Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2019/2225 Esas
KARAR NO: 2022/385
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 1. FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ: 21/05/2019
NUMARASI: 2017/108 E. – 2019/152 K.
DAVANIN KONUSU: Marka (Tecavüzün Ref’i İstemli)|Marka (Tecavüzün Tespiti İstemli)
DAVA TARİHİ: 24/05/2017
KARAR TARİHİ: 07/03/2022
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin toptan satış mağazacılığı alanında köklü bir firma olduğunu ve ülke çapında 165 adet mağaza ile faaliyet gösterdiğini, müvekkilinin 35.sınıf da dahil olmak üzere “…” ayırt edici unsurlu seri markaların sahibi olduğunu, bu markaların görsel ve yazılı basın başta olmak üzere ilgili tüm mecralarda yapılan tanıtım çalışmaları ile Türkiye’de tanınmış marka hale geldiğini, davalının ise “…” ibaresini kullanmak suretiyle müvekkili firmanın marka haklarına tecavüz ettiğini, bu kullanımın aynı zamanda haksız rekabet teşkil ettiğini, Trabzon ili ve bağlı ilçelerinde işletmelere numara vermek suretiyle “…” ibaresinin kullanıldığını, bu durumun müvekkili tarafından fark edilmesi üzerine iş bu markayı kullanan üç işletmeye karşı Kartal Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin 2012/231, 2012/232 ve 2012/233 Esas sayılı dosyaları ile dava açıldığını ve bu davaların müvekkili lehine sonuçlandığını, kararların Yargıtay 11.Hukuk Dairesi tarafından kesinleşmesi üzerine 2016 yılında kararın infaz edildiğini, ancak kesinleşen yargı kararlarına rağmen “…” markasının kullanılmasına halen devam edildiğini belirterek, davalıların “…” ibaresini, davacının markalarının tescilli bulunduğu sınıflar kapsamındaki hizmetler üzerinden tek başına, yahut sair tali unsurlar ile birlikte kullanmasının, bu markalar altında ürün üretmesinin, ürettirmesinin, satmasının, sağlamasının, dağıtımını yapmasının, satışa arz etmesinin, ithal ya da ihraç etmesinin, elde bulundurmasının, satışa arz etmek üzere depolamasının, internet üzerinde yahut sair mecralarda bu amaçlarla kullanılmasının ve bu markaları taşıyan ürünlerin reklam, promosyon ve tanıtımının yapmasının davacı aleyhinde marka tecavüzü ve haksız rekabet yarattığının tespitine, marka tecavüzü ve haksız rekabet teşkil eden fiillerin önlenmesine, durdurulmasına ve sonuçlarının ortadan kaldırılmasına, davalının davacıya ait “…” ibaresini davacı şirketin tescilli markalarının bulunduğu sınıflar kapsamındaki ürün ve hizmetler üzerinde tek başına yahut tali unsurlar ile brilikte taşıyan ürünler üretmesinin, ürettirmesinin, satmasının, sağlamasının, bulundurmasının, satışa arz etmek üzre depolamasının, internet üzerinde yahut sair mecralarda bu amaşlarla kullanmasının ve bu markaları taşıyan ürünlerin reklam, promosyon ve tanıtımını yapmasının önlenmesine ve men edilmesine, davalıya ait bu markayı taşıyan ürünler, ambalajlar, ilan, reklam, broşür, afiş, tabela ve sair her türlü tanıtım malzemesi, basılı evraklar, faturalar ve benzeri her türlü ticari evrakının ve iş bu dava neticesinde verilecek esas hükme aykırı şekilde, iletilen, satılan, sağlanan,dağıtılan, satışa arzedilen, ithal ya da ihraç edilen, elde bulundurulan, satışa arz etmek üzere depolanan, internet üzerinde yahut sair mecralarda bu amaçlar ile kullanılan relam, promosyon ya da tanıtım malzemesi, basılı evraklar, faturalar ve benzeri her türlü ticari evrakına el konularak, esasa ilişikin hükmün keisnleşmesini müteakip imhasına esastan da karar verilmesine, kararın masrafı davalıdan alınmak suretiyle ilgililere tebliğine ve kamuya yaın yoluyla duyurulmasına, kullanımın ticaret sicilinde unvan kaydı bulunması halinde terkinine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu olayda hak düşürücü sürenin geçtiğini, tabelasında “…” ibaresinin yer almadığını, “… (… … içinde) … – … her zaman yanınızda …” ibaresi bulunduğunu, davanın haksız olduğunu, bu sebeplerle açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İstanbul Anadolu 1. