Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2019/2196 E. 2022/380 K. 07.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2019/2196 Esas
KARAR NO: 2022/380 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 1.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ: 07/05/2019
NUMARASI: 2016/84 E. – 2019/205 K.
DAVANIN KONUSU: Marka (Manevi Tazminat İstemli)
Marka (Maddi Tazminat İstemli)
Marka (Tecavüzün Ref’i İstemli)
Marka (Tecavüzün Tespiti İstemli)
KARAR TARİHİ: 07/03/2022
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü:
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının “…” ve “…” ibareli seri markaların sahibi olduğunu, … markasının aynı zamanda TPE’de TANINMIŞ MARKA statüsünde bulunduğunu, Aralık 2014 tarihinde gönderilen bir müşteri şikayetinde davalı Şirketin … AVM ‘de bulanan satış mağazasında … kumaş kenar yazılı erkek pantolonlarının fiyat etiketlerine “…” seklinde tanıtım etiketi bulunduğunu bildirdiğini, fiyat etiketlerinde pantolonlara takılı “…” ibareli ve kumaş kenar yazısında … ibarelerinin bulunduğunu, Ürünlerin adedinin 79.95-TL.den satıldığını, satışta olan o tarih itibariyle 30 adet ürün tespit edildiğini, 15.12.2014 tarihli ve 18 sayılı fiş ile bir adet taklit numune satın alındığını,marka hakkının ihlal edildiğini beyanla marka hakkına, ticaret unvanına tecavüzün tespiti, haksız rekabetin tespiti ve men’i ,556 Sayılı KHK. 66./c. maddesi gereğince öncelikle davalının hukuka uygun olarak markalan kullanmış olsaydı ödemesi gereken lisans bedeli tutarım maddi tazminat olarak talep edilerek, haklar saklı tutularak şimdilik 5.000-TL. maddi tazminat, KHK. 67,maddesi kapsamında makul payın eklenmesini, 5.000 TL manevi zararın davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalı vekili beyan dilekçesinde; davacının markasının perakende ürün satışları yapan bir marka olmasının yanında aynı zamanda kamuoyunca bilinen bir kumaş üreticisi olduğunu,davacı tarafın dayanağı olan … her ne kadar davacı tarafın lisanslı markaları altında bulunsa da aynı zamanda davacı tarafın markasını taşıyan ürünün adı olduğunu, … ismi adı altında üretmiş olduğu kumaşın isminin kullanılamayacağı iddiasında bulunmasının kötü niyetin göstergesi olduğunu, Sivas Cumhuriyet Başsavcılığının yaptığı soruşturma neticesinde … soruşturma numaralı ve … karar numaralı kararın da dikkate alınmasını, ayrıca yüksek mahkeme ilamları da dikkate alındığında tecavüz ve haksız rekabete dayalı tüm istemlerin reddi gerektiğini beyan etmiştir.
MAHKEME KARARI: İstanbul 1.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 07.05.2019 tarihli 2016/84 E. – 2019/205 K. sayılı kararıyla; “… markanın tescil kapsamına giren aynı mal ve hizmetlerle ilgili olarak tescilli marka ile aynı olan herhangi bir işaretin kullanılması marka hakkının ihlali anlamına geleceğinden , fiş üzerinde açıkça davacıyı çağrıştırır şekilde … ibaresinin kullanılarak ticari evraka yazılması hususu da değerlendirildiğinde fişi gören tüketicinin satın aldığı markanın, davacının garantisi altında olduğunu düşüneceği dolayısıyla bir kelimenin veya işaretin markasal olarak kullanılmasının bu işaretin belirli bir işletme tarafından mal ve hizmetlerle doğrudan ilişkili söz konusu mal veya hizmetleri diğer işletmelerin mal veya hizmetlerinden ayırt edecek şekilde kullanılması anlamına geldiği, marka sahibinin tescilli markası ile iltibasa neden olacak işaretlerin kullanılmasının yasaklandığı, işaret ile tescilli marka arasında halk nazarında bağlantı olduğu ihtimalinin de karıştırılma ihtimali kavramına dahil olduğu, davalı tarafın satışını yaptığı ürünlerde ve tüketiciye verdiği fiş üzerinde … ibaresinin kullanımının altınyıldız markasının tescil edildiği emtia üzerinde markasal nitelikte kullanıldığı anlaşıldığından, kullanımının markasal bir kullanım olduğu davacı tarafından üretilen ürünlerden olmadığının tespit edildiği, davalının bu kullanımı davacının marka hakkına tecavüz ve başkasının iş ürünlerini kullanması sebebiyle haksız rekabet oluşturduğu.. davacının eski unvanı … A.