Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2019/2344 E. 2022/550 K. 31.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2019/2344 Esas
KARAR NO: 2022/550
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 1.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ: 07/05/2019
NUMARASI: 2017/403 2019/206
DAVANIN KONUSU: Fikir Ve Sanat Eseri (Tecavüzün Tesbiti İstemli)
KARAR TARİHİ: 31/03/2022
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı-karşı davalı vekili; “Türk dünyasında binlerce yıllık bir oyun olan ve 123 farklı isme sahip bulunan ve dünyada … olarak tanınan 2007 yılı itibariyle de Türkiye’de unutulmuş olan, o tarihlerde Google arama motorunda çıkmayan oyunun müvekkilince yaklaşık 9 yıl süren araştırma, kaynak tarama, anadoludaki incelemeler sonucunda … adıyla oyun kurallarının hazırlanıp bir zeka ve strateji oyunu olarak Türkiye ‘de üretiminin gerçekleştirildiğini, bir oyun tahtası hazırladığını, oyun kurallarının ilk olarak müvekkili … tarafından oluşturulduğunu, Kültür Bakanlığı’nca 2011 yılında çıkarılan bir kitapta da müvekkilinin oyun kutusunun fotoğrafına yer verildiğini ve dipnot olarak müvekkillerinin www…com.tr oyun sitesine atıf yapıldığnı, bu oyunun Kültür Bakanlığı nezdinde ilim edebiyat eseri olarak kayıtlı olduğunu, müvekkillerinden …’ın da 41.sınıfta eğitim-öğretim hizmetleri, eğlence hizmetleri vb için … nolu ve … nolu marka tescili bulunduğunu, davalı tarafın ise kitap kisvesi altında … Oyunu satışı yaptığını, bu kitabın diğer davalı … adına piyasaya sürüldüğünü, bu kitapta müvekkillerinin eser sahibi ve marka sahibi olduklarını, … oyunundan kaynaklanan haklarının ihlal edildiğini, davalının eylemlerinin haksız rekabet teşkil ettiğini, gönderilen ihtarnameye rağmen davalının bu eylemlerini sürdürdüğünü” iddia ile esasa ilişkin talepleri yanında müvekkillerinin hak sahibi oldukları bu oyunun davalı tarafça işlenmesinin ve … adıyla kullanılmasının yasaklanması, el konularak muhafazası, davalının oyun kutuları üzerinde … ismini kullanmalarının önlenmesi hususlarında ihtiyati tedbir talep ettiği,marka hakkını ihlal teşkil eden her türlü fillerin durdurulmasını, oyun kurallarının işlenmesinin ve “…” isminin kullanımının yasaklanması, KHK 77/1-b ve 62/1-c madde kapsamında el koyma ve imha talepleri ile FESEK 68/1 madde kapsamında tespit edilecek rayiç bedelin 3 katı olarak fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 10.000 TL’nın ticari faiziyle ve 50.000 TL manevi tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı-karşı davacı taraf vekili, “her ne kadar davacı taraf eserin Kültür Bakanlığı’na kayıtlı olduğunu iddia etmiş ise de, bu yönde bir delil ibraz etmediğini, müvekkilinin ürünlerinin davacı tarafın marka tescil kapsamında kalmadığını, eser söz konusu olmadığından yetkisizlik kararı verilmesi gerektiğini, davacı tarafın gönderdiği ihtarnamenin 2015 Ocak tarihli olmasına rağmen davanın Eylül 2016’da açıldığını sessiz kalma yoluyla hak kaybı ve zamanaşımı söz konusu olduğunu, müvekkilinin kitabının ise 2013 yılında piyasaya çıktığını, davacıların Kasım 2014 tarihinde kitap fuarına gelerek müvekkiline ait ürünü ve kitabı incelediklerini, müvekkillerine satış için devir teklifinde bulunduklarını bu konuda e-mail gönderdiklerini, … adlı oyunun bir dünya oyunu olduğunu, kimsenin tekeline bırakılamayacağını, bu oyunun davacılarca yaratılmadığını, yüzyıllardır bilindiğini, öyle ki TPE’nin