Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2019/2197 E. 2019/2308 K. 30.10.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2019/2197 Esas
KARAR NO : 2019/2308 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 2.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
NUMARASI : 2019/113 E.
DAVANIN KONUSU: Marka (Tecavüzün Tespiti İstemli)
KARAR TARİHİ: 30/10/2019
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü : Davacı vekili dava dilekçesinde; davalının “…” markası altında satışa sunduğu fındıklı gofret ürününün, müvekkilinin tescilli “çokonat” şekil markalarına ve ” çokonat” markalı ürün ambalajına, ticari takdim şekline tecavüz ve haksız rekabet teşkil ettiğini beyanla markaya tecavüzün ve haksız rekabetin tespit, men ve ref’ini , tecavüz teşkil eden ürünlerine, tanıtım evrakı ve tabelaların toplatılarak el konması , muhafaza altına alınması, 2017/07037-3 nolu tasarım tescilinin üçüncü kişilere devrinin önlenmesi yönünde tedbir kararı verilmesini talep ettiği anlaşılmıştır.İstanbul 2.Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 26/04/2019 tarihli tensip tutanağının 14. ve 15. maddesi ile ihtiyati tedbir talebini kabul ederek; “500.000,00 TL teminat karşılığında “İhtiyati tedbirin verildiği tarihten itibaren geçerli olmak üzere; davacıya ait … tescil nolu ve … tescil nolu “…” ibareli ve şekil markalı ürünü ile sunulan deliller kapsamında iltibasa sebebiyet verdiği iddia olunan davalıya ait “…” ibareli ürününün davalı tarafça imalinin, satışının ve dağıtımının, ithal ve ihracının, yurt içinde davalı tarafından satışa sunulmasının (Tecavüze konu ürünler dışındaki diğer ürünlerin üretimi ve satışını engellemeyecek şekilde) ÖNLENMESİNE, bahse konu ürünler ile bu ürüne ait tanıtım evraklarının ve tabelaların davalı uhdesinde olan yerlerden toplatılarak el konulmasına, masrafları bu aşamada davacıya ait olmak üzere yargılama sonuçlanıncaya kadar yediemine tevdiine,15-Davacı vekilinin ihtiyati tedbir talebinin kabulü ile, davalıya ait … tasarım tesciline ilişkin üçüncü kişilere devrinin önlenmek üzere ihtiyati tedbir konulmasına, bu hususta TPMK Tasarım Dairesi Başkanlığına müzekkere yazılmasına,” şeklinde ihtiyati tedbir kararı verildiği anlaşılmıştır.Davalı vekilleri ihtiyati tedbire itiraz dilekçesinde; müvekkili aleyhinde açılan davadan ve ihtiyati tedbir kararından müvekkiline tebliğ edilen icra emri ile haberdar olduklarını, müvekkilinin savunmaları alınmadan verilen ihtiyati tedbir kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, müvekkilinin ticari faaliyetlerini önemli ölçüde sınırlandıracak ihtiyati tedbire karar verilmemesi gerektiğini, ihtiyati tedbire dayanak olan hakkın da ihtiyati tedbir sebebinin de yaklaşık ispat ölçüsü çerçevesinde ortaya konulduğunu, davanın kabul edilmesi için tam ispatın arandığını, davacı markası ile müvekkiline ait tasarımın benzer olup olmadığının, müvekkiline ait tedbir kararı verilen ürünlerin davacı markasına tecavüz teşkil edip etmediği hususunun yargılamayı gerektiren teknik bir husus olduğunu, başvurulan tedbirin ulaşılmak istenen amaç bakımından elverişli ve gerekli olmakla birlikte başvurulan tedbir ile ulaşılmak istenen amaç arasında orantı olması gerektiğini, verilen ihtiyati tedbir kararının orantısız olduğunu, ihtiyati tedbir kavramı ile amaçlanan korumanın dışında çıktığını belirterek, müvekkilinin savunması alınmadan aleyhine tesis edilen ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasını talep etmişlerdir.İstanbul 2.Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin duruşmalı inceleme sonunda verdiği 02/07/2019 tarihli 2019/113 Esas sayılı ara kararında; ” delillerin ayrıntılı bir biçimde incelenmesi sürecinin uzunluğu dikkate alındığında talebe konu tedbir yönünden yasal şartların oluştuğuna kanaat getirildiği, davalının zararının takdir edilen teminatla güvence altına alındığı gerekçesiyle davalının ihtiyati tedbir kararına itirazının reddine karar verilmiştir.Davalı vekillerinin süresinde sunduğu istinaf dilekçesinde; davaya cevap dilekçesi sunmadan müvekkilinin savunmaları alınmadan verilen ihtiyati tedbir kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, müvekkilinin ticari faaliyetlerini önemli ölçüde sınırlandıracak ihtiyati tedbire karar verilmemesi gerektiğini, ihtiyati tedbire dayanak olan hakkın da ihtiyati tedbir sebebinin de yaklaşık ispat ölçüsü çerçevesinde ortaya konulduğunu, davanın kabul edilmesi için ise tam ispatın arandığını, davacının haksız çıkma ihtimali bulunduğunu, davacı markası ile müvekkiline ait tasarımın benzer olmadığını, müvekkiline ait tedbir kararı verilen ürünlerin davacı markasına tecavüz teşkil edip etmediği hususunun yargılamayı gerektiren teknik bir husus olduğunu, başvurulan tedbirin ulaşılmak istenen amaç bakımından elverişli ve gerekli olmakla birlikte başvurulan tedbir ile ulaşılmak istenen amaç arasında orantı olması gerektiğini, verilen ihtiyati tedbir kararının orantısız olduğunu, ihtiyati tedbir kavramı ile amaçlanan korumanın dışında çıktığını belirterek, müvekkilinin savunması alınmadan aleyhine tesis edilen ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasını talep etmiştir.Davacı vekilinin istinaf dilekçesine cevap vermediği görülmüştür.
