Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2019/2484 E. 2022/547 K. 31.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2019/2484 Esas
KARAR NO : 2022/547
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 2.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 30/05/2019
NUMARASI : 2017/135 2019/227
DAVANIN KONUSU : Alacak (Fikir Ve Sanat Eseri İle İlgili Sözleşmeden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 31/03/2022
GEREKÇELİ KARARIN
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı dava dilekçesinde, 2013-2014 tarihleri arasında … Otelcilik A.Ş. bünyesinde…Oteli’nde spa bölümünde resepsiyonist olarak çalışmış olup, bu süre içerisinde görevini özenle ve dikkatle ifa ettiğini, çalıştığı süre boyunca … Otelinde spa bölümünün ister hizmet kalitesi olarak, isterse görsel olarak bütün müşteriler tarafından rağbet gördüğü ve İstanbul’da sayılı yerlerinden olduğunu, bu nedenle çalıştığı süre içinde spa bölümünün görselliğinin güzel olması nedeniyle Otel’de ilgili biriminde olumlu karşılaması üzerine kendi için muhtelif pozlarda fotoğraflar çektirdiğini, ancak söz konusu işyerindeki iş akdi bittikten ve aradan geçen süreden sonra 29/04/2017 tarihinde arkadaşlarının araması üzerine … gazetesinin…Cumartesi ekinde resminin olduğunu öğrendiğini, dosyada sunmuş olduğu söz konusu gazete ekini alıp, bakması neticesinde gerçekten de eski çalıştığı … Oteli’nde çekinmiş olduğu fotoğrafların nasıl ulaştıkları belli olmadan izni ve haberi dışında hiçbir sözleşme olmadan söz konusu otel tarafından 29/04/2017 tarihli …Cumartesi ekinde 5. sayfada reklam olarak yer verildiğini gördüğünü, bunun üzerine büyük bir elem, keder ve kızgınlık içerisinde araştırması sonucunda dosyada da mevcut olduğu üzeri… Oteli’nin resmi instagram hesabında da yine izni, bilgisi ve sözleşmesi olmadan aynı fotoğraflara yer verdiklerini, yine otelin kendi spa bölümünde resimlerinin yer aldığı menü kataloğunun olduğunu gördüğünü iddia ederek, fazlaya ilişkin haklarının saklı kalması kaydıyla, izinsiz yayınlanan fotoğraflar için üç katı tazminat talebine karşılık şimdilik 3.000 TL ve manevi haklarının ihlali sebebiyle 30.000 TL’nin davanın açıldığı tarihten başlamak üzere en yüksek faiz ile birlikte davalıdan tahsili ile fotoğraflarının izinsiz kullanılması nedeniyle tecavüzün ref’i ve kişilik haklarına sakldırının sonlandırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, davacının belirsiz süreli iş sözleşmesi gereğince 07/01/2013 tarihinde müvekkili …Oteli’nde “Spa Receptionist” pozisyonunda işe başladığını, 09/02/2014 tarihinde işten istifa ederek ayrıldığını, iş tanımında spa ürün ve üyeliklerinin promosyonunu yapmak, tüm etkinlik ve organizasyonlarda yöneticilere destek vermek görevleri arasında sayıldığını, davacının çalıştığı süre içerisinde kariyer ve terfi amaçlı otelin spa bölümünün basında yer alacak tanıtım fotoğraflarında yer almayı gönüllü olarak talip olduğunu, teklifin davacıdan geldiğini, işyeri yönetiminin de olumlu karşıladığını, bu fotoğrafların tanıtım amaçlı yayınlanmak üzere otelin spa bölümünün değişik mekanlarında çekilmiş olduğunu, davacının hevesle yer aldığı bu fotoğrafların görsel basın ve sosyal medyada otelin açılış tarihi olan 2013 yılından itibaren