Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2019/2430 E. 2019/2304 K. 30.10.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2019/2430 Esas
KARAR NO : 2019/2304
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 2.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
NUMARASI : 2019/219
DAVANIN KONUSU: Marka (Tecavüzün Tespiti İstemli)
KARAR TARİHİ: 30/10/2019
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili, müvekkilinin markalarının ilk olarak 1996 yılında çikolata, sakız ve şekerleme ürünleriyle 1926 yılından beri sürdürdüğü faaliyetleri ile sektöründe lider firmalardan biri haline gelmiş, … A.Ş tarafından tamamen özgün halde tasarlanmış oyuncaklı sakız ürünlerinde kullanılmaya başlandığını, 2013 yılında ise … markalarının … A.Ş’ye devredildiğini, bu şirket tarafından da … markalı ürünlerin üretim ve satış faaliyetlerini gerçekleştirmesi için … A.Ş’nin kurulduğunu, … esas unsurlu markaların ilk olarak 18/03/2009 tarihinde tescil ettirildiğini, bu şekilde birçok markanın bulunduğunu, ayrıca toplam 35 ülkede de bu markanın tescilli olduğunu, davalıların ise müvekkilinin markasını logosu, renkleri ve yazım şekliyle birlikte kötüniyetle birebir kopyalayıp kullandıklarını, yine davalı ürünlerinin de çocuklara hitap eden ürünlerde kullanıldığını belirterek davalıya ait markaların hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine, ayrıca bir kısım internet sitelerine erişimin engellenmesine, davalıların kullanımının durdurulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Mahkemece, 24/07/2019 tarihli tensip kararıyla “13-Türk Patent ve Markalar Dairesi Başkanlığına müzekkere yazılarak dava konusu davalıya ait …9 ibareli marka tescil dosyasının tasdikli suretlerinin gönderilmesi ve halen geçerli olup olmadıklarının bildirilmesinin istenilmesine, ayrıca bu markalarının 3. Kişilere devir ve temlikinin önlenmesine, masrafın gider avansından karşılanmasına, 14-6100 sayılı HMK’nın 389-390 maddeleri ile 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu’nun 159.maddesi gereğince davacı vekilinin İHTİYATİ TEDBİR TALEBİNİN takdiren 250.000,00TL (ikiyüzellibintürklirası) nakdi teminat veya aynı miktarda kesin ve süresiz banka teminat mektubu ibrazı şartıyla KABULÜNE,A)-Davalının “…” ibaresini ve görselini içeren, bu ibare ve görselleri taşıyan ürün ambalajlarını kullanmasının, üretmesinin, ürettirmesinin, satmasının , sağlamasının, dağıtımını yapmasının, satışa arz etmesinin, ithal ya da ihraç etmesinin, elde bulundumasının, depolamasının, internet üzerinde yahut sair mecralarda tanıtmasının ve bu amaçlarla kullanmasının durdurulmasına ve önlenmesine, B)-Davalı… Ticaret Ltd Şti’ye ait “… Mah. … No:…, Sultanbeyli/İSTANBUL” adresinde mağazalarında ve ilgili mağazaların depolarında, ardiyelerinde arama yapılarak, “…” Markalarını taşıyan ürün ambalajları, ilan, reklam, broşür, afiş, tabela ve sair her türlü tanıtım malzemesi, basılı evraklar, faturalar ve benzeri her türlü ticari evraka ve malzemeye EL KONULMASINA, EL KONULAN ÜRÜNLERİN YARGILAMA SONUÇLANINCAYA KADAR MASRAFI DAVACIYA AİT OLMAK ÜZERE YEDDİ EMİNE TEVDİİNE,” şeklinde tedbir kararı verilmiş, işbu tedbir kararına davalılar vekilince itiraz edilmiştir. Davalılar vekili itirazında; müvekkillerinin tescilli markalarıyla üretim ve ticaret yaptıklarını, markaya