Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2019/2370 E. 2022/571 K. 31.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2019/2370 Esas
KARAR NO: 2022/571 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 1.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ: 29/01/2019
NUMARASI: 2017/598 E. – 2019/39 K.
DAVANIN KONUSU: Marka (Maddi Tazminat İstemli)
Marka (Tecavüzün Tespiti İstemli)
KARAR TARİHİ: 31/03/2022
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü:
DAVA; Davacı vekili dava dilekçesinde; Müvekkili şirketin … tescil nolu “…” markasının sahibi olduğunu, davalı şirketin, müvekkiline ait dava konusu “…” markasını ticari mecrada kullandığını, arama motorlarında da anahtar kelime olarak kullanmakta olduğu hususunun noter vasıtasıyla tespit edildiğini, ilk tespitin üzerinden geçen 4 aylık sürede bütün uyarılara rağmen ihlale devam ettiğini, davalının tescilli markaya tecavüz fiillerinin durdurulmasına, tecavüzün devamını önlemek üzere tespiti yapılmış olan internet sayfalarına erişimin önlenmesine, tedbir kararı verilmesine, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere şimdilik 10.000 TL maddi zararlarının tazminine, kesinleşmiş kararın günlük gazete veya benzeri vasıtalarla ilanına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP; Davalı vekili cevap dilekçesinde; … ibaresinin alüminyum alaşımı olduğunu, bu alaşımın kodları ile yurtdışında üretim yapıldığını, uluslararası kodları ile tescilinin yapıldığını, … kodlarına göre birden fazla elementin belli oranlarda kullanılması sonucu …, …, …, … vs olarak üretildiğini, davalı şirketin tedarikçi ve ithalatçı bir firma olarak alüminyum alaşımları satışı ile uğraşan bir firma olduğunu, üretim yapmadığını, … üretimi yapmadığını … ürünü satmadığını …’ın sevk irsaliyelerinde ve faturalarında yer alan bir ürün olmadığını, Noter uyarısının taraflarına tebliğ edilmediğini, dava dilekçesi tebliğini müteakip internet sayfalarında gerekli değişikliklerin yapıldığını, uluslararası standart kodlarını haiz bir alaşım ile ilgili marka iddiasının da kabul edilemez olduğunu, haksız ve mesnetsiz davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
MAHKEME KARARI; İstanbul 1.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 29/01/2019 tarihli 2017/598 E. – 2019/39 K. sayılı kararıyla; “… davacıya ait olan ve onun tescilli markasını teşkil eden … ibaresinin Google arama motorunda ANAHTAR SÖZCÜK OLARAK eklendiği bu hususun davacı yanca sunulan noter tespit tutanağı ile anlaşıldığından davacının marka hakkının ihlalinin tespitine ve tecavüzün önlenmesine karar verilmesi gerektiği,…davacının 151/2-b kapsamında tazminat talep etmiş ise de; …, …, …, … kodlarının uluslararası standart kodlar olduğu ve doğrudan … markası ile ilgili bağdaştırılamayacağı, bu nedenle davalı yana ait faturalar üzerinde belirttiği / belirteceği …, …, …, … kodlar ile ilgili olarak davacı yanın herhangi bir hakkı olmadığından tazminat ve yoksun kalınan kazanç hesaplaması yapılamayacağı…. davacının tescilli markası Google arama motorunda ANAHTAR SÖZCÜK OLARAK eklendiğinden ve bu husus davacı yanca sunulan noter tespit tutanağı ile anlaşıldığından,… 1000 TL maddi tazminatın BK hükümlerine göre takdir edildiği” gerekçesiyle; davalının davacıya ait tescilli marka hakkına adworks uygulaması kapsamında tecavüzün tespitine, durdurulmasına, önlenmesine, -Marka hakkını ihlal nedeniyle BK hükümlerine göre 1000-TL maddi tazminatın, davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin istemin reddine, -Karar kesinleştiğinde hüküm özetinin Türkiye’de tirajı yüksek bir gazetede bir kez ilanına masrafın davalılardan tahsiline, -Erişimin engellenmesi isteminin reddine, ancak davalının markasal kullanımlarının önlenmesine” karar verilmiştir.
