Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2019/2559 Esas
KARAR NO : 2019/2486 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 25/02/2019
NUMARASI : 2018/960 E., 2019/156 K.
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 15/11/2019
İstinaf incelemesi üzerine Dairemize gelen dosya incelendi;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İLK DERECE MAHKEMESİNE AÇILAN DAVADA A-)Açılan dava ve iddia :Davacı vekili dava dilekçesinde; davalının, müvekkili aleyhine İstanbul …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasıyla takip başlattığını, takip dayanağı çek altındaki imzanın müvekkile ait olmadığını davalı tarafa borcunun bulunmadığını, bu nedenle müvekkilinin davalıya borçlu bulunmadığının tespiti ile davalının takip konusu meblağın %20’si oranında inkar tazminatına mahkum edilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesini talep etmiştir.
B-) Cevap ve Karşı Talepler :Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacı tarafın aynı icra takibine İstanbul 10. İcra Hukuk Mahkemesi 2018/960 Esas sayılı dosyası kapsamında çekte yer alan imzaya ve çekten doğan alacaklarına ilişkin borca itirazını içeren İcra Takibine İtiraz davasının ikame ettiğini, İstanbul 10. İcra Hukuk Mahkemesinin 2018/960 Esas sayılı dosyasında yargılamasının devam ettiğini, tarafları ve konusu aynı olan dava için derdestlik itirazında bulunduklarını bu nedenle davanın reddinin gerektiğini, mahkemenin aksi kanaatte olması halinde cevaplarının şu şekilde olacağını; işbu davaya konu çeklerin incelendiğinde keşidecesinin … Ltd.Şti. olduğu, daha sonra gerçekleştirilen ciro silsilesiyle takip alacaklısının müvekkili … olduğunu, alacaklı müvekkilin yetkili son hamil olduğunu, müvekkilinin tamamen hukuka uygun ve iyi niyetle hareket ettiğini, hukuka aykırı ve kötü niyetli bir işleminin olmadığını, çekteki imzanın vasıflı bir imza oldığunu, taklit edilmesinin mümkün olmadığını, davacı borçlu tarafın icra takibini uzatmak ve sürüncemede bırakmak maksadıyla kötü niyetli olarak imzaya itirazda bulunduğunu, açıklanan tüm bu nedenlerden dolayı haksız ve kötü niyetli yapılmış olan itirazın reddedilmesini, davacı tarafın itiraz ettiği tutar üzerinden %20 icra inkar tazminatı ile takip konusu alacağın %10’u oranında para cezasına mahkum hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesini talep etmiştir.
C-)İlk Derece Mahkemesi Kararı :İlk derece mahkemesince; “tarafların son duruşmadaki beyanları ile davalı tarafın icra takibinden davacı taraf bakımından feragatı nedeniyle davanın konusuz kaldığı” gerekçesiyle dava konusuz kalmakla esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına, davacı vekilinin, ön inceleme duruşması öncesinde mahkemeye Uyaptan sunmuş olduğu dilekçe ile, kendileri bakımından davalının (takip alacaklısının) icra dosyasından feragat ettiğini, işbu feragat nedeniyle davanın konusuz kalmasından bahisle yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yüklenmesini talep etmiş olduğu; İcra dosyasında yapılan inceleme neticesinde, İcra müdürlüğünün takip alacaklısı-davalının feragatı nedeniyle davacı-takip borçlusu bakımından tüm hacizlerin fekkine karar verildiği anlaşıldığı, ön inceleme duruşması öncesi, henüz deliller toplanmadan dava konusu takip alacağından davacı bakımından feragat edilmesi, davalı vekilince de icra dosyasından davacı takip borçlusu bakımından feragat edildiği ön inceleme duruşmasında beyan edildiği gerekçesiyle de AAÜT 6. madde gereği, anlaşmazlığın, davanın konusuz kalması, feragat veya