Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2019/2548 Esas
KARAR NO : 2019/2487 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 25/05/2018
NUMARASI : 2016/534 E., 2018/467 K.
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan ZararNedeniyle)
KARAR TARİHİ: 15/11/2019
İstinaf incelemesi üzerine Dairemize gelen dosya incelendi;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İLK DERECE MAHKEMESİNE AÇILAN DAVADA A-)Açılan dava ve iddia :Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili ile davalı şirket arasında sözleşme imzalandığını, buna istinaden davalı tarafın … A.Ş.’nin müvekkile olan borçlarını temlik aldığını, davalı şirketin 6.cı ve 7.ci taksitlerinden sonraki taksitleri müvekkile ödemediğini, müvekkilin alacaklarının tahsili için taraflarınca İstanbul … İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı dosyası ile icra takibi başlattıklarını ve borcun tarafına ödendiğini, daha sonra müvekkilin davalı taraftan kalan alacaklarının tahsili için İstanbul … İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı dosyasıyla icra takibi başlattıklarını ancak davalı şirket haksız olarak icra takibine itirazda bulunduklarını ve bu nedenle takibin durduğunu beyan ederek, fazlaya ilişkin talep ve dava haklarının saklı kalmak kaydıyla davalının İstanbul …. İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı dosyasına yapmış olduğu İtirazın İptali ve takibin devamına, %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile müvekkile ödenmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
B-) Cevap ve Karşı Talepler :Davalı vekili cevap dilekçesinde; söz konusu sözleşmede alacağın temliki ibaresinin yer almış olmasının aslında borcun naklinin (yüklenilmesinin) söz konusu olduğunun sabit olduğunu, bunun emsal kararını sunduklarını, borcu nakleden… A.Ş.’nin tasfiye sürecinin devam ettiğini, dava konusu sözleşmede belirtilen hesabın bulunduğu Tas. Hal….A.Ş. Tasfiye halinde olup tasfiye sonuçlanıp kar ve zarar durumu belirginleşmeden davacının hak talep edebilmesi mümkün olmadığını, tasfiye sonuçlanmamış ve dava tarih itibariyla alacak muaccel hale gelmemiş olduğundan dava konusu alacak takip ve dava tarihi itibariyle talep edilebilir olmadığını, işbu davanın zamansız açılmış bir dava olduğunu, dava konusu icra takibi ve alacak yargılamayı gerektirir ve bu nedenle tazminata hükmedilemeyeceğini, tüm bu nedenlerle haksız ve mesnetsiz ve yasal dayanakta yoksun, zamansız ikame olunan davanın reddine, davacı aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, Mahkeme masrafları ve ücret-i vekaletin davacı yana tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
C-)İlk Derece Mahkemesi Kararı :İlk derece mahkemesince; “davacının temlik alan … Ltd. Şti. ‘ne karşı 18/12/2010 tarihli borç ikrar ve ödeme sözleşmesi uyarınca, doğrudan doğruya alacak iddiasıyla takibe giriştiği, o halde yanlar arasındaki ticari ilişkiden ve dahi finansal işlemden bahsedilemeyeceği, taraflar arasındaki ilişkinin TTK 4.md.de kapsamında olmayıp, TBK 183 vd. maddelerinde düzenlenen alacağın temlikinden kaynaklandığı, her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili bulunmadığı, HMK 2.md.ne göre ihtilafın çözümünde görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu anlaşılıp kabul edildiği” gerekçesiyle dava dilekçesinin HMK 114/(1)-c 115/(2) maddeler uyarınca görevsizlik nedeniyle usulden reddine karar verildiği görülmüştür.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:Kararı davalı yan istinaf etmiş; işin ticari bir iş olduğunu ve bu nedenle ticaret mahkemesinde görülmesi gerektiğini ; davalı yanın tacir olduğunu, borcun nakline konu alacağın da ticari bir alacak olduğunu bu nedenle mahkemenin görevsizlik kararının kaldırılmasını talep ve istinaf etmiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE :Dava, taraflar arasında düzenlenen alacağın temliki sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. 6102 Sayılı TTK’nun 3.maddesinde bu kanunda düzenlenen hususlarla bir ticari işletmeyi ilgilendiren bütün işlem ve fiillerin ticari işlerden olduğunun belirtildiği, aynı kanunun 4.maddesinde ise ticari dava ve işlerin sayıldığı, eldeki davada ise davacı tarafından temlik sözleşmesi uyarınca davalının üzerine düşen edimlerini yerine getirmediğinden bahisle itirazın iptali isteminde bulunulmuş olup davacının temlik sözleşmesine konu yaptığı alacağın borçlusu durumundaki …A.Ş’nin bu davada taraf olmadığı gibi uyuşmazlık konusu alacak da doğrudan doğruya davalının ticari işletmesi ile ilgili değildir. Kaldı ki davacı da tacir değildir. Uyuşmazlığın çözümünde 6098 sayılı TBK’nun 183. vd. maddeleri hükümlerinin uygulanacağından, dava konusu uyuşmazlık ticari dava niteliği taşımamaktadır. (Bakınız Yargıtay 11.HD’sin 2015/14950 Esas, 2016/3539 Karar; 2017/1069 Esas, 2018/5194 Karar ve Yargıtay 13.HD’sinin 2015/15096 Esas, 2017/2181; 2017/8010 Esas, 2017/9945 Karar; 2015/39733 Esas, 2018/4765 Karar sayılı ilamları) Açıklanan bu nedenlerle davalı vekilinin ticaret mahkemesinin görevli olduğu yönündeki istinaf sebepleri yerinde değildir. Hal böyle olunca usul ve yasaya uygun olan ilk derece mahkemesi kararına yönelen davalı vekilinin istinaf taleplerinin reddi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M :Yukarıda açıklanan gerekçe ile 1-Davalı vekilinin istinaf talebinin HMK’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,2-Harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına, 3-Davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu HMK 362/1-a maddesi gereğince KESİN olmak üzere ve oy birliğiyle karar verildi . 15/11/2019