Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2019/2191 E. 2019/2068 K. 11.10.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2019/2191 Esas
KARAR NO : 2019/2068
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 01/02/2019
NUMARASI : 2019/211 2019/211
DAVANIN KONUSU: İhtiyati Haciz
KARAR TARİHİ: 11/10/2019
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:İhtiyati haciz isteyen vekili müvekkili şirket ile borçlu …. A.Ş. Arasında 30/11/2016 tarihli finansal kiralama sözleşmesi düzenlendiğini, diğer borçluların da bu sözleşmeyi müteselsil kefil sıfatıyla imzaladıklarını, ancak ödeme planına aykırı hareket edilmesi üzerine 16/11/2018 tarihli ihtarname ile sözleşmenin feshedildiğini, bu tarih itibariyle masraf vs.alacaklar hariç toplam 576.046,88 TL alacakları bulunduğunu belirterek bu tutar için ihtiyati haciz kararı verilmesini istemiştir. Mahkemece talep yerinde görülerek 01/02/2019 tarihinde % 15 teminat karşılığında ihtiyati haciz kararı verilmiştir. Karşı taraf vekili 13/02/2019 tarihli dilekçeyle ihtiyati haciz kararına itiraz etmiş, itirazında; alacaklının ihtiyati haciz kararına istinaden ilamsız icra takibi başlattığını, bu takibe itiraz ettikleri, ortada henüz temerrüde düşülmüş ve mutabakata varılmış bir borç bulunmadığını, davacının çok yüksek faiz oranlarıyla haksız kazanç elde etmek istediğini, borcun varlığının sübuta ermediğini bildirmiştir. Mahkemece, 16/05/2019’da duruşma açılarak yapılan inceleme sonunda alacaklının 16/11/2018 tarihli ihtarname ile borcun ödenmesini istediğini, bu arada hesap katından sonra alacağını tahsil etmeye devam ettiği, buna göre hesabın kat edilmemiş sayılması gerektiği, kiralamanın devam ettiği, bu durumda muaccel bir alacaktan söz edilemeyeceği gerekçeleriyle itirazın kabulüne ve ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına karar verilmiş, kararı ihtiyati haciz isteyen vekili istinaf etmiştir. İhtiyati haciz isteyen vekili istinaf sebebi olarak; finansal kiralama sözleşmesinin 16/11/2018 tarihli ihtarname ile feshedildiğini, sözleşmeye konu alacağın rehin ve temin edilmediğini, mahkemenin bir kısım ödemelerin yapıldığını gerekçe göstererek ihtiyati haciz kararının kaldırılmasının doğru olmadığını, bu kararın kaldırılmasıyla alacağın tahsilinin imkansız hale geleceğini, 14/05/2019 tarihinde yapılmış hesaba göre borçlu şirketin toplam borcunun 714.595 TL olduğunu, borçlu şirketin borca mahsuben yaptığı düzensiz ve cüzi ödemelerin borcu kapatmak için yeterli olmadığını, kaldı ki bu ödemelerin sürekli olacağının herhangi bir garantisinin olmadığını, alacağın tehlikeye düştüğünü bildirmiştir. İhtiyati haciz isteyen tarafından borçlulara çekilen 16/11/2018 tarihli ihtarnamede bir kısım kira bedellerinin ve gecikme faizlerinin ödenmediği belirtilerek 60 gün içinde ödenmesinin istendiği, aksi takdirde 2.bir ihtara gerek kalmaksızın sözleşmenin feshedilmiş olacağının bildirildiği, ihtarnamenin borçlu şirkete ve kefillere 20/11/2018 tarihinde tebliğ edildiği görülmüştür. Alacaklının 31/01/2019 tarihinde ihtiyati haciz talebinde bulunduğu görülmüştür. Alacaklı vekilince borçlular aleyhine İstanbuL …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında ihtiyati haciz kararı ve finansal kiralama sözleşmesiyle fesih ihtarı dayanak yapılmak suretiyle toplam 584.510,01 TL’nin tahsili için ilamsız icra takibi başlatıldığı, borçluların borca ve ferilerine itiraz ettikleri ve icra müdürlüğünce tüm borçlular yönünden takibin durdurulmasına karar verildiği görülmüştür.
