Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2019/2156 E. 2022/158 K. 03.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2019/2156 Esas
KARAR NO: 2022/158
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 15/05/2019
NUMARASI: 2017/1007 E. – 2019/755 K.
DAVANIN KONUSU: Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (İtrazın İptali)
KARAR TARİHİ: 03/02/2022
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı taraftan olan dava konusu vaki alacağının tahsili amacıyla davalı hakkında İstanbul …İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalı tarafın haksız ve kötü niyetli itirazı üzerine takibin durduğunu, davalı bankanın davacının Sultanhamam Şubesi nezdindeki … işyeri numaralı, … terminal numaralı … İban numaralı post hesabından tahsil edilen 07.10.2017 tarih, 9.500,00 TL tutarlı ve … işlem numaralı, 07.10.2017 tarih, 9.500,00 TL tutarlı ve … işlem numaralı, toplam 19.000,00 TL’sini hiçbir haklı gerekçe olmaksızın davacıya ödemediğini, davacının davalı taraftan olan dava konusu alacağı her türlü banka kaydı ile açıkça ortada olmakla likit nitelikte olduğunu, davacının dava konusu likit alacağına kötüniyetli olarak itiraz eden davalı tarafın alacağın % 20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafından pos hesabına konulan blokenin haksız olduğunun iddia edildiğini, davacı … Müşteri numarasına bağlı .. işyeri numaralı … isimli Kapalı üye işyeri olduğunu, davacı taraf davalı banka ile Pos cihazı kullanımına dair Üye İşyeri Sözleşmesi imzaladığını, bu sözleşmeye istinaden davacıya davalı bankaya ait pos cihazı teslim edildiğini, üye işyeri olan davacıya ait pos cihazından 07/10/2017 tarihinde … no.lu yurt dışı (yabancı bankaya ait bir kredi kartı) kart ile 9.500 TL ve 9.500 TL olmak üzere 2 sefer şifre kullanılmadan kartın manyetiği ile işlem gerçekleştirildiğini, dava konusu işlemlere ilişkin kartın Chip’li bir kart olmaması, manyetik şerit kullanılarak gerçekleştirilen ve şifresiz bir işlem olması nedeniyle davalı bankaca kullanılan … sisteminde yer alan senaryolara takılmış ve analist tarafından şüpheli işlem olarak görüldüğünü, dava konusu işlemlerin şüpheli işlem olduğu tespit edildikten sonra kart bankasına 09.10.2017 tarihinde mail gönderilerek işlemlerin mahiyeti sorulduğunu, kart bankası tarafından da açıkça davalı bankaya ilgili işlemin dolandırıcılık işlemi olduğu belirtildiği için müvekkil banka tarafından davacı işyeri cari hesabına şüpheli yd işlem nedeniyle’ açıklamasıyla … blokesi konulduğunu, haksız ve hukuka aykırı davanın reddi ile davacının % 20 icra inkar tazminatı taleplerinin reddine, kötü niyetli davacının % 20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkümiyetine karar verilmesini, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davacıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 15.05.2019 tarih ve 2017/1007 Esas – 2019/755 Karar sayılı kararıyla; “Davacı taraf borçlu davalı bankanın pos hesabından tahsil ettiği meblağı kendisine ödemediğini, bu nedenle ödenmeyen alacağına ilişkin yapılan icra takibine banka tarafından yapılan itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesini istemiştir. Davalı taraf Kart bankası tarafından da açıkça davalı bankaya ilgili işlemin dolandırıcılık işlemi olduğu belirtildiği için davacı işyeri cari hesabına ‘şüpheli yd işlem nedeniyle’ açıklamasıyla … blokesi konulduğunu bu nedenle ödeme yapılmadığını beyanla davanın reddini talep etmiştir. İstanbul …İcra Müdürlüğü … Esas sayılı dosyasınında Davacı alacaklı şahıs tarafından, davalı borçlu banka aleyhine pos hesabından kaynaklanan alacağına ilişkin 19.116,74-TL alacak için başlatılan ilamsız icra takibine davalı borçlu bankanın itiraz etmesi üzerine takibin durdurulmasına karar verildiği anlaşılmıştır. Mahkememizce yargılama sırasında taraf delilleri