de … ibaresini oyunlar, oyun konsolu için tescil etmediğini, Kültür Bakanlığı’nın 1976 yılında yayınlanan bir dergisinde … oyununun tüm detaylarının anlatıldığını ve bu dergide … oyununun 3000 yıl öncesine ait olduğunun yazılı olduğunu, … oyununun ayrıca 2002 yılında … dergisinin ekinde çocuklara hediye olarak dağıtıldığını, bazı kitap ve makalelerde de bu oyunun tunç devrinden beri Türklerce bilinen ve satranç oyununun atası olarak kabul edilen bir oyun olduğunun belirtildiğini, internette de bu konuda çok sayıda sayfa olduğunu, aslında … adına bir marka tescilinin bulunmadığını, … nolu markanın … adına değil, dava dışı … San. Ve Tic. Ltd. Şti. adına tescilli olduğunu, davacıların bu hususu gizleyerek mahkemeyi yanıltmaya ve adil yargılamayı etkilemeye çalıştığını, … ibaresinin cins ve vasıf bildirdiğini, kimsenin tekeline verilemeyeceğini, kaldı ki müvekkilinin de 16. sınıfta kağıt, karton malzemeler, büro ve eğitim malzemeleri emtiası için … nolu … marka tescili bulunduğunu, tescilli marka kullanımının engellenemeyeceğini, müvekkilinin … kitabının başlı başına bir eser olduğunun ve davacının eser niteliği dahi taşımayan …’ndan tamamen farklı olduğunu, tedbir koşullarının oluşmadığını” savunarak asıl davanın ve tedbir talebinin reddini istemiş, karşı dava olarak ise ” davacı/ karşı davalının, müvekkiline ait oyunun satışını engellemek için müvekkilinin bayilerine bazı kitabevi ve mağazalara asılsız yazılar gönderdiğini, böylece müvekkilinin satışlarını engellemeye ve itibarını düşürmeye çalıştığını, bunun TTK. 54 ve 55 maddesine aykırı olduğunu, haksız rekabet oluşturduğunu” iddia ile davacının haksız rakebet eylemlerini tedbiren durdurulmasını ve davacının marka tescilinden doğan haklarıın müvekkiline karşı kullanmasının da tedbiren önlenmesini , Davacı-karşı davalının eylemlerinin haksız rekabet teşkil ettiğinin tespiti, 50.000 TL manevi tazminatın davacı -karşı davalıdan alınarak davalı -karşı davacıya ödenmesine , asıl davanın reddine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. İstanbul 3 . Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi 13/12/2016 tarihinde, “marka tescilleri eser niteliği, eser sahipliği hususlarının yargılamayı ve ayrıntılı incelemeyi gerektirdiği, tescilli hakların kullanılmasının önlenmesi biçiminde bir tedbirin kural olarak verilemeyeceğini, haksız rekabet iddialarının da yargılamayı gerektirdiği” gerekçeleriyle hem asıl davadaki, hem karşı davadaki tedbir taleplerini reddetmiştir. Mahkemece, 07/05/2019 tarihinde toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre; “Toplanan deliller , denetim ve hüküm kurmaya elverişli olduğu gibi dosyaya sunulan deliller ile de uyumlu olduğundan hükme dayanak alınmış ve … oyunu 4000 yıllık geçmişi ve farklı coğrafyalarda oynanması sebebiyle somut olmayan kültür mirası sayıldığı,Anonim eser olan oyunun işlenme yoluyla yeni bir eser sayılması için yeterli kanıtlara desteklenmediği,Piyasaya sunulan oyunların iltibas oluşturacak derecede benzemediği ve dolayısıyla TTK 55/1 a-4 uyarınca haksız rekabet oluşturmadığı,Davacıların çalışmalarının sonucunda piyasaya sundukları oyunun eser niteliği taşımadığı TTK 55/1c-3 uyarınca haksız rekabet oluşmadığı,marka hakkına tecevüzün bulunmadığı keza Karşı dava açısından haksız rekabetin şartlarının bulunmadığı” gerekçeleriyle asıl dava ve karşı davanın ayrı ayrı reddine karar vermiştir. Davacı karşı davalı vekili istinaf