Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2019/2476 E. 2019/2336 K. 01.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2019/2476 Esas
KARAR NO : 2019/2336 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 1. FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 07/03/2019
NUMARASI : 2019/31 E., 2019/33 K.
DAVANIN KONUSU: Tespit (D.İş)
KARAR TARİHİ: 01/11/2019
İstinaf incelemesi üzerine Dairemize gelen dosya incelendi;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Tespit isteyen vekili talep dilekçesinde; müvekkil şirketin 2015 08056 tescil numaralı 1 ve 2 sıra numaralı endüstriyel tasarım ile 2015 15970 Y tescil numaralı “Motorsiklet Arkasına Monte Edilebilen Makas Mekanizmalı Sepet Taşıyıcı” faydalı modele konu ürünleri Türk Patent Enstitüsü, Endüstriyel Tasarımlar Daire Başkanlığı ile Türk Patent Enstitüsü nezdinde Faydalı Model Daire Başkanlığında tescil edildiğini, müvekkil şirketin söz konusu tasarım ve faydalı modele ilişkin buluşu 2015 yılında piyasaya sürdüğünü, aleyhine tespit istenenin söz konusu ürünü onlarca değişik şekilde yapabileceği seçenek özgürlüğü olmasına karşın müvekkile ait olduğunu bilmesine rağmen müvekkilinin endüstriyel tasarıma ve buluşuna benzer nitelikte bir imalat yapmasının amacının bu ürün ile müvekkilin müşteri çevresini kullanarak benzer bir görüntüye sahip aynı sistem ile çalışan- müvekkil istemlerindeki unsurları içeren ürün ile birlikte haksız kazanç elde etmek olduğunu, aleyhine tespit istenenin müvekkile ait buluş ve tasarımların aynısını/ayırt edilemeyecek kadar benzerini “…” “ARKA ÇANTA DEMİRİ” olarak satışını yapmakta olup bu duruma ilişkin … San. Tic. Ltd. Şti.adına 19/11/2018 tarihli … seri numaralı fatura ile ortada olduğunu, müvekkili adına tescilli olan faydalı model ve endüstriyel tasarımların aynı/ayırt edilemeyecek kadar benzer nitelikte sayılabilecek kullanımlarının bulunup bulunmadığı, bulunuyor ise tespitine, akabinde HMK 389.vd.maddeleri gözetilerek aleyhine tespit istenen davaya konu edilen müvekkilin tescilli faydalı model ve tasarımlarına benzer kabul edilebilecek nitelikteki ürünlere el konulması için teminatsız veya mahkemece uygun görülecek miktarda teminat ile ihtiyati tedbir kararı verilmesini ve mahallinde bilirkişi aracılığı ile tespitini talep etmiştir. İlk derece mahkemesince; “tespit isteyenin haklarının korunması ve işin niteliği itibariyle 6100 sayılı hmk.’nın 403. mad. uyarınca karşı tarafa tebligat yapılmaksızın mahallinde delillerin bilirkişi aracılığı ile tespitine, bilirkişi olarak re’sen alanında uzman bilirkişiler bir patent uzmanı .. ve bir tasarım uzmanı … in seçilmesine, bilirkişiye tespit isteyen vekilinin dilekçesinde belirttiği hususlarda HMK 278/4 maddesi gereğince mahallinde inceleme yapmak üzere tam yetki verilmesine, bilirkişiye inceleme yapmak ve adrese alınmaması ve tespite müdahale edilmesi halinde kolluk kuvvetlerinden/ emniyet güçlerinden yardım almak üzere tam yetki verilmiş olup, ihtiyati tedbir talebiyle ilgili olarak rapor alındıktan sonra karar verilmesine” şeklinde karar verildiğiYapılan bilirkişi incelemesi neticesi mahkemece raporda saptanan hususlara göre davacı yanın ihtiyati tedbir talebinin reddine karar vermiştir.Davacı yan kararı istinaf etmiş ve istinaf dilekçesinde bilirkişiden ek rapor alınması yönündeki taleplerinin değerlendirilmediğini . ,faydalı model açısından hiçbir inceleme ve görüş içermeyen rapora istinaden ek rapor alınması gerektiğini , faydalı modele konu ürünün birebir aynısının yapılmış olması karşısında ihtiyati tedbir taleplerinin kabulüne karar verilmesini talep ve istinaf etmiştir. Davanın delil tespiti ve sonucuna göre ihtiyati tedbir talepli bir dava olduğu, davacı yanın talepleri ile ilgili olarak rapor alındığı ve rapor içeriğine göre tedbir hususunda olumsuz karar verildiği görülmektedir.İşin mahiyeti gereği taraflardan sadece birinin delil ve iddialarına dayalı olarak yapılan delil tespiti açısndan mahkemenin asıl davaya bakan mahkeme olmaması nedeni ile ek rapor hususunu değerlendirmemiş olması , bu hususun açılacak davada tartışılması gereken bir husus olmakla mahkemenin ek rapor alma yoluna gitmemesi kaybolacak bir delil bulunmaması ve mevcut durumun saptanamamış olması karşısında kararda bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Kaldı ki tedbir isteyan yanın açılacak esas davada da bu talep ve delilleri ileri sürme imkanı her zaman mevcuttur. Hal böyle olunca İhtiyati tedbir açısından mahkemece toplanan delillere göre yaklaşık ispat koşulu sağlanmamış olmakla ihtiyati tedbirin eldeki delillere göre reddinde bir isabetsizlik bulunmadığından istinaf talebinin esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan yazılı gerekçe ile 1 – Tespit ve tedeebir talep eden yanın istinaf başvurusunun HMK 353/ b-1 madde gereğince ESASTAN REDDİNE 2-Harç peşin alınmış olmakla ayrıca alınmasına yer olmadığına ve yatırılan harcın Hazineye gelir yazılmasına 3-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden yan üzerinde bırakılmasına Dair; dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu HMK 362 /1-f madde gereğince KESİN olmak üzere ve oy birliğiyle karar verildi. 01/11/2019