Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2019/2398 E. 2022/557 K. 31.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2019/2398 Esas
KARAR NO: 2022/557 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 1.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ: 23/05/2019
NUMARASI: 2017/291 E. – 2019/245 K.
DAVA: Menfi Tespit
DAVA TARİHİ: 10/08/2017
BİRLEŞTİRİLEN İSTANBUL 2.FSHHM 2017/343 ESAS SAYILI DOSYASI
DAVA: İtirazın İptali
DAVA TARİHİ: 09/08/2017
BİRLEŞTİRİLEN MAHKEMEMİZİN 2017/728 ESAS SAYILI DOSYASI
DAVA: İtirazın İptali
DAVA TARİHİ: 27/10/2017
İSTANBUL 1.FSHHM’NİN 2017/728 E. SAYILI DOSYASI İLE BİRLEŞEN 2017/555 E.SAYILI DOSYASI
KARAR TARİHİ: 31/03/2022
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının İstanbul 3. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 2015/230 E numarasına tevzii edildiği, yargılama devam edirken HSK’nun 02/08/2017 tarihli ve 1071 sayılı kararı uyarınca İstanbul 3 ve 4. FSH Hukuk Mahkemelerinin 08/08/2017 tarihi itibarıyla faaliyetlerinin durdurulmasına, 3. FSH Hukuk Mahkemesinde görülmekte olan dava, iş ve arşiv dosyalarının 1. FSH Hukuk Mahkemesine devrine karar verildiği ve dava dosyası Uyap tevzii bürosunca mahkemenin 2017/291 esas numarasına kayıtlanarak yargılamaya devam edildiği ayrıca birleşen itirazın iptaline ilişkin dava dosyalarının yargılamalarına da mahkemede devam edildiği anlaşılmıştır.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
ASIL DAVADA; Davacı vekili dava dilekçesinde; yazar …’ın iktibas iddiası ile Ankara 4 FSHHM nin 2012/24 esas sayılı dosyasında dava açtığını, meydana gelen zararı nedeniyle maddi ve manevi tazminata ilişkin olarak davalı … ile … Yayınlarının sahibi müvekkilini müteselsilen sorumlu tuttuğunu, …’ın bu tazminatın tahsili amacıyla Ankara … İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı dosyası ile müvekkili hakkında icra takibi başlattığını, davalı tarafından yapılan diğer kısmi ödemeye ilişkin olarakta İstanbul …İcra Müdürlüğünde takip başlatıldığını, itirazları sonucunda bu takibin durduğunu, Ancak İstanbul …İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı dosyasında başlatılan takibin kesinleştiğini, davalı …nın daha önce … Yayınları tarafından 3 defa basılan “…” isimli eserinin 4. basımını müvekkiline ait yayıncı firmaya verdiğini, mali hakların devrine ilişkin … ile davalı arasında sözleşme yapıldığını, davalıya bildirilerek imla hatalarının düzeltilerek kitabın basıldığını, Ankara 4 FSHHM nin 2012/24 Esas sayılı dosyasında verilen kararda haksız fiilin faili olarak davalının gösterildiğini, müvekkilinin ise adam çalıştıranın sorumluluğu yönünden sorumlu tutulduğunu, müvekkilinin haksız fiilin meydana gelişinde sorumluluğunun bulunmadığını iddia İstanbul …İcra müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında yapılan icra takibinin durdurulmasını, icra takibine konu borç nedeniyle müvekkilinin davalıya borçlu olmadığının tespitini, davalının kötü niyetli olmasından dolayı %40 tazminata mahkum edilmesini talep ve dava ettiği anlaşılmıştır.
CEVAP; Davalı vekili cevap dilekçesinde; davaya karşı zaman aşımı, yetki itirazı, görev itirazı ve kesin hüküm itirazlarının bulunduğunu, müvekkilinin tarihçi ve yazar olduğunu, “…” adlı kitabın önceki basımlarında herhangi bir sorun yaşanmadığını, kitabın 4. baskısının Demos yayınları tarafından Ekim 2010 tarihinde yapıldığını, davacının kitabı kitap fuarına yetiştirmek için müvekkiline göstermeden basımı yaptığını, …’nın yazarı olduğu davaya konu eserle ilgili … aleyhine Ankara 4 FSHHM de 2012/24 E. Sayılı dosyada yargılama yapıldığını, bu yargılama sonucunda davalıların müştereken ve müteselsilen sorumlu tutulduğunu, bu kararın Yargıtay tarafından kesinleştirildiğini, karar sonucunda Ankara … İcra Müdürlüğün … E. Sayılı dosyasında icra takibi başlatıldığını, … nın takibin tamamını 4 eşit taksitte ödediğini sadece son taksitinin henüz ödenmediğini, davacının kesin hükme rağmen bu davayı açtığını, bu davanın açılmasının kesin hüküm ilkesine aykırılık içerdiğini, davacının %40 kötü niyet tazminatı istemesinin davacının kötü niyetli olduğunun göstergesi olduğunu, davacının eserin özgünlüğüne müdahale ettiğini, eserin son halinin paylaşılmadan yayınlandığını bu nedenle müvekkilinin sorumluluğunun bulunmadığını beyanla davanın reddini talep ettiği anlaşılmıştır.