tecavüzün ve haksız rekabetin olmadığını, … markasının davacı markasından önce tescil ettirildiğini ve bu markaların 25. ve 35.sınıflarda tescilli olduğunu, ayrıca taraf markalarının emtialar ve hizmetler yönünden tümüyle farklı olduğunu, karıştırılma tehlikesinin söz konusu olmadığını belirterek ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasını istemiştir. Mahkemece, duruşma açılarak yapılan inceleme sonucunda 04/09/2019 tarihinde; HMK’nun 396.maddesi gereğince durum ve koşulların değiştiği sabit olursa talep üzerine ihtiyati tedbirin değiştirilmesi veya kaldırılması kararı verilebileceği, davalılar vekilinin sunduğu belgelerden davacı ile davalıların aynı sınıfta faaliyette bulunmadıkları, davalıların ürünlerinin tekstil ürünü olduğunu, davalının tescilinin önceye dayalı olduğu iddiasıyla davacının tanınmışlık iddiasına dayandığı, bu değerlendirmenin yargılama ile ortaya çıkacağı gerekçeleriyle ihtiyati tedbirin kaldırılmasına karar verilmiş, karar davacı vekilince istinaf edilmiştir. Davacı vekili istinaf sebebi olarak; mahkemenin talepleri üzerine 250.000,00 TL teminat karşılığında tedbir kararı verdiğini, davalıların müvekkiline ait markanın yazım stili ve renkleriyle birlikte birebir aynı olacak şekilde kopyalayıp tescilsiz olarak kullandıklarını, davalı ürünlerinin de çocuklara hitap eden ürünler olduklarını, bu durumun 23 yıldan uzun süredir piyasada var olan müvekkiline ait markayı kendisine aitmiş ya da arada bağlantı varmış imajının çizildiğini, bu nedenle haksız rekabet oluşturduğunu, tedbir kararının kaldırılmasının yersiz olduğunu, öte yandan verilen tedbir kararları arasında üçüncü kişilere devrin önlenmesi kararının da bulunduğunu, kararın kaldırılmasının doğru olmadığını, bu konuda istinaf mahkemesince verilmiş emsal kararlar bulunduğunu, dava konusu marka tescilleri gerekçe gösterilerek ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasının SMK’nun 155.maddesine aykırı olduğunu, şekli anlamdaki hak sahipliğinin hukuka aykırılığı kaldırmaya yetmeyeceğini, taraf markaları arasında iltibas düzeyinde benzerlik bulunduğunu, müvekkilinin markalarının dava konusu tescillerden daha önce tarihli olduğunun açık olduğunu, bu hususun yargılamayı gerektirmediğini, yaklaşık ispatın yeterli olduğunu, müvekkili markalarının tanınmış olup bu durumun dahi tedbir kararı verilmesini gerektirdiğini, müvekkili markasının tekstil sektöründe de 2005 yılından beri kullanıldığını, bu konuda görseller bulunduğunu, tanınmışlık nedeniyle müvekkili markalarının tescilli oldukları ürün ve hizmetlerden farklı ürün ve hizmetler bakımından da korunması gerektiğini bildirerek mahkemenin kararının kaldırılmasını ve talep ettikleri tedbir kararlarının verilmesini istemiştir. Davalı …’ya ait … tescil numaralı … markasının 27/06/2011 tarihinde 25.sınıfta, yine aynı davalıya ait … tescil numaralı … markasının 35.sınıfta 18/11/2015 tarihinde tescil edildiği görülmüştür. Dosya içeriğinde davacı markalarının onaylı ve renkli sicil kayıtlarının henüz TPMK’dan celp edilmediği, ancak dava dilekçesi içeriğinden … esas unsurlu markaların 2000’den itibaren tescil edildiği ve 22 adet markanın bulunduğu, bunların 29,30,28,9,35,38,42.sınıflarda tescilli olduğu,… tescil numaralı ve 06/03/2019’da tescil edilen … markasının tüm sınıflarda tescilli olduğu görülmüştür.
