Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2019/2148 E. 2022/154 K. 03.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2019/2148 Esas
KARAR NO: 2022/154
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 14/05/2019
NUMARASI: 2015/635 E. – 2019/473 K.
DAVANIN KONUSU: 6361 Sayılı Finansal Kiralama, Faktöring Ve Finansman Şirketleri Kanunundan Kaynaklanan (Alacak)
KARAR TARİHİ: 03/02/2022
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı … ve dava dışı borçlular arasında 6361 sayılı finansal kiralama kanunu çerçevesinde, Beşiktaş ..3. Noterliğince düzenlenen 03.04.2012 tarih, … yevmiye … sözleşme numaralı düzenleme şeklinde finansal kiralama sözleşmesi akdedilerek sözleşmeye konu malların finansal kiralama yolu ile kiralandığını, söz konusu sözleşme gereği davalı ve dava dışı borçluların borçlarına karşılık olarak 20.06.2013 – 18.09.2013 ve 19.12.2013 tarihli 10.976,00 -TL tutarlı üç adet bonoyu imzaladıklarını, davalı borçlular ile müvekkili şirket arasında kurulan finansal kiralama sözleşmesinden kaynaklanan borçlarını ödemediklerinden Beşiktaş … Noterliğinden düzenlenen 18.12.2012 tarih … yevmiye numaralı ihtarnamesi gönderilerek borçların ihtarnamede belirtilen süre içerisinde ödenmemesi halinde sözleşmenin fesih edileceğinin bildirildiğini, ihtarnamenin borçlulara tebliğ edilmiş olmasına rağmen borç ödenmediğinden sözleşmenin fesih edildiğini ve leasing sözleşmesinden kaynaklanan kira borcunun tediyesine istinaden verilen kambiyo senetleri üzerinden davalı ve dava dışı borçlular aleyhine İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosya ile takibe geçildiğini, davalı tarafından söz konusu takipte, takip konusu bonolardaki imzanın kendisine ait olmadığı iddiası ile İstanbul … İcra hukuk mahkemesinin … Esas dosyası ile itiraz ederek takibin iptalini talep ettiğini, ilgili dosya ile görülen davada, davalının iddiasının kabul edilerek ve yapılan bilirkişi raporu esas alınarak, kambiyo takibine konu senetlerdeki imzanın borçlu …’ye ait olmadığının tespit edildiğini, kararın temyiz edildiğini, 26.784,58-TL alacaklarının ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davalı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; öncelikle dava konusu ile İstanbul 24. İcra Hukuk Mahkemesi 2014/293 Esas sayılı dosyasının konusu ile aynı olduğunu, aynı dosyadan verilen karara davacı tarafça temyiz edildiğinden ve dosya henüz Yargıtay aşamasında olduğundan ve kesinleşme olmadığından derdest dava hükmün sayılması gerektiğini, davacının davasının öncelikle usulden reddinin gerektiğini, müvekkili tarafından kambiyo senedi imzalanma iradesi ile imzalanan huzurdaki davaya konu meblağlı bir borcu içeren herhangi bir kambiyo evrakı imzalanmadığını, bahse konu bonolar üzerindeki imzaların müvekkiline ait olmadığının icra mahkemesi tarafından tespit edildiğini, ayrıca böyle bir tespit olmasa dahi bonolar üzerindeki imzalar ile müvekkiline ait mukayese imzalar çıplak gözle kıyaslandığında dahi aralarındaki farkı görmenin mümkün olduğunu, ayrıca müvekkilinin sözleşmeye konu kiralanan şeyi kullanma amacının olmadığını beyan ederek, öncelikle dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine, esasa girilmesi halinde esastan reddine, yargılama giderlerinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 14.05.2019 tarih ve 2015/635 Esas – 2019/473 Karar sayılı kararıyla; “…davacı ile davalı ve dava dışı borçlular arasında Beşiktaş … Noterliğince düzenlenen 03.04.2012 tarih, … yevmiye … sözleşme numaralı düzenleme şeklinde finansal kiralama sözleşmesi akdedildiği, sözleşme gereği davalı ve dava dışı borçluların üç adet bonoyu imzaladıkları, davalının bonolarda kefil durumunda olduğu, finansal kiralama sözleşmesinden kaynaklanan borcun ödenmemesi nedeniyle davacı tarafından ihtarname gönderildiği ve ihtara rağmen borç ödenmediğinden sözleşmenin fesih edilerek kambiyo senetleri