Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2019/2285 Esas
KARAR NO: 2022/251 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 01/02/2019
NUMARASI: 2018/124 E. – 2019/125 K.
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Kefalet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 17/02/2022
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü:
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde; davalının Küçükçekmece …İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasında, 15/08/2008 vade tarihli, 37.500,00-TL bedelli bir adet bonoya dayanan takip başlattığını, takibin yenilenerek Küçükçekmece …İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosya numarasını aldığını, takip borçlusunun …Tic. Ltd. Şti olduğunu, müvekkili şirketin ortağı ve müştereken imza yetkilisi…’ın dosya borcuna şahsen ve müvekkili adına kefil olmayı kabul ettiğini, müvekkili şirketin kuruluşundan itibaren çift imza ile temsil edildiğinin ticaret sicil gazeteleri ve kayıtlarında görüleceğini, bu durumda kefalet altına imza atan …’ın tek başına şirketi borç altına sokmaya yetkili olmadığını, …’ın münferiden şirketi temsil ve ilzama yetkili kılındığına dair bir yönetim kurulu veya genel Kurul kararının bulunmadığını, ortağın atmış olduğu imzanın müvekkilini bağlamayacağını, ileri sürerek müvekkiline atfedilen icra kefaletinin geçersizliği ile borçlu olmadıklarının tespitine, anılan takibin takdiren teminatsız olarak, mahkeme aksi kanaatte ise %15 teminat mukabilinde durdurulmasına, %20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatı ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin de davalıya yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalının davaya cevap vermediği ancak tedbir kararına itiraz dilekçesinde; alınan kefaletin şirketin yetkilisi olarak değil, şirketin borcuna karşılık şahsi kefalet olarak alındığını, beyan etmiştir. İlk derece mahkemesince tensip kararı ile %25 oranında teminat yatırıldığında takibin tedbiren durdurulmasına karar verilmişse de, bir haftalık süre içerisinde teminat yatırılarak tedbir kararının uygulanması istenilmediğinden tedbirin kendiliğinden kalkmış sayılacağından, itiraz hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
MAHKEME KARARI: Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 01.02.2019 tarihli 2018/124 E. – 2019/125 K. sayılı kararıyla; “…somut olayda 08/10/2008 tarihli tutanakta görüleceği üzere, icra kefilinin hem şahsi hem davacı şirket adına icra kefili aldığı fakat yetkisini aşarak davacı şirket adına kefil olduğu, ticaret sicil kayıtlarının aleni oluşu göz önüne alınarak bu haliyle kefaletin geçerli bir kefalet olmadığı” gerekçesiyle; Davanın KABULÜNE, Küçükçekmece …İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında davacı … AŞ adına … tarafından verilen icra kefalet taahhüdünün iptaline, Tarafların şartları oluşmayan kötü niyet tazminatının REDDİNE” karar verilmiş, davacı lehine “karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/1 maddesi uyarınca tayin ve takdir olunan 2.725,00-TL ücreti vekaletin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine ” karar verilmiştir.
İSTİNAF BAŞVURUSU: Davacı vekilinin süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; müvekkilinin uğradığı zarar ve dava açmak zorunda kalınması nedeniyle kötüniyet tazminatı talebinde bulunmuşlarsa da mahkemenin isabetsiz ve gerekçesiz şekilde kötüniyet tazminatı talebini reddettiğini, dava konusu icra kefaletinin alacaklı vekili huzurunda alındığını, Ticaret Sicil kayıtlarının aleni olduğunu, müvekkilinin çift imza ile temsil edildiğini davalının bilmesi gerektiğini, davalının basiretli tacir gibi davranmakla yükümlü bulunduğunu, müvekkilinin çift imza ile temsil edildiğini basit bir inceleme ile öğrenebileceğini, buna rağmen müvekkili hakkında takip işlemlerine devam etmekte ağır kusurlu olduğunu, ayrıca nispi vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken maktu vekalet ücretine hükmedilmesinin de hatalı olduğunu beyanla kararın düzeltilerek onanmasına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmamış, istinaf dilekçesine cevap vermemiştir.
DELİLLER: Dava dilekçesine ekli 08/10/2008 tarihli haciz tutanağının, incelenmesinde, …’ın şahsi olarak ve… Tic. A.Ş. Adına, 37.999,82 TL’lık borç için icra kefili olduğu, şirketin taşınmazına da haciz konulabileceğini beyan ettiği ve tutanağı şirket adına ve şahsı adına iki kez imzaladığı, davacı şirket taşınmazına haciz konulduğu, davacı şirkete 10/05/2011 tarihinde 103 davetiyesi çıkarıldığı ve şirket yönetim kurulu üyesi …’ a tebliğ edildiği görülmüştür.Ticaret sicil kayıtlarından, 04/12/2007 tarihli ortaklar kurulu kararı ile … ve …’ın müşterek imza ile 3 yıl süreyle yetkili oldukları anlaşılmıştır.
