Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2019/2527 E. 2019/2416 K. 08.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2019/2527 Esas
KARAR NO : 2019/2416 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 14/06/2019
NUMARASI : 2018/874 E. – 2019/546 K.
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 08/11/2019
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü : Davacı vekilinin dava dilekçesinde; Müvekkilleri ile davalı taraf arasında 07/08/2011 tarihinde usulüne uygun ve Geçerli bir temlik ve ibra sözleşmesi imzalanmış olup bu sözleşme gereği borçlu taraf 28 Ocak 2013 tarihinden 28 Ağustos 2018 tarihine kadar her ay (68 ay) 400 EURO ve 28 Eylül 2018 tarihinde de (69. ay) 516,63 EURO ödeyeceğini beyan ettiği ancak davalı şirket üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmeyerek taraflar arasında imzalanan sözleşmeye aykırı davrandığı, davalı taraf temlik sözleşmesinde belirlenen borcun 25 ila 40. taksitler arasındaki 16 taksitini ödememiş olması nedeniyle (25. ve 40. taksit de dahil) İstanbul …. İcra Müdürlüğü … E. Sayılı dosyasında icra takibi başlatıldığı, davalı taraf icra takibine haksız ve mesnetsiz şekilde itiraz ettiği, davalı tarafın kötü niyetli olarak takibi uzatmak adına ödeme emrine, borca ve ferilerine itiraz etmiş olması sebebiyle davalı borçlunun itirazının iptalini sağlamak ve icra inkar tazminatına hükmedilmesi için mahkemenize başvurmak zorunluluğu doğduğu, davalı tarafın İstanbul … İcra Müdürlüğü … E. Sayılı dosyasında yaptığı itirazın iptaline, davalı borçlunun asıl alacağın % 20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde; Dava konusu icra takip dayanağı sözleşme tümüyle değerlendirildiğinde her ne kadar sözleşme başlığında “alacağın temliki” dense de alacaklının değişmemesi, tam aksine borçlunun değişmesi nedeniyle alacağın temliki değil borcun naklinin söz konusu olduğu, sözleşmenin alacağın temliki değil borcun nakli niteliğinde olduğunun açık ve sabit olduğu, dayanak sözleşmenin niteliği gereği borcun devralan yeni borçlu , eski borçlunun alacaklıya karşı haiz olduğu itiraz ve def’ileri alacaklıya karşı ileri sürebileceği, haksız ve mesnetsiz yasal dayanaktan yoksun ve zamansız ikame olunan davanın reddine, davacı aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, mahkeme masrafları ve ücreti vekaletin davacı yana tahmiline karar verilmesini talep etmiştir. İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 14/06/2019 tarihli 2018/874 Esas- 2019/546 Karar sayılı kararıyla; “davacının temlik sözleşmesine konu yaptığı alacağın borçlusu durumundaki … A.Ş’nin bu davada taraf olmadığı gibi uyuşmazlık konusu alacak da doğrudan doğruya davalının ticari işletmesi ile ilgili olmadığı, davacının da tacir olmadığından, uyuşmazlığın çözümünde 6098 sayılı TBK’nın 183. vd. maddeleri hükümlerinin uygulanacağından, dava konusu uyuşmazlığın ticari dava niteliği taşımadığı, davanın asliye hukuk mahkemesinde görülmesi gerektiği, görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu” gerekçesiyle, mahkemenin görevsizliğine, dava dilekçesinin HMK 114/(1)-c 115/(2) maddeler uyarınca görevsizlik nedeniyle usulden reddine, HMK 20 madde uyarınca dosyanın talep halinde ve karar kesinleştiğinde yetkili ve görevli İstanbul Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine, karar vermiştir.Davalı vekilinin istinaf dilekçesinde; ihtilaf konusu sözleşmenin ve sözleşmenin ifasının tacir olan müvekkilinin ticari işletmesi ile ilgili ve ticari iş niteliğinde olduğunu, görevli mahkemenin TTK 4. Ve 5. Maddeleri gereğince Ticaret Mahkemeleri olduğunu beyanla mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.Davaya dayanak İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … E sayılı takip dosyasında; alacaklı …, … tarafından, borçlu …Tic.Ltd.Şti aleyhine; 21.042,56 TL asıl alacağın tahsili için 20/01/2016 tarihinde ilamsız genel haciz yoluyla takibe girişildiği, borçlunun beyanına göre ödeme emrinin 29/02/2016 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun da süresi içeresinde 02/03/2016 tarihinde borca, faize ve tüm ferilerine itiraz ettiği anlaşılmıştır.
GEREKÇE:Dava, taraflar arasında düzenlenen alacağın temliki sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. 6102 Sayılı TTK’nın 3.maddesinde bu kanunda düzenlenen hususlarla bir ticari işletmeyi ilgilendiren bütün işlem ve fiillerin ticari işlerden olduğunun belirtildiği, aynı kanunun 4.maddesinde ise ticari dava ve işlerin sayıldığı, eldeki davada ise davacı tarafından temlik sözleşmesi uyarınca davalının üzerine düşen edimlerini yerine getirmediğinden bahisle itirazın iptali isteminde bulunulmuş olup davacının temlik sözleşmesine konu yaptığı alacağın borçlusu durumundaki… A.Ş’nin bu davada taraf olmadığı gibi uyuşmazlık konusu alacak da doğrudan doğruya davalının ticari işletmesi ile ilgili değildir. Kaldı ki; davacılar da tacir değildir. Uyuşmazlığın çözümünde 6098 sayılı TBK’nun 183. vd. maddeleri hükümlerinin uygulanacağından, dava konusu uyuşmazlık ticari dava niteliği taşımamaktadır. (Bakınız Yargıtay 11.HD’sin 2015/14950 Esas, 2016/3539 Karar; 2017/1069 Esas, 2018/5194 Karar ve Yargıtay 13.HD’sinin 2015/15096 Esas, 2017/2181; 2017/8010 Esas, 2017/9945 Karar; 2015/39733 Esas, 2018/4765 Karar sayılı ilamları) Bu itibarla davanın asliye hukuk mahkemesinde görülmesi gerekir. Görev hususu kamu düzeninden olup taraflarca ileri sürülmesi bile yargılamanın her aşamasında re’sen gözetilmesi gerekir.Mahkemece, açıklanan bu hususlar gözetilerek görevsizlik nedeniyle dava dilekçesinin usulden reddine kararı verildiği görülmekle, davalı vekilinin istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan gerekçe ile:1-6100 sayılı HMK.’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince davalı vekilinin yerinde görülmeyen istinaf isteminin ESASTAN REDDİNE,2-Harç peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına, 3-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına,4-Davalı tarafça yapılan masrafların üzerinde bırakılmasına,5-Artan gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu 08/11/2019 tarihinde oy birliği ile kesin olarak karar verildi.