Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2019/2600 E. 2022/590 K. 04.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2019/2600 Esas
KARAR NO: 2022/590
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 1.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ: 13/06/2019
NUMARASI: 2017/468 E. – 2019/281 K.
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Fikir Ve Sanat Eseri Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 04/04/2022
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı borçlu ile Müzik Eserleri Yayın İzin Sözleşmesi imzalandığını, davalı ile imzalanan sözleşme hükümleri gereğince davalının ödemekle yükümlü olduğu fatura bedellerinin davalıya yanca ödenmediğini, alacağın tahsili amacıyla davalı hakkında İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … ve … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile başlatılan icra takibine, borcun haksız olarak itiraz ettiğini, bunun üzerine takibin durdurulduğunu ileri sürerek, itirazın iptali ile takibin devamına, müvekkili lehine %20’dan aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir.
SAVUNMA; Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davaya konu ödeme emrine sebep gösterilen faturaların davacı tarafından haksız olarak keşide edildiğini, takibe itirazın hukuka uygun olarak yapıldığını, taraflar arasında imzalanan sözleşmelerin usulüne uygun olarak müvekkil tarafından feshedildiğini, davacıdan herhangi bir hizmet alınmadığını, davacı vermediği hizmet için bedel ve KDV talep ettiğini, ayrıca icra inkar tazminatı şartlarının da oluşmadığını, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini beyan etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI:İstanbul 1.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 13.06.2019 tarih ve 2017/468 Esas – 2019/281 Karar sayılı kararıyla; “… davacının iddiası, fatura belgeleri, denetim ve hüküm kurmaya elverişli …’ın mali raporları ve alınan son rapor kapsamı, takip dosyasına göre; İstanbul …İcra Müdürlüğü’nün … ve …İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra takip dosyalarına davalı borçlu tarafça yapılan itirazın iptaline, takibin toplamda taleple bağlılık kuralına göre 122.137,13 TL üzerinden devamına, kabul edilen takip tutarının takdiren % 20’si üzerinden hesaplama yapılmak suretiyle icra inkar tazminatının da davalıdan tahsil edilerek davacıya verilmesine.” karar verilmiştir.
İSTİNAF İSTEMİ: Davalı vekili süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; “Davacının sözleşmede yer alan yükümlülüklerini ihlal ettiğini, davacının hak sahibi olduğu müzik listelerinin müvekkil şirketin erişimine açık olması gerektiğini, ancak davacının internet sitesinde müvekkil tarafından birçok kez denenmesine rağmen sözkonusu listelere erişilemediğini, bu durumda müvekkilin dava konusu sözleşmelerden yararlanamadığını, Taraflar arasındaki sözleşmeler müvekkil tarafından hukuka uygun olarak (Ankara …Noterliği’nin 17.12.2013 tarih ve … yevmiye nolu ihtarnamesi ile) haklı nedenle feshedildiğinden, davacının dava konusu fatura bedellerine hak kazanmadığını, ihtarnamede sözleşmeye aykırılığın giderilmesi istenmesine rağmen davacı tarafça bu talebin karşılanmadığını, Bilirkişi raporunda hesaplanan bedelin sözleşmenin 2014 yılında uzatıldığı ön kabulüyle yapılmış olup, raporun eksik ve hukuka aykırı olarak hazırlandığını, ek sözleşmenin uzatma anlamına gelmediğini, Davacının icra inkar tazminatı değil, kötüniyet tazminatı istediğini, talep edilmeyen icra inkar tazminatına mahkemece karar verilemeyeceğini, kaldı ki sözleşmenin feshedilmiş olduğu da gözetildiğinde alacağın likit olmaması nedeniyle icra inkar tazminatı şartlarının oluşmadığını.” beyanla ilk derece mahkemesi kararının kaldırılması istenmiştir.
DELİLLER:* İlk bilirkişi raporunda bilirkişi özetle; 23.03.2007 tarihli ana sözleşme olsun gerek 22.08.2013 tarihli ek sözleşme olsun …’ın repertuvar listesinin yazılı olarak lisans alana bildirmesi ile ilgili bir yükümlülüğe rastlanmadığını, bu nedenle sözleşmenin 2014 yılında da devam ettiği kanısına varıldığını, davalı …’ın kestiği fatura bedeli taraflar arasından imzalanan 22.08.2013 tarihli ek sözleşmenin Lisans Ücreti ve Ödeme Şekli başlıklı 3.maddesinin (c) bendine göre hesaplandığında kesilmesi gereken fatura tutarı: 72.564,48 TL + 13.061.61 TL (% 18 KDV)=85.626,09 TL olacağını, icra takip tarihi itibariyle davacı … davalı şirketten faizsiz 86.626,09 TL faizli 118.776,15 TL alacaklı olduğunu bildirdiği anlaşılmıştır. * İkinci bilirkişi raporunda; davacı …’ın ticari defter kayıtlarında davalıdan 85.626,09 TL alacaklı gözüktüğü, davalının ticari defter kayıtlarında davacıya borcu olmadığı, davalının davacıya 85.626,09 TL tutarlı iade faturası kestiği, kesilen iade faturası yevmiye kaydına işlenerek hesap bakiyesinin kapatıldığı, davacının … Esas sayılı dosya için 109.075,72 TL icra takibi ve … Esas sayılı dosyası için 15.277,43 TL İle toplamda 124.353,15 asıl alacak ve faiz talebinde bulunduğunu, yapılan inceleme sonucu davacının 125,300,94 TL asıl alacak ve faiz alacağı olduğunun tespit edildiği, ancak dava dilekçesi ile 122.137,13 TL üzerinden dava açılmış olması ve taleple bağlılık ilkesi nedenleriyle davacının 122,137,13 TL alacaklı olduğunu bildirmiştir. * İtiraz üzerine heyete sözleşmeler ve FSEK konusunda uzman bir bilirkişi de eklenerek 26.3.2019 tarihinde rapor alınmış, bilirkişiler raporlarında; davacının taleple bağlılık kuralarına göre 122.137,13 TL alacaklı olduğunu bildirmiştir.
