Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2019/2188 E. 2022/379 K. 07.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2019/2188 Esas
KARAR NO: 2022/379 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 1.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ: 23/05/2019
NUMARASI: 2016/32 E. – 2019/248 K.
DAVANIN KONUSU: Endüstriyel Tasarım (Maddi Tazminat İstemli) Endüstriyel Tasarım (Manevi Tazminat İstemli)
KARAR TARİHİ: 07/03/2022
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili adına tescilli … nolu “…” endüstriyel tasarımının benzeri taklit ürünleri, davalının imal ederek piyasadaki çeşitli firmalara dağıtarak sipariş için teklif aldığını, tanıtım vasıtalarında kullandığını beyanla, tasarıma tecavüz ve haksız rekabetinin tespiti, durdurulması, önlenmesine, 5000 Maddi , 5000 manevi tazminatın dava tarihinden itibaren avans faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili beyan dilekçesinde; Bakırköy 1. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 2015/151 Esas sayılı dosyasında hükümsüzlük davasının bekletici mesele yapılması gerektiğini, müvekkilinin ürününün davacı ürününden farklılaştığını, davacı ürününün anonim olduğunu beyanla, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
MAHKEME KARARI: İstanbul 1.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 23.05.2019 tarihli 2016/32 E. – 2019/248 K. sayılı kararıyla; “…Davada davacı adına tescilli …’nin dava tarihi itibariyle zaten tescilinin mümkün olmayan daha önce kamuya sunulan bir ürün olması, dolayısıyla tasarımın serbest ve herkesin kullanımına açık olduğu, üretimi yapılan davaya konu ürünlerin üretim faaliyetinin ise TTK’nın 54 vd. maddeleri kapsamında düzenlenen haksız rekabet ve tasarıma tecavüz oluşturmayacağı da anlaşıldığından , kesinleşen ilam kapsamına göre subut bulmayan davanın reddine” karar verilmiştir.
İSTİNAF BAŞVURUSU: Davacı vekilinin süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; davalının müvekkili adına tescilli … nolu “…” endüstriyel tasarımının benzeri taklit ürünleri, imal ederek piyasaya sürdüğünü, İstanbul 4. FSHHM’nin 2014/41 D.İş dosyasından tespit yaptırdıklarını daha sonra da bu davayı açtıklarını, dava devam ederken davalının ürünleri üreterek piyasaya sunduğunu, davalı ürünlerinin müvekkilinin tescilli tasarımı ile ayırt edilemeyecek derecede benzer olduğunu, tespit raporundan tasarımların küçük ayrıntılar dışında benzer işlevlere ve görselliğe sahip olduğunun, turuncu renkli davalı ürünün kapağında yer alan … logosundan ürünün … tarafından üretildiği, ürettirildiğinin tespit edildiğini, davalının müvekkilinin haklarını kullanmasının önüne geçmek için hükümsüzlük davası açtığını, 554 Sayılı KHK 17. Madde gereğince tasarımın kullanılması hak ve yetkilerinin münhasıran tasarım hakkı sahibine ait olduğunun düzenlendiğini, davalının fiilinin tasarıma tecavüz ve haksız rekabet teşkil ettiğini, davalının bu tasarımın müvekkiline ait olduğunu bilmesine rağmen haksız eylemlerine devam etmesi nedeniyle kötüniyetli olduğunu, TTK 18/2 maddesi gereğince tacirin tüm iş ve işlemlerinde basiretli iş adamı gibi hareket etmesi gerektiğini davanın kabulü yerine reddine karar verilmesinin hatalı olduğunu beyanla, mahkeme kararının kaldırılarak, davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili istinaf dilekçesine cevabında; davanın temelini oluşturan endüstriyel tasarımın mahkemece iptal edildiğini, kararın Yargıtayca onanarak kesinleştiğini, kararın sonuçlarının geçmişe etkili olduğunu, aksine düşüncenin anonim bir ürünü davacının tekeline vermek anlamına geleceğini, bunun da TMK 2. Madde ve TTK 54/2. Madde ve hukukun genel ilkelerine aykırılık teşkil edeceğini, davacı tasarımının yenilik ve ayır tedicilik unsurlarını taşımadığını beyanla istinaf başvurusunun reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER: TPMK kaydından, 21/07/2011 başvuru tarihli, 2011/04798 başvuru numaralı Gıda Saklama Kabı (…) tasarımının davacı adına tescil edildiği anlaşılmıştır.Mahkemece davalı tarafça, davacı aleyhine açılan hükümsüzlük davasının bekletici mesele yapıldığı, Bakırköy 1. FSHHM’nin 07/06/2016 tarihli, 2015/151 Esas-2016/116 Karar sayılı kararı ile 2011/04798 nolu endüstriyel tasarımın hükümsüzlüğüne karar verdiği, kararın YARGITAY 11.HD’nin 07/06/2016 tarih ve 2015/151-2016/116 sayılı ilamlarının onandığı anlaşılmıştır.