dilekçesinde; davanın ana konusunun davalı … firması tarafından eylül 2015 te yayınlanan 22 sayfalık kitabın 18. Sayfasında yer alan bilgilerin müvekkili …ın … da tescil ettirdiği, daha önce hiç bir yerde yayınlanmamış bilgileri içeriyor olması, intihalin bir suç olduğunu, dava süresince … oyununun anonim olup olmadığının tartışıldığı, davalının ve bilirkişilerin mevcut oyun kurallarının hangi kaynakta yazdığını ispat edemediklerini, buna rağmen itiraz ettikleri raporun hükme esas alındığını, yapım yılı 2012 olan Kültür ve Turizm Bakanlığı ile birlikte hazırlanan … oyunu belgeselini hem bilirkişilerin hem de mahkeme hakiminin izlemediğini, raporda bu belgesel filmden hiç bahsedilmediğini, ortada ticari bir ürün olarak oyun bulunmadığını, mangalanın gerçek kökeninin oyun olmadığını, man kelimesinin en eski dil ve dinlerde sanskripçe (düşünmek) kelimesi ile ilgili olduğunu, mangalanın ise mars gezegenini temsil eden bir yıldız tanrısının adı olduğunu, köçürme ile ilgili tek kaynağın Divani Lügatit Türk te 14 adında oyun yazdığını, başka delil bulunmadığını, referans alınan …’ın kitabını davalı …nın kasıtlı olarak bastığını, basım tarihinin 2016 yılı olup, davadan sonra olduğunu, bahsi geçen kitapta da … oyunu kuralları kısmında referans olarak müvekkiline ait web sitesinin gösterildiğini, İstanbul BAM 16.H.Dnin 2016/4277 E sayılı kararı uyarınca davalı ürünlerinin toplatılarak yediemine teslimine, davalı oyunlarında bu logonun kullanılmasının ve satış yapılmasının tedbiren durdurulmasına karar verildiğini, 22/10/2018 tarihli raporda ve gerekçeli kararda haksız rekabetin oluşmadığı şeklindeki gerekçeyi kabul etmediklerini, müvekkillerinin aynı marka patent haklarına tecavüz suçundan dolayı davacı olduğu ve aynı mahkemenin 2017/45 E sayılı dosyasındaki bilirkişilerin aynı olduğunu, aynı bilirkişilerin o dosyada haksız rekabet olduğunu raporlarında belirttiklerini, oysa bu bilirkişilerin sonraki raporda kendileriyle çelişki oluşturduklarını ve haksız rekabetin olmadığı kanaatini belirttiklerini yine müvekkillerinin şikayeti üzerine başlatılan İstanbul Anadolu C.Başsavcılığının 2018/21134 E – 2018/17386 iddianame nosu ile davalıların haksız rekabet suçunu işlediklerinden bahisle dava açıldığını, durumu mahkemeye sunduklarını, davalı …’in ise müvekkili …’ın eski bayisi olduğunu, davacı Ayselden aldığı … ürünlerini uzun süre sattığını, daha sonra ürünün kurallarını ve broşürünü kopyalayıp davalı … ile pazarlamaya başladığını, oyunun kuralları ile birlikte yeniden oluşturan ve herkesle her düzey için pratik bir şekle kavuşturanın müvekkilleri olduğunu, mangalanın eser olarak korunmasa bile TTK’nın 55/1c.3 maddesindeki “kendisinin uygun bir katkısı olmaksızın başkasına ait pazarlanmaya hazır çalışma ürünlerini teknik çoğaltma yöntemleri ile devralıp onlardan yararlanmak” şeklindeki haksız rekabetin gerçekleştiğini, dünyada müvekkillerinden önce bu oyunun üretilmediğini, davalılar hiçbir bedel ödemeden taklit edip üretim yaptıklarını, yine mahkemenin dava konusunun eser olmadığına ilişkin tespitini kabul etmediklerini, anonim bir oyun olduğu şeklindeki tespiti de yanlış buldukları, … Oyununun kuralları ve yazanın belli olduğunu, yine bu oyunun kültürel miras olduğu yönündeki tespitin de yanlış olduğunu, yine davacının oyuna farklılık getirmediği hususunun da yanlış olduğunu, yapılması gerekenin anonim oyun ile müvekkillerinin kurallarını yazdığı oyunların yan