Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2019/2503 E. 2019/2488 K. 15.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2019/2503 Esas
KARAR NO : 2019/2488 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 30/05/2019
NUMARASI : 2018/502 E., 2019/201 K.
DAVANIN KONUSU: Endüstriyel Tasarım (Endüstriyel Tasarımın Hükümsüzlüğünden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 15/11/2019
İstinaf incelemesi üzerine Dairemize gelen dosya incelendi;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İLK DERECE MAHKEMESİNE AÇILAN DAVADA A-)Açılan dava ve iddia :Davacı vekili dava dilekçesi ile, davalı adına 2003/03747 sayı ile tescilli tasarımın yeni ve ayırt edici özelliklerine haiz olmadığını, davalı adına tescilli “…” tasarımının, davalının tescilinden çok daha önceki bir tarihte Amireka Birleşik Devletleri’nde tescile bağlandığını, ABD menşeli buluşlar incelendiğinde, davalı ürününe birebir benzerlik gösterdiğinin anlaşılacağını, davalıya ait tasarımın dünyanın herhangi bir yerinde kamuya sunulmuş olma şartına haiz olmayıp, yenilik unsurunu ihtiva etmediğini, davalı adına 09/12/2013 tarih ve 2003/03747 sayı ile tescilli “…” isimli tasarımın, evrensel ve mutlak yenilik özelliğine haiz olmaması nedeniyle hükümsüzlüğünü ve sicilden terkinini talep etmiştir.
B-) Cevap ve Karşı Talepler :Davalı vekili cevap dilekçesi ile, iddia edilenin aksine müvekkili tasarımının yeni ve ayırt edici özelliklere sahip olduğunu, hükümsüzlük şartlarının oluşmadığını, davacı yanın Bakırköy Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 2008/248 Esas, 2011/241 Karar sayılı dosyasında müvekkilinin 2003/03747 nolu tasarımının hükümsüzlüğünü talep ettiğini ve mahkemece davanın reddedildiğini, dolayısıyla davacı yanın aynı tasarıma ilişkin yeniden hükümsüzlük davası açması nedeniyle HMK’nın 303. Maddesi uyarınca kesin hüküm sebebiyle davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
C-)İlk Derece Mahkemesi Kararı :İlk derece mahkemesince; “davanın davalı adına 09/12/2013 tarih ve 2003/03747 sayı ile tescilli “Sünnet Külotu” isimli tasarımın, evrensel ve mutlak yenilik özelliğine haiz olmaması nedeniyle hükümsüzlüğü ve sicilden terkini talepli olduğu, davalı vekilinin davanın kesin hüküm nedeni ile usulden reddini savunduğu, Bakırköy 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 2018/248 Esas, bozmadan sonra en son 2014/114 Esas sayılı dosyasının tetkikinden, davacı … tarafından, davalı …San.ve Tic.Ltd.Şti aleyhinde aynı sebeplere dayalı olarak 2003/03747 nolu tasarımının hükümsüzlüğü istemi ile dava açtığı, mahkemece yapılan yargılama neticesinde, tasarımın tescil başvuru tarihi itibariyle yeni ve ayırt edici nitelikte olduğu tespit edilerek davanın reddine karar verildiği, kararın en son 17/06/2015 tarihinde kesinleştiğinin anlaşıldığı, HMK’nın 114/1-i maddesi uyarınca, aynı davanın, daha önce kesin hükme bağlanmamış olmasının dava şartlarından olduğu, HMK’nın 303/1 maddesi uyarınca, her iki davanın taraflarının, dava sebeplerinin ve ilk davanın hüküm fıkrası ile ikinci davaya ait talep sonucunun aynı olması halinde, maddi anlamda kesin hükümden bahsedildiği, eldeki davada her iki davanın tarafları, dava sebebi ve talep sonuçlarının aynı olduğu, bu itibarla ortada kesin hüküm bulunduğu kesin hüküm bulunmaması dava şartı olup, yargılamanın her aşamasında resen gözetilmesi gerektiği” gerekçesiyle davacının davasının kesin hüküm dava şartı nedeni ile usulden reddine karar verildiği görülmüştür.