G E R E K Ç E: Tasarıma tecavüz ve haksız rekabetin tespiti, meni, ref’i ile maddi ve manevi tazminat talepli davada, ilk derece mahkemesince davacı adına tescilli tasarımın kesinleşmiş mahkeme kararı ile hükümsüzlüğüne karar verildiği, hükümsüzlük kararının geçmişe etkili olacağı, haksız rekabet koşullarının da oluşmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.Davacı vekilinin istinaf dilekçesinde, dava dilekçesindeki beyanlarını tekrar ettiği, müvekkili adına tescilli tasarımın tekel hakkı sağladığını, tespit raporu ile, davalı ürününün müvekkilinin tasarımı ile ayırt edilemeyecek derecede benzer olduğunun tespit edildiğini ileri sürdüğü anlaşılmıştır. Dava tarihinde yürürlükte olan 554 Sayılı KHK 45/1 Maddesi gereğince hükümsüzlük kararı geriye etkili şekilde hüküm doğuracağından, davacının tasarım tescil korumasından faydalanamayacağına dair mahkeme kararı yerindedir. Dosya kapsamında bulunan tespit raporunda davalı ürünü ile davacının tescilli tasarımının benzer olduğu tespiti yapılmışsa da, davacının dayandığı ürünlerle ilgili olarak tescilli bir tasarımı söz konusu olmadığına göre, davalının ürünlerinin davacının dayandığı ürünler ile birebir aynı olması tek başına haksız rekabet oluşturmaz. Haksız rekabetin varlığı için 6102 TTK’nın 54/1-a maddeleri uyarınca dürüstlük kurallarına aykırı şekilde başkasının iş mahsulleri ile ilgili olarak iltibas tehlikesine yol açacak eylemler bulunup bulunmadığının, tanıtıcı işaret ve benzer ibareler suretiyle kullanılıp kullanılmadığının incelenmesi gerekmektedir. Davacı vekilinin istinaf dilekçesinde de beyan ettiği üzere, davalının ürünü üzerindeki … logosundan ürünün … tarafından üretildiğinin anlaşıldığı, davalının ürününü kendi markası ve logosu ile satışa sunduğu, tasarımın hükümsüzlük dosyasından anlaşıldığı üzere, 2004 yılı ve devamında başka firmalar tarafından kamuya sunulan anonim bir tasarım olduğu anlaşılmakla, mahkemece haksız rekabete yönelik davanın ve tazminat taleplerinin reddine karar verilmesi yerinde olmakla, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
H Ü K Ü M: Yukarıda açıklanan gerekçe ile:1-6100 sayılı HMK.’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince davacı vekilinin yerinde görülmeyen istinaf isteminin ESASTAN REDDİNE, 2-Alınması gereken 80,70 TL harçtan, peşin alınan 44,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 36,30 TL eksik harcın davacıdan alınarak hazineye irat kaydına, 3-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına,4-İstinaf yargılama giderleri olarak; Davacı tarafça yapılan masrafların üzerinde bırakılmasına, 5-Artan gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilk derece mahkemesince yatıran tarafa iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda iş bu kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere 07/03/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.