Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2019/2551 E. 2022/582 K. 04.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2019/2551 Esas
KARAR NO: 2022/582
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 2.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ: 31/05/2019
NUMARASI: 2017/89 E. – 2019/232 K.
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Fikir Ve Sanat Eseri Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 04/04/2022
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili MESAM ile davalı arasında 11.09.2012 tarihli “Mağaza, Market, Alışveriş Merkezi, Ticaret Merkezi, Gym, Oyun Salonları vb . mahallere ilişkin Müzik Eseri Lisans Sözleşmesi akdedildiğini, bu sözleşmenin “Mali Şartlar” başlıklı 7/a maddesinde 2012 yılına ilişkin mali hak bedelinlin belirlendiği ve söz konusu mali hak bedelinin iki eşit taksitte ödeneceğinin, 01.01.2013 tarihinden itibaren ise sözleşmenin otomatik olarak yenilendiği her bir takvim yılı için ödenecek mali hak bedelinin MESAM tarafından ilan edilecek ilgili yılın tarifesi üzerinden belirleneceğinin ve ilgili yılın en geç üçüncü ayının ilk iş gününe kadar nakden MESAM’a ödeneceğinin hüküm altına alındığını, ödemelerin gecikmesi halinde lisans alanın TL için aylık %2,03 gecikme faizini ödemeyi kabul ettiğini, ayrıca sözleşemenin 9. maddesinde süre ve fesih şeklinin de belirtildiğini, davalı şirket tarafından herhangi bir fesih bildiriminin yapılmadığını ve sözleşme konusu lisansın kullanımına devam edildiğini, sözleşmeden kaynaklı müvekkili tarafından düzenlenen 2013 yılı telif bedeline ilişkin 09.09.2013 tarihli 1.660,72+KDV TL tutarındaki fatura, 2014 yılı telif bedeline ilişkin 15.04.2014 tarihli 1.760,20 TL+KDV tutarındaki fatura, 2015 yılı telif bedeline ilişkin 1.928,30 TL+KDV tutarındaki faturaların davalı tarafa tebliği edildiğini, süresi içerisinde itirazda bulunmadığını ve ödemeleri yapmadığını, bu nedenle icra takibi başlattıklarını, takip tarihine kadar işleyen faiz kalemleri yönünden yapılan itirazı kabul ettiklerini, bakiye 10.322,72 TL olan alacak tutarına yapılan itirazın iptaline, bu miktar üzerinden müvekkili lehine %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava ettiği anlaşılmıştır.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin MSG; MESAM ve MÜYAP gibi meslek birlikleriyle müzik yayını lisans sözleşmeleri imzaladığını, artan maliyet nedeni ile 2014 yılında müzik yayını lisans sözleşmelerinin yenilenmeyeceğini davacı tarafa billdirdiğini, davacı tarafın 31.12.2014 tarihinden itibaren sözleşmenin feshedildiğini kendilerine bildirdiğini, müvekkilinin işyerinde 2014 yılından sonra davacı tarafı ilgilendiren müzik yayını yapılmadığını, davacı taraftan herhangi bir hizmet almadığını ancak devam eden süreçte davacı tarafından müvekkili firmaya tekrar fatura gönderildiğini, MESAM adına sözleşmenin devam ettiğinin, sadece MSG olarak talebin işleme alındığının bildirildiğini, sözleşmenin feshine dair bildirimin davacı tarafından işleme konulmadığını ve müvekkilinin almadığı bir hizmetin parasını ödemek zorunda kaldığını, sonrasında davacı tarafa noter kanalı ile ihbarname gönderildiğini ve 31.12.2015 tarihi itibariyle sözleşmenin feshedildiğini, davacının icra takibinde talep ettiği alacak tutarını dava açarken revize ederek 10.322,72 TL üzerinden dava açtığını, davacı tarafın taleplerinin ve alacak tutarlarının ihtilaflı olduğunu, müvekkilinin davacıya ödenmemiş herhangi bir borcu bulunmadığını, fazladan ödeme yapıldığını beyanla davanın reddine karar verilmesini, müvekkili lehine %20 oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmisini talep ettiği anlaşılmıştır.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI:İstanbul 2.