Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2019/2447 E. 2019/2437 K. 08.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2019/2447 Esas
KARAR NO : 2019/2437 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 2. FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 04/03/2019
NUMARASI : 2019/43 E. – 2019/5 K.
DAVANIN KONUSU: Marka (Maddi Tazminat İstemli)
KARAR TARİHİ: 08/11/2019
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü : Davacı vekili dava dilekçesi ile : Müvekkilinin tescilli tanınmış … ve … esas unsurlu markalarından doğan haklarına ve kurumsal renklerine vaki tecavüzün tespiti ve önlenmesini, davalının eylemlerinin haksız rekabet yarattığının tespitini ve haksız rekabetin önlenmesi ile maddi ve manevi tazminat ve 2014/110435 sayılı “…” ibareli markanın hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir. İlk derece mahkemesi tarafından; markaya tecavüzün tespiti ve önlenmesi, davalı eylemlerinin haksız rekabet yarattığının tespitini ve haksız rekabetin önlenmesi davasının tefrikine karar verildiği, maddi ve manevi tazminat talebine ilişkin davanın 2019/43 Esas sayılı dosya üzerinden yürütüldüğü görülmüştür. İstanbul Anadolu 2. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 04/03/2019 tarihli 2019/43 Esas- 2019/5 Karar sayılı kararıyla; mahkemece yasanın 18/2/A maddesi gereğince davacı vekiline muhtıra gönderilmesine ve davalı taraf ile arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini mahkemeye sunması için 1 hafta kesin süre verildiği, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulmadığı takdirde, davanın tazminat talepleri yönünden usulden reddedileceğinin ihtar edilmesine karar verildiği, davacı vekilinin 27/02/2019 tarihli dilekçesi ile davalı taraf ile arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağı mahkemeye sunamayacaklarını bildirdiği, bu hali ile yasanın aradığı şekilde dava açılmadan önce arabuluculuk kurumuna başvurulmadığı ve dava şartının gerçekleşmediği gerekçesiyle HMK 114/2 yollaması ile HMK 115/2 gereğince davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilmiştir.Davalı vekilinin süresinde sunduğu istinaf dilekçesinde; davanın esasına ilişkin beyanlarda bulunduğu, davanın esas yönünden reddi gerektiğini, ayrıca tefrik olunan 2019/41 Esas sayılı dosyada vekaletnameleri bulunmasına rağmen kararda vekalet ücretine hükmedilmemesinin de yerinde olmadığını beyanla mahkeme kararının düzeltilerek onanmasını talep etmiştir.Davacı vekilinin istinafa cevap dilekçesinde; davalı vekilinin 2019/41 Esas sayılı dosya içerisinde karar tarihi olan 04/03/2019 tarihinde vekaletnamelerinin bulunmadığını, dosyaya 29/04/2019 tarihinde vekaletname sunulduğunu, istinaf talebinin reddi gerektiğini beyan etmiştir.
GEREKÇE;Tescilli markaya tecavüz nedeniyle maddi ve manevi tazminat talepli davada, ilk derece mahkemesince, arabuluculuk kurumuna başvurulmadığı ve dava şartının gerçekleşmediği gerekçesiyle davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verildiği, davalı vekilinin davanın esas yönünden reddi gerektiğini ve müvekkili lehine vekalet ücretine usul ve yasaya uygun olmadığı gerekçesiyle istinaf başvurusunda bulunduğu görülmüştür.Dosyanın UYAP kayıtlarının incelenmesinde; davalı vekilinin, tefrik kararı verilen 2019/41 Esas sayılı dosyaya, muhabere ile Mersin Asliye Hukuk Mahkemesi aracılığıyla gönderdiği 29/04/2019 tarihli cevap dilekçesi ekinde vekaletname ibraz ettiği, 04/03/2019 karar tarihinde dosyada vekaletnamesinin bulunmadığı, davalı yararına vekalet ücretine hükmedilmemesinde bir usulsüzlük bulunmadığı gibi, davanın dava şartı yokluğundan reddine karar verildiği, davanın esasına ve tahkikata girilmediğinden davanın esası yönünden de karar verilmemesinde usulsüzlük bulunmadığı anlaşılmakla davalı vekilinin yerinde görülmeyen istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan gerekçe ile:1-6100 sayılı HMK.’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince davalı vekilinin yerinde görülmeyen istinaf isteminin ESASTAN REDDİNE,2-Harç peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,3-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına,4-İstinaf yargılama giderleri olarak;a)Davacı avansından kullanıldığı anlaşılan; 27,50 TL (posta-teb-müz) masrafının davalıdan alınarak, davacıya verilmesine, b)Davalı tarafça yapılan masrafların üzerinde bırakılmasına,5-Artan gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu 08/11/2019 tarihinde oy birliği ile kesin olarak karar verildi.