştirildiği, ilgili çift imzalı müşterek hesapta 23/12/2016 tarihinde 345.000,00-TL bulunduğunu, aynı tarihte dava dışı takip borçlusu …’nun davalı bankanın Van Şubesi’ne müracaat ederek, müşterek çift imzalı hesaba hukuka aykırı bir biçimde İnternet Bankacılığı tanımlattığını, akabinde davacı şirketin izni, bilgisi ve onayı olmaksızın müşterek çift imzalı hesapta bulunan 340.000,-TL’yi internet bankacılığını kullanmak suretiyle boşalttığını ve başka şahıslara aktardığı iddiası ile hesabı boşaltan kişi olan ortağı ve iş arkadaşı … aleyhinde değil, hesabın bulunduğu banka aleyhinde bu davayı açtığının anlaşıldığı, Mahkemece atanan bankacı bilirkişinin düzenlediği raporda belirlendiği üzere dava konusu mevduat hesabının, ortak hesap olarak açıldığını kanıtlayacak somut bir belgenin dava dosyasında yer almadığı, bilakis dosyaya sunulan bilgi ve belgelere göre hesabın münferit bir hesap olarak dava dışı … adına açıldığının anlaşıldığı, davacının davalı bankadan takip tarihi itibari ile herhangi bir alacağının mevcudiyetinden de bahsedilemeyeceğinin belirlendiği” gerekçesiyle; davanın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF BAŞVURUSU: Davacı vekilinin süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; dava dışı borçlu … tarafından davalı borçlu bankanın Ardahan Şubesi nezdinde … Ortak Hesabı ismiyle anılan … IBAN numaralı müşterek bir hesap açıldığını, başta müşterek olarak açılan hesabın tarafların ortak iradesiyle ve karşılıklı beyanı ile 04/08/2016 tarihi itibariyle “Çift İmzalı” hesap haline getirilmiş ve bankanın tüm bilgi işlem sistemlerine ,banka kayıtlarına bütün şubelerden görülecek bir biçimde “Firma Hesabından … ve … çift imza ile para çekmeye yetkilidir.Herhangi bir işlem yapılmak istendiğinde Ardahan Şube ile irtibata geçilmesi” şeklinde şerh düşüldüğünü, bu şerhin bankanın bütün şubelerinde ilgili hesapla işlem yapılmak istendiğinde ilgili personelin ekranına düştüğünü, dava dışı takip borçlusu , …’nun davalı bankanın Van Şubesine müracaat ederek ,23/08/2016 tarihinde, “Çift İmzalı hesap üzerinde havale/eft gibi tasarrufta bulunabilme imkanı sağlayacak şekilde internet bankacılığı tanımlattığını ve çift imzalı hesapta bulunan 345.000 TL ‘nin 340.000 TL sini 23/12/2016 tarihinde çektiğini, mahkemece Ardahan 1. Asliye Hukuk Mahkemesine yazılan talimat sonucu alınan bilirkişi raporunda bilirkişinin kayıtları incelemesi neticesinde raporunda bu hususları tespit ettiğini, bilirkişinin ilgili şubeden aldığı şerh görüntüsünü ve banka şubesi kaşesini içeren banka evrakını rapor ekinde sunduğunu, dosyaya müvekkili şirket yetkilisi ile banka çalışanı arasındaki e-mail yazışmalarının sunulduğunu, dosya kapsamındaki delillerden, söz konusu hesabın çift imzalı müşterek hesap olduğunun anlaşıldığını, mahkemenin aldığı ikinci bilirkişi raporunun tüm dosya kapsamı ve delillerle çeliştiğini, bilirkişinin hukuki nitelendirmelerde bulunarak görev sınırını aştığını, raporun yanlı ve taraflı olduğunu, dosyaya sundukları ve ilk bilirkişi raporunda Ardahan Şubesinden alınan belgelerin delil fonksiyonu bulunmadığının belirtildiğini, bu raporun hükme esas alınmasının mümkün olmadığını, Bankaların 5411 Sayılı Bankacılık Kanunu ile düzenlenen finans kuruluşu olması nedeniyle TTK 18/2 maddesi gereğince basiretli şekilde