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 31.05.2019 tarih ve 2017/89 Esas – 2019/232 Karar sayılı kararıyla; “… taraflar arasında 11.09.2012 tarihli ‘Mağaza, Market, Alışveriş Merkezi, Ticaret Merkezi, Gym,Oyun Salonları vb . mahallere ilişkin Müzik Eseri Lisans Sözleşmesi’ imzalandığı, sözleşmeye istinaden davacı tarafça düzenlenen faturaların ödenmemesi üzerine İstanbul …İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile davalı hakkında icra takibinin başlatıldığı, davalıya çıkartılan ödeme emrinin tebliği üzerine davalı tarafından süresi içerisinde itiraz edildiği ve davacı tarafından süresi içerisinde itirazın iptali davasının açıldığı, davalının fesih ihbarı dikkate alındığında taraflar arasındaki sözleşmenin 31/12/2014 tarihi itibarı ile son bulduğu, şu hale göre 2015 yılına ilişkin lisans bedellerinden sorumluluğunun bulunmadığı, yine takibe konu edilen faiz KDV’si yönünden itirazın iptali talebinin bulunmadığı dikkate alınarak, ayrıntısı bilirkişi raporunda gösterildiği şekilde davacının takip tarihi itibarı ile 4.036,69 TL asıl alacak (09/09/2013 tarihli 1959,65 TL lik fatura +15/04/2014 tarihli 2077,04 TL’lik fatura) ve 2.603,12 TL (1473,01+1130,11) işlemiş faiz olmak üzere toplam 6.639,81 TL alacaklı olduğu anlaşıldığından davacının davasının kısmen kabulü ile; İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasında davalı tarafından yapılan itirazın kısmen iptaline, takibin işleyecek faiziyle birlikte devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine, takip miktarının %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine” karar verilmiştir.
İSTİNAF İSTEMİ: Davacı vekili süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; “Mahkemece fesih ihbarı dikkate alınarak sözleşmenin 31.12.2014 tarihinde sona erdiği kabul edilmesinin hatalı olduğunu, sözleşmenin 9.maddesi uyarınca sözleşmenin otomatik olarak uzadığını, davalının fesih beyanı uyarınca dava dışı MSG ile davalı arasındaki sözleşmenin 31.12.2014 tarihinde feshedildiğini, davacı yönünden ise fesih beyanının daha sonra işleme alındığını ve somut olayda taraflar arasındaki sözleşmenin 31.12.2015 tarihi itibariyle feshedildiğinin kabulünün gerektiğini,Mahkemece ‘Faiz KDVsi yönünden itirazın iptali talebinin bulunmadığı’ belirtilmiş ise de, davalının itirazı faizin KDVsi yönünden değil KDV’ye işleyen faiz yönünden kabul edilmiş olup, mahkemenin bu yöndeki değerlendirmesinin de hatalı olduğunu.” beyanla ilk derece mahkemesi kararının kaldırılması istenmiştir.
DELİLLER: *12.12.2018 tarihli bilirkişi raporunda; “…Davacı ve davalı taraf arasında 11.09.2012 tarihinde lisans sözleşmesi imzalanmış olduğu, sözleşmeye konu mali hak bedellerinin davacı MESAM tarafından ilan edilecek ilgili yıl tarifesi üzerinden belirleneceği hükmünün yer aldığı, yapılan incelemede davacı tarafından düzenlenen faturalardaki artış tutarlarının TÜFE-ÜFE oranlarına göre hesap edildiğinin görüldüğü, davacı tarafın ilgili yıl mali hak bedeli için davalı tarafa fatura düzenlediği bu faturaların davacı taraf defterlerinde yer aldığı, davalı tarafın ticari defter kayıtlarında ise 2013 ve 2015 yıllarına ait bir fatura kaydı bulunmadığı, 2014 yılı faturasının ise davalı tarafın ticari defterinde kayıtlı olduğu, Mahkeme lisans sözleşmesinin 2015 yılı sonu itibariyle sonlandığı kanaatine varılır ise davacı tarafın takip tarihi itibariyle alacağının takip öncesi faiz ve faiz KDV’si dahil 10.291,88 TL olduğu, Mahkemece sözleşmenin 2014 yılı sonu itibariyle sonlandığı kanaatine varılması halinde ise davacı tarafın takip tarihi itibariyle alacağının takip öncesi faiz ve faiz KDV’si dahil 7.108,3 7 TL olduğu…” kanaati bildirilmiştir. *İstanbul .. İcra Müdürlüğü’nün … takip sayılı dosyasında; alacaklı davacı tarafından, borçlu davalı aleyhine toplam 10.547,02 TL tutarında icra takibi başlatıldığı, borçlunun itirazını 7 günlük yasal süre içinde yaptığı ve takibin durduğu anlaşılmıştır.
