Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2019/2299 Esas
KARAR NO: 2022/271
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 15/01/2019
NUMARASI: 2017/635 E. – 2019/20 K.
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 18/02/2022
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; davalıdan 2016 yılı ocak ayında 40.000,00-TL herhangi bir belgeye dayanmayan sözlü ilişkiye istinaden borç para aldıklarını, borç ödeyemeyince davalı şahsını ve annesini tehdit ettiklerini, senet borcu anne …, kefil olarak şahsı olacak şekilde senedi düzenlediği ve yalnızca 40.000.00-TL borç için senedi korku ile imzaladıklarını, senet borçlusu olarak anne … gözüktüğünü, kendisinin ise … olarak kefil sıfatıyla senedi imzaladığını, senetteki imzalar ve rakamla 40.000,00-TL ibaresinin dışındaki diğer tüm yazılar, rakamlar ve işaretler davalıya ait olduğunu, davalı tarafından kendilerine başlatılan icra takibine alacağın 140.000.00-TL olarak talep edildiğini, davalının 40.000.00-TL nin başına “1” rakamını eklemek suretiyle senet borcunu 140.000.00-TL olarak değiştirdiğini, senette tahrifat ve sahtecilik yaparak kendilerine aslının neredeyse 3 katı borç altına koyduklarını, İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığında suç duyurusunda bulunduklarını, adli yardım talebimiz de nazara alınarak teminatsız olarak, mahkeme aksi kanaatte olursa teminat mukabilinde İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyası nezdinde açılan takibin durdurulmasına, İİK m.72/3 gereğince alacak miktarının %15’i tutarında teminat karşılığında icra veznesine yatan paranın alacaklıya ödenmemesi hususunda ihtiyati tedbir karan verilmesine, asıl borç olan 40.000,00-TL dışındaki alacak için davalıya borçlu olmadığımızın tespitine, davalı alacaklının, haksız ve kötü niyetli takibine ilişkin; takip miktarının %40’dan az olmamak üzere tazminata mahkûm edilmesine, yargılama giderlerinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacılardan …, müvekkilinden diğer davacı (annesi …) için 140.000 TL borç para istediğini, müvekkili tarafından kendisine bu bedel verildiğini, akabinde müvekkilinin elinde yazılı bir belge bulunması için davalıyı aradığını davalı da kendisine senet vereceğini beyan ettiğini ve senedi bilahare getirerek dolu bir şekilde müvekkiline teslim ettiğini, davacının iddia ettiği gibi müvekkili tarafından senet üzerinde hiçbir şekilde değişiklik/tahrifat vs yapılmadığını, hiçbir şekilde kabul anlamına gelmemek kaydı ile senet üzerinde herhangi bir değişiklik var ise de bu değişiklik davacılar tarafından yapılmış veya yaptırıldığını, müvekkilinin senedin teslim edildiği an itibariyle üzerindeki yazıların hangi tarihte nasıl yazıldığını teyit ve tespit edebilecek bir imkanının bulunmadığı, Hukuk Mahkemelerinde görülen davayı etkileyebilecek bir ceza davası mevcut olduğunu, ceza davasının sonucunun iş bu hukuk davası için bekletici mesele yapılması gerektiğini, davacılar, bir yandan müvekkilininden 140.000-TL aldığını, buna karşılık üzeri doldurulduğu senet verimiş ve fakat daha sonra ve özellikle müvekkili tarafından tahsil işlemlerine başlanır başlanmaz da planlı ve kurgulu bir şekilde oyun sahneleyerek senedin aslında 4000 TL olduğunu iddia ederek müvekkilinin yüzbin TL sini iç etmeye çalıştığını, dava, haksız ve kötüniyetli olduğundan davacıların %20 den az olmamak kaydıyla icra inkâr tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davacılar tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 15.01.2019 tarih ve 2017/635 Esas – 2019/20 Karar sayılı kararıyla; “… Mahkememizce senet metni ceza dosyasında alınan bilirkişi raporu ve kriminal raporları üzerinde yapılan inceleme neticesinde senet metninde yer alan “YÜZ” ibaresi ve senet bedelinde bulunan “1” ibarelerinin senet metnine sonradan eklendiği ve davacılara ait olmadığı anlaşılmıştır. Her ne kadar senet metnindeki bahsedilen tahrifatların davalı tarafından yapıldığı yönünde somut bir tespit bulunmasa da davacıların el ürünü olmadığı anlaşılan “…” ve “…” ibareleri sebebiyle davacının mutlak def’i olarak çekte hak sahipliği iddiasında bulunan tüm kişilere karşı bu defiyi öne sürme hakkı bulunduğu anlaşıldığından davanın kabulüne, Davacıların el ürünü olmayan ibareler içeren senet ile takip başlatan davalı taraftan senet metninde tahrife uğratılan 100.000,00 TL’nin %20 si oranında kötü niyet tazminatı alınarak davacılara verilmesine” karar verilmiştir.