G E R E K Ç E :Davacı vekilinin dava dilekçesinde; davalının “…” markası altında satışa sunduğu fındıklı gofret ürününün, müvekkilinin tescilli “…” şekil markalarına ve ” …” markalı ürün ambalajına, ticari takdim şekline tecavüz ve haksız rekabet teşkil ettiğini beyanla markaya tecavüzün ve haksız rekabetin tespit, men ve ref’ini , tecavüz teşkil eden ürünlerine, tanıtım evrakı ve tabelaların toplatılarak el konması, muhafaza altına alınması, …nolu tasarım tescilinin üçüncü kişilere devrinin önlenmesi yönünde tedbir kararı verilmesini talep ettiği, ilk derece mahkemesince tensip kararı ile ihtiyati tedbire hükmedildiği ancak kararın gerekçesiz olduğu görülmüştür.Davalı vekillerinin tedbire itiraz dilekçelerinde itirazlarını ileri sürdüğü, davacı markaları ile müvekkiline ait ambalaj tasarımının benzer olmadığını beyan ettiği, ilk derece mahkemesince itirazın değerlendirilmesine ilişkin 02/07/2019 tarihli ara karar da da, itirazların incelenmediği, gerekçe bulunmadığı görülmüştür..6100 Sayılı HMK 391/2 maddesinde ihtiyati tedbir kararı verilirken kararda hangi hususlara yer verilmesi gerektiğinin düzenlendiği, HMK 391/2-b maddesinde “tedbirin, açık ve somut olarak hangi sebebe ve delillere dayandığının ” gösterilmesi gerektiğinin açıklandığı, madde gerekçesinde genel ifadelerle ve somut gerekçeler olmaksızın karar verilmesinin karşı taraf haklarının ihlali anlamına gelebileceğinin açıklandığı göz önüne alınarak, davacı iddiaları incelenmeden ve somut gerekçeler gösterilmeksizin verilen tedbir kararı ile, itirazlar incelenmeden verilen itirazın reddi kararının da yerinde olmadığı kanaatiyle davalılar vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, ilk derece mahkemesinin 02/07/2019 tarihli 2019/113 Esas sayılı tedbire itirazın reddine ilişkin ara kararın kaldırılmasına, davalı itirazının kabulü ile, mahkemenin İstanbul 2.Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 26/04/2019 tarihli tensip tutanağının 14. ve 15. maddesi ile verilen ihtiyati tedbir talebinin kabulü kararının kaldırılmasına , dosyanın davacı iddiaları gerekli görülürse, bir bilirkişi incelemesi yaptırılarak incelendikten sonra tedbir talebi hakkında karar verilmek üzere mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan gerekçe ile:1-Davalı vekilinin istinaf isteminin KABULÜNE, – 6100 sayılı HMK.’nın 353/1-b-2 maddesi gereğince, İstanbul 2.Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 02.07.2019 tarihli, 2019/113 E.sayılı ara kararının KALDIRILMASINA,2-Davalı vekilinin tedbire itirazının kabulüne, -İstanbul 2.Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 26.04.2019 tarihli, 14 ve 15 no’lu tensip kararıyla verilen tedbir kararının KALDIRILMASINA,
-İnceleme yapıldıktan sonra karar verilmek üzere dosyanın ilk derece mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 3-İstinaf talebi kabul edildiğinden, istinaf peşin harcının talebi halinde davalı tarafa iadesine,4-İstinaf yargılaması sırasında davalı tarafından yapılan 121,30 TL istinaf yoluna başvurma harcı, 132,50 TL dosya fotokopisi, tebligat ve posta gideri olmak üzere toplam 253,80TL’nin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,5-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu 30/10/2019 tarihinde oy birliği ile kesin olarak karar verildi.