Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2019/2235 E. 2019/2179 K. 18.10.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2019/2235 Esas
KARAR NO : 2019/2179
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
NUMARASI : 2018/298 E.
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
TALEP KONUSU: İhtiyati tedbirin değiştirilmesine ilişkin ara karar
KARAR TARİHİ: 18/10/2019
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü :Davacı vekili dilekçesinde özetle; davalı tarafından müvekkili aleyhine Bakırköy…. İcra Müdürlüğünün … takip sayılı dosyası ile icra takibi yapıldığını, icra takibine konu bononun sahte olarak düzenlendiğini, davalı aleyhine Bakırköy 4. Ağır Ceza Mahkemesinin 2018/77 esas sayılı dosyasında açılan davada dolandırıcılık eylemi ve resmi belgede sahtecilik suçundan ayrı ayrı mahkumiyet kararı verildiğini, bu aşamada icra takibine konu edilen ve haczedilen müvekkili şirkete ait kumaşların teminatsız olarak kendilerine iadesine karar verilmesini, takibin durdurulmasını ve borçsuzluğun tespitini talep etmiştr.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI:Bakırköy 5. ATM’nin 04/04/2019 tarihli ara kararıyla; yaklaşık ispat kuralları kapsamında icra takibine ve menfi tespit davasına konu bononun sahte olarak düzenlendiği ihtimali bulunduğundan davacı tarafın tedbir talebinin kısmen kabulü ile %15 teminat karşılığında icra takibinin bulunduğu aşama itibariyle tedbiren durdurulmasına karar verilmiştir.
İSTİNAF İSTEMİ:Davalı vekil istinaf isteminde özetle; ilk derece mahkemesinin 04.04.2019 tarihli kararının İstanbul BAM 16.HD’nin 2018/2766 Esas, 2018/1974 karar sayılı ilamına aykırı olduğunuistinaf mahkemesinin kararının kesin olduğunu, HMK 209 maddesinin açık olduğunu, takibe konu senedin sahte olmadığı gibi sonradan doldurulmuş da olmadığını, ağır ceza mahkemesindeki raporun hatalı olduğunu, rapora itirazlarının değerlendirilmediğini, keza hükme esas alınan raporda imza ve yazıların davacı şirkete ait olduğunun tespit edildiğini bu nedenle HMK 209/1 maddesinin uygulanmayacağını, tedbir kararları ile davacının malları geri aldığını, davacının tüm iddilarının haksız olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
İNCELEME:- İlk derece mahekemesinin 06.04.2018 tarihli ara kararı ile; “tedbir talebinin kabulü ile, HMK 209/1 maddesi geeğince alacağın %15’i oranında teminat karşılığında icra takibinin tedbiren durdurulmasına, kumaş bedellerinin depo edilmesi koşuluyla davacı borçluya iadesine, depo edilen kumaş bedelinin tedbir kararı kaldırIlıncaya kadar alacaklıya ödenmemesine” ilişkin tedbir kararı verilmiş, davalı vekilinin tedbire itirazının reddi kararı üzerine Dairemizin 2018/2766 Esas, 2018/1974 karar sayılı, 28.09.2018 Tarihli ilamında; davalı vekilinin istinaf isteminin kısmen kabul, kısmen reddi ile; tedbir kararının kaldırılmasına, %15 oranında teminat yatırılması durumunda İİK 72/3 maddesi gereğince icra veznesindeki paranın alacaklıya ödenmesinin tedbiren durdurulmasına karar verilmiştir.- Davacı vekili 02.04.2019 Tarihli dilekçesi ile Bakırköy 4.Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2018/77 Esas sayılı dosyasının karar duruşma zaptının bir örneğini sunarak; kumaşların teslimi için yatırılan teminatın iadesini, dosyada konulan hacizlerin kaldırılmasını talep etmiştir.- İlk derece mahkemesince 04.04.2019 tarihli ara karar ile; talebin kısmen kabulüne, %15 teminat karşılığında takibin “bulunduğu aşama itibarı ile durdurulmasına” kumaşların iadesi talebinin ceza dosyası kesinleşmediğinden reddine karar verilmiştir.- Davalı vekilinin itirazı duruşmalı olarak değerlendirilmiş ve mahkemece 09.05.2019 tarihli karar ile itirazın reddine karar verilmiştir.
GEREKÇE:Dava, menfi tespit istemine ilişkindir.Dairemiz önüne gelen uyuşmazlık ise; 08.05.2019 Tarihli tedbire itirazın reddine ilişkin ara kararın kaldırılmasına ilişkindir.6100 sayılı HMK’nun 396’ncı maddesi “(1) Durum ve koşulların değiştiği sabit olursa, talep üzerine ihtiyati tedbirin değiştirilmesine veya kaldırılmasına teminat aranmaksızın karar verilebilir. (2) İtiraza ilişkin 394 üncü maddenin üçüncü ve dördüncü fıkrası, kıyas yoluyla uygulanır.” şeklindedir. Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341/1. addesi hükmüne göre ilk derece mahkemelerinden verilen nihai kararlar ile ihtiyati tedbir, ihtiyati haciz taleplerinin reddi ve bu taleplerin kabulü halinde, itiraz üzerine verilecek kararlara karşı istinaf yoluna başvurulabilir.HMK 396.maddesinde “Durum ve koşulların değişmesi sebbiyle tedbirin değiştirilmesi veya kaldırılmasına” ilişkin düzenleme yapılmış ise de Kanun’un 396. maddenin ikinci fıkrasında, kanun yollarını düzenleyen HMK.’nın 391. maddesinin son fıkrasına veya 394. maddesinin beşinci fıkrasına atıf yapılmamış olduğundan, durum ve koşulların değişmesi sebebine dayalı tedbirin değiştirilmesi veya kaldırılması istemi ile ilgili mahkemece verilecek kararın istinafı olanaklı değildir.Somut olayda; ihtiyati tedbirin değiştirilmesine ilişkin karara karşı 6100 sayılı HMK’nın 341. ve 396 ve 394 maddeleri gereğince istinaf yolu kapalı olmakla istinaf başvurusunun usulden reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi ayrıntılı kararda açıklandığı üzere;1-6100 sayılı HMK.’nın 396, 394 ve 341 maddeleri gereğince bu karara karşı istinaf yolu kapalı olduğundan istinaf isteminin usulden reddine,2-Harç peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,3-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına,4- Davalı tarafça yapılan istinaf masraflarının kendi üzerinde bırakılmasına,5-Artan gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu 18/10/2019 tarihinde oy birliği ile kesin olarak karar verildi.