BİRLEŞEN 2017/728 ESAS SAYILI DOSYASINDA;
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde ; Ankara 4. Fikri ve Sınai Haklar Mahkemesi’nde Müvekkili … ile Hakkında İcra Takibi Başlatılan … aleyhine 2012/24 Esas ve 2014/189 Karar Sayılı Dosya ile tazminat davası açıldığını, yargılama sonucunda … ve …’ın müteselsilen …’a tazminat ödemesine hükmolunduğunu, … tarafından Müvekkili … ve … aleyhine Ankara … İcra Müdürlüğü’nde … Esas Sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, müvekkili …’nın borcun tamamını 4 taksit halinde ödemeye başladığını, Bu borcun 10.000,00 TL’lik ilk taksitini …’nın 07.09.2015 tarihinde ödediğini, bu ödemenin yarısı olan 5.000,00 TL için … aleyhine İstanbul … İcra Müdürlüğü’nde … Esas Sayılı Dosya ile icra takibi başlatıldığını ve dosyada borcun kesinleştiğini,…’nın borcun 2. Taksiti olan 10.752,85 TL’yi 29.09.2015 tarihinde ödediğini, yine bu borcun yarısına denk gelen 5.376,42 TL için İstanbul … İcra Müdürlüğü’nde … Esas sayılı dosya ile icra takibinde bulunduğunu, karşı tarafın bu borca kötü niyetli olarak itiraz etiğini, davacı tarafından açılan itirazın iptali davasının halen İstanbul 2. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi 2017/343 Esas sayılı dosyası ile görülmeye devam etmekte olduğunu, borcun 3. Taksiti olan 10.752,85 TL’yi yine …’NIN 28.10.2015 tarihinde ödediğini, yine bu borcun yarısına denk gelen 5.376,42 TL için İstanbul … İcra Müdürlüğü’nde … Esas sayılı dosya ile icra takibinde bulunduklarını, karşı tarafın yine, bu borca kötü niyetli olarak itiraz etmesi üzerine davacı tarafından açılan itirazın iptali davasının İstanbul 1. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi 2017/555 Esas sayılı dosyası ile görülmeye devam etmekte olduğunu, borcun 4. ve son taksiti olarak, 24.11.2015 tarihinde müvekkilince …’a ödenen 10.752,85 TL’nin yarısı olan ve işbu davaya konu olan 5.380,45 TL’lik borca ilişkin olarak ise … aleyhine İstanbul … İcra Müdürlüğü’nde … Esas Sayılı Dosyası ile icra takibi başlatıldığını ancak …’ın bu borca da diğer borçlarına itiraz ettiği gibi, kötü niyetli olarak itiraz ettiğini, Davacının … ile beraber müteselsil borçlu olmasına rağmen tüm borcu kendisinin ödediğini, …’ın gerekçeli karara uymayarak borcu ödemekten ısrarla kaçınmak olduğunu, İtiraz edilen 5.380,42 TL alacak nedeniyle davalının İstanbul … İcra Müdürlüğü … E. Sayılı Esas sayılı dosyasındaki vaki itirazının iptali ile takibin devamına, haksız ve kötü niyetli itirazı nedeniyle en az % 20 icra inkâr tazminatına mahkûm edilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP; Davalı vekili cevap dilekçesinde; … tarafından intihal iddiası ile açılıp sonuçlanan davada Ankara 4. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi 2012/24 E., 2014/189 K., 16/07/2014 tarihli ilamı … ile yayınevi sahibi …7ın müştereken ve müteselsilen sorumlu tutulduğunu, … bu tazminatın tahsili amacıyla Ankara … İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyası ile … ve …’a icra takibi başlattığını, Davalı … tarafından, Ankara 4. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 2012/24 E., 2014/189 K. sayılı 16.07.2014 tarihli ilam gereğince Ankara … İcra Müdürlüğü … E. sayılı dosyasına yapılan 10.000 TL’lik kısmi ödemenin ½’si tutarında davalıya rücu edilmesi istemiyle İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, İcra takibinin kesinleşmesi nedeniyle 1.FSHHM’nin 2017/291 E. sayılı dosyası ile, müvekkillerinin borçlu olmadığının tespiti amacıyla ihtiyati tedbir talepli menfi tespit davası açılmış olduğunu, davanın derdest olduğunu, Hemen akabinde davacı tarafından yapılan ikinci kısmi ödemeye ilişkin olarak müvekkili aleyhine, İstanbul … İcra Müdürlüğü’ nün … Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını , davacı tarafından İstanbul 2. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 2017/343 E. sayılı dosyası ile itirazın iptali davası açmış olduğunu, Aynı şekilde davacı tarafından yapılan üçüncü kısmi ödemeye ilişkin olarak müvekkili aleyhine, İstanbul … İcra Müdürlüğü’ nün … Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatılmış olduğunu, itiraz üzerine taksitin durması nedeniyle davacı tarafından İstanbul 1.FSHHM’nin 2017/555 E. sayılı dosyası ile itirazın iptali davası açmış olduğunu, son olarak davacının 4. Taksit ödemesine ilişkin olarak da yine rücu istemiyle İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile müvekkili aleyhine icra takibine girişmiş olduğunu, icra takibinin, itirazları üzerine durduğunu, Ankara 4.Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 2012/24 E. sayılı dosyasında tarafların kusur oranlarına ilişkin bir inceleme bulunmadığını, Davalı tarafın hiçbir kusuru bulunmayan yayınevi yetkilisi müvekkiline bir kusur oranı tayin ederek rücu isteminde bulunuğunu,Davalıların davacıya karşı müştereken ve müteselsilen sorumlu olmasının, iç ilişkilerinde ½ oranında sorumlu olacakları anlamına gelemeyeceğini, Ankara 4. Fikri ve Sınai Haklar Mahkemesi’nin 2012/24 E. sayılı dosyası ile dava konusu “…” isimli kitabın yazarı …’nın meydana getirdiği intihal eyleminden dolayı, hiçbir kusuru bulunmayan müvekkiline ½ oranında sorumluluk yüklenerek icra takibi başlatılmasının açıkça hukuka aykırı olduğunu, Bir eserin meydana getirilirken hangi kaynaklardan yararlanıldığının yayınevi tarafından bilinmesinin hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, Davalının, kendi kusuruyla sebep olduğu haksız fiilden dolayı müvekkiline rücu istemiyle başlattığı takibin haksız ve kötü niyetli olduğunu, haksız ve kötü niyetli takip başlatan davacının davasının reddi ile … aleyhine kötü niyet tazminatına hükmedilmesi gerektiğini bildirerek davanın reddini istemiştir.
