Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2019/2263 Esas
KARAR NO: 2022/489
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 1.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ: 05/03/2019
NUMARASI: 2017/362 E. – 2019/97 K.
DAVANIN KONUSU: Tazminat (Fikir Ve Sanat Eserleri Sahipliğinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 21/03/2022
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin bayan takım elbise, bluz, etek, pantolon, ceket, manto, kaban, pardesü üretimi yaptığını, müvekkilinin bu faaliyet alanı içerisinde ciddi yatırımlar yaparak, yeni ve tamamen özgün tasarımlar oluşturduğunu ve oluşturduğu bu tasarımları adına tescil ettiren ve tescil ettirmiş olduğu tasarımları, kıyafet modellerinde, ürünlerinde kullanan ve bu ürünleri pazarlayan bir firma olduğunu, müvekkili adına … sayı ile TPE nezdinde tescilli olan tasarım tescil formunda gösterilen 11 nolu endüstriyel tasarımın, yoğun olarak taklit edilip üretilerek internet alışveriş sitelerinde satışa sunulduğunu, bu durumun Konya 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2015/65 D.İş sayılı dosyasından alınan bilirkişi raporu ile tespit edildiğini, davalının müvekkilinin tamamen yeni ve özgün, aynı zamanda sektöründe belli pazar payına sahip tasarımlardan yararlanarak ticari çıkar sağlamak amacı ile hareket ettiğini, taklit ürünlerin söz konusu değişik iş dosyasından bilirkişi marifeti ile tespit edildiğini ve bu durumun müvekkilinin haklarına tecavüz teşkil ettiğini iddia ederek, fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak şimdilik KHK 52/1-a maddesine göre 3.000,00 TL maddi ve 3.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmesini, tecavüzün önlenmesini, durdurulmasını, hükmedilecek tazminatın tespit tarihinden itibaren yılın en yüksek mevduat faizi dikkate alınarak hükmedilmesini, taklit edilen ürünlerin davalı taraftan alınarak müvekkiline teslimini, bu talepleri kabul görmediği takdirde taklit ürünlerin imhasını ve hükmün ilanını talep ve dava etmiştir. Davacı vekili ıslah dilekse ile maddi tazminat istemini 18.000 TL’ye yükseltmiştir.
CEVAP: Dava dilekçesi, tensip tutanağı ve ön inceleme duruşma gün ve saatinin davalıya usulüne uygun olarak tebliğ edildiği, ancak dava ile ilgili herhangi bir yazılı yanıtta bulunmadığı, sözlü yargılama oturumana da iştirak etmediği anlaşılmıştır.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İstanbul 1.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 05.03.2019 tarih ve 2017/362 Esas – 2019/97 Karar sayılı kararıyla; “… toplanan tüm deliller, hükme esas alınan son rapor ve mali veriler dikkate alındığında, davacının endüstriyel tasarım başvurusu tespit tarihinde bültende ilan edilmediğinden davalının da öncesinde bilgilendirildiği ispat edilemediği gerekçeleriyle tasarıma tecavüz taleplerinin reddine, davalı eyleminin haksız rekabet teşkil ettiği gerekçesiyle haksiz rekabetin tespitine, durdurulmasına, önlenmesine, haksız rekabet nedeniyle ve BK hükümlerine göre 2.472-TL nin tespit tarihi olan 24.6.2015 tarihinden itibaren işleyecek en yüksek mevduat faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin istemin reddine, 3.000 TL manevi tazminatın, tespit tarihi olan 24.6.2015 tarihinden itibaren işleyecek en yüksek mevduat faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, değişik iş dosyası kapsamında el koyma işlemi yapıldığına dair tutanak bulunmadığından ürünlerin davacıya teslimi ya da imha taleplerinin reddine, karar kesinleştiğinde hüküm özetinin Türkiye’de tirajı yüksek bir gazetede bir kez ilanına” karar verilmiştir.
İSTİNAF İSTEMİ: Davacı vekili süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; “Davalının müvekkile ait sektörde pazar payına sahip TPE nezdinde tescil başvuruları gerçekleştirilmiş endüstriyel tasarımlarını taklit ettiğini, Davadan önce yapılan delil tespiti ve bilirkişi raporuyla davalının ürünlerinin birebir aynı tasarım algısı oluşturduğunun belirlendiğini, Mahkemece yaptırılan tazminat hesabının hatalı olduğunu, bilirkişi kök raporunun Yargıtay uygulamalarına uygun olarak hazırlandığını, ancak ek raporda davalı beyanlarına göre sadece 60 adet ürün üzerinden hesaplama yapıldığını, oysa haksız rekabetteki tazminat hesabının da aynı hesaplama yöntemine göre yapılmakta olduğunu, Mahkemece davalının beyanları uyarınca 60 adet ürün dikkate alınması hatalı olup, gerçek taklit ürün sayısını tespit edip ona göre tazminat hesabının yapılması gerektiğini, kök ve ek raporlar arasında çelişki olup mevcut haliyle karar verilmesinin hatalı olduğunu.” beyanla ilk derece mahkemesi kararının maddi tazminat yönünden kaldırılarak talepleri gibi karar verilmesi istenmiştir.