hareket etmesi gerektiğini, davalı bankanın Ardahan şubesinde ticari müşteri yetkili temsilcisi olan …’ın ,müvekkile gönderdiği 15/05/2017 tarihli mailde ;”… bey merhaba, … no’lu … -… ortak hesap için çift imza ile işlem yapılabilir ibaresi 04/08/2016 tarihinde ortakların karşılıklı beyanları ile ardahan şubeden konmuştur” şeklinde açıklama bulunduğunu, bu mailde hesabın ortak hesap olduğunun ve çift imza ile işlem yapılabileceğine dair ibarenin 04/08/2016 tarihinde ortakların karşılıklı beyanları ile konulduğunun belirtildiğini, ekran görüntüsünde de çift imza ile işlem yapılabileceği bilgisinin yer aldığını, bu delillerin dikkate alınamayacağının iddia edilmesinin ispat kurallarıyla açıkça çeliştiğini, bilirkişinin bankanın herhangi bir şubesinde yerinde inceleme yapmadığını, bilirkişi tarafından raporda belirtilen tutarın ilgisi olmayan 3. Kişiye ödenmesinin, çift imzanın süreklilik arz etmediğinin veya çift imza ile işlem yapılacağı yönündeki anlaşmanın değiştirildiğinin göstergesi olamayacağını, mahkemenin gerekçesinin kendi içerisinde çelişkili usule, akıl ve mantığa aykırı olduğunu, gerekçeli kararının 3.sayfasının 5.paragrafında, taraflar arasında görülen davanın itiraz iptali davası olduğu ,davacı ile dava dışı … tarafından açılan hesabın müşterek hesap olduğu hususunda ihtilaf bulunmadığı belirtildikten sonra ,7.paragrafında ise hesabın münferit hesap olduğunun belirtildiğini, kararın kendi içerisinde çelişkili olduğunu, kararın davanın … aleyhine açılması gerektiğine yönelik gerekçesine de katılmadıklarını, finans kuruluşu olan bankaların objektif özen yükümüne uygun hareket etmekle yükümlü olduğunu, bunun hafif kusurlarından dahi sorumlu olmaları sonucunu doğurduğunu beyanla mahkeme kararının kaldırılarak, davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili istinaf dilekçesine cevabında; dosyada düzenlenen bilirkişi raporunda, dava konusu hesabın münferit bir hesap olarak açıldığı ve davacı şirketin müvekkilinden takip tarihi itibarıyla herhangi bir alacağının bulunmadığı tespit edildiğinden, usul ve yasaya uygun olarak davanın reddine karar verildiğini, Ardahan Noterliğinin 20.06.2016 tarih … yev.nolu kaydı ile İş Ortaklığı Beyannamesi doğrultusunda …, …- … İş Ortaklığının taraflarınca belirlenerek ortaklığı temsile tam yetkili kılındığını, müvekkili bankanın Ardahan Şubesinde hesap açılırken, hesabın müşterek hesap olarak açılması konusunda, ne davacı şirket yetkilisi …’ün ne de dava dışı … tarafından talepte bulunulmadığını, ilgililer tarafından hesap açma işlemlerine ilişkin evrak olarak Ardahan Noterliğinin 20.06.2016 tarih … yev.nolu kaydı ile İş Ortaklığı Beyannamesi ve …’ya ait faaliyet belgelerinin teslim edildiğini, davacı şirket yetkilisinin banka çalışanlarına karşı beyanları ve ortaklık beyannamesi gereğince … adına münferit hesap açıldığını, …’ün hesap açılırken imza beyannamesi vermemesi ve şirketine ait ticari belgeyi ibraz etmemesinden de, hesabın müşterek hesap olmadığını gösterdiğini, davacının hesap sözleşmelerini imzalamadığını, davacı şirketin bankadan alacak talebinde bulunamayacağını, hesabın açıldığına dair dekontta ve hesaba konu olan sözleşmelerde, sadece …’nun imzasının bulunduğunu, davacının kötüniyetle dava açtığını beyanla istinaf başvurusunun reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER: İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esaslı dosyası dosyası incelendiğinde; davacı alacaklı tarafından borçlular dava dışı … ile davalı Banka aleyhine, 166.600.