Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2019/2607 E. 2020/577 K. 06.03.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2019/2607 Esas
KARAR NO : 2020/577 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 12/07/2019
NUMARASI : 2019/90 E. – 2019/782 K.
DAVA: İtirazın İptali (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 07/02/2019
BİRLEŞEN BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİNİN
2019/223 ESAS SAYILI DOSYASI
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ 06/03/2020
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyada ilk incelemesi tamamlanarak, davacı asilin 13/02/2020 tarihli öne alım talepli dilekçesi üzerine, 17/02/2020 tarihli başkanlık kararı ile öne alım talebi kabul edilmiş olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü : Davacı vekilini dava dilekçesinde; müvekkilinin İstanbul Anadolu …icra müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile 61.000,00 TL tutarındaki … numaralı çeke dayanılarak ilamsız takip başlatıldığını ve davalı tarafça dosya kapsamında yetkiye, imzaya ve borca itiraz edildiğini, talepleri üzerine dosyanın Büyükçekmece Adliyesine gönderildiğini ….İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayısı ile takibe devam edildiğini, yeniden borçluya ödeme emri gönderilmiş olup davalı tarafın yeniden takibe imzaya ve borca itiraz ettiğini beyanla davanın kabulü ile takibin Büyükçekmece ….İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası üzerinden devamını, haksız itiraz eden borçlu aleyhine alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere inkar tazminatına hükmedilmesini, talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacı tarafça talepte bulunulan çekteki zamanaşımı süresinin dolduğunu beyan ederek huzurdaki davanın reddi ile davacı tarafın alacağın %20’si oranında kötüniyet tazminatının davacıdan alınarak taraflarına verilmesini, talep etmiştir. BİRLEŞEN DAVA DİLEKÇESİNDE ; müvekkilinin İstanbul Anadolu ….İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile 99.000,00 TL tutarındaki … numaralı çeke istinaden ilamsız icra takibi başlattığını, borçlunun yetkiye , imzaya ve borca itiraz ettiğini, dosyanın talepleri üzerine Büyükçekmece ….İcra müdürlüğü’ne gönderildiğini, … Esas sayılı takip dosyasına borçlunun imzaya ve borca itiraz ettiğini, arabulucuya gidildiğini ancak anlaşmaya varılamadığını, davalının keşidecisi müvekkilinin hamil olduğu başka bir çek sebebiyle yine aynı nedenlerle Bakırköy 2.Asliye Ticaret Mahkemesinde 2019/90 Esas sayılı dosyasında yargılamanın devam ettiğini ve dosyaların birleştirilmesini, davanın kabulü ile takibin devamını talep etmiştir. BİRLEŞEN DAVAYA KARŞI CEVAP DİLEKÇESİNDE; dosyaya sunulan protokoldeki imzanın ve çek üzerindeki oynama ve parafların müvekkili şirket yetkililerine ait olmadığını, çekin, çek olma vasfı bulunmadığından TTK 732 maddesi gereği çekten dolayı talepte bulunulamayacağını, çekin zamanaşımına uğradığını beyan ederek davanın reddi ile alacağın %20’si oranında kötüniyet tazminatının davacıdan alınarak taraflarına verilmesini, talep etmiştir.Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2019/223 esas, 2019/430 karar sayılı kararı ile dosyasının mahkememizin işbu dosyası ile birleşmesine karar verildiği anlaşılmıştır. Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 12/07/2019 tarihli 2019/90 Esas-2019/782 Karar sayılı kararıyla; “Hem asıl hem de birleşen dosya dava konusu edilen çek sebebiyle sebepsiz zenginleşme temeline dayalı alacağın tahsili istemine ilişkin olup, uyuşmazlığa konu çeklerin keşide tarihleri dikkate alındığında TTK 732/4 gereği zamanaşımı süresinden itibaren bir yıllık sürenin dolduğu, bu durumda davanın zamanaşımı süresi içerisinde açılmadığı, davalı tarafın da bu yönde itirazının bulunduğu” gerekçesiyle, asıl ve birleşen davanın zamanaşımı süresi içerisinde açılmadığından dolayı reddine dair karar verilmiştir.Davacı vekilinin süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; dava konusu çeklerin tarihlerinin, davalı tarafından defalarca yazılı ve sözlü anlaşmalar doğrultusunda değiştirilmiş olsa da, en son keşide tarihinin 2016 yılında Aralık ayına ait olduğunu, değiştirilen diğer tarihlerin ise 2017 yılına ait olduğunu, davalı keşidecinin imzasıyla değiştirildiğini,-TTK 814. Maddesinde çeklerde zamanaşımı süresinin ibraz tarihinden itibaren üç yıl olduğunun düzenlendiğini, zamanaşımı süresinin eski TTK ‘da 6 ay iken yeni TTK 814. Madde de üç yıla çıkarıldığını, mahkemenin eski kanuna göre zamanaşımı süresini hesapladığını,-Çekler yönünden zamanaşımı süresinin başladığı tarihte hangi yasa yürürlükte ise o yasada öngörülen zamanaşımı süresinin uygulanması gerektiğini, beyanla mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.İtirazın iptali davasına konu Büyükçekmece …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra dosyası dayanağı çek örneğinin incelenmesinde …Ltd. Şti. tarafından … San. Tic. Ltd. Şti. Lehine düzenlenen 99.000 TL bedelli çekin 10/12/2016 keşide tarihli düzenlendiği, keşide tarihinin çizilerek 04/03/2017 tarihinin yazıldığı, ödeme emri ve takip talebinde çekin 04/04/2017 tarihli 99.000 TL bedelli olduğunun yazıldığı, takibin davacı … tarafından davalı borçlu …Ltd. Şti. İle dava dışı …. San. Tic. Ltd. Şti. ve … aleyhine ilamsız takip olarak başlatıldığı, takip tarihinin 19/03/2018 tarihi olduğu görülmüştür.İtirazın iptali davasına konu Büyükçekmece …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra dosyası dayanağı çek örneğinin incelenmesinde ….Ltd. Şti. Tarafından …(…) Lehine düzenlenen 61.000 TL bedelli çekin (üzerinde çizilmiş farklı ) keşide tarihleri bulunduğu, ödeme emri ve takip talebinde çekin 28/03/2017 tarihli 61.000 TL bedelli olduğunun yazıldığı, takibin davacı … tarafından davalı borçlu ….Ltd. Şti. ile dava dışı … San. Tic. Ltd. Şti., … ve … aleyhine ilamsız takip olarak başlatıldığı, takip tarihinin 19/03/2018 tarihi olduğu görülmüştür.