İSTİNAF BAŞVURUSU; Davalı vekilinin süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; davacı tarafça açılan davada müvekkilinin uyarıldığı iddiasının kabul edilemeyeceğini, TTK uyarınca kendilerine tebliğ edilen bir ihtarname ya da düzenleme şeklinde noter uyarısının tebliğ edilmediğini, dava dilekçesi tebliğini müteakip internet sayfalarında gerekli değişiklikler yapıldığını. -…’ın alüminyum alaşımı olup dünyanın her yerinden ithali bulunan müvekkilinin bu maddeyi satmasının mümkün olduğunu, kaldı ki uluslararası standart kodlarını haiz alaşım ile ilgili marka iddiasının da kabul edilemeyeceğini, müvekkilinin … markalı ürün üretmediğini ve ürünün müvekkili tarafından satılmadığını, marka tecavüzü bulunmadığını, orijinal ürünlerin internet ortamında pazarlanması faaliyetlerinde bulunulmasının 556 Sayılı KHK hükümlerine aykırı olmadığını, KHK 13. Maddesi gereğince marka sahibi tarafından malların üretimi ve ürünlerin ilk satışı gerçekleştikten sonra, diğer satışlar için orijinal ürünlerin internet ortamında pazarlama ve ürün satışının engellenemeyeceğini beyanla, mahkeme kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davacı vekilinin istinaf dilekçesine cevabında; davalı tarafın … ibaresinin dünyanın her yerinden ithali mümkün olan alüminyum alaşımı olduğu iddiasının gerçek dışı olduğunu, bilirkişi raporu ile bu hususun kesin olarak tespit edildiğini, davalının … ibaresinin karşıladığı alaşımın dünyanın her yerinden ithal edilebileceği iddiasına dayanak teşkil edebilecek delil sunulmadığını, … markasının müvekkili adına tescilli ve koruma altında olduğunu, bu markanın izinsiz olarak kullanılmasının müvekkilinin marka haklarını ihlal ettiğini, Noterlik E-Tespit tutanakları ve bilirkişi raporu ile iddialarının ispatlandığını beyanla istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER; TPMK kaydından 19/11/2009 başvuru tarihli, …1 sayılı … markasının 06/40. Sınıflarda davacı adına tescilli olduğu anlaşılmıştır. Davacı tarafça dava dilekçesi ekinde Gebze … Noterliği’nin 12/04/2017 tarihli … yevmiye numaralı e-tespit tutanağı ekinde bulunan tespit tutanaklarından, davalının internet sitesinde …, …, …, …, …, …, …, ibarelerinin bulunduğu ve … ibareli ürünlerin kimyasal bileşimi, kodu, malzeme özellikleri, Kullanım alanları, Isıl İşlem ve Mekanik Özelliklerinin tanıtıldığı anlaşılmıştır. Beşiktaş … Noterliği’nin 13/04/2017 tarihli … yevmiye numaralı e-tespit tutanağından aynı şekilde davalı internet sitesi içeriklerinde … ibareli ürün tanıtımının yapıldığı, Beşiktaş … Noterliği’nin 14/08/2017 tarihli … yevmiye numaralı e-tespit tutanağından Google arama motoruna “…” ibaresi yazıldığında, ilk iki sırada davacıya ait www…com internet sitesinin, 3. Sıradan itibaren davalıya ait www…com.tr internet sitesinin, … ibareli ürün tanıtımının yapıldığı internet sitesi sayfalarının