Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2019/2164 E. 2022/264 K. 18.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2019/2164 Esas
KARAR NO: 2022/264
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 08/05/2019
NUMARASI: 2015/724 E. – 2019/545 K.
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 03/08/2015
KARAR TARİHİ: 18/02/2022
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin su tesisat işleri ve büfecilik ile uğraştığı dönemde davalı ile aralarında doğrudan ticari alışveriş olmadığını, ancak davalının müvekkilinin bilgisi dışında 31/01/2014 ödeme tarihli, 31/10/2013 tanzim tarihli, 10.000 TL değerinde bono tanzim ederek … isimli şahsı kefil olarak gösterdiğini, müvekkili aleyhine Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasından takip yapıldığını, bono üzerindeki imzaların müvekkiline ait olmadığını, bu nedenle müvekkilinin borçlu bulunmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 08.05.2019 tarih ve 2015/724 Esas – 2019/545 Karar sayılı kararıyla; “…Davacının takip konusu bonodaki imzanın kendisine ait olmadığını iddia ettiğinden davacının bononun tanzim tarihi olan 31/10/2013 tarihinden önceye ilişkin imzalarının bulunduğu belge asılları celbedilerek huzurda davacının imzaları alınıp yapılan bilirkişi incelemesinde Adli Tıp Kurumunun 17/12/2018 tarihli raporunda inceleme konusu senette …’a atfen atılı alt taraftaki imzalar ile …’ın mukayese imzaları arasında farklılıklar saptandığından söz konusu yazıların mevcut mukayese yazılarına kıyasla …’ın eli ürünü olmadığı şeklinde rapor düzenlendiği anlaşılmıştır. Dosyada mevcut deliller ve bilirkişi raporu değerlendirildiğinde davacının Bakırköy … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasına esas olan 31/04/2014 ödeme tarihli 31/10/2013 tanzim tarihli, 10.000 TL bedelli senede ilişkin borçlu olmadığının tespitine” karar verilmiştir.
İSTİNAF İSTEMİ: Davalı vekili istinaf dilekçesinde; “Davaya konu senedin bono niteliğinde olup, zorunlu tüm unsurları taşıdığını, Alınan ATK raporuyla bonodaki borçlu imzasının davacıya ait olduğunun tespit edildiğini, yazıların borçluya ait olma zorunluluğunun olmadığını, Bir senedin tamamen doldurulmadan imza edilerek karşı tarafa verilmesinin mümkün olduğu, belgenin anlaşmaya aykırı olarak doldurulduğunun yazılı delille kanıtlanması gerektiğini, Senetteki imzanın davacıya ait olması ve senedin yasal unsurları taşıyor olması nedeniyle davacının borçlu olduğunu.” beyanla ilk derece mahkemesi kararının kaldırılması istenmiştir.
DELİLLER: *Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası;, alacaklı davalı tarafından borçlu davacı aleyhine kambiyo senedine dayalı olarak takip yapıldığı, takibin süresinde itiraz yapılmaksızın kesinleştiği anlaşılmıştır. *Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesi’nin 17.12.2018 tarihli raporu; “…İnceleme konusu senette …’a atfen atılı alt taraftaki imzalar ile …’ın mukayese imzaları arasında; tersim biçimi, işleklik derecesi, alışkanlıklar, istif, eğim, doğrultu, seyir, hız ve baskı derecesi bakımından uygunluk ve benzerlikler saptandığından söz konusu imzaların …’ın eli ürünü olduğu, İnceleme konusu senetteki yazılar ile …’ın mukayese yazıları arasında; tersim biçimi, işleklik derecesi, alışkanlıklar, istif, eğim, doğrultu, seyir, hız ve baskı derecesi bakımından farklılıklar saptandığından, söz konusu yazıların mevcut mukayese yazılarına kıyasla …’ın eli ürünü olmadığı” hususlarını bildirir rapor.
GEREKÇE: Dava, İİK’nun 72.maddesi uyarınca icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasıdır. Davacı, takibe konu bonodaki keşideci imzasının kendisine ait olmadığından bahisle menfi tespit isteminde bulunmuş; davalı iddiaları kabul etmeyerek davanın reddi gerektiğini savunmuştur. İlk derece mahkemesi tarafından, “… Adli Tıp Kurumunun 17/12/2018 tarihli raporu ile inceleme konusu senette …’a atfen atılı alt taraftaki imzalar ile …’ın mukayese imzaları arasında farklılıklar saptandığından söz konusu yazıların mevcut mukayese yazılarına kıyasla …’ın eli ürünü olmadığı anlaşıldığından davanın kabulüne” karar verilmiştir. Hüküm davalı vekili tarafından istinaf edilmiştir. İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun(HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. Davaya ve takibe konu 10.000,00 TL tutarlı bononun keşidecisi görünen davacının imzanın kendisine ait olmadığından bahisle menfi tespit davasını açtığı, mahkemece aldırılan Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesi’nin 17.12.2018 tarihli raporu ile, bonodaki imzanın davacıya ait olduğu, yazıların ise davacının eli ürünü olmadığının tespit edildiği, bonodaki imzanın davacıya ait olmasının yeterli olup imza sahibinin sorumlu tutulabilmesi için bonodaki yazıların da kendisine ait olması gerektiğine ilişkin bir mevzuat hükmü bulunmadığı gibi bonodaki yazıların bir başkası tarafından da doldurulmasının söz konusu olabileceği imza sahibinin bu durumda senedin anlaşmaya aykırı doldurulduğunu ispat etmesi gerektiği ancak davacının kendisine ait olmayan yazıların anlaşmaya aykırı olarak yazıldığına ilişkin delil ortaya koyamadığı göz önüne alındığında; mahkemece davanın reddine karar verilmesi gerekirken kabulüne karar verilmesi hatalı olduğundan, davalı vekilinin istinaf isteminin kabulüyle ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davalı vekilinin istinaf talebinin KABULÜNE, 2-Bakırköy 3.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 08/05/2019 tarih, 2015/724 E. – 2019/545 K. sayılı kararının KALDIRILMASINA, 3-Davanın REDDİNE, 4-Alınması gereken 80,70 TL harcın, peşin alınan 198,90 TL harçtan mahsubu ile artan 118,20 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine, 5-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, 6-Davalı lehine Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, 7-İstinaf peşin harcının talebi halinde davalıya iadesine, 8- İstinaf aşamasında davalı tarafından yapılan yargılama gideri olan 121,30 TL istinaf yoluna başvurma harcı ile 61,20 TL posta ve tebligat masrafı olmak üzere toplam 182,50 TL’nin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, 9-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, 10-Gerek ilk derecede gerekse istinaf aşamasında yatırılan gider avanslarından kullanılmayan kısımların karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.18/02/2022