-TL asıl alacak ve işlemiş avans faizi tutarı 4.761,79 TL ile birlikte toplam 171.361,79 TL için takip yapıldığı, ödeme emrinin 21.06.2017 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun süresi içerisinde 23.06.2016 tarihinde borca itiraz ettiği, takibin durdurulduğu anlaşılmıştır. İlk derece mahkemesince Ardahan Asliye Hukuk Mahkemesine yazılan talimat aracılığı ile Emekli Banka Müdürü bilirkişiden alınan raporda; dava konusu firma hesabından … ve … çift imza ile para çekmeye yetkili olduğunu, herhangi bir işlem yapmak istenildiği Ardahan Şubesi ile irtibata geçilmesi şerhinin belirtildiği halde Van Şubesi 23/08/2016 tarihinde internet bankacılığı tanımlayarak … aynı tarihte hesapta bulunan 345.000,00-TL’den Van Şubesindeki kendi hesabına 340.00,00-TL virman yoluyla aktarma yaptığı hesap ekstrasında gözüktüğünü, Van Şubesi ortakların müşterek imzası olmadan bu işlemi gerçekleştiğini, banka nezdinde yapılan keşif neticesinde bankadan aldığı hesap hareketleri ile … Ortak Hesabı 04/08/2016 tarihi itibariyle müşterek hesap olduğu kanaatine varıldığını bildirmiştir. İlk derece mahkemesince Emekli Banka Başmüfettişi/Müdürü bilirkişiden alınan 21.12.2018 tarihli raporda; müşterek hesapların, Türk Medeni Kanunu’nun müşterek mülkiyete ilişkin hükümleri doğrultusunda iki veya daha fazla kişinin birlikte açtırdığı hesaplar olup, aksi belirtilmemişse, ortakların her birinin hissesinin eşit kabul edildiğini. müşterek hesapların iki grupta değerlendirildiğini, Teselsüllü Müşterek Hesapların; hesap sahiplerinden her birinin ayrı ayrı, hesabın tamamı üzerinde tasarruf edebildiği ortak hesap olduğunu, hesap sahiplerinden her birinin münferit imzası ile hesabın bakiyesinin tamamının ödenebildiğini, Teselsülsüz Müşterek Hesapların; üzerinde hesap sahiplerinin ancak birlikte tasarruf edebildiği ortak hesap olduğunu bu hesaplardan yapılacak ödemelerin, hesap sahiplerinin tamamının birlikte imzası ile gerçekleştirildiğini, davacı şirket ile dava dışı … arasında adi ortaklık kurulduğunun anlaşıldığını, bu ortaklıkla ilgili müşterek bir hesabın açılabilmesi için, şirketin açılacak hesapta yetkili kıldığı kişinin ve …’nun birlikte hareket etmesi, bu nedenle, müşterek hesap sahiplerinin ayrı ayrı kimlikleri ve yetki belgelerinin ibrazı ile açılacak hesabın niteliği ve tarafların yükümlülüklerinin belirlenmesi için Mevduat Hesap Sözleşmesi ya da Bankacılık Sözleşmesi İmzalanması gerektiğini, ancak, dava dosyasında, hesabın müşterek hesap olarak açıldığını gösteren herhangi bir bankacılık sözleşmesi, banka hesap açılış kartonu bulunmadığını, ayrıca, hesabın müşterek hesap olduğunu iddia eden şirketin, bu hesabın tasarrufunda diğer ortak … ile birlikte kimin yetkili kılındığı yönünde bir talimatının ya da vekaletinin davalı bankaya tevdi edildiğini gösterir bir kanıtının da bulunmadığını, dosyaya sunulan hesap hareketlerine göre, hesabın Ardahan Şubesinde … tarafından açıldığını, hesaba ait ekstrenin “Rumuz bölümünde … Ortak Hesabı” açıklamasının bulunduğu görülüyorsa da, hesabın ortak hesap olmadığının hesap hareketlerinde belirtildiğini, hesap