GEREKÇE: Dava, İİK’nın 67.maddesine dayalı olarak açılan itirazın iptali davasıdır.Davacı müzik eserleri yayın sözleşmesi uyarınca mali hak bedelleri alacağına dayalı olarak başlattığı iki ayrı icra takibine itiraz üzerine itirazın iptali davası açmış; davalı, hizmetin verilmediğini, sözleşmelerin haklı nedenle feshedildiğini ve davacıya borcunun bulunmadığını beyanla davanın reddini istemiştir. İlk derece mahkemesi tarafından, “… denetim ve hüküm kurmaya elverişli son bilirkişi raporu kapsamı, takip dosyasına göre; icra takip dosyalarına davalı borçlu tarafça yapılan itirazın iptaline, takibin toplamda taleple bağlılık kuralına göre 122.137,13 TL üzerinden devamına, % 20 oranındaki icra inkar tazminatının davalıdan tahsil edilerek davacıya verilmesine.” karar verilmiştir. Davalı vekili yasal süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurmuştur. İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. Davacı ile davalı arasında 23.03.2007 tarihli “Müzik Eserleri Lisans Sözleşmesi” bulunduğu, Sözleşme’nin 10.maddesinde “Sözleşmenin bir yıllık olduğu, sürenin devamı boyunca her yılın sonuna en az bir ay öncesine kadar sözleşmenin feshedildiğinin karşı tarafa noter aracılığıyla bildirilmemesi halinde sözleşmenin kendiliğinden birer yıllık dönemler halinde uzayacağı”nın düzenlendiği, tarafların 23.08.2013 tarihinde ek sözleşme imzaladıkları, ek sözleşmede davalının yeni açılan şubeleri için lisans bedelinin belirlendiği, davacı tarafından 2014 yılına ilişkin lisans bedelinin ödenmemesi üzerine önce ihtarname gönderilip akabinde icra takiplerinin başlatıldığı görülmüştür. Somut olayda uyuşmazlık, lisans bedeli talebine konu 2014 yılı itibariyle taraflar arasındaki sözleşmenin devam edip etmediği ve buna göre davacının lisans bedeli alacağının olup olmadığı noktalarındadır. Her ne kadar davalı, “Ankara …Noterliği’nin 17.12.2013 tarih ve … yevmiye nolu ihtarnamesi ile) haklı nedenle feshedildiğini” ileri sürmüş ise de; anılan ihtarname içeriğinde fesih uyarısına veya feshe ilişkin bir ifadenin bulunmadığı, sadece davacının telif haklarına sahip olduğu müzik eserlerinin listesinin yazılı olarak bildirilmesi talebini içerdiği, buna göre işbu ihtarname ile davalı tarafından sözleşmenin feshedildiğinin kabulü mümkün değildir. Kaldı ki, Sözleşme’nin 10.maddesinde fesih bildiriminin her yılın sonuna en az bir ay öncesine kadar yapılması gerektiği yönündeki fesih şekline de zaman açısından uyulmamış olduğundan, usulüne uygun bir fesihten de bahsedilemeyecektir. Tüm bu hususlar göz önüne alındığında, Sözleşme’nin takibe konu edilen dönemlerde devam ettiğinin kabulü gerekmektedir. Davacının takipteki talebi, Sözleşme’nin 5.1.maddesindeki mali şartlar uyarınca ödenmeyen lisans bedellerinin tahsiline ilişkindir. Davacı Sözleşme kapsamında oluşan ve davalı tarafından ödendiği de iddia edilmeyen bedellerin tahsilini talep etme hakkına sahiptir. Her ne kadar davalı “Hizmetin kendisine verilmediğini” iddia etmiş ise de; Sözleşme’nin konusu davalıya yayın izni verilmesinden ibaret olup, ayrıca davacının ifa etmesi gereken bir hizmet bulunmamaktadır. Mahkemece aldırılan bilirkişi raporlarının denetime elverişli olduğu, Sözleşme’de kesin vadeye yer verilmiş olması nedeniyle yapılan faiz hesabının yerinde olduğu ve alacağın likit olması nedeniyle icra inkar tazminatına hükmedilmesinin de isabetli olduğu görülmekle, davalı vekilinin istinaf isteminin reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davalı vekilinin istinaf talebinin HMK’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2-Alınması gereken 8.343,18 TL harçtan, peşin alınan 2.085,79 TL harcın mahsubu ile bakiye 6.257,39 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, 3-Davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, 4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nun 361.maddesi uyarınca tebliğden itibaren iki haftalık süre içerisinde Yargıtay ilgili hukuk dairesinde temyiz yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.04/04/2022