toplanmış, taraflarca sunulan üye iş yeri sözleşmesine ilişkin tüm kayıtlar dosyamız arasına alınmış ve dosya kapsamı itibariyle bankacı bilirkişiden alınan bilirkişi raporuna göre; 540 günlük ters ibraz süresinin dolmasından evvel davacı üye işyerinin davalı bankadan alacak talebinde bulunamayacağı, kalan süre içinde charge back belgesi ulaşmadığı takdirde davalının bankanın bloke ettiği 19.000,00 TL.yi davacıya iade etmesi gerekeceği bildirilmiştir. Davacı tarafça müşterisinden kredi kartı vasıtasıyla yaptığı tahsilatın davalı banka tarafından şüpheli işlem olduğu gerekçesiyle ödenmediği iddiasıyla icra takibi yapılmış ve yargılama sırasında takip konusu asıl alacağın davalı banka tarafından davacıya ödendiği anlaşılmış ise de, itirazın iptali davalarında takip tarihindeki haklılık durumu önem arz ettiğinden, düzenlenen dosya kapsamına uygun ve denetime elverişli bilirkişi raporu ile da tespit edildiği üzere, davalı banka tarafından davacının kart vasıtasıyla yaptığı tahsilatın şifresiz yapılması nedeniyle davalının bankanın güvenlik tedbiri ile bu husustaki bankacılık sistemi gereği işlemi şüpheli görerek ödeme yapmamasının bankacılık mevzuatı ve uygulamasına uygun olduğu anlaşılmakla, takip tarihi itibariyle davalı bankanın şüpheli işlemden kaynaklanan charge back (ters işlem) süresinin dolmaması gerekçesiyle davacının yaptığı tahsilattan kaynaklanan alacağa ilişkin ödeme yapmaktan kaçınmasının haklı olduğu, takip tarihi itibariyle davacının davalı bankadan tahsilatın ödenmesini talep etmesinin haksız olduğu sabit olmakla davalı banka tarafından bu hususta başlatılan icra takibine yönelik itirazın haklı olduğu anlaşıldığı” şeklindeki gerekçe ile davacı tarafça açılan itirazın iptali davasının reddine” karar verilmiştir.
İSTİNAF İSTEMİ: Davacı vekili süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; “Bilirkişi raporunda yurt dışı bankanın davalı bankaya ters ibraz belgesini ibraz etme süresinin dolmasının beklenmesi gerektiğinin ifade edildiği, oysa mahkeme tarafından bu işlem süresinin dolup dolmadığı konusunda hiçbir açıklama yapılmadan davanın reddine karar verildiğini, Müvekkil tarafından ilgili harcamalara ilişkin fatura ve kart sliplerinin sunulduğunu, hizmeti alan kişinin harcamaya ilişkin itirazının bulunmadığını, davalının bloke işleminin haksız olmasına rağmen davanın reddine karar verilmesinin usule aykırı olduğunu.” beyanla ilk derece mahkemesi kararının kaldırılması istenmiştir.
DELİLLER: *İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası; (Davacı tarafından, davalı banka aleyhine pos hesabından kaynaklanan alacağına ilişkin 19.116,74 TL için başlatılan ilamsız icra takibine davalı borçlu bankanın itiraz etmesi üzerine takibin durdurulmasına karar verildiği anlaşılmıştır.) *Bankacı bilirkişi tarafından düzenlenen bilirkişi raporu; (Davacı üye işyerinin yurt dışı banka tarafından düzenlenmiş … nolu kredi kartının POS cihazından şifre kullanılmadan manyetik ortamda kullanılması karşısında … uyarısı üzerine davalı bankanın üye işyeri sözleşmesinin X ve XI maddelerinde hükümlerle visanın uluslararası kuralı gereğince toplam bedeli 19.000,00 TL olan 2 adet harcama belgesi karşılığını bloke etmiş olduğu, harcamalara ilişkin sliplerin davalı bankaca yurt dışı bankaya charge back için gönderilmiş olduğu, visanın 540 günlük charge back süresinin dolması beklenilmekte olduğundan rapor tarihi itibariyle bankaya herhangi bir chargeback belgesinin ibraz edilmediğini, bakiye 85 günlük sürenin dolmamış durumda olduğu, 540 günlük ters ibraz süresinin dolmasından evvel davacı üye işyerinin davalı bankadan alacak talebinde bulunamayacağı, kalan süre içinde charge back belgesi ulaşmadığı takdirde davalının bankanın bloke ettiği 19.000,00 TL’yi davacıya iade etmesi gerekeceği yoluna görü ve kanaat bildirildiği.)
