Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2019/2532 E. 2022/535 K. 31.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2019/2532 Esas
KARAR NO: 2022/535
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 1.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ: 23/05/2019
NUMARASI: 2017/542 2019/258
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali (Fikir Ve Sanat Eseri Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 31/03/2022
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde; Davalı borçlu ile Müzik Eserleri Yayın İzin Sözleşmesi imzalandığını, davalı ile imzalanan sözleşme hükümleri gereğince, davalının ödemekle yükümlü olduğu fatura bedellerinin davalıya yanca ödenmediğini, alacağın tahsili amacıyla davalı hakkında İstanbul …İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası ile başlatılan icra takibine, borcun haksız olarak itiraz ettiğini, bunun üzerine takibin durdurulduğunu ileri sürerek, itirazın iptali ile takibin devamına, müvekkili lehine %20 ‘dan aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, müvekkili şirketin davacıya hiçbir borcu bulunmadığını, 2008, 2009,2010 ve 2011 yıllarına ait mali hak bedellerine ilişkin iddiaların asılsız olduğunu, müvekkili ile davacı arasında herhangi bir ticaret yapılmadığını, hizmet alınmadığını, diğer mali hak bedelleri olan 2012,2013,2014,2015 ve 2016 yıllarına ilişkin mali hak bedellerinin müvekkili ile dava dışı … A.Ş. 01/05/2012 tarihinde kira sözleşmesi yapıldığını, bu sözleşme gereğince bu tarihten itibaren adı geçen şirketin sorunu olduğunu bildirerek davanın reddini istemiştir. Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre; “Bilirkişi ticari defter ve belgeler üzerinde HMK 266. madde kapsamında inceleme yapmıştır. HMK 266. madde gereğince … tarafından Düzenlenen raporun denetim ve hüküm kurmaya elverişli bulunması nedeniyle rapor mahkememizce kabul edilmiş ve hükme dayanak yapılmıştır. Mali bilirkişinin denetime uygun raporları kapsamına göre; Davacı ticari defterlerinin açılış tasdiklerini zamanında yaptırdığı, 2009, 2013,2014,2015,2016 ve 2017 yıllarına ait defterlerin sahibi lehine delil niteliği taşıdığı, 2010,2011,2012 kapanış tasdiklerinin yapamamasından dolayı sahibi lehine delil niteliği taşımadığı, muhasebe tekniği açısından İlgili hesapların birbirini doğruladığı, MESAM’ın ticari defter kayıtlarında 12.678,62 TL alacaklı gözüktüğü, Davalının 01,05.2012 tarihinde Mali hak bedellerini … a.ş. firmasına devrettiği bu devirin rapsodi ile davalının arasında olduğu, bu devir sözleşmesinin Davacıyı MESAM’ ı bağlamadığı,Davacı MESAM’ın İstanbul …İcra Müdürlüğü’nün … E.sayılı dosyasında takip tarihi itibari ile 12.678,62 TL asıl alacak ile 6.858,16TL gecikme faizi ile birlikte 19.536,78 Tl alacak hesap edildiği, takipte 85133 TL eksik talepte bulunuldu yönünde tespit yapıldığı” gerekçeleriyle davacının iddiası, fatura belgeleri, denetim ve hüküm kurmaya elverişli mali bilirkişi raporu,icra dosyası ve tüm dosya kapsamı dikkate alınarak İstanbul … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı icra takip dosyasında davalı borçlu tarafça yapılan itirazın iptaline, takibin 19.536.78 TL üzerinden devamına, Kabul edilen takip tutarının takdiren % 20′ si üzerinden hesaplama yapılmak suretiyle icra inkar tazminatının da davalıdan tahsil edilerek davacıya verilmesine karar vermiş, davalı bu karara karşı istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Davalı istinaf dilekçesinde; davacı ile firmaları arasında imzalanmış bir sözleşme bulunmadığını, davacının kanunlara uymadığını, sözleşme olmadan takip yapmasının hukuksuz olduğunu, faturanın VUK gereğince 7 gün içerisinde düzenlenmesi gerektiği, davacının bu kuralı ihlal ettiğini, 1 yıl ve 3 yıl sonra geçmişe dönük faturalar düzenlendiğini, mali hak bedelleri olan 2012, 2013, 2014, 2015 ve 2016 yıllarına ilişkin mali hak bedellerinin müvekkili ile dava dışı … A.Ş. 01/05/2012 tarihinde kira sözleşmesi yapıldığını, bu sözleşme gereğince bu tarihten itibaren adı geçen şirketin sorunu olduğunu, hem kiracıdan hem de kirayı verenden ayrı ayrı ücret istemenin kanunlara ve ticaret ahlakına aykırı olduğunu bildirerek kararın kaldırılmasını ve davanın reddini istemiştir. Davacı tarafından davalı aleyhine 2008-2016 yıllarına ait mali hak bedellerinin tahsili için faturalara dayalı olarak 19.536,78-TL nin tahsili için ilamsız icra takibi başlatıldığı, davalı şirket yetkilisinin takibe itiraz ettiği ve takibin durduğu görülmüştür. Takibe dayanak yapılan faturaların içeriğinin mali hak bedeli olduğu görülmüştür. Davacı tarafından dosyaya sunulan sözleşme fotokopisinin incelenmesinde taraflar arasında 07/05/2009 tarihli müzik eserleri yayın izin sözleşmesi başlıklı sözleşmenin imzalandığı görülmüştür. 