BİRLEŞEN MAHKEMENİN 2017/555 ESAS SAYILI DOSYASINDA;
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde ; dava dışı …’ın, Ankara 4. Fikri ve Sınai Haklar Mahkemesi’nde müvekkili … ile davalı … aleyhine 2012/24 Esas ve 2014/189 Karar sayılı dosya ile açtığı tazminat davasında … ve …’ın müteselsilen …’a tazminat ödemesine karar verildiğini, …’ın iş bu karara dayanarak, müvekkili … ve davalı … aleyhine Ankara … İcra Müd.nün … sayılı dosyası ile icra takibi başlattığını, bu icra dosyasına ilişkin olarak müvekkili …’nın borcun tamamını 4 eşit taksit halinde ödemeye başladığını, bu borcun 3. taksiti olan 10.752,85 TL’nin yarısı olan ve iş bu dilekçeye konu olan 5.376,42 TL’lik borca ilişkin olarak ise davalı … aleyhine İstanbul … İcra Müd.nün … sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, davalının kötü niyetli olarak borca itiraz etmesi üzerine takibin durduğunu beyanla fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, davanın kabulüne, davalı borçlu tarafından İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … bayılı dosyasına yapılan itirazın iptali ile takibin devamına, borçlunun %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP; Davalı vekili cevap dilekçesinde; Ankara 4.Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 2012/24 E. sayılı dosyasında tarafların kusur oranlarına ilişkin bir inceleme bulunmadığını, Davalı tarafın hiçbir kusuru bulunmayan yayınevi yetkilisi müvekkiline bir kusur oranı tayin ederek rücu isteminde bulunuğunu, davalıların davacıya karşı müştereken ve müteselsilen sorumlu olmasının, iç ilişkilerinde ½ oranında sorumlu olacakları anlamına gelemeyeceğini, Ankara 4. Fikri ve Sınai Haklar Mahkemesi’nin 2012/24 E. sayılı dosyası ile dava konusu “…” isimli kitabın yazarı …’nın meydana getirdiği intihal eyleminden dolayı, hiçbir kusuru bulunmayan müvekkiline ½ oranında sorumluluk yüklenerek icra takibi başlatılmasının açıkça hukuka aykırı olduğunu, Bir eserin meydana getirilirken hangi kaynaklardan yararlanıldığının yayınevi tarafından bilinmesinin hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, Davalının, kendi kusuruyla sebep olduğu haksız fiilden dolayı müvekkiline rücu istemiyle başlattığı takibin haksız ve kötü niyetli olduğunu, haksız ve kötü niyetli takip başlatan davacının davasının reddi ile … aleyhine kötü niyet tazminatına hükmedilmesi gerektiğini ayrıca mahkememizin 2017728 esas sayılı dosyasına da aynı nitelikte beyan dilekçesi sunduklarını ve birleştirme talep etmiş olduklarını bildirdiği anlaşılmıştır.
BİRLEŞEN 2.FSHHM’NİN 2017/343 ESAS- 2018/84 KARAR SAYILI DOSYASINDA; ( İSTANBUL 6.ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNİN 2015/531 ESAS-2016-120 KARAR SAYILI GÖREVSİZLİK KARARINA KONU)
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde ; Ankara 4. Fikri ve Sınai Haklar Mahkemesi’nde müvekkili ile … ile hakkında icra takibi başlatılan … aleyhine 2012/24 Esas ve 2014/189 Karar sayılı dosyada yapılan yargılama sonrasında davalıların davacı tarafa ait eserden doğan çoğaltma ve yayma hakkının ihlal etmesi sebebiyle 14.578,20 TL telif tazminatı ile takdiren 3.000,00 TL manevi tazminatın 30.10.2010 tarihinden itibaren isleyecek avans faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen davalılardan tahsili karar verildiğini, dosya davacısı …’ın, davalılar aleyhine Ankara … İcra Müdürlüğü’nde … esas sayılı dosyası ile icra takibi başlattığını, davacının borcun tamamını 4 eşit taksit halinde ödemeye başladığını, borcun 2. taksiti olan 10.752,85 TL’yi 28.09.2015 tarihinde Ankara … İcra Dairesi’ne ödediğini, yarısı olan dava konusu 5.376,42 TL’lik borca ilişkin olarak İstanbul … İcra Müdürlüğü’nde … esas sayılı dosya ile takip başlatıldığını, davalının kötü niyetli olarak itiraz ettiğini, kötü niyetli itirazın iptali ile icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
CEVAP; Davalı vekili cevap dilekçesinde; davanın reddine karar verilmesini, davanın görevli mahkemede açılmadığını görevli mahkemenin fikri ve sınai haklar hukuk mahkemesi olduğunu beyan etmiştir.