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:Kararı davacı yan istinaf etmiş ve istinaf dilekçesinde ;davada sonuç ve istem aynı olsa da dayanılan hukuki sebebin farklı olduğunu, eldeki davada ürününü daha önce Amerika’da bir buluşçu tarafından ilk kez piyasaya sürülüp tanıtılmış olması maddi vakasına dayanarak hükümsüzlük talep ettiklerini , ilk davada bu hususun tartışılmadığını ve dava konusu olmadığını bu nedenle kesin hüküm bulunmadığını, mahkeme kararının kaldırılması gerektiğini talep ve istinaf etmiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE :Dava avalı adına tescilli “…” tasarımının, davalının tescilinden çok daha önceki bir tarihte Amireka Birleşik Devletleri’nde tescile bağlanması sebebine dayalı yenilikçi bir tasarım olmama nedenine dayalı hükümsüzlük istemine ilişkindir.Mahkemece “…. Bakırköy 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 2018/248 Esas, bozmadan sonra en son 2014/114 Esas sayılı dosyasının tetkikinden, davacı … tarafından, davalı … San.ve Tic.Ltd.Şti aleyhinde aynı sebeplere dayalı olarak … nolu tasarımının hükümsüzlüğü istemi ile dava açtığı, mahkemece yapılan yargılama neticesinde, tasarımın tescil başvuru tarihi itibariyle yeni ve ayırt edici nitelikte olduğu tespit edilerek davanın reddine karar verildiği, kararın en son 17/06/2015 tarihinde kesinleştiğinin…..” tarafları, sebebi, konusu ve talep sonucu aynı olan davada kesin hüküm nedeni ile davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmiştir.Davacı yan ürünün tıpatıp benzerinin davalı yandan çok daha önce Amerika’da tescilli olması nedeni ile ” yenilik” unsurunun bulunmadığı gerekçesine dayanmakta, önceki davada bu hususun ileri sürülemediğini, yeni delil elde edildiğini , dava açısından kamu düzenine ilişkin yeni delilin gözetilmesi gerektiğini ,kesin hüküm oluşmayacağını iddia etmektedir.Dosyaya ekli bulunan Bakırköy 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 2018/248 Esas, bozmadan sonra en son 2014/114 Esas sayılı dosyası ve içeriği tetkik edilmiş olup,İlk davada da; davacı yan dava dilekçesinde ürünün yenilik özelliğinin bulunmadığını, çok uzun yıllardır spor malzemeleri ve spor giyim üreticisi firmaların çoğunda benzer ürünlerin çok uzun zamandır kullanıldığını beyan etmiştir.Bu beyan ve iddia üzerine alınan üç ayrı bilirkişi raporunda ve ek raporunda bu hususta uzun incelemeler yer almıştır. Sportif amaçlı olarak erkek cinsel organını koruma amaçlı ürünlerin ” harcıalem ürünler” olduğunu uzun uzun tartışan bilirkişi kurulları ; davalı yanın ” sünnet operasyonu amaçlı” ürünü ile sportif koruyucu ürünleri tartışmış, amaçlarındaki ve özelliklerindeki farklılıkları incelemiş ve rapor düzenlemişlerdir.Kısaca özetlemek gerekirse, ilk derece mahkemesinde kesin hükümle reddedilen davada ortaya konulan temel neden, önceki davada da tartışılmış, incelenmiş ve dava konusu edilmiş ve nihayetinde Yargıtay denetiminden geçerek kesin hükme bağlanmıştır.Davacının ileri sürdüğü husus ilk kez öne sürülen ve daha önceki yargılamada değerlendirilmeyen bir husus olmayıp , üzerinde inceleme yapılan, bilirkişi raporları alınan ve ilgili mahkemece ve Yüksek Mahkemece de değerlendirilen bir husus olup, temyiz nedenleri arasında da tartışılmıştır.Bu nedenle ilk dava ile eldeki dava arasında tüm unsurları ile kesin hüküm bulunmakla mahkemenin verdiği kararda bir isabetsiz bulunmadığından davacı yanın istinaf başvurusunun reddine karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M :Yukarıda açıklanan gerekçe ile 1 – Davacı yanın istinaf başvurusunun HMK 353/b-1 ve 355. maddeleri gereğince ESASTAN REDDİNE 2-Harç peşin alınmış olmakla ayrıca alınmasına yer olmadığına 3-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden davacı yan üzerinde bırakılmasına 4-Duruşmasız inceleme yapılmış olmakla ücreti vekalet tayin ve takdirine yer olmadığına Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık yasal sürede Yargıtay’a temyiz yolu olanaklı ve oy birliğiyle karar verildi. 15/11/2019