Ş. olup, izinsiz olarak bu ibarenin ürün/fiş üzerinde kullanılması da unvana tecavüz olarak değerlendirildiği,… davacının markasının tanınmış marka olması,sektörde sahip olduğu kalite algısı , ihlalin gerçekleştiği yerin bir AVM içi mağaza olması dolayısıyla daha çok tüketicinin gezip gördüğü bir alanda bulunması hususları bir arada gözetilerek davalı yanca markanın kullanıldığı süreye, tarafların mali durum ve vergi kayıtlarından anlaşılan mali durumlarına göre 5.000 TL maddi tazminat somut olaya uygun lisans olarak tespit edildiği,.. marka hakkına yapılan tecavüzün niteliği, ,davacının manevi ticari varlığında meydana gelen kayıp durumu, manevi tazminatın amaç ve içeriğine, hak, nesafet ve adalet ilkesine takdiren 5000- TL manevi tazminata hükmedildiği” gerekçesiyle; “Davalının davacıya ait tescilli marka hakkına, unvanına tecavüz ve haksız rekabetin tespitine, durdurulmasına, önlenilmesine, -Marka hakkını ihlal nedeni ile somut olayın özellikleri ve BK hükümlerine göre hesaplanan 5000TL maddi tazminatın haksız fiilin bilirkişi ile tespit edildiği tarih olan 29/12/2014 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, -Manevi tazminat isteminin kabulü ile 5000TL manevi tazminatın haksız fiilin bilirkişi ile tespit edildiği tarih olan 29/12/2014 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, -KHK 67.maddeye göre arttırım yapılmasına yer olmadığına” karar verilmiştir.
İSTİNAF BAŞVURUSU: Davalılar vekilinin süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; Sivas Cumhuriyet Başsavcılığına davacı tarafça yapılan şikayet üzerine, 12.05.2015 Tarih Ve 2015/2767 Soruşturma, 2015/3693 Karar numaralı” kovuşturmaya yer olmadığına kararı” verildiğini, takipsizlik kararına itirazın, Sivas Sulh Ceza Hakimliği tarafından 15.09.2015 tarih ve 2015/2034 D.iş sayılı kararı ile reddedildiğini, Sivas 3.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2015/7 diş sayılı dosyasında alınan raporda … marka ve logolarının aynısı ya da benzerleri mahiyetinde tabela, levha ve sair tanıtım işaretlerine de mağazanın içinde ve dışında rastlanmadığının tespit edildiğini, mahkemece talimat yoluyla Sivas 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2017/30 Talimat sayılı dosyasından alınan raporda; marka tecavüzü iddiası bulunan ürün etiketlerinde, tamamen farklı markanın mevcut olduğu, ürünün kumaşının … kumaşı olmakla tecavüz iddiası bulunan üründen farklı olduğu, marka tecavüzü iddiası bulunan markaya dair marka ve logoların, dava konusu mağaza içerisinde, vitrinlerinde, tabelalarda, levha veyahut sair tanıtım işaretlerine rastlanmadığının tespit edildiğini, davacının talebi üzerine mahkemece alınan ek raporda da, markaya tecavüzün bulunmadığının beyan edildiğini, mahkemece dosya kapsamında marka tecavüzü iddiasını destekleyen hiçbir yan unsur bulunmamasına rağmen davanın kabulüne karar verdiğini, aslında davanın reddi gerektiğini, müvekkili firmanın işletmekte olduğu mağazada yapılan keşif ve bilirkişi incelemelerinde belirtildiği üzere bazı erkek pantolon ürünlerinde … etiketlerinin mevcut olduğunu, ayrıca ürünlerin kemer kısımlarında … yazılı bez etiketlerin dikili olup “…” ürünün kumaşına ifade etmekte olup , söz konusu ürünlerin, davacının tecavüz iddiasında bulunduğu marka ile ne etiket yönünden ne de kumaş açısından hiçbir ilgisinin bulunmadığını, ürünlerin etiketleri üzerinde yer alan markanın ve etiketin, iddia olunan markadan farklı olduğu ortalama zekaya sahip her insan tarafından rahatlıkla anlaşılabilir düzeyde olduğunu ve iltibas ihtimalinin bulunmadığını, mahkemece hükmedilen maddi ve manevi tazminata ilişkin ise, neye göre tespit edildiğine dair değerlendirme, gerekçe veyahut yasal dayanak bulunmadığını, müvekkilinin satış yapmakta olduğu mağazada , bilirkişi raporuyla sabit olduğu üzere marka tecavüzü iddiası bulunan erkek pantolonlarından 21 adet mevcut olduğunu, ürünün etiket fiyatının 109,95 TL olmakla toplam ürün bedeli dahi 2.308,95 TL olduğu belirlenmiş iken müvekkili aleyhine söz konusu 5000 TL maddi, 5000 TL manevi tazminatın neye göre hükmedildiğine dair hiçbir somut dayanak mevcut olmadığını beyanla mahkeme kararının kaldırılarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesine cevabında; yargılama sırasında ibraz ettiği dilekçelerinde ileri sürdüğü hususları tekrarla, istinaf başvurusunun reddini talep etmiştir.