yer bulmuş olduğunu, davacının izni ve bilgisi olmadan bu fotoğrafların çekilmesinin asla söz konusu olamayacağını, bu fotoğrafların davacının kendisi için çektirdiği fotoğraflar olmadığını, davacının vaktiyle gönüllü olduğu, model olabilmek için uğraştığı fotoğraflarından işten ayrıldıktan 3 yıl sonra haberim yoktu diyerek, durumdan menfaat üretmeye çalışmakta olduğunu davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre; “dosyada mübrez davacının sunduğu delillerden ve davalının da kabul ettiği üzere davacıya ait fotoğraflar davalının spa tanıtımlarında çeşitli mecralarda (katalog, instagram, gazete reklamı) kullanılmıştır. Bu kullanımların davalı otelinin spa tanıtımına yönelik olması nedeniyle ticari amaçlı reklam olduğu açıktır. Davacının belirli bir süre davalı şirkette spa bölümünde çalıştığı ve fotoğrafların bu dönemde çekildiği tarafların kabulünde olup dosyada mübrez belgelere göre spa tanıtımının davacının görev tanımı içerisinde olduğu dava konusu fotoğrafın davacının davalı şirkette spa bölümünde resepsiyonist olarak çalıştığı sırada spa tanıtımına yönelik olarak çekilerek davacının spa tanıtımı için kullanıldığı ve davacının fotoğraftaki pozları ve fotoğrafın içeriğine göre fotoğrafının çekilmesine muvafakat ettiği görülmektedir. Buna mukabil davalının davacıyı çalıştırdığı dönemde çekilen davaya konu fotoğrafların davalının açıkça spa tanıtımlarında katalog, ınstagram, gazete reklamı mecralarında kullanılmasına açıkça muvafakat ettiğine ilişkin bir delilin dosyada bulunmaması, bir an için çalıştığı dönem için rızanın varlığı kabul olunsa bile sonraki dönem için açık bir rıza ve muvafakatin alınmaması nedeniyle vaki kullanımın FSEK m.86/1 hükmüne aykırı olduğu anlaşılmıştır.Nitekim Y. 4.HD., E. 7504, K. 10628, T. 12/12/1988 sayılı kararına göre, FSEK m.86/1 çerçevesinde sorumluluk için resim çekilmesinin amacı önemli değildir. Davacının dış görünüşleri resimde yer aldığına göre, eylemin emredici kurala açıkça aykırı olduğu kabul edilmelidir. Davacının dış görünüşünün resim için ikinci planda kalıp kalmaması da önemli değildir. Asıl olan kişinin dış görünüşünün yayımlanan resimde yer almış olmasıdır. Bu nedenle vaki yayın FSEK m.86’ya aykırı olduğu gibi, MK 24 vd hükümleri çerçevesinde davacının izinsiz olarak hastalığının ifşa edilmesi de kişilik haklarının da ihlalidir.Davacı, manevi tazminat talebinde bulunmuştur. FSEK m.86/III gereğince manevi tazminat Borçlar Kanunu’nun 56 ıncı maddesine göre tayin edilecektir. Bu nedenle olayımızda manevi tazminat isteğiyle ilgili sorumluluğun unsurlarının gerçekleşip gerçekleşmediği üzerinde durulmalıdır. Davacıya ait görüntünün izin alınmadan spa tanıtımlarında çeşitli mecralarda (katalog, ınstagram, gazete reklamı) kullanımı kişilik haklarına haklarına aykırılık oluşturur. Davacı manevi zarara uğramış olduğundan davacının manevi tazminat talep etme koşullarının gerçekleştiği, eylemin ağırlığı paranın alım gücü hak ve nesafet göz önünde bulundurulduğunda 5.000 TL manevi tazminatın yerinde olduğuna kanaat getirilmiştir.Davacı maddi tazminat talebinde de bulunmuştur. Davacı maddi tazminat talebini FSEK 68 çerçevesinde 3 katı tutarında tazminata dayandırmıştır. FSEK m. 86 düzenlemesinde kişilik hakları ön planda