Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2019/2392 E. 2019/2317 K. 01.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2019/2392 Esas
KARAR NO : 2019/2317
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 27/09/2019
NUMARASI : 2016/457 E.
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 01/11/2019
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü :
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının, dava konusu İstanbul Anadolu …İcra Müdürlüğü’nün … sayılı dosyasında takip konusu yapılan çekin ve üzerinde imzanın davacıya ait olmadığını beyan etmiş olduğu çekten dolayı dolayı telafisi imkansız madi ve manevi zararlara uğrayacağının muhtelif olduğunu; dava konusu çekin, teminatsız olarak veya mahkemece uygun görülecek bir teminat mukabilinde iş bu dosya kapsamına yapılacak yargılama sonucunda verilecek mahkeme kararının kesinleşmesine kadar, dava konusu çekin ödenmesini engeller şekilde ve icra takiplerinin durdurulması amacıya ihtiyati tedbir karar verilmesi ile dava konusu çeke ilişkin borçlu bulunmadıklarının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI:Mahkemenin 27/09/2019 tarihli ara kararıyla; davalı vekilinin ihtiyati tedbire itirazının kabulüne karar verilmiştir.
İSTİNAF İSTEMİ:Davacı vekili istinaf isteminde özetle; HMK 209 maddesinin hükmünün açık olduğunu, mahkemenin değerlendirmesinin hatalı olduğunu, taleplerinin her türlü talebi kapsar mahiyette olduğunu, müvekkilinin tacir olmadığını, nakden ödemeye ilişkin davalı tarafça bir belge sunulamadığını, müvekkilinin icra tehdidi altında olduğunu, HMK 209 ve İİK 72 maddeleri gereğince tedbirin devamına karar verilmesi gerketiğini belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.Davalı istinafa cevap dilekçesinde; tedbirin kaldırılması kararının yerinde olduğunu, davacının savcılık şikayetlerinin takipsizlikle sonuçlandığını, bononun kayıtsız şartsız ödeme sözleşmesi olduğunu belirterek istinaf isteminin reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME:Dairemizin 2019/2120 Esas, 2019/1848 Karar sayılı ilamı ile ihtiyati tedbirin kaldırılmasına ilişkin gerekçeli karar yazılmamış olması nedeni ile dosya mahkemesine iade edilmiş olup mahkemece 27.09.2019 tarihinde gerekçeli karar yazılmış, karar davacı vekiline tebliğ edilmiş, davalı asil istinafa karşı cevap dilekçesi sunmuştur.
GEREKÇE:Dava, takipten sonra açılan menfi tespit davasıdır. Dairemiz önüne gelen uyuşmazlık; İlk derece mahkemesinin ihtiyati tedbire itirazın kabulü ile kararın kaldırılmasına ilişkin ara kararına ilişkindir.Somut uyuşmazlıkta; davacı bonodaki imzanın sahte olduğunu iddia etmiştir.Dosyada mevcut İstanbul Anadolu .. İcra Mahkmesi … Esas sayılı dosyasından alınan grafolog bilirkişi raporuna göre; senetteki imzanın davacıya ait olduğu yönünde görüş belirtilmiş olup bu aşamada davacı tarafça aksi yönde delil ibraz edilmemiştir. Mevcut delil durumu itibarı ile tedbirin kaldırılması bu gerekçe ile yerinde olup neticeten davacı vekilinin istinaf isteminin HMK 353/1-b-1 maddesi gereğince reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi ayrıntılı kararda açıklandığı üzere;1-6100 sayılı HMK.’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince davacı vekilinin yerinde görülmeyen istinaf isteminin ESASTAN REDDİNE,2-Alınması gereken 44,40 TL maktu harcın davacıdan alınarak hazineye irat kaydına, 3-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına,4-Davacı tarafça yapılan masrafların üzerinde bırakılmasına,5-Artan gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu 01/11/2019 tarihinde oy birliği ile kesin olarak karar verildi.