MAHKEME KARARI; İstanbul 1.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 23/05/2019 tarihli 2017/291 E. – 2019/245 K. sayılı kararıyla; ” Toplanan deliller dikkate alındığında … ‘ın ceza yargılamasında mahkemenin gerekçeli kararında da belirttiği gibi; kitabın kaynakça bölümünde yararlandığı halde …’ın dava konusu eserine yer vermediği, alıntılanan her bir kısmın kitabın hangi bölümünden alındığının belirtilmemiş olduğu, …’nın haksız iktibasta bulunduğu, ayrıca … tarafından yazılan kitaptaki metinlerin bir bölümünü aynen alındığı, kitabından alıntı yapıldığı belirtilmeden kendi görüşü gibi sunulduğu, alınan kısımlardaki dipnotların dahi olduğu gibi kitaba aktarıldığının tespit edildiği, yazar yayınevi ilişkisinde, uygulamada sözleşmelerde, yazarın, yayınevine teslim ettiği eserde üçüncü kişilerin fikri haklarını ve/veya kişilik haklarını ihlal etmediği yönünde bir taahhüdünü içeren sözleşme hükümlerine rastlansa da, taraflar arasında bu tür bir sözleşme hükmünün olmaması durumunda dahi, yazarın başkalarının haklarını ihlal eden eser tesliminden kaçınması gerektiği, taraflar arasındaki güvene dayalı ilişkinin bunu gerektirdiği, yayınevinin kitabı yayına hazırlama sürecinde olağan bir incelemeyle fark edemeyeceği konusunu tarihsel incelemeler içeren ve sayfa olarak hacimli olan bir eserde haksız iktibasları bilemeyeceği, bu yönde bir inceleme yapmasınında yayıncıdan beklenemeyeceği, uzman kişinin burada yayınevi değil yazar olduğu, kaldı ki …nın daha önce … Yayınları tarafından 3 defa basılan “…” isimli eserinin 4. basımını davalı yayıncı firmaya verdiği, mali hakların devrine ilişkin … Yayınları ile davalı arasında sözleşme yapıldığı, imla hatalarının düzeltilerek kitabın basıldığı, dolayısıyla imla hataları dışında …’nın …’a ait kitabındaki bölümleri bir bölüm halinde almış olması bu durumu yayıncıdan gizlemesi hususları mahkemece yüklenebilecek kusurun ağırlığı ve …’nın yarattığı tehlikenin yoğunluğu göz önünde tutulduğunda yayıncıya bir kusur izafe edilemeyeceği, asıl davada davacının açtığı menfi tespit davasında hukuki yararının bulunduğu, kesinleşen ilam içeriğindeki takibe konu alacak yönünden …’ın borcunun bulunmadığı, keza … tarafından başlatılan takiplere …’ın yaptığı itirazların haklı olup, açılan itirazın iptali davalarının haksız olduğunun subut bulduğu” gerekçesiyle; ASIL DAVADA DAVACI … tarafından DAVALI … aleyhine açılan İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … sayılı takip dosyasında Ankara 4.FSHHM’nin 2012/24 esas-2014/189 karar sayılı ilamına dayalı olarak başlatılan ilamsız takibe konu alacak için davalıya borçlu bulunmadığının tespitine, -Birleşen davaların ayrı ayrı reddine; (davacı … tarafından davalı … aleyhine açılan itirazın iptali davalarının ayrı ayrı reddine) karar verilmiştir.
İSTİNAF BAŞVURUSU; Asıl davada davalı- birleşen davalarda davacı vekilinin süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; müvekkilinin tarihçi ve yazar olduğunu, Ankara 4. FSHHM’nin 2012/24 E-2014/189 K sayılı dosyasına konu ilamın kesinleşmesi üzerine, dosya davacısı … tarafından ilamın icraya konulduğunu ve müvekkilinin evine haciz konulması üzerine dosya borcunun tek başına ödendiğini, davalının da borçtan müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğunu, davalının menfi tespit davası ile kesin hüküm ilkesine rağmen bu davayı açarak MK 2 maddesine aykırı hareket ettiğini, itirazın iptali davalarından Kapatılan İstanbul 4. FSHHM’nin 2016/153 Esas sayılı dosyasında mali müşavir …’ndan alınan bilirkişi raporunda, takibe konu mahkeme ilamında … ve …’ın müştereken ve müteselsilen sorumlu olmalarına karar verildiğinden, davalı …’nın yaptığı ödemeye karşılık 1/2 oranında rücu hakkının olduğunun belirtildiğini. -Davaya konu kitabın … Yayınları tarafından basılan ilk üç basımında hiçbir sorun olmamasına rağmen aynı kitabın … Yayınevi tarafından yapılan dördüncü basımından sonra kitapta yararlanılan kaynak sahiplerinden … tarafından açılan davada kusursuz sorumluluk ilkesi geçerli olduğundan, kusur araştırmasına gidilmediğinin açıklandığını ve kararın Yargıtay 11. Hukuk Dairesi tarafından onanarak kesinleştiğini, mahkemenin kesinleşmiş karara konu vakıalar hakkında yeniden yargılama yapamayacağını, buna rağmen mahkemenin verdiği kararda, esas aldığı Ceza Mahkemesi kararına atıfta bulunarak ” kimse kusuru ile sebep olduğu giderlerden bir başkasını sorumlu tutamaz” diyerek kusur sorumluğu ilkesini uygulamışsa da, Ceza yargılamasında kusur sorumluluğu incelemesi yapılmayıp taksir ve kastın varlığı araştırıldığından ceza kararının hükme esas alınmasının yerinde olmadığını, kusursuz sorumluluğa dayanan eser sahibinin ve yayıncının sorumluluğu çerçevesinde değerlendirilmesi gerektiğinin daha evvel verilen Mahkeme kararı ve Yargıtay kararı ile de sabit olduğunu, FSEK 66’da “tecavüz edenin veya ikinci fıkrada yazılı kimselerin kusuru şart değildir” denildiğini. -Müteselsil sorumluluğu iç ilişkide düzenleyen TBK md. 167 maddesinde; “Aksi kararlaştırılmadıkça veya hukuki ilişkinin niteliğinden anlaşılmadıkça borçlulardan her biri alacaklıya yapılan ifadan birbirlerine karşı eşit paylarla sorumludurlar. Kendisine düşen