çıktığı anlaşılmıştır. İlk derece mahkemesince Türk Patent Sınai mülkiyet Uzmanı … ve Mali Müşavir marka Patent uzmanı …’dan alınan 19.12.2017 tarihli raporda; Talimat yoluyla davalı adresinde inceleme yaptıklarını, 1.sıradaki işyerinin hâlihazırda faal durumda olduğunu, işyerinde çeşitli metallerin ebatlama ve satışının gerçekleştirildiğini, her iki işyerinde, raflarda yer alan ürünler, tabelalar, afişler, ürün katalogları, faturalar ile işyeri faaliyet belgeleri incelendiğinde davacıya ait olan ve detayları raporda belirtilen davacı adına tescilli … sayılı … markasının kullanımına tesadüf edilmediğini bildirmişlerdir. İlk derece mahkemesince Maden Mühendisi …, Mali müşavir … ve marka patent vekili …’ten oluşan bilirkişi heyetinden alınan 16.8.2018 tarihli raporda; davacı yanın, kabul görmüş bakır alaşımları ile ilgili standartlar çerçevesinde ve bu standartlardaki metal karışım aralıkları ile Ar-Ge çalışmaları sonucunda yeni bir metal alaşım meydana getirdiği, ürün ismi için de … markasını oluşturduğunu ve … ibaresini … no ile tescil ettirdiğini, … markasının kodlarının, davacı yan tarafından oluşturulduğunu, dünyada standart var olan bir metal alaşım olmadığını, öte yandan davalı yanın standart bir metal alaşım iddiasına karşın herhangi bir delil de sunmadığını, …, …, …, … kodlarının uluslararası standart kodlar olduğu ve doğrudan … markası ile ilgili bağdaştırılamayacağı, bu nedenle davalı yana ait faturalar üzerinde belirttiği / belirteceği …, …, …, … kodlar ile ilgili olarak davacı yanın herhangi bir hakkı olmadığından, tazminat ve yoksun kalınan kazanç hesaplaması yapılamayacağını, davalı yana ait … isimli metal alaşımın sadece referans olarak ilgili kodlara dayandığını, teknik olarak yeni bir buluşun patent olarak korunabildiğini, ürün / hizmetleri ayırt etmek için kullanılan isimlerin marka adı olarak tescil edilebildiğini, patent ve marka tescil konusunun birbirinden farklı hususlar olduğunu, Davalı yana ait faturalar üzerinde … ibaresinin varlığının tespiti ve yoksun kalınan kazanç hesaplaması yapılabileceğini, Somut olayda dava dosyası ekinde, arama motoruna ilişkin reklam analizi yer almadığından, davalının … ibaresini anahtar kelime neticesinde, AdWords reklamları üzerinden gelen müşterinin sayısı bilinmediğinden davalının sitesine yönlenen her tüketicinin davalı ile ticaret yapıp yapmadığının tespit edilmesinin de mümkün olmaması nedeniyle, Adwords reklamlarından elde ettiği kazancı hesaplayabilmenin mümkün görünmediğini, davalı yanın internet ortamında … ibaresini anahtar kelime olarak kullandığı ve davalı yana ait web sitesinde marka adı olarak kullandığı, bu durumun da haksız rekabet kapsamında kötü niyet göstergesi olduğunu ve tescilli markaya tecavüz eder nitelikle bulunduğunu, davalı kullanımın markasal bir kullanım olduğunu bildirdikleri anlaşılmıştır.
