Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2019/2534 E. 2019/2417 K. 08.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2019/2534 Esas
KARAR NO : 2019/2417 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 17/05/2019
NUMARASI : 2019/294 E. – 2019/459 K.
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 08/11/2019
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü : Davacı vekilinin dava dilekçesinde; davalı tarafından müvekkil aleyhine İstanbul ( … ) İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile başlatılan icra takibine dayanak imzası müvekkiline ait olmayan ve bedelsiz 20.08.2018 düzenleme tarih ve 20.12.2018 vade tarihli 20.000. TL. bedelli bono nedeniyle müvekkillerin borçlu olmadığının tespitine, imzası müvekkiline ait olmayan ve aksinin kabul edilmesi durumunda teminat niteliğinde bedelsiz bono icra takibine konu edildiğinden müvekkili aleyhine İstanbul ( … ) İcra Müdürlüğü’nün …. Esas sayılı dosyasından başlatılan takibin ihtiyati tedbir yoluyla durdurulmasına, imzası müvekkiline ait olmayan ve aksinin kabul edilmesi durumunda teminat niteliğinde bedelsiz bono icra takibine konu edildiğinden müvekkil aleyhine İstanbul (… ) İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasından başlatılan takibin iptaline, bedelsiz senet icra takibine konu edildiğinden takip alacaklısının %20 ‘dan aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, karar verilmesini talep ve dava etmiştir. İstanbul 13.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 17/05/2019 tarihli 2019/294 Esas, 2019/459 Karar sayılı kararıyla; menfi tespit davasının, arabuluculuk dava şartına tabi olduğu, dava şartının gerçekleşmediği gerekçesiyle, davanın HMK 114(2) maddesi ve 115(2) maddesi uyarınca dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmiştir.Davacılar vekilinin süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; davadaki talebin, menfi tespit istemine İlişkin olduğunu, TTK’nın 5/A maddesine göre, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olmasının dava şartı olduğunu, davanın konusu neticei talebin bir para alacağının tahsili veya tazminat olduğu durumlarda, arabulucuya başvuru yapılmış olmasının dava şartı olduğunu, menfi tespit davalarının bu kapsamda değerlendirilemeyeceğini, menfi tespit davalarında, bir miktar alacağın tahsili talebi bulunmadığını, ticari dava niteliğindeki menfi tespit davalarının açılabilmesi için arabulucuya başvuru zorunluluğunun bulunmadığını, ilk derece mahkemesinin karar gerekçesinin bu nedenle usul ve yasaya aykırı olduğunu beyanla, mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.Davalının istinaf dilekçesine karşı cevap vermediği anlaşılmıştır.
GEREKÇE:Uyuşmazlık; menfi tespit davasında arabulucuk dava şartının uygulanıp, uygulanamayacağının tespitine ilişkindir.01.01.2019 tarihinde yürürlüğe giren 6102 sayılı Kanun’un 5/A. maddesinde “dava şartı olarak arabuluculuk” başlığı ile; “Bu Kanun’un 4. maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalarda konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır” şeklinde düzenleme yapılmıştır.6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A maddesi uyarınca, 2.fıkrası son cümlesine göre ise; “(1) İlgili kanunlarda arabulucuya başvurulmuş olması dava şartı olarak kabul edilmiş ise arabuluculuk sürecine aşağıdaki hükümler uygulanır.(2) Davacı, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır. Bu zorunluluğa uyulmaması hâlinde mahkemece davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiye gönderilir. İhtarın gereği yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verilir. Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması hâlinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir.”Somut uyuşmazlık menfi tespit istemine ilişkin olup, uyuşmazlık kambiyo senedinden kaynaklanmaktadır. TTK’nın 5/A maddesine göre, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartı ise de; menfi tespit davaları alacak davası mahiyetinde değerlendirilemeyecek olup somut olay yönünden davacı tarafın arabulucuya başvuru zorunluluğu bulunmamaktadır. Açıklanan nedenle davacı vekilinin istinaf isteminin kabulü ile kararın kaldırılmasına karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi ayrıntılı kararda açıklandığı üzere;1-Davacı vekilinin istinaf isteminin 6100 Sayılı HMK 353/1-a-4 maddesi gereğince KABULÜNE, 2- İstanbul 13.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 17/05/2019 tarihli 2019/294 Esas, 2019/459 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA, -Yargılamaya kaldığı yerden devam olunmak üzere, dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine, 3-İstinaf talebi kabul edildiğinden, istinaf peşin harcının talebi halinde davacı tarafa iadesine,4-İstinaf yargılama giderleri olarak, davacı tarafından yapılan 121,30 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı ile 32,50 TL (posta-teb-müz) masrafı olmak üzere toplam 153,80 TL’nin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine, 5-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu 08/11/2019 tarihinde HMK’nın 353/1-a-4 maddesi uyarınca oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.