paydan fazla ifada bulunan borçlunun ödediği fazla miktarı diğer borçlulardan isteme hakkı vardır. Bu durumda borçlu her bir borçluya ancak payı oranında rücu edebilir.” hükmünün düzenlendiğini, davalının müvekkilinin telif hakkını da ödemediği gibi, taahhüt ettiği kitap teslim borcunu da yerine getirmediğini beyanla, mahkeme kararının kaldırılmasına, menfi tespit davasının reddine, itirazın iptali davalarının kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER; Ankara 4. Fikri ve Sınai Haklar Mahkemesi’nde, davacı … tarafından, davalılar … ile … aleyhine, 2012/24 Esas ve 2014/189 Karar sayılı dosyada, “…” isimli eserde, davacının kitaplarından izinsiz olarak intihal yapıldığından bahisle, ihlal edilen mali ve manevi haklar nedeniyle tazminat davası açıldığı, yargılama sırasında alınan bilirkişi raporunda 766 sahifelik kitapta davacıya ait tercüme eserlerin değişik sahife ve bölümlerinden izinsiz ve iktibas kurallarına aykırı alıntılar yapıldığı, izinsiz yapılan alıntıların kitabın yaklaşık 1/64’lük kısmına denk geldiği, davalının kitabın satımına %10 oranında etki edeceğinin beyan edildiği, yargılama sonucunda 14.578,20 TL telif tazminatı ile 3.000 TL manevi tazminatın, … ve … dan avans faiziyle müştereken ve müteselsilen tahsil edilerek, …’a ödenmesine hükmolunduğu, kararın temyiz incelemesinden geçerek kesinleştiği anlaşılmıştır. … tarafından ilamın takibe konulduğu, … ve … aleyhine Ankara … İcra Müdürlüğü’nde … Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığı, davacı …’nın borcun tamamını 4 taksit halinde ödemeye başladığı, borcun 10.000,00 TL’lik ilk taksitini …’nın 07.09.2015 tarihinde ödediği, bu ödemenin yarısı olan 5.000,00 TL için … aleyhine İstanbul … İcra Müdürlüğü’nde … Esas Sayılı Dosya ile icra takibi başlatıldığı dosyada borcun kesinleştiği, borçlu tarafından menfi tespite ilişkin asıl davanın açıldığı, asıl …’nın borcun 2. Taksiti olan 10.752,85 TL’yi 29.09.2015 tarihinde ödediği, yine bu borcun yarısına denk gelen 5.376,42 TL için İstanbul … İcra Müdürlüğü’nde … Esas sayılı dosya ile icra takibinde bulunduğu, karşı tarafın bu borca itiraz ettiği, borcun 3. Taksiti olan 10.752,85 TL’nin yine …’ tarafından 28.10.2015 tarihinde ödediği, yine bu borcun yarısına denk gelen 5.376,42 TL için İstanbul … İcra Müdürlüğü’nde … Esas sayılı dosya ile icra takibinde bulundukları, borca itiraz edildiği, borcun 4. ve son taksiti olarak, 24.11.2015 tarihinde …’a ödenen 10.752,85 TL’nin yarısı olan davaya konu olan 5.380,45 TL’lik borca ilişkin olarak ise … aleyhine İstanbul … İcra Müdürlüğü’nde … Esas Sayılı Dosyası ile icra takibi başlatıldığı, …’ın bu borca da itiraz ettiği, birleşen itirazın iptali davalarının açıldığı anlaşılmıştır. Mahkemece Birleşen İstanbul 2.FSHHM’nin 2017/343 E-2018/84 Karar (önceki İstanbul 4. FSHHM’nin 2016/153 E ) sayılı dosyasında mali müşavir bilirkişi …’dan alınan raporda; İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra dosyasında,5.376,42 TL asıl alacak, 5,38 TL işlemiş faiz alacağının tahsili talebiyle ilamsız takip başlatıldığı, davacı … tarafından Ankara 4. FSHHM’nin 2012/24 E-2014/189 K tarihli ilam gereği, Ankara … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasına … tarafından 28/09/2015 tarihinde 10.752,85 TL davacı tarafça ödeme yapıldığının tespit edildiği, 1/2’si oranında davacının takip miktarınca alacaklı olduğu beyan edilmiştir. Mahkemece Birleşen İstanbul 2.FSHHM’nin 2017/343 E-2018/84 Karar (önceki İstanbul 4. FSHHM’nin 2016/153 E ) sayılı dosyasında yazar-yayıncı bilirkişi … ve öğretim üyesi Yard. Do. Dr. …’dan alınan 22.05.2018 tarihli raporda; yayıncı-yazar bilirkişi tarafından yapılan değerlendirme kısmında; dosyadaki klasörlerdeki çıktılara bakıldığında … Yayınları tarafından 4. Basımı yapılan kitabın metninde çok fazla yazım yanlışı bulunduğu, … Yayınları tarafından yayınlanan kitabın kendilerine özenle düzenlenmiş, baskıya hazır şekilde sunulmadığı, çok fazla ilaveler yapıldığı, kitabın yeniden dizildiğini gösterdiğini, kitabı yeniden düzenleyen yayıncının dizgicinin adını kitaba yazmadığı, yazarın yayınlanması için yayınevine getirdiği kitabın kaynaklarının kimler ve neler olduğu, intihal olup olmadığı hakkında yayınevinin önceden bir kanaate varamayacağı, bu nedenle intihale karşı sorumluluğun yazara ait olduğuna dair sözleşmeye madde konulmasının yayınevi için güvence olduğunu, kitabın daha önce … Yayınları tarafından üç kez basılmış olmasının yayınevi için bir güvence olsa da, 4. Baskıda bir takım ekleme ve düzeltmelerin olduğunun … yayınevi tarafından bilinmesi gerektiği, yayınevinin kitabı basmadan önce satıp satmayacağını incelemesi gerektiği, bu araştırma yapılırken kitabın yazarın özgün ürünü olup olmadığının irdelenerek herhangi bir intihal olması durumunda sorumluluğun yazara ait olduğunu sözleşmeye madde olarak eklemesi gerektiğini, kitabın birinci baskısının Haziran 1999, ikinci baskısının Temmuz 2002, üçüncü basımın Ağustos 2004 tarihli olduğunu, bu süreçte gerek Osmanlı Arşivi gerekse Cumhuriyet Dönemi Arşivi kayıtlarının kendini yenileyeceğini, … Yayınevi’nin yeni baskıyı CD’den alıp yeniden yayınlamadığını, aksine yeniden kendi formatlarına göre