yana getirilip analiz edilmesi gerektiğini, yine müvekkilinin bu oyuna uluslararası spor branşlarına girecek nitelik kazandırdığını, dolayısıyla mahkemenin işlenmiş eser değildir şeklindeki tespitine katılmadıklarını, İstanbul Anadolu 1 FSHHM 2017/478 E sayılı dosyasında yer alan 20/04/2018 tarihli raporda davacı tarafın eser sahibi sıfatıyla haklarına tecavüz edildiği yolunda kanaat bildirildiği, İstanbul C.Başsavcılığının 2017/21110 soruşturma evrakında Bakırköy 1 FSHCM sinde 2018/791 sayılı dosya ile marka ihlalinden dolayı dava açıldığını, hazırlık soruşturmasında alınan bilirkişi raporunun müvekkili lehine olduğunu, Ankara 4. FSHHM nin 2017/66 E sayılı dosyasında … fedarasyonuna karşı açtıkları marka tecavüzü davasında alınan 11/09/2018 tarihli raporda davalının davacıya ait 2012/69665 sayılı marka hakkını ihlal ettiği yolunda görüş bildirildiği ve dava sonunda davanın kabul edildiğini, karşı davanın da reddedildiğini, yine karardaki davacıya ait 28.sınıfta patent bulunmadığı şeklindeki tespitin hatalı olduğunu, müvekkili … a ait 41.sınıftaki… numaralı marka ile ilgili tespitinde hatalı olduğunu belirterek asıl dava yönünden verilen kararın kaldırılmasını ve davanın kabulünü istemiştir. Dosya içeriğindeki belgelerden, … numaralı … markasının davacı … adına 28.sınıfta tescilli iken devir işlemi ile … LTD.ŞTİ yi geçtiği, yine TPMK dan gönderilen 18/10/2016 tarihli cevabi yazıda bahse konu bu markanın …Ltd.Şti adına tescilli olduğu anlaşılmıştır. Davacı … adına … numaralı … ibareli markanın 35.sınıfta 16/05/2014 tarihinde tescil edildiği görülmüştür. Davacı … adına tescilli .. tescil numaralı … ibareli markanın 41.sınıfta … de tescil edildiği görülmüştür. Davalı … Ltd.Şti adına tescilli … tescil numaralı … markasının 16.sınıfta 04/04/2014 tarihinde tescil edildiği anlaşılmıştır. Davacılar tarafından davalılara gönderilen 20/01/2015 tarihli ihtarname ile davalı … tarafından satışı yapılan kitapta … adına tescilli bulunan oyun kurallarını içeren açıklamaları izinsiz ve haksız olarak kullandığı belirtilerek … ya ait kitap ile birlikte satışta olan oyunun üretim satış dağıtım ve pazarlaması gibi faaliyetlere son verilmesinin istendiği görülmüştür. Davacı delilleri arasında bulunan belgelerden “… Oyunun davacı … aleyhine Kültür Ve Turizm Bakanlığı telif hakları ve sinema genel müdürlüğü tarafından 21/10/2009 tarihinde kayıt ve tescil belgesinin düzenlendiği görülmüştür. Yine Kültür Ve Turizm Bakanlığı sinema eserlerine ilişkin kayıt tescil belgesinin incelenmesinde … oyunu adlı yapının 14/02/2014 te tescil edildiği, yapımcının davacı … olarak gösterildiği görülmüştür. Davacılar tarafından … ve … aleyhine Ankara 4 FSHHM nin 2017/66 E sayılı dosyasında davacılar adına tescilli markanın ve eğitim haklarının izinsiz ve onaysız hukuka aykırı olarak kullanıldığı iddiasıyla tecavüzün men’i ve ref’i davası açıldığı, dava sonunda 24/04/2019 tarihinde asıl davanın kısmen kabulüne, davalının eyleminin davacılardan … adına kayıtlı … sayılı markaya tecavüz oluşturulduğunun tespiti ile men ref ve durdurma ile asıl davadaki diğer taleplerle karşı davanın reddine karar verildiği görülmüştür. Davacı tarafından dosyaya sunulan İstanbul 1 FSHHM nin 2017/45 E sayılı dosyasında (davalılar …, …, … ve … ile … …Ltd.