GEREKÇE: Talep, ihtiyati hacze ilişkindir. Dairemiz önüne gelen uyuşmazlık ihtiyati haciz kararına yapılan itirazın reddi kararına yöneliktir. İhtiyati haciz müessesesi İcra İflas Kanunu’nun 257 vd. maddelerinde düzenlenmiştir. İtiraz sebepleri sınırlı olarak sayılmış olup borçlu taraf İİK’nun 265.maddesi uyarınca ihtiyati haczin dayandığı sebeplere, mahkemenin yetkisine ve teminata karşı itiraz edebilir. Eldeki uyuşmazlıkda itiraz edenler vekili alacaklı tarafın ilamsız icra takibi başlattığını, takibe itiraz ettiklerini, henüz temerrüde düşülmediğini, mutabakata varılmış bir borç bulunmadığını, ayrıca davacının çok yüksek faiz oranlarıyla haksız kazanç elde etmek istediğini ileri sürmüştür. İhtiyati haciz isteyen taraf, borçlu tarafın finansal kiralama borçlarını ödemediğini, bu konuda çekilen ihtarnamenin de sonuçsuz kaldığını ileri sürmüştür. Gerçekten de ihtiyati haciz isteyen taraf, borçlu tarafa göndermiş olduğu ihtarname ile 60 günlük yasal süre içerisinde ödenmeyen kira borçlarının ödenmesini istemiş, bu ihtarnamenin tebliğine rağmen borçlu tarafça ödeme yapılmadığını iddia ederek huzurdaki ihtiyati haciz talebinde bulunmuştur. Borçlu taraf sözleşmenin usulüne uygun feshedilmediği, borcun ödendiği yolunda itirazda ya da karşı savunmada bulunmamıştır. İhtarnamenin usulüne uygun bir şekilde tebliğ edildiği ve yine mevzuata uygun biçimde 60 günlük süre verildiği, dolayısıyla taraflar arasındaki finansal kiralama sözleşmesinin feshedildiğinin kabulü gerekir. Nitekim taraflar arasındaki sözleşmenin 41.maddesi uyarınca kira sözleşmesinin feshi halinde ek-2 de yer alan ödeme planına göre vadesi gelmemiş tüm kiralama bedelleri de dahil olmak üzere kiracının sair tüm borçlarının kendiliğinden muaccel hale geleceği hüküm altına alınmıştır. İhtiyati haciz isteyenin sözleşmeyi feshetmesi, kira alacaklarını tahsil etmesine engel değildir. Zaten bir anlamda ödenmeyen alacaklar için fesih ihtarı gönderilmiştir. Dolayısıyla borçlu tarafın ihtiyati haciz kararına itirazının reddi yönünde karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Hal böyle olunca ihtiyati haciz isteyen vekilinin istinaf talebinin kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;1-İhtiyati haciz isteyen vekilinin istinaf talebinin KABULÜNE,2-İstanbul 15.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2019/211 D.İş, 2019/211 Karar sayılı dosyasında verilen 16/05/2019 tarihli ek kararın KALDIRILMASINA, 3-İstinaf peşin harcının talebi halinde ihtiyati haciz isteyene iadesine, 4-İstinaf aşamasında ihtiyati haciz isteyen tarafından yapılan yargılama gideri olan 121,30 TL istinaf yoluna başvurma harcı ile 31,50 TL posta gideri olmak üzere toplam 152,80 TL’nin itiraz edenlerden alınarak ihtiyati haciz isteyene verilmesine, 5-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu oy birliği ile HMK’nun 362/1-f maddesi uyarınca kesin olarak karar verildi.11/10/2019