dizdiğini, yayına girmeden önce yazara sorumluluk yüklemesi onayını alması gerektiğini, yazarın devre dışı bırakılmasının yayınevinin kusuru olduğunu, ..kitaba yeni bilgilerin kaynaklarının iktibas ölçülerini aşarak ve intihale yol açacak boyutlara ulaşacağını dizgiyi yapan/yaptıran, tasarımı düzenleyen …’ın bilmesi gerektiğini,…yayıncının sektör bilirkişisinin değerlendirmesine göre %20 kusurlu olduğunu beyan etmişlerdir. Mahkemece yazar-yayıncı bilirkişi …, mali müşavir bilirkişi … ve öğretim üyesi Yard. Do. Dr. …’dan alınan 12.2.2018 tarihli raporda; Davalının davacı aleyhine İstanbul … İcra Müdürlüğünün … E. dosyası ile yaptığı icra takibinde; davacının menfi tespit talebinin ispata muhtaç olduğunu, Yazar yayınevi ilişkisinde, uygulamada sözleşmelerde, yazarın, yayınevine teslim ettiği eserde üçüncü kişilerin fikri haklarını ve/veya kişilik haklarını ihlal etmediği yönünde bir taahhüdünü içeren sözleşme hükümlerine rastlansa da, taraflar arasında bu tür bir sözleşme hükmünün olmaması durumunda dahi, yazarın başkalarının haklarını ihlal eden eser tesliminden kaçınması gerektiğini taraflar arasındaki güvene dayalı ilişkinin bunu gerektirdiğini, yayınevinin kitabı yayına hazırlama sürecinde olağan bir incelemeyle fark edemeyeceği haksız iktibasların olabileceğini, yayınevinin, kendisine teslim edilen kitaplar haksız iktibas yapılıp yapılmadığı noktasında genel bir inceleme yapabileceği, haksız iktibas olup olmadığı hususunda ayrıntılı bir inceleme yapmasının beklenemeyeceği, uzman kişinin yayınevi değil yazar olduğunu, Dava dışı …’ın fikri haklarının ihlal edilmesinde, davacı …’ın (… Yayınları sahıbine/yaymevine) iç ilişkide davalı …’ya borcu olup olmadığının belirlenmesinde, bütün durum ve koşullar, özellikle onlardan her bîrine yüklenebilecek kusurun ağırlığı ve yarattıkları tehlikenin yoğunluğunun göz önünde tutulmasını öngören kanun hükmü doğrultusunda, nihai takdirin ancak mahkemece takdir edilebileceği beyan edilmiştir. Dosya kapsamında bulunan kesinleşmiş karar örneğinden, müşteki … tarafından sanık … hakkında intihal iddiasına dayalı olarak açılan İstanbul 4.Fikri Ve Sınai Haklar Ceza Mahkemesi’nin 2012/266 esas-2013/458 K sayılı dosyasında, sanığın Yerli Ve Yabancı Kaynaklara Göre Dersim Ve Çevresindeki Arkeolojik Araştırmalar 1 VE 2 isimli eserden kaynak göstermeden alıntı yaptığı, şüphelinin kendisine ait olan “…” isimli eserde kullandığının iddia edildiği, sanığın savunmasında; “…kitabın … Yayınlarından çıkan ilk üç baskısında şikayetçinin kitap ve makalelerinden alıntı yapılmadığını, ancak dördüncü baskıyı geliştirerek yazdığını, bu baskıda şikayetçinin kitap ve makalelerinden alıntı yaptığını, yapılan her alıntının bulunduğu sayfanın altına nereden alındığına dair dip not ve kitabın arkasındaki bölümde kaynakçada alıntı yapılan eser sahiplerinin isimlerini yazdığını, şehir dışında sempozyumda olduğundan yayınevi tarafından hazırlanan dizgiyi kontrol etmediğini, kitap fuarına yetiştirilmesi için acele edilmesi nedeniyle yayınevi tarafından verdiği taslakla hazırlanan dizginin kontrol edilmeden basıldığını, dipnotların unutulduğunu, bu şekilde piyasaya çıktığını” beyan ettiği, mahkemece alınan bilirkişi raporunda kitabın 5846 Sayılı FSEK 6/f.1/b.7 maddesine göre derleme eser olduğunun tespit edildiği, mahkemenin kararının gerekçesinde; “… Sanığın kitabının kaynakça bölümünde yararlandığı halde müştekinin dava konusu eserine yer vermemesi, müştekiden alıntılanan her bir kısmın kitabın hangi bölümünden alındığını belirtilmemiş olması sebebiyle sanığın haksız iktibasta bulunduğu, ayrıca sanığın, müşteki tarafından yazılan kitaptaki metinlerin bir bölümünü aynen alındığı, müştekinin kitabından alıntı yapıldığı belirtilmeden kendi görüşü gibi sunulduğu,müştekinin kitabından alınan kısımlardaki dipnotların da olduğu gibi sanığın kitabına aktarıldığı, bu haliyle sanığın 5846 sayılı yasanın 71/3 maddesinde tanımlanan suçu işlediği sonucuna varıldığının” açıklanarak, 5728 sayılı yasa ile değişik 5846 sayılı yasanın 71/3 madde gereğince cezalandırılmasına, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
G E R E K Ç E: Taraflar arasındaki uyuşmazlıkta, Ankara 4. Fikri ve Sınai Haklar Mahkemesi’nde, dava dışı … tarafından, … ile … aleyhine, 2012/24 Esas ve 2014/189 Karar sayılı dosyada, “…” isimli eserde, davacının kitaplarından izinsiz olarak intihal yapıldığından bahisle, ihlal edilen mali ve manevi haklar nedeniyle tazminat davası açıldığı, yargılama sonucunda 14.578,20 TL telif tazminatı ile 3.000 TL manevi tazminatın, … ve … dan avans faiziyle müştereken ve müteselsilen tahsil edilerek, …’a ödenmesine hükmolunduğu, kararın temyiz incelemesinden geçerek kesinleştiği anlaşılmıştır. … tarafından … ve … aleyhine Ankara … İcra Müdürlüğü’nde … Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığı, davacı …’nın borcun tamamını 4 taksit halinde ödemeye başladığı, borcun 10.000,00 TL’lik ilk taksitini …’nın 07.09.2015 tarihinde ödediği, bu ödemenin yarısı olan 5.000,00 TL için … aleyhine İstanbul … İcra Müdürlüğü’nde … Esas Sayılı Dosya ile icra takibi başlatıldığı dosyada borcun kesinleştiği, borçlu tarafından menfi tespite ilişkin asıl