GEREKÇE:Dava, İİK’nın 67.maddesine dayalı olarak açılan itirazın iptali davasıdır. Davacı müzik eserleri yayın sözleşmesi uyarınca mali hak bedelleri alacağına dayalı olarak başlattığı icra takibine itiraz üzerine itirazın iptali davası açmış; davalı, hizmetin verilmediğini, sözleşmenin feshedildiğini ve davacıya borcunun bulunmadığını beyanla davanın reddini istemiştir. İlk derece mahkemesi tarafından, “… taraflar arasında 11.09.2012 tarihli ‘Müzik Eseri Lisans Sözleşmesi’ imzalandığı, davalının fesih ihbarı dikkate alındığında taraflar arasındaki sözleşmenin 31/12/2014 tarihi itibarı ile son bulduğu, şu hale göre 2015 yılına ilişkin lisans bedellerinden sorumluluğunun bulunmadığı, yine takibe konu faiz KDV’si yönünden itirazın iptali talebinin bulunmadığı dikkate alınarak davacının takip tarihi itibarı ile 4.036,69 TL asıl alacak ve 2.603,12 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 6.639,81 TL alacaklı olduğu anlaşıldığından davanın bu miktar üzerinden kısmen kabulüne, fazlaya ilişkin talebin reddine, %20’si oranındaki icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine” karar verilmiştir.Davacı vekili yasal süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurmuştur. İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.Davacı ile davalı arasında 11.09.2012 tarihli “Müzik Eserleri Lisans Sözleşmesi” bulunduğu, Sözleşme’nin 9.maddesinde “Sözleşmenin bir yıllık olduğu, sürenin devamı boyunca her yılın sonuna en az bir ay öncesine kadar sözleşmenin feshedildiğinin karşı tarafa noter aracılığıyla bildirilmemesi halinde sözleşmenin kendiliğinden birer yıllık dönemler halinde uzayacağı”nın düzenlendiği, davacı tarafından 2013, 2014 ve 2015 yıllarına ilişkin lisans bedellerinin ödenmemesi üzerine önce ihtarname gönderilip akabinde icra takibi başlatıldığı görülmüştür. Somut olayda uyuşmazlık, lisans bedeli talebine konu yıllar itibariyle taraflar arasındaki sözleşmenin devam edip etmediği ve buna göre davacının lisans bedeli alacağının olup olmadığı noktalarındadır. Davanın 10.322,72 TL dava değeri üzerinden açıldığı, mahkemece yapılan yargılama sonucunda “Davanın kısmen kabulüne, takibin 4.036,69 TL asıl alacak, 2.603,12 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 6.639,81 TL üzerinden devamına” karar verildiği, buna göre davanın reddedilen kısmının 3.682,91 TL olduğu, hükmün verildiği 2019 yılı için istinaf sınırının 4.400,00 TL olması nedeniyle istinaf edilen karar bölümünün istinaf sınırının altında kaldığı anlaşıldığından, davacı vekilinin istinaf isteminin usulden reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davacı vekilinin istinaf talebinin USULDEN REDDİNE, 2-Peşin harcın talebi halinde davacıya iadesine, 3-Davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, 4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.04/04/2022