DELİLLER: *Türk Patent ve Marka Kurumu Endüstriyel Tasarımlar Dairesi Başkanlığının yazıları kapsamına göre … nolu çoklu … için 24.4.2015 tarihinde başvuru yapıldığı, bültende ise ilan tarihinin 1.8.2015 tarihi olduğu, tasarımın 27.4.2015 tarihinden itibaren 5 yıl süre ile korumadan faydalanacak şekilde tescil edildiği anlaşılmıştır. *Konya 3.Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2015/65 D.İş sayılı dosyasında alınan bilirkişi raporunda; tespiti mahkeme huzurunda keşfen 24.6.2015 tariinde yapıldığı anlaşılmıştır. Keşif tarihi itibarıyla davacı tasarımının henüz tescil edilmediğini , davacının tecavüz iddiları için değerlendirme yapamadıklarını, ancak ürünlerin birebir aynasının üretildiğini ve eylemin haksız rekabet oluşturacağını, işyerinde işyeri yetkilisi beyanına göre ferace ürününden 60 adet 3 renk ürettiklerini bildirdiklerini tespit ettiklerini rapor etmişlerdir. *Bilirkişiler … ve … 9.4.2018 tarihli raporlarında; Bir seri sürümünün 5 farklı beden içerebildiğini,maddi tazminat tutan: 5 Adet x 41,20 TL Birim kar = 206,00 TL olabileceğini,Üretim sayısı olarak yapılan değerlendirmenin en az 300 adet olarak belirlendiği takdirde ve buna istinaden hesaplanan tazminat hesabında Ürün adeti = 300 Birim kar = 41,20 TL Tazminat = 12360,00 TL olabilceğini bildirmişlerdir. *Bilirkişiler 8.8.2018 tarihli ek raporlarında; aleyhine tespit istenen, tespit isteyen tarafından dosyaya sunulan “Musab” etiketli ürünün kendileri tarafından üretilen ürün olduğunu, bu üründen 60 adet 3 renk olarak fason olarak ürettiklerini, tespit konusu feraceyi Diyarbakır’a sattıklarını, D. İş dosyasında 60 adet üründen söz edilmekte olduğunu ve Buna göre yapılan hesaplamada tazminat tutan 60 adet ürün x 41,20 TL satış bedeli = 2.472,00 TL tazminat bedeli olarak hesaplandığını bildirmişlerdir.
GEREKÇE: Dava, tasarıma tecavüzün tespiti, durdurulması, önlenmesi ile maddi ve manevi tazminat taleplerine ilişkindir. Davacı vekili, müvekkili adına tescilli tasarımların davalı tarafça taklit edildiğini, bu konuda tespitin de yapıldığını, tecavüzün men ve ref’ini, 3.000,00 TL maddi (ıslah ile 18.000,00 TL) ve 3.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan tahsilini ve verilecek hüküm özetinin ilanını talep etmiştir. Davalı ise, davaya cevap vermemiştir. İlk derece mahkemesi tarafından, “… davacının endüstriyel tasarım başvurusu tespit tarihinde bültende ilan edilmediğinden davalının da öncesinde bilgilendirildiği ispat edilemediği gerekçeleriyle tasarıma tecavüz taleplerinin reddine, davalı eyleminin haksız rekabet teşkil ettiği gerekçesiyle haksız rekabetin tespitine, durdurulmasına, önlenmesine, haksız rekabet nedeniyle ve BK hükümlerine göre 2.472-TL’nin 24.6.2015 tarihinden itibaren işleyecek en yüksek mevduat faizi ile davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin istemin reddine, 3.000 TL manevi tazminatın 24.6.2015 tarihinden itibaren işleyecek en yüksek mevduat faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, değişik iş dosyası kapsamında el koyma işlemi yapıldığına dair tutanak bulunmadığından ürünlerin davacıya teslimi ya da imha taleplerinin reddine, karar kesinleştiğinde hüküm özetinin bir kez ilanına” karar verilmiştir. Hüküm davacı vekili tarafından sadece maddi tazminat yönünden istinaf edilmiştir. İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun(HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. Davalı şirketin satışını yaptığı ürünler ile davacıya ait endüstriyel tasarımın aynı olduğu gerek mahkemece alınan bilirkişi raporları, gerekse de Konya 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2015/65 Değişik İş sayılı dosyasında yapılan tespit ve bilirkişi raporuyla sabit olduğundan; mahkemenin “Davacının endüstriyel tasarım başvurusu tespit tarihinde bültende ilan edilmediğinden davalının da öncesinde bilgilendirildiği ispat edilemediğinden tasarıma tecavüz taleplerinin reddi, davalı eyleminin haksız rekabet teşkil etmesi nedeniyle haksız rekabetin tespiti” yönündeki kararının isabetli olduğu görülmüştür. Mahkemece aldırılan bilirkişi kurulu kök ve ek raporunun yeterli teknik analizleri içerdiği ve sonuç olarak denetime elverişli olduğu anlaşıldığından, rapora yönelik istinaf istemi yerinde görülmemiştir. Raporlarda somut ve dosyaya yansıyan verilere göre hesaplamanın yapıldığı, ek rapordaki maddi tazminat hesabının haksız rekabet hükümleri ve tespit dosyasında ele geçen ürün miktarına göre yapıldığı ve dikkate alınan ürün miktarının aksini gösterir delile de rastlanmadığından, belirlenen maddi tazminat miktarı uyarınca mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmesinde usule aykırılık bulunmadığından, davacı vekilinin istinaf isteminin reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davacı vekilinin istinaf talebinin HMK’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2-Alınması gereken 80,70 TL harçtan, peşin alınan 44,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 36,30 TL harcın davacıdan alınarak hazineye irat kaydına, 3-Davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, 4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.21/03/2022