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 21.05.2019 tarih ve 2017/108 Esas – 2019/152 Karar sayılı kararıyla; “… davacı vekilinin dosyaya sunduğu fotoğraf değerlendirildiğinde, Trabzon ilinde faaliyet gösteren davalıya ait … dükkanında “…” ibaresinin işletme adı olarak ve markasal olarak kullanıldığı, keşif sırasında iş yeri tabelasında “…” ibaresinin mevcut olmadığı, tabelada yalnızca “…-…” ibaresinin yer aldığının tespit edildiği, iş evrakında ise “…” ibaresinde yer alan “…” harfleri yerine dans eden insan figürlerinin mevcut olduğu, tabelada “…” ibaresinden önceki kısmın boyanarak kapatıldığının açıkça belli olduğu, davalının dans eden insan figürlerini kullanmasının markalar arasındaki iltibas ihtimalini ortadan kaldırmaya yeterli olmadığı, zira işitsel ve anlamsal olarak markaların aynı olduğu, davacının 35. sınıfta tescilli olan markalarının esas unsurunu oluşturan “…” ibaresinin tescilli oldukları sınıf ile aynı olan 35. sınıfa dahil hizmetlerde davalı tarafından benzer şekilde kullanıldığı, bu nedenle markaların karıştırılma ihtimalinin mevcut olduğu, benzer konuda daha önce görülen davalarda, markaların karıştırılma ihtimali bulunduğuna dair verilen kararların Yargıtay’dan geçerek onandığı, markaların benzer olup olmadığı konusunun hukuki nitelikte olması nedeniyle mahkemece de değerlendirme yapılabileceği, bu durumun davacının marka haklarına tecavüz ve haksız rekabet oluşturduğu, davalının tescilli ticaret unvanının bulunmadığı gerekçeleriyle davanın kabulüne” karar verilmiştir.
İSTİNAF İSTEMİ: Davalı vekili süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; “… markasının TPE’de dava dışı … Gıda A.Ş. Adına kayıtlı olduğu, davacının tanınmış markası olmadığı, Davacının ‘…’ ibaresinin önlenmesini ve men edilmesini talep etmiş olması nedeniyle, taleple bağlılık gereği Mahkemece “…” ibaresinin men’ine karar verilmesi hukuka aykırı olduğunu, Davacının “… ibaresinin ticaret sicilinde unvan kaydı bulunması halinde terkinine” şeklindeki talebinin yerinde olmadığını, terditli talep mümkün ise de şarta bağlı talebin usule aykırı olduğunu, Mahkemece davacının bu talebinin reddedilmesi gerekirken, karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesinin hatalı olduğunu Davanın açıldığı tarihte müvekkillerin tabelada veya iltibas yaratacak başka şekilde … markasını kullandığına dair delilin bulunmadığını; keşfe dayalı talimat bilirkişi raporunda “…davalının işletme tabelasında “…” ibaresinin kullanılmadığı, “… -…” ibaresinin yazılı olduğu, işletme içerisinde bulunan ürün fiyat broşüründe ve poşetler üzerinde ” …” ibaresinin ve dans eden insan figürlerinin bulunduğu, işletmeye ait ruhsat ve vergi levhasında da “…” ibaresinin yer almadığı…” tespitlerine yer verildiğini, Dosyaya sunmuş olduğumuz fotoğraflardan da tabelalarda … ibaresinin kullanılmadığının sabit olduğunu, bilirkişi raporundaki kullanım olmadığına, marka hakkı kullanımına tecavüz olmadığına ve dahi iltibas olmadığına dair tespitlere rağmen, davacının dava tarihinden çok daha önce çekilmiş bulunan fotoğraflara göre karar verilemeyeceğini, Kesinlikle kabul anlamına gelememekle birlikte müvekkiller … ibaresinin önünde … ibaresini kullanıyor olsa dahi her iki marka arasında marka hakkına tecavüz ve haksız rekabetin varlığının söz konusu olmayacağını, müvekkilin hiçbir zaman “…” markasını tek başına kullanmadığını, çünkü müvekkil için … ibaresindeki esaslı ve belirleyici unsurun … olmadığını … olduğunu, Davacının Trabzon sınırları içerisinde sadece bir adet mağazası bulunmakta buna karşın yüzlerce … bulunmakta olduğundan, ortalama seviyedeki tüketici davacı şirketin varlığından bile haberdar değilken karıştırma ihtimalinin olamayacağını.” beyanla ilk derece mahkemesi kararının kaldırılması istenmiştir.
