Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2019/2585 E. 2019/2877 K. 30.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2019/2585 Esas
KARAR NO : 2019/2877
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 2.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ: 02/07/2019
NUMARASI : 2018/512 2019/296
DAVANIN KONUSU: Alacak (Fikir Ve Sanat Eseri İle İlgili Sözleşmeden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 30/12/2019
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili, müvekkilinin müzayede düzenlemek suretiyle gayrimenkul satışında aracılık yapmak üzere kurulmuş bir şirket olduğunu, bu amaçla veb sitesi ve APP (mobil uygulama) ve saire hazırlanması ve web sitesine sosyal kullanıcıların en kolay şekilde ulaşımını temin etmek için yazılım vs hizmetlerinin piyasa değerinin en fazla 25.000,00 TL olmasına rağmen müvekkilinin profesyonel bir şirketle çalıştığını düşünerek bu iş için 90.000,00 TL ödemek suretiyle davalıyla anlaştığını, müvekkilinin 10/05/2018 tarihinde düzenleyeceği müzayededen ince web sitesinin aktif hale getirilerek hazırlanmasını ve bu müzayede de kullanılmasını talep ettiği, davalının ise web sitesinin ve diğer hususların hazır olduğunu bildirdiğini, bunun üzerine müvekkilinin televizyon basım ve reklam araçlarını kullanmak suretiyle çok büyük harcamalarda bulunduğunu, ancak davalının hazırladığını bildirdiği web sitesini hiçbir şekilde ulaşılamadığını ve dolayısıyla müvekkilinin web sitesinden hiçbir fayda elde edemediğini masraflarının boşa gittiğini, davalının web sitesi yazılımında hata ve ayıplar bulunduğunu, bunların 6 başlıkta toplanabileceğini, davalının söz konusu ayıp ve kusurları sebebiyle müvekkilinin uğradığgı zararının 500 bin doların üzerinde olduğunu belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 5.000,00 TL’nin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davanın görevli mahkemede açılmadığını, ayrıca müvekkilinin tasarladığı web sitesinde hiçbir ayıp ve kusurun bulunmadığını, bu hususun davacının İstanbul 1.FSHHM’nin 2018/140 D.iş sayılı dosyasında düzenlenen bilirkişi raporuyla da tespit edildiğini bildirerek davanın reddini istemiştir. Mahkemece, davanın web tasarımı ve APP (mobil uygulama) ‘deki ayıp ve eksik ifaya dayalı zararın tazmini davası olduğu, bu davanın ticari dava niteliğinde bulunduğu, davada gerek 5846 Sayılı Kanundan, gerekse SMK’dan kaynaklanan bir ihtilaf bulunmadığı, dolayısıyla görevli mahkemenin fikri sınai haklar mahkemeleri olmadığı, ticaret mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verilmiş, kararı davacı vekili istinaf etmiştir. Davacı vekili istinaf sebebi olarak; dava dilekçesindeki iddialarını tekrar etmiş, davalının web sitesi yazılımındaki hataları ve ayıpları sebebiyle söz konusu davanın açıldığını, daha önceden aynı konuyla ilgili delil tespiti hususunda başvurdukları İstanbul 4.ATM’nin 2018/698 D.İş sayılı kararında web sitesi ve APP hazırlamasının ve yazılım hizmetinin ayıplı olması konusunun 5846 Sayılı Kanunun 2.maddesinin birinci bendinde belirtilen hususlar kapsamında olduğu kabul edilerek bu konuda FSHHM’lerin görevli olduğuna karar verildiğini, kararın isabetli olmadığını bildirmiştir. İstinaf dilekçesi ekinde sunulan İstanbul 4.ATM’nin 17/07/2018 tarihli, 2018/698 D.İş sayılı kararında; tarafların aynı olup söz konusu web sitesi ve APP’deki ayıp ve kusurların bulunduğu iddiasıyla istenilen delil tespitinin reddedildiği görülmüştür. İstanbul 1.FSHHM’nin 2018/140 D.İş sayılı dosyasına sunulan 27/07/2018 tarihli bilirkişi raporunda; taraflar arasında yazılım gereksinim listesi ve sözleşmesi bulunmadığı için geliştirilen web sitesinin yazılım olarak ayıplı olup olmadığı, içerik olarak eksiklikler bulunduğu ve bu eksikliklerin davalı tarafından düzeltilmesi gerektiği yolunda görüş bildirildiği görülmüş, aynı dosyada sunulan 16/08/2018 tarihli ek raporda ise aynı yolda görüş bildirildiği görülmüştür.
GEREKÇE: Dava, davalıya hazırlattırılan web sitesi yazılımında hata ve ayıplar bulunduğu gerekçesiyle uğranıldığı iddia edilen zararın tahsili talebine ilişkindir. Dairemiz önüne gelen uyuşmazlık, görevli mahkemenin hangi mahkeme olduğuna ilişkindir. 5846 Sayılı FSEK’in 1/B maddesinin g alt bendinde bilgisayar programı “bir bilgisayar sisteminin özel bir işten veya görev yapmasını sağlayacak bir şekilde düzene konulmuş bilgisayar emir dizgesini ve bu emir dizgesinin oluşumunu ve gelişimini sağlayacak hazırlık çalışmalarını ifade eder” şeklinde tanımlanmıştır. Yine aynı kanunun 2.maddesinin 1.bendinde; herhangi bir şekilde dil ve yazı ile ifade olunan eserler ve her biçim altında ifade edilen bilgisayar programları ve bir sonraki aşamada program sonucu doğurması koşuluyla bunların hazırlık tasarımları, ilim ve edebiyat eserleri arasında sayılmıştır. Somut olayda davacı taraf, davalıdan web sitesi ve APP (Mobil uygulama) hazırlanmasını istemiştir. Söz konusu web sitesi hazırlama ve yazımına ilişkin bu durum 5846 Sayılı FSEK’in 2.maddesinin 1.bendinde yer alan ilim ve edebiyat eserleri arasında sayılmıştır. Nitekim davalı tarafından davacıya düzenlenen faturanın konusu “web site, animasyon, IOS ve android APF, APP çalışmaları” olarak gösterilmiştir. 5846 Sayılı FSEK’in 76.maddesi uyarınca bu kanunun düzenlediği hukuki ilişkilerden doğan dava ve işler SMK’nun 156/1 maddesinde belirtilen fikri ve sınai haklar hukuk mahkemesidir. Mahkemece somut davada, fikri ve sınai haklar hukuk mahkemesinin görevli olduğu gözetilmeden hatalı değerlendirme sonucu yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Hal böyle olunca davacı vekilinin istinaf talebinin kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;1-Davacı vekilinin istinaf talebinin KABULÜNE,2-İstanbul 2.Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 02/07/2019 tarih, 2018/512 esas, 2019/296 karar sayılı kararının KALDIRILMASINA, 3-Yukarıda gerekçede belirtildiği şekilde yargılamaya kaldığı yerden devam edilmek üzere dosyanın ilk derece mahkemesine İADESİNE, 4-İstinaf peşin harcının talebi halinde davacıya iadesine, 5-İstinaf aşamasında davacı tarafından yapılan yargılama gideri olan 121,30 TL istinaf yoluna başvurma harcı ile 31,50 TL posta gideri olmak üzere toplam 152,80 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 6-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, HMK’nun 353/1-a-3 maddesi uyarınca oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.30/12/2019