Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2019/2450 E. 2019/2438 K. 08.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2019/2450 Esas
KARAR NO : 2019/2438 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 20/06/2019
NUMARASI : 2019/391 E. – 2019/721 K.
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 08/11/2019
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü :Davacı vekilinin dava dilekçesinde; müvekkiline ait gayrimenkullerden birini davalıya 2014 yılında kiraya verdiğini, aradan geçen 1 yıl sonunda, davacının söz konusu yerde kalmak istediğini ve güncellenen kira bedeli ile 1 yıllık yeni kira kontratı yapıldığını, akabinde davacının söz konusu gayrimenkulü devretmek istediğini belirterek yeni bir kiracı getirterek işyerinden ayrıldığını, iki yıl sonra Bakırköy … İcra Müdürlüğü … Esas sayılı dosyasından ödeme emri geldiğini, davalının 10 yıllık kirayı peşin ödediği, kiralanandan çıkmak zorunda kalınca 250.000 TL bedelli senet düzenlediklerini iddia ettiğini, müvekkilinin senet düzenlemediği gibi 10 yıllık kira parası da almadığını, Bakırköy C. Başsavcılığına şikayet ettiklerini, Adli Tıp Kurumu’ndan alınan raporda; imzalar dışındaki kısımların kimyasal silintiye maruz kaldığı, senet üzerinde başka baskı izlerinin bulunduğunu tespit ettiklerini, Bakırköy 18. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2019/565 Esas sayılı dosyasında davalının sanık olarak yargılandığını, davalının sözleşmenin cezai şart içerdiğinden bahisle Küçükçekmece 1.Sulh Hukuk Mahkemesi’nde 75.000 Euro bedelli alacak davası açtığını beyanla, müvekkilinin borçlu olmadığının tespitine, icra takibinin iptaline, icra takiplerinin durdurulması yönünde tedbir kararı verilmesine, %20 tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 20/06/2019 tarihli 2019/391 Esas- 2019/721 Karar sayılı kararıyla; “davacının davasının zorunlu arabulucuk dava şartının yokluğu nedeni ile HMK.’nın 114/2. Ve 7155 Sayılı Kanunun 20. ve 23. Maddeleri gereğince usulden reddine” karar verilmiştir.Davalı vekilinin süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; menfi tespit davalarında zorunlu arabuluculuk şartı aranmayacağını beyanla, davaya cevap haklarını saklı tutarak ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
GEREKÇE ;Uyuşmazlık; menfi tespit davasında arabulucuk dava şartının uygulanıp, uygulanamayacağının tespitine ilişkindir.01.01.2019 tarihinde yürürlüğe giren 6102 sayılı Kanun’un 5/A. maddesinde “dava şartı olarak arabuluculuk” başlığı ile; “Bu Kanun’un 4. maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalarda konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır” şeklinde düzenleme yapılmıştır.6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A maddesi uyarınca, 2.fıkrası son cümlesine göre ise; “(1) İlgili kanunlarda arabulucuya başvurulmuş olması dava şartı olarak kabul edilmiş ise arabuluculuk sürecine aşağıdaki hükümler uygulanır.(2) Davacı, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır. Bu zorunluluğa uyulmaması hâlinde mahkemece davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiye gönderilir. İhtarın gereği yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verilir. Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması hâlinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir.”Somut uyuşmazlık menfi tespit istemine ilişkin olup, uyuşmazlık kambiyo senedinden kaynaklanmaktadır. TTK’nın 5/A maddesine göre, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartı ise de; menfi tespit davaları alacak davası mahiyetinde değerlendirilemeyecek olup somut olay yönünden davacı tarafın arabulucuya başvuru zorunluluğu bulunmamaktadır. Açıklanan nedenle davalı vekilinin istinaf isteminin kabulü ile kararın kaldırılmasına karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle:1-Davalı vekilinin istinaf isteminin kabulü ile, Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesinin 20/06/2019 tarihli 2019/391 E. – 2019/721 K. sayılı kararının 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a-4 maddesi gereğince KALDIRILMASINA,-Yargılamaya devam olunmak üzere dosyanın, karar veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine, 2-İstinaf talebi kabul edildiğinden, istinaf peşin harcının talebi halinde davalı tarafa iadesine,3-İstinaf yargılama giderleri olarak; davalı tarafından yapılan 121,30 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı ile 36,90 TL (posta-teb-müz) olmak üzere toplam 158,20 TL’nin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, 4-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına, 6-Artan gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu 08/11/2019 tarihinde HMK’nın 353/1-a-4 maddesi uyarınca oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.