DELİLLER: *Dosyaya Türk Patent ve Marka Kurumu kayıtları getirtilmiş olup, incelendiğinde; … numaralı “…” ibareli markanın 01.02.2002 tarihinde 35.sınıfta, … numaralı “… ” ibareli markanın 07.06.2004 tarihinde 5 ve 41.sınıflarda, … numaralı “… ” ibareli markanın 01.06.2006 tarihinde 5 ve 41.sınıflarda, … numaralı “… ” ibareli markanın 09.05.2006 tarihinde 5, 16 ve 41.sınıflarda, … numaralı “… C+C” ibareli markanın 19.02.2008 tarihinde 35.sınıfta, … numaralı “… ” ibareli markanın 14.04.2009 tarihinde 16, 38 ve 41.sınıflarda, … numaralı “..” ibareli markanın 27.08.2012 tarihinde 35.sınıfta, … numaralı “.. ” ibareli markanın 17.05.2016 tarihinde 35.sınıfta, … numaralı “… profesyonel kart” ibareli markanın 13.12.2017 tarihinde 35 ve 36.sınıflarda, … numaralı “…” ibareli markanın 18.04.2017 tarihinde 35.sınıfta davacı şirket adına tescil edildiği anlaşılmıştır. * Davalıya ait ticaret sicil kaydı Trabzon Ticaret Sicil Memurluğundan istenilmiş, ticaret sicil kaydının mevcut olmadığı bildirilmiştir. *Trabzon 3.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2018/25 Talimat sayılı dosyasında yapılan keşfe müteakip alınan bilirkişi raporunda; davalının işletme tabelasında “…” ibaresinin kullanılmadığı, “… – …” ibaresinin yazılı olduğu, işletme içerisinde bulunan ürün fiyat broşüründe ve poşetler üzerinde ” …” ibaresinin ve dans eden insan figürlerinin bulunduğu, işletmeye ait ruhsat ve vergi levhasında da “…” ibaresinin yer almadığı tespit edilmiştir. * 11.07.2018 tarihli bilirkişi raporunda; davacı vekilinin sunduğu fotoğraf delil olarak kabul edildiği takdirde, davalının marka kullanımlarının davacının markalarının tescilli oldukları aynı mal ve hizmetler için olduğunu, markaların benzerliğinin orta düzeyde olduğunu, her iki tarafın hitap ettiği tüketici kesiminin ortalama tüketici sınıfı olduğunu, davacının markasının zayıf marka olması nedeniyle küçük değişikliklerin dahi karıştırılma ihtimalini bertaraf edebileceğini, davalının kullanımında “…” harfi yerine dans eden insan figürlerinin kullanılmasının markayı farklılaştırdığı, tüketicilerin “…” ibaresini iyelik eki olarak algılayacakları, “…” şeklindeki markasal kullanımının davacı adına tescilli “…” esas unsurlu marka haklarıyla karışıklığa yol açmayacağı yönünde görüş bildirilmiştir.
GEREKÇE: Davacı adına tescilli “…” esas unsurlu markaların davalı tarafından aynı hizmet ve mal sınıfında iltibas oluşturacak şekilde kullanıldığı iddiası ile açılan markaya tecavüzün ve haksız rekabetin tespiti, önlenmesi ve durdurulması ile ticaret sicilinde unvan kaydı bulunması halinde terkinine ilişkin davada, ilk derece mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiş, davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. Dosyaya celp edilen marka tescil kayıtlarından, davacı adına 35. Sınıfta … ibareli markaların tescilli olduğu anlaşılmakla, … markasının dava dışı … Gıda şirketine ait olduğuna yönelik istinaf sebebi yerinde görülmemiştir.Davalının ise 35. Sınıfta marketçilik hizmet sınıfında faaliyet gösterdiği konusunda ihtilaf bulunmamaktadır. Mahkemece alınan talimat raporunda davacıya ait olan “…” ibareli markanın davalı tarafından işletme tabelasında ve işletme ünvanında kullanılmadığı, işletme içerisinden bulunan ürün fiyat broşüründe ” …” ibaresinin ve dans eden insan figürlerinin kullanıldığı ” tespit edilmiştir. Dava dilekçesi ekinde sunulan ve daha sonra renkli görseli ibraz edilen fotoğraflardan dava tarihinde davalı tarafça tabelada “…” ibaresini kullandığı anlaşılıyorsa da, daha sonra … ibaresinin tabeladan silindiği anlaşılmıştır. Davalı tarafça davadan önce bu ibarenin tabeladan kaldırıldığı ispatlanamamıştır. Davacının tescilli markasının, tescil sınıfında davalı tarafça markasal olarak kullanıldığı tespit edilmekle markaya tecavüz ve haksız rekabetin tespiti yerindedir. Mahkemece alınan bilirkişi raporundaki … ibaresinin zayıf marka olduğuna yönelik tespit isabetli olmadığı gibi, davalı vekilinin istinaf dilekçesindeki aynı yönde istinaf sebepleri yerinde değildir. Davalı tarafça ürün fiyat broşürlerindeki … ibaresi yazılırken (…) harfi yerine dans eden insan figürü konulması da markasal kullanıma farklılık katmamıştır. Markanın hitap ettiği ortalama tüketici kitlesi gözönüne alındığında, iltibas tehlikesi bulunduğu anlaşılmakla, davanın kısmen kabulüne karar verilerek, davalının kullanımının bulunduğu, ürün fiyat broşürlerindeki kullanımının