G E R E K Ç E :Davacı vekili asıl ve birleşen davada, davalının itirazının iptalini ve %20’den az olmamak üzere inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiş, davalı borçlunun davanın dayanağı icra takiplerinde; imzaya ve borca itiraz ettiği, davalı vekilinin davaya cevap dilekçelerinde ek olarak takibe konu çeklerin zamanaşımına uğradığını, takibe dayanak belgelerin çek vasfını taşımadığını TTK 732. Madde gereğince çekten dolayı davacının talepte bulunamayacağını ileri sürmüştür. İlk derece mahkemesince asıl ve birleşen davada dava konusu edilen çekler sebebiyle sebepsiz zenginleşme temeline dayalı alacağın tahsili isteminde bulunulduğunu ancak TTK 732/4 maddesi gereğince zamanaşımı süresinden itibaren bir yıllık sürenin dolduğunu gerekçesinde açıklayarak davanın reddine karar vermiş, davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun zamanaşımı başlıklı 814. Maddesinde”Hamilin cirantalarla düzenleyene ve diğer çek borçlularına karşı sahip olduğu başvurma hakları, ibraz süresinin bitiminden itibaren üç yıl geçmekle zamanaşımına uğrar.Çek borçlularından birinin diğerine karşı sahip olduğu başvurma hakları, bir çek borçlusunun çeki ödediği veya çekin dava yoluyla kendisine karşı ileri sürüldüğü tarihten itibaren üç yıl geçmekle zamanaşımına uğrar” hükmü düzenlenmiştir.Çek hamili davacının dava dilekçesinde sebepsiz zenginleşme hükümlerine dayandığı, davalı borçlunun çekin keşidecisi olduğu, mahkemenin mülga 6762 Sayılı TTK 726. Madde (31/01/2012 tarihli ve 6273 Sayılı Kanunun 7. Maddesi değişikliğinden önceki) hükmüne göre çeklerde geçerli olan 6 aylık zamanaşımı süresine göre zamanaşımının gerçekleştiğinden bahisle davanın reddine karar verdiği anlaşılıyorsa da; çeklerin keşide ve ibraz sürelerinin sona erme tarihinde 6102 Sayılı TTK hükümleri yürürlüğe girdiğinden ve TTK 814. Madde gereğince çekte zamanaşımı süresi üç yıla çıkarıldığından, üç yıllık zamanaşımı süresi ve 6102 sayılı TTK’nın 732/4 Maddesinde düzenlenen sebepsiz zenginleşmeden kaynaklanan 1 yıllık süre henüz dolmadan takip başlatılmakla, mahkemenin davanın reddi kararı ve gerekçesi yerinde görülmediğinden, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, mahkeme kararının HMK 353/1-a-6 maddesi gereğince kaldırılmasına, yargılamaya kaldığı yerden devam olunarak tarafların delilleri toplandıktan sonra hasıl olacak sonuca göre karar verilmek üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle:1-Davacı vekilinin istinaf isteminin kabulü ile, 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince, Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 12/07/2019 tarihli 2019/90 Esas-2019/782 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,2-Yargılamaya kaldığı yerden devam olunmak üzere dosyanın, karar veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine, 3-İstinaf talebi kabul edildiğinden, istinaf peşin harcının talebi halinde davacı tarafa iadesine, 4-İstinaf yargılama giderleri olarak; davacı avansından kullanıldığı anlaşılan; 121,30 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı ile 68,60 TL (posta-teb-müz) masrafı olmak üzere 189,90 TL’nin davalıdan alınarak, davacıya verilmesine, 5-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu 06/03/2020 tarihinde HMK’nın 353/1-a-6 maddesi uyarınca oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.