açılışı sırasında hesabın “ortak hesap” olarak açıldığını gösteren bir kanıt bulunmadığını, rumuzdaki açıklamanın tek başına bu hesabın tasarrufunda ortak hesap hükümlerinin uygulanacağını göstermediğini, davacı şirket yetkilisinin bankaya yazdığı yazı ile banka personeli ile yazışmalar ve banka bilgisayar ekranlarındaki görüntünün hukuken sonuç doğurmayacağını, böyle bir uygulamanın yapılabilmesi için ortak hesap sahiplerinin birlikte hareket ederek, hesapla ilgili işlemlerin nasıl yapılacağını birlikte kararlaştırarak bankaya duyurmaları gerektiğini, davacının dayandığı kanıtların tek başına kendi imzası ile oluşturulduğunu, diğer yandan davacının ortak hesap olarak açıldığını ileri sürdüğü … numaralı hesaptan 04.08.2016 tarihinde çekilen 200.000 TL tutarlı işlemde parayı çekenin … olduğunu, 09.08.2016 tarihinde çekilen 17.000 TL tutarlı işlemde ise parayı çekenin … isimli bir kişinin olduğu, ancak her iki para çekme işleminde de ortak imzanın (… yetkilisi … ile diğer ortak …’nun imzalarının) yer almadığının görüldüğünü, hesaptan çift imza ile ödemeler yapıldığı iddiasının, işlemlerde süreklilik görülmediğinden, ortak hesabın fiilen uygulama yönünden kanıtını oluşturmadığını, hesabın münferit bir hesap olarak … adına açıldığını, davacının takip tarihi itibarıyla herhangi bir alacağının bulunmadığını beyan etmiştir.
G E R E K Ç E: İlamsız takibe dayalı itirazın iptali davasında, ilk derece mahkemesince davanın reddine karar verilmiş, davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Dairemizce istinaf incelemesi HMK 355. Madde gereğince istinaf dilekçesinde ileri sürülen istinaf sebepleri ile kamu düzeniyle ilgili hususlarla sınırlı olarak yapılmıştır. Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davalı bankanın Ardahan Şubesinde açılan, … IBAN numaralı vadesiz hesabın, müşterek hesap mı yoksa münferit hesap mı olduğunun tespitinden kaynaklanmıştır. Hesabın dava dışı … tarafından davacı şirket ile kurulan adi ortaklık ilişkisi sonrasında açıldığı konusunda taraflar arasında ihtilaf bulunmamaktadır. Dosyaya davalı Banka’dan celp edilen belgelerden de hesabın açılışı sırasında dava dışı … tarafından sözleşmeler imzalandığı, sözleşmelerde davacı şirket yetkilisinin isim ve imzasının bulunmadığı, davacı şirket yetkilisi ve … tarafından imzalanmış, hesabın müşterek hesap olduğunu gösteren sözleşme, belge, imza kartonu gibi belgeler bulunmadığı anlaşılmıştır. Esasen davacı tarafça da, hesap açılırken hesabın ortak hesap/müşterek hesap olarak açıldığı ileri sürülmemiş, 04/08/2016 tarihinden itibaren müşterek hesap haline dönüştürüldüğü ileri sürülmüş, hesabın müşterek hesaba dönüştürüldüğünü ispat yönünden ise, Banka Şubesine hitaben yazılan 04/08/2016 tarihli dilekçe, banka şubesi tarafından tarihsiz ve imzasız yazı, müşterek imza ile yapılan işlemlere ilişkin dekontlar gösterilmiştir. Oysa 04/08/2016 tarihli dilekçede davacı şirket yetkilisinin imzasının bulunduğu, … tarafından bankaya bu yönde bir beyan yada talimat verilmediği, bu tarihten sonraki bir kısım ödeme dekontlarında … ve davacı yetkilisi …’e ait çift imza bulunduğu, bir kısım ödeme dekontlarında ise …’nun tek imzasının bulunduğu, banka şubesi ekran görüntüsü ve davacı tarafça dayanılan belgelerin hesabın müşterek hesap olduğu ve çift imza