önlenmesi ve broşürlere el konularak tecavüzün ve haksız rekabetin ref’ine karar verilmesi gerekirken, mahkemece davanın tam kabulü ile, davalının kullanımının bulunmadığı ürünler üzerinde kullanım, markanın kullanıldığı ürünlerin üretilmesi, ürettirilmesi, bu ürünlerin satılması, internet üzerinde tanıtım, reklam ve promosyon yapılmasının önlenmesi ve menine karar verilmesi, hükmün devamında reklam broşür gibi tanıtım evrakları dışında kullanım bulunmadığı halde, tabela, ambalaj, afiş, fatura vb ticari evraklara el konularak imhasına karar verilmesi yerinde değildir. Ayrıca davalının ticaret unvanında, … ibaresini kullanmadığı tespit edilmesine rağmen, davacının ünvan terkini talebinin de reddine karar verilmesi gerekirken, karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi yerinde olmamıştır. Davalının dava tarihinden önce tabelasında … ibaresini … şeklinde markasal kullandığı, ancak dava açıldıktan sonra tabeladan … ibaresini kaldırdığı anlaşılmakla, tabelada kullanıma yönelik ref talebi dava konusuz kaldığından, bu kısma yönelik talep hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekirken kabul kararı verilmesi de yerinde olmadığından, davalı vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulüne kısmen reddine, mahkeme kararının kaldırılmasına, davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davalı vekilinin istinaf talebinin KISMEN KABULÜNE, KISMEN REDDİNE, 2-İstanbul Anadolu 1.Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 21/05/2019 tarih, 2017/108 E. – 2019/152 K. sayılı kararının 6100 Sayılı HMK 353/1-b-2 maddesi gereğince KALDIRILMASINA, 3-DAVANIN KISMEN KABULÜNE, KISMEN REDDİNE, a)Davalının davacıya ait “..” esas unsurlu tescilli markalarının esas unsurunu oluşturan “…” ibaresini işyeri tabelasında ve ürün fiyat broşürlerinde kullanmak sureti ile marka hakkına tecavüz ettiğinin ve haksız rekabette bulunduğunun tepitine, b)Davalının marka tecavüzü ve haksız rekabet teşkil eden fiillerinin önlenmesine, durdurulmasına ve sonuçlarının ortadan kaldırılmasına, c)Davalı tarafça davacıya ait markaların esas unsuru olan “…” ibaresinin ürün fiyat broşürlerindeki kullanımının önlenmesine, broşürlere el konularak tecavüzün ve haksız rekabetin ref’ine karar verilmesine, ç)Hüküm özetinin masrafın davalıdan alınmak suretiyle Türkiye’de yayın yapan bir gazetede ilan edilerek kamuya duyurulmasına, d)Davalının işyeri tabelasındaki kullanımını kaldırdığı anlaşılmakla, tabelaya yönelik ref talebi konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına, e) Davalının ticaret ünvanında “…” ibaresini kullanmadığı anlaşıldığından, bu kısma yönelik davanın ve davacı tarafın sair taleplerinin REDDİNE, 4-İlk derece yargılaması yönünden; a)Alınması gereken 80,70 TL harçtan, peşin alınan 31,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 49,30 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, b) Davacı lehine davanın kabul edilen kısmı üserinden, hüküm tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince takdir olunan 7.375,00 TL ücreti vekaletin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine c) Davalı lehine davanın red edilen kısmı üzerinden, hüküm tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince takdir olunan 7.375,00 TL ücreti vekaletin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine ç)Davacı tarafından yapılan 62,80 TL başvuru ve peşin harç, 4,60 TL vekalet harcı, 1.000,00 TL bilirkişi ücreti ve 528,40 TL keşif ve posta gideri olmak üzere toplam 1.595,80 TL yargılama giderinin davanın kabul ve red oranına göre 1/2 oranda 797,90 TL’lik kısmının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, bakiye giderin davacı üzerinde bırakılmasına,d)Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar tesisine yer olmadığına, 5-İstinaf yargılaması yönünden; a) İstinaf peşin harcının talebi halinde davalıya iadesine, b) İstinaf aşamasında davalı tarafından yapılan yargılama gideri olan 121,30 TL istinaf yoluna başvurma harcının davacıdan alınarak davalıya verilmesine, a) İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, 6-Gerek ilk derecede gerekse istinaf aşamasında yatırılan gider avanslarından kullanılmayan kısımların karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nun 361.maddesi uyarınca tebliğden itibaren iki haftalık süre içerisinde Yargıtay ilgili hukuk dairesinde temyiz yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.07/03/2022