Şti) alınan bilirkişi raporunda davacıların eser sahipliği sıfatının bulunmadığı, davacıların faaliyetlerinin somut olmayan kültürel mirasla ilgili folklorik ürünlerin araştırılmasına ilişkin “derleme” faaliyeti niteliğinde bulundukları davalılara ait ürünlerde davacıların ibraz ettikleri belgelerde yer alan kuralların aynen, kullanılan minyatürlerinden bir tanesinin ise iltibasa yol açacak şekilde izin almadan ve herhangi bir bedel ödemeden kullanılmasının haksız rekabet oluşturduğu, dava açılmasından sonra davacılar vekili ile bir kısım davalılar arasında 27/04/2017 tarihinde imzalanan … oyun kalıbı kira sözleşmesinin 5/b maddesi ile bu davadan ve varsa savcılık şikayetinden feragat edileceğine dair beyanda bulunulduğu şeklinde görüş ve kanaat belirtildiği, raporun bilirkişiler …, … ve … tarafından hazırlandığı, Dosya içeriğinde bulunan iddianame örneğinde davacıların şikayeti üzerine dava dışı şahıslar aleyhine … sayılı soruşturma sonunda şüphelilerin TTK nın 54,55 ve 62.maddesi gereğince haksız rekabet nedeniyle cezalandırılmalarının istenildiği görülmüştür. Bakırköy C.başsavcılığının 2017/97098 sayılı soruşturması sonunda davacıların şikayeti üzerine dava dışı şahıslar aleyhine SMK’nın 30/1 maddesine muhalefetten dolayı Bakırköy FSHMC de kamu davası açıldığı görülmüştür. İstanbul 3.FSHHM nin 2016/181 E sayılı dosyasında, mahkemece verilen 13/12/2016 tarihli tarafların ihtiyati tedbir taleplerinin reddine dair kararın taraf vekillerince istinaf edildiği, Dairemizce, 13/04/2017 tarihli toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre; “Her ne kadar davacı taraf ” …” adlı oyunla ilgili eser sahipliği ve ” …” ibareli marka tesciline dayalı olarak, davalı tarafın kitap kisvesi altında ” …” oyunu satışı yaptığını, telif hakkı ve marka hakkı ihlalleriyle birlikte haksız rakebetin de bulunduğunu iddia ile davalı / karşı davacı taraf ise davalının, bazı bayilere, kitabevlerine ve mağazalara asılsız yazılar göndererek haksız rekabette bulunduğunu iddia ile ihtiyati tedbir talebinde bulunmuş iseler ve davalı/ karşı davacı taraf ayrıca davacının marka tescilinden kaynaklanan haklarının kendilerine karşı kullanılmaması yönünde tedbir talep etmiş ise de, … adlı oyunla ilgili eser sahipliği ve markaya tecavüz iddiasının yargılamayı gerektirmesi , her iki tarafın marka tescilleri, tescilli bir hakkın kullanılmasının tedbir yoluyla önlenmesinin zorunlu haller dışında mümkün olmaması, davacının gönderdiği ihtarname tarihi ve dava tarihi itibariyle aciliyet koşulunun da somut davada mevcut olmayışı” gerekçeleriyle dosya kapsamına göre bu aşamada 5846 sayılı yasanın 77. maddesinde , 6769 sayılı SMK.’nın 159. maddesinde ve 6100 sayılı HMK.’nın 389-390 maddelerinde yazılı koşulları taşımayan istinaf başvurularının ayrı ayrı reddine karar verildiği görülmüştür. 22/10/2018 tarihli bilirkişi raporunda; … oyunu 4000 yıllık geçmişi ve tarklı coğrafyalarda oynanması sebebiyle somut olmayan kültür mirası sayıldığı, anonim eser olan oyunun işlenme yoluyla yeni bir eser sayılması için yeterli kanıtlara desteklenmediği, piyasaya sunulan oyunların itibas oluşturacak derecede benzemediği ve dolayısıyla TTK 55/1a-4 uyarınca haksız rekabet oluşturmadığı, davacıların çalışmalarının sonucunda piyasaya sundukları oyun eser niteliği taşımadığı TTK 55/10-3 uyarınca haksız rekabet oluşmadığı, karşı dava açısından davali/karşı davacı tarafından yeterince bilgi ve belgenin dosya kapsamında bulunmadığı için TTK 55/l.a-i uyarınca sorumlu tutulamayacağı, davalı yanın tescilli markası kapsamında faaliyet göstermesinin marka hakkına