tutulmuştur. FSEK m. 86 eser niteliği bulunmayan fotoğraflarda görüntülenen kişiler açısından olası bir hak ihlalinde dava açma imkânı sunduğu gibi TMK m. 24’e atıf yaparak kişilik hakkı davalarına da imkân tanımaktadır. Bu madde düzenlemesi ile fotoğrafı çekilen kişilerin eser sahipliği sıfatı bulunmadığından telif hukuku davalarına dayanarak hak iddia etme imkânları yoktur.Bu maddeye göre; hukuka aykırı olarak kişilik hakkına saldırılan kimse, hâkimden, saldırıda bulunanlara karşı korunmasını isteyebilir. Kişilik hakkı zedelenen kimsenin rızası, daha üstün nitelikte özel veya kamusal yarar ya da kanunun verdiği yetkinin kullanılması sebeplerinden biriyle haklı kılınmadıkça, kişilik haklarına yapılan her saldırı hukuka aykırıdır.TMK m. 24 m. 2 hukuka uygunluk sebeplerini hükme bağlanmıştır. O halde, hukuka uygunluk sebepleri bulunmayan bir hukuka aykırılık durumunda, fotoğrafta görüntülenen kişi TMK m. 24 gereği TMK m. 25’te yer alan davalara başvurarak korunabilir. Bu çerçevede davacının, maddî ve manevî tazminat istemleri ile hukuka aykırı saldır dolayısıyla elde edilmiş olan kazancın vekâletsiz iş görme hükümlerine göre kendisine verilmesine ilişkin istemde bulunma hakkı saklıdır. Yukarıda ortaya konan tespit ve değerlendirmeler doğrultusunda davalı tarafın izinsiz şekilde davacının fotoğrafını kullanması sonucu, davacının TMK m.24 uyarınca maddî ve manevî tazminat talebi ile hukuka aykırı saldırı dolayısıyla elde edilmiş olan kazancın vekâletsiz iş görme hükümlerine göre kendisine verilmesini talep edebileceği kanaatine varılmıştır.Genel hükümler çerçevesinde maddi tazminat hesaplanacaktır. Kişilik hakkına saldırı sebebiyle maddi zararın tazmini için, hukuka aykırı saldırı, maddi zarar, saldırı ile zarar arasında uygun illiyet bağının bulunması ve ayrıca failin kusuru veya bir kusursuz sorumluluk halinin bulunması aranır. Dosya kapsamı incelendiğinde her ne kadar bilirkişi raporunda maddi bir kaybın bulunmadığı, maddi tazminat şartlarının oluşmadığı değerlendirilmiş ise de davalı eylemiyle maddi bir zararın oluştuğu (amatör çekimlerin bile belli bir ücret gerektirdiği dikkate alındığında) yerleşik yargı kararlarında da kabul olunduğu üzere izahtan varestedir. Yukarıda izahı yapılan müzekkere cevabındaki değerlendirmeler ve değişik mecralardaki kullanımlar göz önünde bulundurularak BK 50 . Maddesi kapsamında talep değerlendirildiğinde, talep olunan 3.000 TL maddi tazminatın yerinde olduğu” gerekçeleriyle davacının maddi tazminat talebinin kabulüne, 3.000-TL nin tahsiline, manevi tazminat talebinin kısmen kabulüne, 5.000-TL nin davalıdan tahsiline, fazlaya dair talebin reddine karar vermiştir.Davalı vekili istinaf dilekçesinde; kararın kök ve ek raporlara aykırı olduğunu, dava konusu fotoğrafların davacının rızası ile çektirildiğini, kök raporda bu hususun tespit edildiğini, yine davacının maddi zararının ispatlayamadığı hususunun kök raporda belirtildiğini, yine ek raporda da davacının maddi zararının ispatlayamadığının belirtildiğini, buna rağmen mahkemenin maddi tazminata hükmettiğini, mahkemenin manevi tazminatı da kabul etmesinin doğru olmadığını, davacının fotoğraflarının basında ve sosyal mecralarda yayınlanmasında da muvafakat etmediğine ilişkin dosyada bir delil