herhangi bir nedenle; ön inceleme tutanağı imzalanıncaya kadar giderildiği anlaşıldığından, tarife hükümleriyle belirlenen davacı lehine hükmedilecek vekalet ücretinin yarısına hükmedilmesine, davalı tarafın davada cevap dilekçesi verip, davanın reddine yönelik savunmaları da gözetildiğinde, yargılamanın devam etmesine neden oluşu, sonradan icra dosyasından davacı bakımından feragat ettiği beyanı ile somut davada; dava açıldığı tarihte davacının, tespit hükmündeki bu belirleme sonucunda dava açmakta haklı olduğu, yargılama harç ve giderlerinin haksız çıkan tarafa yükletileceği kuralı karşısında, davalı taraf lehine masraf ve vekalet ücreti taktir edilmemesine ilişkin karar verilmesi nedeniyle davalı lehine masraf ve vekalet ücretine hükmedilemeyeceğinden, davalının aleyhine hüküm verilmiş gibi yargılama giderlerini ödemeye mahkûm edilmesine, HMK 312 maddesi gereğince davacı vekilinin vekalet ücreti talebi yönündeki talebinin reddine karar verildiği görülmüştür.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:Kararı davalı yan istinaf etmiş ve dilekçesinde ; davalı yanın davadan feragat ettiğinin gerekçeli kararda yazıldığını buna rağmen müvekkilinin yargılama giderlerinden sorumlu tutulduğunu kararın kaldırılarak davacının vekalet ücreti ve yargılama giderlerinden sorumlu tutulmasını talep ve istinaf etmiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE :Dava borçlu bulunmadığının tespiti isteminden ibarettir.Davanın dayanağı ise İstanbul …. İcra Müdürlüğü ‘nün … Esas sayılı dosyasıdır. Davalı yanca davacı aleyhine çeke dayalı takip yapılmış ve davacı yan da imza inkarına dayalı olarak menfi tespit davası açmıştır.Dava açıldıktan ve ön inceleme duruşması yapılmazdan evvel her iki tarafın da kabulünde olduğu üzere davalı/alacaklı yan davacı/borçlu yönünden TAKİPTEN FERAGAT ETMİŞTİR. Yani feragat; istinaf eden davalı yanın iddia ve istinaf ettiği gibi davadan değil, bizzat kendilerince yapılan takip hakkındadır.Bu durumda davacının menfi tespit davasını açmakta hukuki yararı olduğu davanını konusuz kalmasında da davalı/ alacaklı yanın haksız çıktığının kabulü zorunludur.Mahkemece de bu yönde oluşan kabul ve kanaate göre hüküm kurulmuş ve davalı yan yargılama giderlerinden ve harçtan sorumlu tutulmuştur.HMK 355. maddeye göre resen incelenen harç ve yargılama gideri ile ilgili olarak Mahkemece esas hakkında hüküm kurulmadığı nedenle maktu harca hükmedilmesi gerekmekte olup, ilk derece mahkemesince de bu yönde hüküm kurulduğu görülmektedir. Yine davanın açılmasına neden olan davalı yanın yargılama giderlerinden sorumlu tutulması gerektiği ve ilk derece mahkemesince de bu yönde karar verildiği , ücreti vekalet yönünden davacı yanın dilekçesi ile talep ettiği halde mahkemece hüküm altına alınmadığı ancak davacı yanın karar aleyhine istinafı bulunmadığı görülmekle; davalı yanın istinaf başvurusu yerinde görülmediğinden başvurusunun HMK 353/ b-1 madde gereğince esastan reddine karar verme kgerekmiştir.
H Ü K Ü M :Yukarıda açıklanan gerekçe ile 1 – Davalı yanın istinaf başvurusunun HMK 355- 353/b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE 2- İstinaf karar harcı peşin alınmış olmakla ayrıca alınmasına yer olmadığına 3-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden davalı yan üzerinde bırakılmasına 4-Duruşmasız inceleme yapılmış olmakla ücreti vekalet tayin ve takdirine yer olmadığına Dair; dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu HMK 362/1-a maddesi gereğince KESİN olmak üzere ve oy birliğiyle karar verildi . 15/11/2019