Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2019/2304 E. 2022/259 K. 18.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2019/2304 Esas
KARAR NO: 2022/259
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 29/05/2019
NUMARASI: 2018/686 E. – 2019/617 K.
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 18/02/2022
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin keşidecesi olduğu … Bankasının … seri nolu, 15/07/2018 keşide tarihli, 150.000 TL bedelli çekin müvekkilinin şirket merkezinde yaşanan hırsızlık neticesinde 11/03/2018 tarihinde zayi olduğunu, bankaya ibraz edilen çek üzerinde yer alan imzanın müvekkili şirket yetkililerine ait olmadığını, bu nedenle Küçükçekmece CBS’nin 2018/14523 Soruşturma nolu dosyasından soruşturma açıldığını belirterek dava konusu olan çeke ilişkin müvekkilinin borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı …Ltd. Şti. vekili cevap dilekçesinde; dava konusu olan çeki ticari ilişki sebebiyle ciro yoluyla aldığını, bankaya ibraz edildiğinde keşidecinin imzasının ait olmadığı konusunda bilgi nedeniyle çeki iptal ederek ticari ilişki içerisinde bulunduğu … Ltd Şti’ne iade edildiğini, çekle ilgili bir işlem yapılmadığını, müvekkilinin iyiniyetli olduğunu, çekle ilgili bir talebinin bulunmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı …Ltd.Şti, davaya cevap vermemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 29.05.2019 tarih ve 2018/686 Esas – 2019/617 Karar sayılı kararıyla; “… dava konusu çekin keşidecisi olan davacının çek üzerindeki imzaları inkar etmesi çekin bankaya davalı … Ltd Şti tarafından ibraz edilmiş olduğu, her iki davalının da çekin yırtılması sebebiyle ellerinde olmadığı beyanları göz önüne alınarak davanın kabulüne, davacının dava konusu çekle ilgili borçlu bulunmadığının tespitine” karar verilmiştir.
İSTİNAF İSTEMİ: Davalı …Ltd. Şti. vekili istinaf dilekçesinde; “Davaya konu çekin aralarındaki cari hesap ilişkisi kapsamında diğer davalı …’dan alındığını, çekin takas için … Bankası’na sunulduğunu, bankanın keşideci imzasının tutmadığını beyan etmesi üzerine müvekkilinin çekin üzerine iptal yazarak keşide yeri, keşide tarihi ve lehtar kısımlarını da karalayarak çeki kullanılmaz hale getirdiğini, Müvekkilin henüz çalıntı kaydı bildirilmeden çekin sıhhatini şüpheli kabul edip davacıdan hiçbir talepte bulunmadığını, dava ve icra takibi açmadığını, kusuru olmayan ve iyiniyetli müvekkil yönünden dava açılmasında hukuki yarar bulunmadığını, Çeki kullanılmaz hale getirerek başkasının da davacıya karşı talepte bulunma hakkını ortadan kaldıran iyiniyetli müvekkil aleyhine ağır vekalet ücreti ve yargılama gideri yükletilmesinin hakkaniyete aykırı olduğunu, Yargıtay 19.Hukuk Dairesi’nin 25.04.2017 tarih, 2016/10460 Esas – 2017/3291 Karar sayılı benzer dosyasında ‘Müşteri çek ieline geçen ve imzadaki sıhhatsizliği bilmesi mümkün olmayan, alacak da iddia etmeyen kişiye karşı açılan davanın hukuki yarar yokluğu nedeniyle usulden reddine’ karar verildiğini.” beyanla ilk derece mahkemesi kararının kaldırılması istenmiştir.
GEREKÇE: Dava, İİK’nun 72.maddesi uyarınca icra takibinden önce açılan menfi tespit davasıdır. Davacı, davaya konu çekteki keşideci imzasının kendisine ait olmadığından bahisle menfi tespit isteminde bulunmuş; davalı … ‘Çekin imzasının sıhhatli olmadığını bankadan öğrenince çeki iptal ettiklerini ve davacıdan alacak talebinde bulunmadıklarını’ beyanla hukuki yarar yokluğundan davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Diğer davalı … Ltd.Şti, davaya cevap vermemiştir. İlk derece mahkemesi tarafından, “… dava konusu çekin keşidecisi olan davacının çek üzerindeki imzaları inkar ettiği, çekin bankaya davalı … Ltd Şti tarafından ibraz edilmiş olduğu, her iki davalının da çekin yırtılması sebebiyle ellerinde olmadığı beyanları göz önüne alınarak davanın kabulüne, davacının dava konusu çekle ilgili borçlu bulunmadığının tespitine” karar verilmiştir. Hüküm davalı …Ltd. Şti. vekili tarafından istinaf edilmiştir. İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun(HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. Davaya konu çekin … Bankasının … seri nolu, 15.07.2018 keşide tarihli ve 150.000,00 TL bedelli olduğu, keşidecisi görünen davacının çekin çalındığından ve çekteki imzanın kendisine ait olmadığından bahisle menfi tespit davasını açtığı, çekin lehtar davalı …Ltd. Şti tarafından aralarındaki ticari ilişki kapsamında dğer davalı …Ltd.Şti’ne verildiği ve bu davalı tarafından … Bankası’na takas yoluyla sunulduğu, banka tarafindan keşideci imzasının uyuşmadığı şerhi ile çekin hamil davalıya iade edildiği sabittir. Davacının çekteki imzayı inkar etmesi karşısında mahkemece imza incelemesi için çek aslının istendiği, ancak davalıların çekin iptal edilerek yırtıldığını beyan etmeleri ile incelemenin yapılamadığı anlaşılmıştır. Oluşan duruma göre davacının davalılara çek nedeniyle borçlu olmadıkları tespiti yerinde olduğundan; davalı …Ltd. Şti. vekilinin istinaf isteminin reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davalı …Ltd. Şti. vekilinin istinaf talebinin HMK’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2-Alınması gereken 10.246,50 TL harçtan, peşin alınan 2.561,62 TL harcın mahsubu ile bakiye 7.684,88 TL harcın davalı …Ltd. Şti.’nden alınarak hazineye irat kaydına, 3- Davalı …Ltd. Şti. tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, 4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nun 361.maddesi uyarınca tebliğden itibaren iki haftalık süre içerisinde Yargıtay ilgili hukuk dairesinde temyiz yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.18/02/2022