İSTİNAF İSTEMİ: Davalı vekili istinaf dilekçesinde; “Davacılardan …’nun müvekkilden 140.000,00 TL borç para alarak, karşılığında davaya konu bonoyu düzenlenmiş olarak getirerek müvekkile teslim ettiğini, müvekkil tarafından bonoya herhangi bir ekleme – tahrifat yapılmadığını, Yapılan kriminal inceleme ile bonodaki imzaların davacılara ait olduğu, yazıların ise müvekkil eli ürünü olmadığının tespit edildiğini, bono üzerinde bir değişiklik var ise bunun davacılar tarafından yapılmış olduğunu, Bonodaki imzaların davacılara ait olması karşısında, bononun anlaşmaya aykırı olarak doldurulduğunun davacı tarafça yazılı belge ile ispatlanması gerektiğini, Kriminal rapordaki tespitlerin (fulaj izi derinliği bakımından farklılık tespitinin) tek başına tahrifat sonucunu doğurmayacağını.” beyanla ilk derece mahkemesi kararının kaldırılması istenmiştir.
DELİLLER: *İstanbul Kriminal polis Laboratuvarı Müdürlüğü’nün 16.05.2017 tarihli raporunda; “… Bahse konu senedin meblağ hanesindeki #…# ibarelerinin ve metin bölümündeki “…/…” ibarelerinin senede sonradan (tahrifen) eklendiği.” kanaati bildirilmiştir. *İstanbul Anadolu 12.Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2017/253 Esas – 2018/74 Karar sayılı dosyasında; davaya konu bonoda tahrifat yapılarak kullanılmış olması nedeniyle davalı …’e resmi belgede sahtecilik ve nitelikli dolandırıcılık suçlarından dolayı mahkumiyet kararı verilmiştir.
GEREKÇE: Dava, İİK’nun 72.maddesi uyarınca icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasıdır. Davacılar, takibe konu bonodaki bedelde tahrifat yapıldığından bahisle, ekleme yapılan kısımla ilgili borçlu olmadıklarını beyanla menfi tespit isteminde bulunmuş; davalı iddiaları kabul etmeyerek davanın reddi gerektiğini savunmuştur. İlk derece mahkemesi tarafından, “… senet metninde yer alan “…” ibaresi ve senet bedelinde bulunan “…” ibarelerinin senet metnine sonradan eklendiği ve davacılara ait olmadığı anlaşıldığından davanın kabulüne, tahrife uğratılan 100.000,00 TL’nin %20 si oranında kötü niyet tazminatının davalıdan alınarak davacılara verilmesine” karar verilmiştir. Hüküm davalı vekili tarafından istinaf edilmiştir. İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun(HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. Davacılar, davalıya olan 40.000,00 TL borçlarına karşılık bu tutarlı bonoyu düzenleyerek davalıya verdiklerini, ancak icra takibinde bononun miktarında tahrifat yapılarak 140.000,00 TL olarak gösterildiğini beyanla aradaki fark olan 100.000,00 TL yönünden menfi tespit isteminde bulunmuşlardır. Olayla ilgili başlatılan İstanbul Anadolu C.Başsavcılığı’nın 2016/146121 Sor.sayılı dosyası kapsamında aldırılan İstanbul Kriminal Polis Laboratuvarı Müdürlüğü’nün 16.05.2017 tarihli raporu ile “… senedin meblağ hanesindeki #…# ibarelerinin ve metin bölümündeki “…/…” ibarelerinin senede sonradan (tahrifen) eklendiği.” tespit edilmiş olduğundan, mahkemece davanın kabulüne dair kararında isabetsizlik bulunmadığından davalı vekilinin istinaf isteminin reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davalı vekilinin istinaf talebinin HMK’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2-Alınması gereken 2.732,40 TL harçtan, peşin alınan 683,10 TL harcın mahsubu ile bakiye 2.049,30 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, 3-Davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, 4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.18/02/2022