12/03/2018 tarihli bilirkişi raporunda; “Davalı, …Aş.nin, Türkiye Musiki Eseri Sahipleri Meslek Birliği’ne (MESAM ) yukarıda anılan “Müzik Eserleri Yayın İzin sözleşmesi” nden kaynaklı, borcu Toplam 12.,678,62TL ( Onikibinaltıyüzyetmişsekiz TLAltmışikiKrş) olduğu, icra takip tarihi itibariyle davacının ayrıca sözleşme gereği alacaklı olduğu faiz tutarı yukarıda detaylı olarak hesaplandığı üzere toplam 6.660,75 tl (AltıbinaltıyüzaltmışTL yetmişbeşKrş) olduğu, toplamda ise (anaparatfaiz) 12.678,62TL+6.660,75TL=19.339,37TL (Ondokuz binüçyüzotuzdokuzT OtuzyediKrş.) olduğu, davalının, 01.05.2012 tarihinde Mali Hak Bedellerini … AŞ. firmasına devrettiği sözleşme tarihi itibariyle ise, “Müzik Eserleri Yayın İzin sözleşmesi” nden kaynaklı, borcu 5.078,87tl faizinin ise 4.818,68TI olduğu, Toplamda ise 9.897,55tl (DokuzbinsekizyüzdoksanyediTL ellibeşKrş.) olduğu” yolunda görüş bildirmiştir. 20/04/2018 tarihli bilirkişi raporunda; davalı tarafın 2008-2015 dönemine ilişkin defterlerini ibraz etmediği, sadece 2016 hesap dönemine ilişkin defter kayıtlarının sunulduğu, davalının 2016 yılı yasal defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerinin yaptırıldığı, davacının davalıdan 01/01/2016 ve 31/12/2016 tarihi itibariyle davalı defterlerindeki asıl alacak tutarının 9.714,25-TL olduğu, bu tutara 01/01/2016 dan takip tarihi olan 22/02/2017 ye kadar işletilmesi gereken faizin 1.042,95-TL olduğu, dolayısıyla davacının davalıdan takip tarihi itibariyle 10.757,20-TL toplam alacağı bulunduğu yolunda görüş bildirildiği görülmüştür. 30/11/2018 tarihli bilirkişi raporunda; “davada uyuşmazlık konusunun, davalı hakkında İstanbul …İcra Müdürlüğü’nün … E.sayılı dosyası ile başlatılan ilamsız taklbin, davalının itirazın iptall ve icra inkar tazminatı talebine ilişkin olduğu, davacı ticari defterlerinin açılış tasdiklerini zamanında yaptırdığı, 2009, 2013,2014,2015,2016 ve 2017 yıllarına ait defterlerin sahibi lehine delil niteliği taşıdığı, 2010,2011,2012 kapanış tasdiklerinin yapılmamasından dolayı sahibi lehine delil niteliği taşımadığı, muhasebe tekniği açısından ilgili hesapların birbirini doğruladığı, tespit edilmiştir. Davacı meslek birliği MESAM’ın ticari defter kayıtlarında 12.678,62 TL atacaklı gözüktüğü, Davalının 01.05.2012 tarihinde Mali hak bedellerini … a.ş. firmasına devrettiği bu devirin rapsodi ile davalının arasında olduğu, bu devir sözleşmesinin Davacıyı MESAM’ 1 bağlamadığı, davacı MESAM’ın İstanbul … lcra Müdürlüğü’nün … E.sayılı dosyasında takip tarihi itibari ile 12.678,62 TL asıl alacak ile 6.858,16TL gecikme falzi ile birfikte 19.536,78 TL alacak hesap edildiği, takipte 851,33 TL eksik talepte bulunulduğu” yolunda görüş bildirmiştir.
GEREKÇE: Dava, İİK 67. Maddesi uyarınca itirazın iptali davasıdır. Taraflar arasında 07/05/2009 tarihli müzik eserleri yayın izin sözleşmesi başlıklı sözleşmenin imzalandığı, buna göre davacıya yayın izni verildiği anlaşılmıştır. Sözleşme 1 yıl için yapılmış olup, feshedilmediği müddetçe kendiliğinden birer yıllık dönemler halinde uzayacağının kararlaştırıldığı, ödeme tarihlerinin sözleşmenin ek-1 bölümünde kesin vadeleri içerir şekilde belirlendiği görülmüştür. Alınan bilirkişi raporları içeriğinden davalının davacıya borçlu olduğu anlaşılmıştır. Raporlar arasında miktarlar bakımından küçük farklılıklar bulunmakta ise de, bu husus açıkça davalı tarafından istinaf konusu yapılmamış olup, mahkemece en son alınan 30/11/2018 tarihli rapordaki belirtilen miktar üzerinden hüküm kurulduğu anlaşılmıştır. Hükme esas alınan söz konusu rapor ayrıntılı incelemeyi içerdiği gibi istinaf denetimine de elverişli bulunduğundan hükme esas alınmasında usule aykırı bir yön görülmemiştir. Öte yandan davalı taraf 01/05/2012 tarihinde mali hak bedellerini dava dışı … A.Ş firmasına devrettiği, bundan sonraki dönem için adı geçen şirketin sorumlu olduğunu ileri sürmüş ise de, söz konusu bir devir davalı ile adı geçen dava dışı şirket arasında sonuç doğuracağından davacıyı bağlamayacaktır. Açıklanan bu hususlar gözetildiğinde davalının istinaf taleplerinin reddi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;1-Davalının istinaf talebinin HMK’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2-Alınması gereken 1.334,55-TL harçtan, peşin alınan 334-TL harcın mahsubu ile bakiye 1.000,55-TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, 3-Davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, 4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.31/03/2022