davanın açıldığı, …’nın borcun 2. Taksiti olan 10.752,85 TL’yi 29.09.2015 tarihinde ödediği, yine bu borcun yarısına denk gelen 5.376,42 TL için İstanbul … İcra Müdürlüğü’nde … Esas sayılı dosya ile icra takibinde bulunduğu, karşı tarafın bu borca itiraz ettiği, borcun 3. Taksiti olan 10.752,85 TL’nin yine …’ tarafından 28.10.2015 tarihinde ödediği, yine bu borcun yarısına denk gelen 5.376,42 TL için İstanbul … İcra Müdürlüğü’nde … Esas sayılı dosya ile icra takibinde bulundukları, borca itiraz edildiği, borcun 4. ve son taksiti olarak, 24.11.2015 tarihinde …’a ödenen 10.752,85 TL’nin yarısı olan davaya konu olan 5.380,45 TL’lik borca ilişkin olarak ise … aleyhine İstanbul … İcra Müdürlüğü’nde … Esas Sayılı Dosyası ile icra takibi başlatıldığı, …’ın bu borca da itiraz ettiği, birleşen itirazın iptali davalarının açıldığı anlaşılmıştır. İlk derece mahkemesince menfi tespite ilişkin asıl davanın kabulüne, birleşen itirazın iptali davalarının reddine karar verildiği, asıl davada davalı-birleşen davalarda davacı … vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulduğu anlaşılmıştır. Ankara 4. Fikri ve Sınai Haklar Mahkemesi’nin 2012/24 Esas ve 2014/189 Karar sayılı dosyasının yargılaması sırasında alınan bilirkişi raporunda 766 sahifelik kitapta davacıya ait tercüme eserlerin değişik sahife ve bölümlerinden izinsiz ve iktibas kurallarına aykırı alıntılar yapıldığı, izinsiz yapılan alıntıların kitabın yaklaşık 1/64’lük kısmına denk geldiği, davalının kitabın satımına %10 oranında etki edeceğinin beyan edildiği, hükmedilen telif tazminatı ve manevi tazminatın davalılar … ve …’dan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verildiği anlaşılmıştır. İlk derece mahkemesince ceza mahkemesi kararındaki intihal fiiline ilişkin tespite ve mahkemece alınan 12.2.2018 tarihli bilirkişi heyet raporundaki sektör bilirkişisinin görüşlerine yer vererek, kitabın daha önce üç baskısının … yayınları tarafından yapıldığı, dördüncü baskısı yapılmak üzere … Yayınevi’ne sözleşme ile verildiği ve imla hatalarının düzeltilerek basıldığı, uzman kişinin yazar olduğu, yayınevinin kitabı yayına hazırlama sürecinde olağan inceleme ile haksız iktibasları bilemeyeceği, yazarın iktibasları yayınevinden gizlediği ve kusurlu olduğu gerekçesiyle menfi tespit davasının kabulüne, birleşen itirazın iptali davalarının reddine karar vermiştir. Dosya kapsamında alınan bilirkişi raporuna itiraz dilekçesinde ve istinaf dilekçesinde, yazar … vekili, müşterek ve müteselsil sorumluluğa ilişkin kesin hüküm bulunduğu, kusursuz sorumluluk nedeniyle tarafların tazminat miktarından 1/2 oranında sorumlu olduğunu ileri sürmüştür. Ankara 4. FSHHM’nin kararında kusur incelemesi yapılmasına gerek olmadığına ilişkin gerekçe, dosya davacısı …’a yönelik sorumluluk yönündendir. İstinaf başvurusunda bulunan … kitabın eser sahibi/yazarı sıfatıyla mali ve manevi hak ihlalinden sorumlu olduğu gibi, 5846 Sayılı FSEK 54/1. Maddede düzenlenen “hüsnüniyet sahibi olsa bile himaye görmez” maddesi gereğince yayınevi sahibi …’da mahkemece müşterek ve müteselsilen sorumlu tutulmuştur. Ancak rucu talebini içeren itirazın iptaline ilişkin birleşen davalar ile, menfi tespite ilişkin asıl davada, iç ilişkide davalı yayınevinin sorumluluğunun bulunup bulunmadığının ayrıca incelenmesi gerekmektedir. Mahkemece alınan Birleşen İstanbul 2.FSHHM’nin 2017/343 E-2018/84 Karar sayılı dosyasında iki kişilik bilirkişi heyetinden alınan 22.05.2018 tarihli raporda, kitabın basılmadan önce satılıp satılmayacağının yayınevi tarafından araştırılırken, yazarın özgün ürünü olup olmadığının irdelenmesi gerektiği, somut olayda kitabın yazar tarafından taslağının getirilmesinden sonra dizininin yayınevinde yapıldığı, yayına girmeden önce yazara sorumluluk yüklemesi onayını alması gerektiğini, yazarın devre dışı bırakılmasının yayınevinin kusuru olduğunu beyan ettikleri anlaşılmıştır. Kitabın daha önce üç kez … Yayınlarından baskısının yapıldığı anlaşılıyorsa da, yazar …’nın ceza mahkemesindeki ifadesinde ilk üç baskıda, …’ın kitap ve makalelerinden alıntı yapılmadığını, dördüncü baskıda alıntı yapıldığını, “.. yapılan her alıntının bulunduğu sayfanın altına nereden alındığına dair dip not ve kitabın arkasındaki bölümde kaynakçada alıntı yapılan eser sahiplerinin isimlerini yazdığını..” kitabın verdiği taslakla dizginin yayınevi tarafından karşılaştırılmadan, kendisinin şehir dışında olduğu sırada basıldığını ileri sürdüğü anlaşılmıştır. Dosyalara yayınevine teslim edilen ve üzerinde düzeltmeler yapılan taslak metnin sunulduğu ancak, taslakta …’ın kitap ve makalelerine atıf yapıldığına yönelik açıklamalar ve dip nota rastlanmadığı, yazarın yayınevi tarafından bu atıf ve dipnotların çıkarıldığına dair iddiasının ispatlanamadığı anlaşılıyorsa da, eserin tarih konusunda derleme eser niteliğinde olması, kitabın kaynakça bölümünde …’ın ismine yer verilmesi ancak eserde atıf ve dipnot bulunmaması ve dizininin davalı yayınevi tarafından yapılması nedeniyle, özgün olup olmadığının, usulüne uygun iktibas ve atıf yapılıp yapılmadığının denetlenmesi, basımdan önce yazarın onayının alınması gerekirken bu hususlarda inceleme ve araştırma yapılmaması (yapıldığına dair delil sunulmamıştır) nedeniyle, yayınevinin de kusurunun bulunduğu anlaşılmıştır. Mahkemece alınan 22.05.2018 tarihli raporda yayınevinin %20 oranında kusurlu olduğu belirlemesi yapılmışsa da, bu şekilde bir oran belirlenmesinin yerinde olmadığı, sözleşmede de aksine hüküm bulunmadığı anlaşılmakla, TBK 167.madde gereğince birbirlerine karşı eşit miktarda sorumlu olduklarından, mahkemece asıl davanın reddine, birleşen davaların kabulüne karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi yerinde olmadığından, asıl davada davalı- birleşen davalarda davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, mahkeme kararının kaldırılmasına, asıl davanın reddine, birleşen davaların kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Yukarıda açıklanan gerekçe ile: 1-Asıl davada davalı- birleşen davalarda davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE, 2- İstanbul 1.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 23/05/2019 tarihli 2017/291 E. – 2019/245 K. sayılı kararının 6100 Sayılı HMK 353/1-b-2 maddesi gereğince KALDIRILMASINA, 3-ASIL DAVANIN REDDİNE, A)Asıl davada 80,70 TL red harcının, peşin yatırılan 98,33 TL harçtan mahsubu ile fazla alınan 17,63 TL harcın talebi halinde davacıya iadesine, B)Asıl davada red edilen talep yönünden, Avukatlık ücret tarifesi uyarınca 5.757,84 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, C)Asıl davada Davacı tarafın yargılama giderlerinden olan 27,70 TL başvuru harcı 98,33 TL peşin harç 438 TL tebligat ve müzekkere masrafı, 1.800 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 2.364,03 TL yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına, 4-Birleşen Mahkemenin 2017/728 esas sayılı davasında; A) DAVANIN KABULÜNE, B) Davalının İstanbul … İcra Müdürlüğü … E. sayılı icra dosyasına itirazının İPTALİNE, icra takibinin takip talebindeki koşullarla DEVAMINA, -Alacak likit bulunduğundan takibe konu 5.380 TL alacağın %20’si oranında inkar tazminatının borçludan alınarak alacaklıya ödenmesine, C) Birleşen dava yönünden, alınması gereken 367,51 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 31,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 336,11 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazine’ye irat kaydına, Ç) Birleşen davada davacı tarafça yapılan 67,40 TL harç ve 139,50 TL tebligat masrafı olmak üzere toplam 206,90TL yargılama giderinin davalıdan tahsil edilerek davacıya ödenmesine, Ç) Birleşen dava yönünden, Avukatlık Asgari Ücret tarifesi uyarınca 5.380 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 5-Birleşen Mahkemenin 2017/555 esas sayılı dava A) DAVANIN KABULÜNE, B) Davalının İstanbul … İcra Müdürlüğü … E. Sayılı icra dosyasına itirazının İPTALİNE, icra takibinin takip talebindeki koşullarla DEVAMINA, -Alacak likit bulunduğundan takibe konu 5.384,48 TL alacağın %20’si oranında inkar tazminatının borçludan alınarak alacaklıya ödenmesine, C) Birleşen dava yönünden, alınması gereken 367,11 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 91,96 TL harcın mahsubu ile bakiye 275,85 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazine’ye irat kaydına, Ç) Birleşen davada davacı tarafça yapılan 123,76 TL harç ve 93 TL tebligat masrafı olmak üzere toplam 216,76TL yargılama giderinin davalıdan tahsil edilerek davacıya ödenmesine, D) Birleşen dava yönünden, Avukatlık Asgari Ücret tarifesi uyarınca 5.384,48 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 6-Birleşen 2.FSHHM 2017/343 esas sayılı dava A) DAVANIN KABULÜNE, B) Davalının İstanbul … İcra Müdürlüğü … E. Sayılı icra dosyasına itirazının İPTALİNE, icra takibinin takip talebindeki koşullarla DEVAMINA, -Alacak likit bulunduğundan takibe konu 5.381,80 TL alacağın %20’si oranında inkar tazminatının borçludan alınarak alacaklıya ödenmesine, C) Birleşen dava yönünden, alınması gereken 367,63 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 91,91 TL harcın mahsubu ile bakiye 275,72 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazine’ye irat kaydına, Ç) Birleşen davada davacı tarafça yapılan 123,71 TL harç 125,00 TL tebligat masrafı ve 1.800 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 2.048,71TL yargılama giderinin davalıdan tahsil edilerek davacıya ödenmesine, D) Birleşen dava yönünden, Avukatlık Asgari Ücret tarifesi uyarınca 5.381,80 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 7-İstinaf yargılaması yönünden; a-İstinaf talebi kabul edildiğinden asıl davada davalı/birleşen davalarda davacı tarafça yatırılan istinaf harcının karar kesinleştiğinde ve talep halinde iadesine, b-İstinaf yargılaması için asıl davada davalı/birleşen davalarda davacı tarafından yapılan (121,30 x4) TL istinaf yoluna başvurma harçlarının asıl davada davacı/birleşen davalarda davalıdan alınarak, asıl davada davalı/birleşen davalarda davacıya verilmesine, c-Artan gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilk derece mahkemesince ilgilisine iadesine, ç-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti tayinine yer olmadığına, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu 31/03/2022 tarihinde oy birliği ile kesin olarak karar verildi.