bulunmadığını, davacının fotoğrafları gönüllü çektiğini, poz verdiğini dolayısıyla bunların otelin mekanlarının tanıtımında kullanılacağını bilmekte olduğunu, o sıralarda davacının müvekkilinin çalışanı olduğunu, davacının işten ayrıldıktan sonra fotoğrafların kullanılmaması yönünde uyarı ve talebinin olmadığını, davacının fotoğraflarını otelin kataloglarında ve reklam amaçlı olarak kullanılacağını çok iyi bildiğini, bu hususun tanıklarca da doğrulandığını, buna rağmen mahkemenin maddi ve manevi tazminata hükmetmesinin doğru olmadığını, Yargıtay 11.H.D nin 2015/14524 E – 2016/2421 K sayılı emsal kararında benzer bir şekilde açılan davanın reddine dair mahkeme kararını onadığını bildirmiştir.Duruşmada dinlenilen davalı tanıkları davacının kendi rızası ile çekimlerde bulunduğunu ve kataloglarda resimlerinin kullanılmasına rızasının bulunduğunu beyan ettikleri görülmüştür.01/03/2018 tarihli bilirkişi raporunda; Davacının görüntüsünün izinsiz olarak reklam amaçlı kullanımının FSEK m.86/1 ve MK 24 vd hükümlerine aykırı olduğu, davacının manevi tazminat talep etme koşulları gerçekleştiği, ancak dava konusu ihlallerle ilgili olarak maddi tazminatta zarar görme koşulunun davacı tarafça ispatlanamadığı yolunda görüş bildirmiştir.29/06/2018 tarihli ek bilirkişi raporunda; Davacının görüntüsünün izinsiz olarak reklam amaçlı kullammının FSEK m.88/1 ve MK 24 vd hükümlerine aykırı olduğu, davacının manevi tazminat talep koşulları gerçekleştiği, ancak dava konusu ihlallerle ilgili olarak maddi tazminatta zarar görme koşulunun davacı 4 rafça ispatlanamadığı yolunda görüş bildirmiştir.
GEREKÇE:
Dava, davacıya ait fotoğrafların izinsiz kullanılması nedeniyle maddi ve manevi tazminat taleplerine ilişkindir.
Yargılama sonunda 3.000-TL maddi ve 5.000-TL de manevi tazminata hükmedilmiştir. Mahkeme kararı 30/05/2019 tarihinde verilmiş olup, 2019 yılı itibariyle kesinlik sınırı 4.400-TL olup, davalı aleyhine hükmedilen 3.000-TL maddi tazminat kesin nitelikte olduğundan maddi tazminat talebine yönelik istinaf talebinin bu nedenle reddi gerekmiştir.
Manevi tazminat hükmüne yönelik istinaf talebinin incelenmesine gelince; davacı taraf bir dönem davalı yanında iş akdi ile çalışmıştır. Dava konusu fotoğraflar ise davacının işten ayrıldıktan sonraki bir dönemde yayınlanmıştır. Dolayısıyla söz konusu fotoğrafların yayınlanması için davacıdan izin alınması gerekir. Davalı taraf bu konuda izin alındığı hususunu usulüne uygun deliller ile kanıtlayamamıştır. Davacının tazminat talep etme hakkı bulunmakta olup, mahkemece de karar yerinde belirtilen gerekçelerle davacı lehine manevi tazminata hükmedilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığından davalı vekilinin manevi tazminata yönelik istinaf taleplerinin de reddi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı vekilinin maddi tazminata yönelik istinaf talebinin mahkeme hükmünün kesin olması nedeniyle USULDEN REDDİNE,
2-Davalı vekilinin manevi tazminata yönelik istinaf talebinin HMK’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gereken 563,56-TL harçtan, peşin alınan 140,89-TL harcın mahsubu ile bakiye 422,67-TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
3-Davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.31/03/2022