tecavüz teşkil etmeyeceği, davalı karşı davacı 556 sayılı KHK ve 5846 sayılı FSEK’e göre 2 yıllık zamanaşımının dolduğunu iddia etmiş ise de zamanaşımına ilişkin hususta takdirin Sayın Mahkeme de olduğu” yolunda görüş bildirmiştir. Davacı karşı davalı vekilince bilirkişi raporuna itiraz edildiği ve yeni bir bilirkişi heyetinden yeni bir rapor alınmasının istendiği görülmüştür. Dosya istinaf incelemesi için Dairemizde beklediği sırada davacılar ve karşı davalılar vekilince sunulan dilekçede, anadolu 1 FSHHM nin 2017/478 e sayılı dosyasının karar çıktığı, kararda markaya tecavüz ve haksız rekabet hüküm kurulduğunun belirtildiği, bu beyan dilekçesi ekinde İstanbul Anadolu 1 FSHHM nin 2017/478 E 2020/125 K sayılı ilamının sonunda davacıların … ve … ile … oyun eğitim …Ltd.Şti davalıların ise, …, …, … olduğu, yargılama sonunda … ın açtığı davanın aktif husumet yokluğundan reddine, …ın açtığı davanın kabulüne, davalı tarafın … numaralı … markasına tecavüz ve haksız rekabette bulunduklarının tespitine, davacı … oyun eğitim…Ltd.Şti nin açtığı … sayılı … markasına davalıların markaya tecavüz ve haksız rekabette bulunduklarının tespitine, eylemlerin durdurulmasına ve önlenmesine, 10.000-TL manevi tazminata oyun kutusu ile ilgili haksız rekabetin tespitine,karşı davanın kısmen kabul kısmen reddine, davacı karşı davalı adına tescilli … numaralı ETTB nin hükümsüzlüğüne, … numaralı markanın hükümsüzlüğü talebinin reddine, … adına tescilli kültür ve turizm bakanlığı kayıp belgesinin hükümsüzlüğü ve iptali davasının ise yargı yeri nedeniyle usulden reddine dair 14/07/2021 tarihinde karar verildiği görülmüştür.
GEREKÇE: Asıl dava, davalının eylemlerinin haksız rekabet teşkil ettiği ve marka haklarını ihlal ettiği iddiasıyla marka hakkını ihlal eden fiillerin durdurulması, oyun kurallarının işlenmesinin ve “…” isminin kullanımının yasaklanması ile FSEK 68. Maddesi uyarınca 10.000-TL maddi ve 50.000-TL manevi tazminatın tahsili karşı dava ise davacı karşı davalının eylemlerinin haksız rekabet teşkil ettiğinin tespiti ile 50.000-TL manevi tazminat talebine ilişkindir. Mahkemece asıl ve karşı davanın ayrı ayrı reddine karar verilmiş, kararı davacı – karşı davalı vekili istinaf etmiştir. Davacı – karşı davalı taraf … oyununun Türkiye’de unutulmuş olduğunu ancak uzun süren araştırmalar ve incelemeler sonunda bu oyunun kurallarının hazırlanıp zeka ve strateji oyunu olarak Türkiye’de üretimini gerçekleştirdiklerini, oyun kurallarını ilk olarak davacı … tarafından oluşturulduğunu ayrıca bu oyunun Kültür Bakanlığı nezdinde ilim ve edebiyat eseri olarak kayıtlı olduğunu yine markalarının da bulunduğunu belirtmiştir. Davalı karşı davacı taraf ise … oyununun bir dünya oyunu olduğunu, kimsenin tekeline bırakılamayacağını, oyunun davacılar tarafından meydana getirilmediğini, Türkiyede de daha önceki yıllarda da bilinmekte olduğunu savunmuştur. Dosyaya sunulan delillerden davacı tarafın geleneksel kültürel mirasımızda bulunan bir oyunun ülkemizde yeniden tanınmasına önemli katkılar verildiği anlaşılmaktadır. Söz konusu bu katkıların dava konusu … oyununa hususiyet taşıyacak derecede ve dolayısıyla eser niteliği kazandıracak seviyede değildir. Davacının ortaya koyduğu ürün işleme eser olarak da kabul edilemeyecektir. Zira işleme bir eserden söz edilebilmesi için ortada işlenecek bir eserin bulunması gerekir. Dolayısıyla davacı tarafın bu yöndeki talepleri ve buna bağlı istinaf