ile işlem yapılabileceğini ispat yönünden yeterli olmadığı, mahkemece alınan 21.12.2018 tarihli raporda da, bu hususlara değinilerek, dava konusu hesabın münferit hesap olduğunun ve hesaptaki “… Ortak Hesabı” açıklamasının, hesabın tasarrufunda ortak hesap hükümlerinin uygulanacağını göstermeyeceğinin beyan edildiği anlaşılmakla, dava dışı …’ya internet bankacılığı tanımlanması ve bu şekilde hesaptaki paranın çekilmesi nedeniyle davalı bankanın kusurlu olduğu ispatlanamadığından, mahkemece davanın reddi kararı yerinde ise de, ilk derece mahkemesinin kararın gerekçesinde son paragrafta hesabın münferit hesap olduğu beyan edilmişken önceki paragraflarda dava konusu hesabın müşterek hesap olduğunun ihtilafsız olduğunun ayrıca hesapta çift imza ile işlem yapılabilir ibaresinin 04/08/2016 tarihinden itibaren birlikte imzalı/çift imzalı hale geldiğinin yazılması ve davanın davacı bankanın kusuru bulunmadığından esas yönünden reddine karar verilmesi gerekirken, husumetin yanlış yöneltilmesi nedeniyle reddine karar verildiğine yönelik gerekçeler çelişki yarattığından, davacı vekilinin mahkeme kararının gerekçesine yönelik istinaf sebebi yerinde görülmekle, davacı istinaf başvurusunun kısmen kabulüne, mahkeme kararının kaldırılmasına, düzeltilmiş gerekçe ile davanın reddine karar verilmiş, tarafların kazanılmış hakları saklı tutularak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Yukarıda açıklanan gerekçe ile: 1-Davacı vekilinin istinaf isteminin kısmen KABULÜNE, 2-6100 sayılı HMK.’nın 353/1-b-2 maddesi gereğince İSTANBUL 14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’nin 08/04/2019 tarihli 2017/640 E. – 2019/347 K. sayılı kararının KALDIRILMASINA, 3-Davanın REDDİNE, 4-Davalının kötüniyet tazminat istemi de yerinde görülmediğinden reddine, 5-İlk derece yargılaması yönünden;
a-Alınması gereken maktu 80,70 TL harcın, peşin alınan 2069,63-TL harçtan mahsubu ile bakiye 1.988,93 TL harcın 492 sayılı Yasanın 31. maddesi gereğince karar kesinleştiğinde ve istem halinde davacı tarafa iadesine, b-Davalı, kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 16.231,71-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine, c-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, ç-Taraflarca yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının 6100 sayılı Yasanın 333.maddesi ile Yönetmeliğin 207.maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra hesap numarası bildirilmiş ise elektronik ortamda hesaba aktarmak suretiyle; hesap numarası bildirilmemiş ise masrafı kalan paradan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak yazı işleri müdürü tarafından iadesine, 6-İstinaf yargılaması yönünden; a-Davacı vekilinin istinaf talebi kabul edildiğinden, istinaf peşin harcının talep halinde iadesine, b-İstinaf yargılaması sırasında davacı tarafından yapılan 121,30 TL istinaf yoluna başvurma harcı, 46,00 TL tebligat ve posta giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, c-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına, ç-Artan gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilk derece mahkemesince taraflara iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda iş bu kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere 19/01/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.