DELİLLER: Marka tescil kayıtlarından davacı adına … ibareli 24/25/35 ve farklı sınıflarda tescilli seri markalar bulunduğu, … markasının da tescilli olduğu, … markasının Özel Sicilde … sayı ile tanınmış marka olarak tescilli olduğu anlaşılmıştır. Sivas 3.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2015/7 diş sayılı dosyasında alınan bilirkişi raporunda; 20/01/2015 tarihinde davalının mağazasında Mahkeme Heyeti ile birlikte yapılan KEŞİF sonucu, dava konusu mağazada: … marka kumaşlardan yapılmış herhangi bir ürüne rastlanmadığı, işyerindeki ürünlerin “…” markalı kumaşlardan yapılmış olduğu, dava konusu mağazada satışa sunulan erkek pantolonlarının “…” drop etiketlerini taşıdıklarının tespit edildiği, bu pantolonların “…” olarak satılmasının mümkün olmadığı, ürünlerin etiketlerinde, kumaşın kenarında açıkça “…” yazısının yer aldığını beyan ettikleri, rapor ekindeki görselde etiketlerde …-…-… ibarelerinin yer aldığı, ürün fişinde … ibarelerinin bulunduğu, görülmüştür. Mahkemece Sivas 3. Asliye Hukuk mahkemesine yazılan talimat üzerine, Avukat bilirkişi ile mali müşavir bilirkişi’den alınan 14/09/2017 tarihli raporda tespit raporunda belirtilen görüşler ile aynı doğrultuda görüş beyan edilmiştir. İlk derece mahkemesince Endüstri Ürünleri tasarımcısı bilirkişi ile yeminli mali müşavir bilirkişi heyetinden alınan 04/12/2018 tarihli bilirkişi heyet raporunda; tespit dosyasında alınan bilirkişi raporunda … markalı kumaştan yapılmış ürüne rastlanmadığı, … markalı kumaşlardan yapıldığının tespit edildiği, mağazada sunulan erkek pantolonlarının “…” drop etiketlerini taşıdığını, önceki bilirkişilerin mağaza içerisinde, vitrininde, … marka ve logolarının aynısı yada benzeri mahiyetinde tabela, levha, sair tanıtım işaretlerine rastlanmadığının tespit edildiğini, … etiketinin … markası ile karıştırılmasına imkan bulunmadığının belirtildiğini, Sivas C. Savcılığı tarafından “kovuşturmaya yer olmadığına” karar verildiğini, itirazın reddedildiğini, gerek tespit dosyasında alınan bilirkişi raporu, gerekse Savcılığın takipsizlik kararında markaya tecavüzden bahsedilemeyeceğinin açıkça bildirildiğini, beyanla markaya tecavüzün önlenmesi ile maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin taleplerin dinlenmesine imkan bulunmadığını, 556 Sayılı KHK 66/c maddesine göre, lisans sözleşmesi olsaydı istenebilecek lisans bedeline göre tazminatın hesaplanmasının talep edildiğini, davalı tarafça defterlerin mali müşavir tarafından kaşeli imzalı örneklerinin ve kurumlar vergisi beyannamelerinin ibraz edildiğini, yıllara göre cirolarının tespit edildiğini, davalı işyerinde bulunan 21 adet erkek pantolonunun değerinin 2.308,95 TL olduğunu, davacı zararının ispat edilemediği hallerde tazminatın hakim tarafından belirleneceğini beyan etmişlerdir.