GEREKÇE:Dava, markanın hükümsüzlüğü ve sicilden terkini talebine ilişkindir. Dairemiz önüne gelen uyuşmazlık ihtiyati tedbir kararına itirazın kabulü kararına yöneliktir. Mahkemece başlangıçta tensiple birlikte davacı tarafın ihtiyati tedbir talebi kabul edilmiş, ancak davalı tarafın itirazı üzerine söz konusu ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasına karar verilmiştir. Mahkemece 24/07/2019 tarihli tensip zaptının 13.bendinde davalıya ait markaların 3.kişilere devir ve temlikinin önlenmesine, 14.bendinde ise diğer tedbir kararlarına karar verilmiştir.Davalıya ait …. tescil numaralı … markasının 27/06/2011 tarihinde 25.sınıfta, … tescil numaralı … markasının ise 18/11/2015 tarihinde 35.sınıfta tescil edildiği dosya içeriğinden anlaşılmaktadır. Her ne kadar dairemiz önüne gelen dosya içerisinde davacıya ait marka tescil belgeleri bulunmamakta ise de, dava dilekçesi içeriğinde açıklanan ve karşı çıkılmayan davacı markalarının tescilli olduğu sınıflar ile davalının ürünlerinin tekstil ürünlerine ilişkin olması ve davalının önceye dayalı tescile dayanması karşısında uyuşmazlığın yargılamayı gerektirdiği gözetildiğinde tensip zaptının 14.bendinde verilen ihtiyati tedbir kararlarının kaldırılmasına ilişkin mahkeme kararına yönelen istinaf talepleri yerinde değildir. Ancak itiraz üzerine yapılan inceleme sonunda tüm tedbir kararlarının kaldırılmasına karar verilmiş ise de, tensip zaptının 13.bendindeki ihtiyati tedbirin kaldırılmasına karar verilmesi doğru değildir. Zira söz konusu tedbir kararı yargılama sırasında taraf değişikliğinin önlenmesine yönelik olup usul ekonomisine de uygundur. Bu itibarla dava konusu markaların 3.kişilere devir ve temlikinin önlenmesine dair tedbir kararının kaldırılması usul ve yasaya aykırıdır. Bu yönden davacı vekilinin istinaf talebinin kabulü gerekmiştir. Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin istinaf talebinin kısmen kabulü, kısmen reddi gerekmiş ve dairemizce aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;1-Davacı vekilinin istinaf talebinin KISMEN KABULÜNE, KISMEN REDDİNE,2-İstanbul 2.Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 2019/219 esas sayılı dosyasında verilen 04/09/2019 günlü ihtiyati tedbirin kaldırılmasına dair kararının KALDIRILMASINA, 3-Davalı vekilinin ihtiyati tedbire itirazının kısmen kabulüne, kısmen reddine, a)İlk derece mahkemesinin 24/07/2019 tarihli tensip zaptının 13.bendinde yer alan davalıya ait markaların 3.kişilere devrinin ve temlikinin önlenmesine dair ihtiyati tedbir kararına yönelik itirazın reddine, b)İlk derece mahkemesinin 24/07/2019 tarihli tensip zaptının 14.bendinde verilen ihtiyati tedbir kararlarının kaldırılmasına, 4-Davacı tarafından yatırılan istinaf peşin harcının isteği halinde kendisine iadesine,5-İstinaf aşamasında davacı tarafından yapılan yargılama gideri olan 121,30 TL istinaf yoluna başvurma harcı ile 36,10 TL posta masrafı olmak üzere toplam 157,40 TL’nin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,6-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına7-Tedbir kararının tebliği ve infaz işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu oy birliği ile 6100 sayılı HMK’nın 362/1-f maddesi gereğince kesin olarak karar verildi.30/10/2019