G E R E K Ç E: İcra Kefaleti nedeniyle, menfi tespit talepli davada, mahkemece davanın kabulüne, şartları oluşmayan kötüniyet tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir. Davacı vekili kötüniyet tazminatı talebi ile nispi vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğini ileri sürerek istinaf başvurusunda bulunmuştur. İİK 72/5 maddesinde, borçluyu menfi tespit davası açmaya zorlayan takibin haksız ve kötüniyetli olduğunun anlaşılması üzerine, talebi üzerine borçlunun dava sebebi ile uğradığı zararın da alacaklıdan tahsiline karar verilebileceği düzenlenmiştir. İlk derece mahkemesince, davacı şirket adına icra kefili olarak icra tutanağını imzalayan …’ın davacı şirket adına tek başına şirketi temsile yetkili olmadığı gerekçesiyle icra kefaletinin geçersiz olduğuna karar verildiği anlaşılmıştır. İcra kefaletinin 08/10/2008 tarihli olduğu ve o tarihte …’ın diğer yönetim kurulu üyesi … ile müşterek imza ile temsile yetkili kılındığı anlaşılıyorsa da, icra kefaleti nedeniyle, icra dosyasında davacı şirketin taşınmazına haciz konularak davacı şirkete 103 davetiyesinin 10/05/2011 tarihinde tebliğ edildiği, çeşitli icra dosyalarına hacze iştirak müzekkereleri yazıldığı, işlemden kaldırılan takibin yenilenmesi üzerine menfi tespit davası açıldığı anlaşılmıştır. Davacı şirketin, geçersiz olan icra kefaleti nedeniyle borçtan sorumlu tutulamayacağı anlaşılıyorsa da, dosyaya bu yönde bir beyanda bulunulmadığı ve takip yenilenene kadar ticaret sicil kaydı sunulmadığından, sicilin aleni olduğundan bahisle davalı alacaklının kötüniyetli olduğundan bahsedilemeyeceğinden, davacının kötüniyet tazminatı talebinin reddi kararı yerindedir. Kötüniyet tazminatına yönelik istinaf sebeplerinin reddine karar verilmiştir. Ancak dava değeri üzerinden davacı lehine, 4.529,98 TL nispi vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, 2.725,00 TL vekalet ücretine hükmedilmesi yerinde olmadığından davacı vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile, mahkeme kararının kaldırılmasına, hükmün diğer kısımlarının aynen tekrarına, davacı lehine taleple bağlı kalınarak 4.529,98 TL nispi vekalet ücretine hükmedilerek davalıdan tahsil edilerek davacıya ödenmesine, tarafların kazanılmış hakları korunarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
H Ü K Ü M: Yukarıda açıklanan gerekçe ile: Davacı vekilinin istinaf isteminin KISMEN KABUL, KISMEN REDDİ İLE; 1-6100 sayılı HMK.’nın 353/1-b-2 maddesi gereğince BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’nin 01/02/2019 tarihli 2018/124 E. – 2019/125 K. sayılı kararının KALDIRILMASINA, -Davanın KABULÜNE, Küçükçekmece …İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında davacı … AŞ adına … tarafından verilen icra kefalet taahhüdünün iptaline, -Şartları oluşmadığından kötü niyet tazminatının REDDİNE, 2-İlk derece yargılaması yönünden; a)Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca alınması gerekli 2.595,76-TL karar ve ilam harcından peşin alınan 648,95-TL harcın mahsubu ile bakiye 1.946,81-TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına, b)Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca (taleple bağlı kalınarak) tayin ve takdir olunan 4.529,98-TL ücreti vekaletin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, c)Davacı tarafından ödenen 35,90-TL başvurma harcı, 648,95-TL peşin harç, 144,00-TL tebligat, 6,50-TL posta ücreti olmak üzere toplam 835,35-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, ç)Avanslardan artan olur ise karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine3-İstinaf yargılaması yönünden; a-İstinaf talebi kabul edildiğinden davacı tarafça yatırılan istinaf harcının karar kesinleştiğinde ve talep halinde iadesine, b-İstinaf yargılaması için davacı tarafından yapılan 121,30 TL istinaf yoluna başvurma harcı ile 49,00 TL tebligat, müzekkere ve posta giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, c-Artan gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilk derece mahkemesince ilgilisine iadesine, ç-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti tayinine yer olmadığına, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu 17/02/2022 tarihinde oy birliği ile kesin olarak karar verildi.