G E R E K Ç E: Davacı vekilinin dava dilekçesinde, davalının müvekkilinin … markasını ticari mecralarda ve arama motorlarında anahtar kelime olarak kullanıldığını beyanla, markaya tecavüz ve haksız rekabetin tespiti, meni ve refi, 10.000 TL maddi tazminata hükmedilmesi ve hükmün ilanını talep etmiştir. İlk derece mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. İstinaf incelemesi 6100 Sayılı HMK 355. Madde gereğince, istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebepler ile kamu düzeniyle ilgili hususlarla sınırlı olarak yapılmıştır. Davalı vekili istinaf dilekçesinde ve yargılamada, … ibaresinin bir alüminyum metal alaşımı olduğunu ve müvekkilinin kullanımının 556 Sayılı KHK 13. Madde kapsamında bulunduğunu ileri sürmüştür. 556 Sayılı KHK 13. Madde de “marka hakkının tüketilmesi” başlığı altında; ” Tescilli bir markanın tescil kapsamındaki mal üzerine konularak, marka sahibi veya onun izni ile Türkiye’de piyasaya sunulmasından sonra, mallarla ilgili fiiller marka tescilinden doğan hakkın kapsamı dışında kalır. Marka sahibinin, birinci fıkra hükmüne girmesine rağmen, malın piyasaya sunulmasından sonra üçüncü kişiler tarafından değiştirilerek veya kötüleştirilerek ticari amaçlı kullanmalarını önleme yetkisi vardır.” hükmü düzenlenmiştir. Mahkemece maden mühendisi bilirkişinin bulunduğu heyetten alınan 16/08/2018 tarihli raporda, … ibareli dünyada standart bir metal alaşımı bulunmadığı, davacının kabul görmüş bakır alaşımları ile ilgili standartlar çerçevesinde ve bu standartlardaki metal karışım aralıkları ile Ar-Ge çalışmaları sonucunda yeni bir alaşım ürettiği ve ürün ismi için de … markasını oluşturduğu ve bunu tescil ettirdiği, dolayısıyla … ismi ile bakır alaşımlarını (bronz) üretme ve satış hakkının davacıya ait olduğu, davalının internet ortamında … ibaresini anahtar kelime olarak kullandığı ve web sitesinde marka adı olarak kullandığı, bunun marka hakkına tecavüz teşkil ettiği, işyerinde … markasını kullanmadığı beyan edilmiştir. Davalı tarafça dava açılmadan önce kendisine herhangi bir uyarı yapılmadığını, dava dilekçesinin tebliğinden sonra internet sitesinde gerekli düzenlemeleri yaptığını ileri sürmüşse de, markaya tecavüz fiilinin gerçekleşmesi yönünden, davalıya uyarı yapılmasının etkisi bulunmamaktadır. Dava dilekçesi ekinde sunulan e-tespit tutanaklarından, davalı tarafça internet sitesinde … markası altında çeşitli bakır alaşımlarının tanıtımının yapıldığı, … kelimesinin internet ortamında anahtar kelime olarak kullanıldığı, kullanımın davacı markasının tescilli olduğu 06 ve 40. Sınıflarda olduğu anlaşılmıştır. Davalı adresinde Ankara 2. FSHHM’nin 2017/110 Talimat sayılı dosyasında keşif yapıldığı, davalı defter ve irsaliyeli faturaların incelendiği, davalı tarafça davacıdan alınan yahut davacının izni ile piyasaya sunulan orijinal ürünlerin ticarete konu edildiğine dair delil ve belge sunulmadığı, 556 Sayılı KHK 13. Madde de düzenlenen marka hakkının tüketilmesi koşullarının ve hukuka uygunluk sebebinin bulunmadığı anlaşılmıştır. Davalı tarafça alüminyum alaşımının dünyanın her yerinden ithal edilerek satışının mümkün olduğu ileri sürülmüşse de, davaya konu edilen fiilin, bu alaşımların … markası altında tanıtım ve satışının önlenmesi, davacı markasının anahtar kelime olarak kullanılmasının önlenmesi ve sonuçlarının ortadan kaldırılmasına ilişkin olduğu anlaşılmakla, davalı savunması sonuca etkili görülmemiş, mahkemece markaya tecavüzün tespiti, durdurulması, önlenmesine karar verilmesi yerinde olduğundan, davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M: Yukarıda açıklanan gerekçe ile: 1-6100 sayılı HMK.’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince davalı vekilinin yerinde görülmeyen istinaf isteminin ESASTAN REDDİNE, 2-Alınması gereken 68,30 TL nispi harç peşin alınmakla, yeniden harç alınmasına yer olmadığına, 3-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına, 4-İstinaf yargılama giderleri olarak; a)Davacı avansından kullanıldığı anlaşılan; 9,00 TL (posta-teb-müz) masrafının davalıdan alınarak, davacıya verilmesine, b)Davalı tarafça yapılan masrafların üzerinde bırakılmasına, 5-Artan gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilk derece mahkemesince yatıran tarafa iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda iş bu kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere 31/03/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.