sebepleri yerinde değildir. Öte yandan davacı tarafın ürünü ile davalı tarafın ürünü karşılaştırıldığında her iki tarafın ürünleri arasında sunuş biçimi şekil ve format farklılıkları bulunduğu, yani karıştırılmaya müsait olmadıkları, iltibas tehlikesinin bulunmadığı, anonim olduğu raporla tespit edilen ve davacı tarafından icat edilmediği tartışmasız bulunan oyunun tüketicilerin beğenisine herkesçe sunulabileceği, bu alanda rekabetin açık olduğu anlaşılmaktadır. Oyunla ilgili marka tescili doğrudan bir tekel hakkı vermez. Davalı ürününün belirgin olan farklılığı karşısında somut olay bakımından haksız rekabetten söz edilemeyecektir. Kaldı ki davalı tarafın da … tescil numaralı … ibareli 16.sınıfta tescilli markası bulunmaktadır. Davacı tarafça bir kısım ceza soruşturmalarından bahsedilmiş ise de, ceza mahkemesindeki suçun belirlenmesi ilkeleriyle, hukuk mahkemelerindeki tazminatın belirlenmesi ilkeleri farklı olduğundan bu husus Dairemizce dinlenebilir görülmemiştir. Öte yandan davacılar … ve … tarafından Ankara 4. FSHHM nin 2017/66 E sayılı dosyasında davalılar … ve … Federasyonuna karşı açılan dava sonunda verilen kararın istinaf edildiği, UYAP ortamında yapılan incelemede Ankara BAM 20.H.D nin 2019/1044 E – 2021/254 K sayılı kararıyla davacı karşı-davalı tarafın istinaf başvurusunun esastan reddine, davalılar – karşı davacıların ise istinaf talebinin kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, asıl davanın reddine, karşı davanın kabulü ile karşı davalı … adına tescilli …numaralı “…” ibareli markanın hükümsüzlüğü ile sicile terkinine karar verildiği, kararın henüz kesinleşip kesinleşmediğinin anlaşılamadığı görülmüştür. Yine davacı tarafça İstanbul Anadolu 1.FSHHM nin 2017/478 E sayılı benzer davasında lehlerine karar verildiğini belirterek mahkeme kararını sunmuş ise de, söz konusu kararın istinaf edildiği ve UYAP ortamında yapılan incelemede 2020/2147 E sırasında kayıtlı bulunduğu henüz istinaf incelemesinin yapılmadığı anlaşılmış olup, bu yöndeki istinaf sebebi de yerinde görülmemiştir. Yine istinaf talebinde aynı bilirkişilerin mahkemenin 2017/45 E sayılı dosyasında haksız rekabet olduğunu belirttiği dolayısıyla bilirkişilerin çeliştiği ileri sürülmüş ise de, bilirkişilerden sadece …nun aynı kişi olduğu, huzurdaki davada verilen raporun dosya içeriğiyle uyumlu olduğu, ayrıca ayrıntılı incelemeyi içerdiği gibi istinaf denetimine de elverişli nitelikte bulunduğu, hükme esas alınmasında usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığından bu yöndeki istinaf talebinin de dinlenebilir olmadığı kanaatine varılmıştır. Hal böyle olunca usul ve yasaya uygun olan ilk derece mahkemesi kararına yönelen Davacı karşı davalı vekili vekilinin istinaf taleplerinin reddi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davacı karşı davalı vekili vekilinin istinaf talebinin HMK’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2-Alınması gereken 80,70 TL harçtan, peşin alınan 44,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 36,30 TL harcın davacı karşı davalı vekilinden alınarak hazineye irat kaydına, 3-Davacı karşı davalı vekili tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, 4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, HMK’nun 361.maddesi uyarınca tebliğden itibaren iki haftalık süre içerisinde Yargıtay ilgili hukuk dairesinde temyiz yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.31/03/2022