G E R E K Ç E: Davacı vekilinin tanınmış … VE … markasına, davalı tarafça tecavüz edildiğinden bahisle, markaya ve ticaret unvanına tecavüzün ve haksız rekabetin tespiti, önlenmesi, maddi ve manevi talepli dava açtığı, ilk derece mahkemesince davanın kısmen kabulüne, karar verildiği, davalılar vekilinin istinaf başvurusunda bulunduğu görülmüştür. İstinaf incelemesi 6100 Sayılı HMK 355. Madde gereğince istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebepler ve kamu düzeniyle ilgili hususlarla sınırlı olarak yapılmıştır. Davalılar vekilinin istinaf dilekçesinde, davadan önce alınan tespit raporu ve mahkemece alınan raporlarda, mağazada sunulan erkek pantolonlarının “…” drop etiketlerini taşıdığını, önceki bilirkişilerin mağaza içerisinde, vitrininde, … marka ve logolarının aynısı yada benzeri mahiyetinde tabela, levha, sair tanıtım işaretlerine rastlanmadığının tespit edildiğini, … etiketinin … markası ile karıştırılmasına imkan bulunmadığının belirtildiğini, Sivas C. Savcılığı tarafından “kovuşturmaya yer olmadığına” karar verildiğini, itirazın reddedildiğini, gerek tespit dosyasında alınan bilirkişi raporu, gerekse Savcılığın takipsizlik kararında markaya tecavüzden bahsedilemeyeceğinin açıkça bildirildiğini, buna rağmen mahkemece davanın kabulüne karar verilmesinin ve hükmedilen tazminat tutarlarının usul ve yasaya uygun olmadığını ileri sürdüğü anlaşılmıştır. Dava tarihinden önce davacı tarafça davalının mağazasında yapılan delil tespiti sırasında 21 adet erkek pantolonu üzerinde etiketlerde … -… VE …-… ibarelerinin yer aldığı, davacı vekilinin işyerinden bir adet ürün satın aldığı ve ürün fişinde … ibarelerinin bulunduğu, görülmüştür. Dosya kapsamında alınan bilirkişi raporlarının marka konusunda uzmanlığı bulunmayan bilirkişilerden alındığı, tespit raporunda davalı adresinde yapılan incelemede ürünlerin etiketlerinin ve kasa fişinin fotoğraflandığı, ürün etiketi üzerinde davacının …-… markasının iktibas suretiyle, … ibaresinin de davacının tanınmış markası ile iltibas yaratacak surette kullanıldığı tespit edilmekle, alınan bilirkişi raporlarındaki görüşlerle bağlı olmadan, ihtisas mahkemesi hakimi olarak mahkeme hakimince değerlendirme yapılmasında usul ve yasaya aykırılık görülmemiştir. Dava tarihinde yürürlükte olan mülga 556 Sayılı KHK 9/1- a maddesinde Marka sahibinin “markanın tescil kapsamına giren aynı mal ve hizmetlerle ilgili olarak, tescilli marka ile aynı olan herhangi bir işaretin kullanılmasını” 9/1-b maddesinde “Tescilli bir marka ile aynı veya benzer olan ve tescilli markanın kapsadığı mal ve/veya hizmetlerin aynı veya benzeri mal ve/veya hizmetleri kapsayan ve bu nedenle halk tarafından, işaret ile tescilli marka arasında ilişkilendirilme ihtimali de dahil, karıştırılma ihtimali bulunan herhangi bir işaretin kullanılmasını” yasaklayabileceğini düzenlemiş, 556 Sayılı KHK 61/1-c Maddede de “Markayı veya ayırt edilemeyecek derecede benzerini kullanmak suretiyle markanın taklit edildiğini bildiği veya bilmesi gerektiği halde, tecavüz yoluyla kullanılan markayı taşıyan ürünleri satmak, dağıtmak veya bir başka şekilde ticaret alanına çıkarmak….” fiillerinin marka hakkına tecavüz teşkil ettiği düzenlediğinden, davacı adına Özel Sicilde … sayı ile tanınmış marka olarak tescilli “…” markasının aynısının, pantolon ürünü üzerinde …-… şeklinde ve etiket üzerinde … -… şeklinde kullanılmasının ve bu ürünlerin mağazada satışa sunulmasının, davacının marka hakkına tecavüz teşkil ettiği, davalının basiretli tacir olarak markanın davacı tarafa ait olduğunu ve ürünlerin taklit olduğunu bilmesi gerektiği, tespit tarihi olan 14/01/2015 tarihi ile 13/04/2016 dava tarihi arasında üç aylık ihlal süresi bulunduğu, tam olarak davalının bu ürün satışından elde ettiği cironun tespitinin yapılamadığı anlaşılıyorsa da, 556 Sayılı KHK 66/1-son maddesinde düzenlenen kriterler dikkate alınarak, mahkemece BK 50. Maddeye göre hükmedilen 5.000 TL maddi tazminat ile 5.000 TL manevi tazminatın somut olaya uygun olduğu kanaatiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
H Ü K Ü M: Yukarıda açıklanan gerekçe ile: 1-6100 sayılı HMK.’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince davalılar vekilinin yerinde görülmeyen istinaf isteminin ESASTAN REDDİNE, 2-Alınması gereken 683,10 TL harçtan, peşin alınan 171,00 TL harcın mahsubu ile bakiye 512,10TL eksik harcın davalılardan alınarak hazineye irat kaydına, 3-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına, 4-İstinaf yargılama giderleri olarak; a)Davacı avansından kullanıldığı anlaşılan; 76,00 TL (posta-teb-müz) masrafının davalılardan alınarak, davacıya verilmesine, b)Davalılar tarafından yapılan masrafların üzerinde bırakılmasına, 5-Artan gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilk derece mahkemesince yatıran tarafa iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda iş bu kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere 07/03/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.