GEREKÇE: Dava, İİK’nın 67.maddesine dayalı olarak açılan itirazın iptali davasıdır. Davacı davalı bankadaki parasının haksız bloke edilmesi nedeniyle bedelin tahsili amacıyla başlattığı icra takibine itiraz üzerine itirazın iptali davası açmış; davalı, blokenin haklı nedene dayalı olduğunu beyanla davanın reddi gerektiğini savunmuştur. İlk derece mahkemesi tarafından; “… Davacı tarafın müşterisinden kredi kartı vasıtasıyla yaptığı tahsilatın davalı banka tarafından şüpheli işlem olduğu gerekçesiyle ödenmediği iddiasıyla icra takibi yapılmış ve yargılama sırasında takip konusu asıl alacağın davalı banka tarafından davacıya ödendiği anlaşılmış ise de, itirazın iptali davalarında takip tarihindeki haklılık durumu önem arz ettiğinden, davalı banka tarafından davacının kart vasıtasıyla yaptığı tahsilatın şifresiz yapılması nedeniyle davalının bankanın güvenlik tedbiri ile bu husustaki bankacılık sistemi gereği işlemi şüpheli görerek ödeme yapmamasının bankacılık mevzuatı ve uygulamasına uygun olduğu anlaşılmakla, takip tarihi itibariyle davalı bankanın şüpheli işlemden kaynaklanan charge back (ters işlem) süresinin dolmaması gerekçesiyle davacının yaptığı tahsilattan kaynaklanan alacağa ilişkin ödeme yapmaktan kaçınmasının haklı olduğu, takip tarihi itibariyle davacının davalı bankadan tahsilatın ödenmesini talep etmesinin haksız olduğu sabit olmakla davalı banka tarafından bu hususta başlatılan icra takibine yönelik itirazın haklı olduğu anlaşıldığından davanın reddine” karar verilmiştir. Karara karşı davacı vekili yasal süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurmuştur. İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.Davacı, davalı bankanın tek taraflı olarak, gerçekleşmesi muhtemel riskleri gerekçe göstererek haksız ve mesnetsiz olarak uyguladığı blokaj işlemi nedeniyle zararlarının tazminini talep ederken, davalı banka, sanal pos cihazı üzerinden yapılan alışverişler nedeniyle sahte bildirimler gelmesi ve sonrasında da chargeback taleplerinin gelmesi nedeniyle davacının hesabına bloke koyduğunu, bankanın risk altında olduğunu, bloke koyma hakkının sözleşme ile kendisine tanındığını savunmuştur. Mahkemece, davalı banka tarafından davacının hesabına konulan blokenin yargılama sürecinde kaldırıldığı, kaldı ki konulan blokenin de üye iş yeri sözleşmesine uygun olduğu ve takip tarihi itibariyle charge back (ters işlem) süresinin dolmaması gerekçesiyle gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Dosya kapsamından da anlaşıldığı üzere, taraflar arasında, üye işyeri sözleşmesi bulunmaktadır. Üye iş yeri sözleşmesinin X-Güvenlik Tedbirleri başlıklı maddesine göre; banka, üye işyerinin rutin işleyişine ve normal harcama davranışlarına aykırı, riskli ve şüpheli veya hileli bir işlem tespit ettiği veya bu şekilde bir işlem kendisine bildirildiği veya herhangi bir nedenle gerekli gördüğü takdirde, üye işyeri hesabına bloke koyabilir ve bu şüpheli işlemlerle ilgili herhangi bir sorun olmadığına kanaat getirinceye kadar bloke ile kapatma işlemini devam ettirebilir. Bu kapsamda davalı bankanın üzerine düşen yükümlülükleri yerine getirdiği, şifre kullanılmadan ve manyetik alandan geçirilerek yapılan takibe konu iki şüpheli işlemi kart hamili yurt dışındaki bankaya bildirdiği, visa kuralları gereğince fraud uyarısı nedeniyle üye işyerinin hesabından şüpheli işlemler tutarı kadar parayı chargeback süresince bloke ettiği ve süre sonunda (02.10.2018 tarihinde) blokeyi kaldırarak davacıya ödeme yaptığı dosyada mevcut deliller ve 22.04.2019 tarihli banka yazıları ile anlaşıldığından, takip tarihi itibariyle davacının ödemeyi talep hakkı oluşmaması nedeniyle davanın reddine dair mahkeme kararı isabetli olmakla, davacı vekilinin istinaf isteminin reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davacı vekilinin istinaf talebinin HMK’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2-Alınması gereken 80,70 TL harçtan, peşin alınan 44,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 36,30 TL harcın davacıdan alınarak hazineye irat kaydına, 3-Davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, 4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.03/02/2022