üzerinden davalı ve dava dışı borçlular aleyhine İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosya ile takibe geçildiği, davalı tarafından takip konusu bonolardaki imzanın kendisine ait olmadığı iddiası ile İstanbul 24. İcra Hukuk mahkemesinin 2014/293 Esas dosyası ile itiraz edildiği, davada takibe konu senetlerdeki imzanın davalıya ait olmadığı gerekçesi ile takibin iptaline karar verildiği; ancak İstanbul 6. Asliye Ceza mahkemesinin 2014/420 Esas sayılı dosyasında tanık …’un ifadesinde noterde sözleşme imzalanırken davalının da noterde bulunduğunu, sözleşmeyi sırayla imzaladıklarını beyan ettiği; yaptırılan bilirkişi incelemesinde finansal kiralama sözleşmesi nedeniyle 25.609,77-TL kira, 1.204,16-TL sigorta olmak üzere 26.813,93-TL alacağının davacının ve asıl borçlu şirketin ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, davalının finansal kiralama sözleşmesinde müşterek borçlu müteselsil kefil olarak yer aldığı anlaşılmakla davalının davacıya cari hesaptan kaynaklanan bu miktar borcunun bulunduğu anlaşıldığından davanın kabulüne, icra dosyasındaki davalı itirazının 25.000-Tl üzerinden iptali ile takibin devamına, alacak likit olmadığından icra inkar tazminatı isteminin reddine” karar verilmiştir.
İSTİNAF İSTEMİ: Davalı vekili süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; “Davanın alacak davası olmasına rağmen, mahkemece itirazın iptaline karar verilmesinin hatalı olduğunu, ortada bir icra dosyasının olmadığını, Mahkemece atıf yapılan İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasının imza itirazı sonucunda iptal edildiğini ve icra hukuk mahkemesi kararının kesinleştiğini, Davanın başından beri sözleşmedeki imzaya açıkça itiraz ettiklerini, mahkemece bu konudaki delillerin toplanarak bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmesine ve sonraki ara kararlarla da bu konudaki delillerin toplanmasına rağmen son celsede ani bir kararla yargılamaya son verilerek karar verilmesinin usule aykırı olduğunu, Finansal kiralama sözleşmesi ve ekindeki teslim belgelerindeki imzaların müvekkil davalıya ait olmadığını, İstanbul 6.Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2014/410 Esas sayılı dosyasında yapılan imza incelemeleriyle bu durumun sabit olduğunu.” beyanla ilk derece mahkemesi kararının kaldırılması istenmiştir.
DELİLLER: *İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası; üç adet bonoya dayalı olarak 25.000 TL asıl alacağa reeskont faizi ile birlikte tahsili için takip yapıldığı, davalının imzaya itirazı nedeniyle takibin iptaline karar verildiği ve kararın kesinleştiği anlaşılmıştır. *Mali bilirkişinin düzenlediği 15.08.2016 tarihli raporunda özetle; “Davacının ticari defterleri TTK ilgili hükümlerine göre usulüne uygun tutulduğu, delil niteliğine sahip olduğu, dava dışı … A.Ş. den 3226 sayılı Finansal kiralama kanunu çerçevesinde Beşiktaş … Noterliğinin 03.04.2012 tarih … yevmiye nolu, … numaralı finansal kiralama sözleşmesi nedeniyle 25.609,77-TL kira, 1.204,16-TL sigorta olmak üzere 26.813,93-TL alacağının ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, davalının finansal kiralama sözleşmesinde müşterek borçlu müteselsil kefil olarak yer aldığı” görüş ve kanaatinin bildirildiği.
GEREKÇE: Dava, finansal kiralama sözleşmesine dayalı alacak istemine yöneliktir. Davacı, finansal kiralama sözleşmesi uyarınca alacaklı olduğundan bahisle alacak davası açmış; davalı, finansal kirala sözleşmesindeki imzanın kendisine ait olmadığından davacıya borcunun bulunmadığını beyanla davanın reddini istemiştir. İlk derece mahkemesi tarafından “…yaptırılan bilirkişi incelemesinde finansal kiralama sözleşmesi nedeniyle 25.609,77-TL kira, 1.204,16-TL sigorta olmak üzere 26.813,93-TL alacağının davacının ve asıl borçlu şirketin ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, davalının finansal kiralama sözleşmesinde müşterek borçlu müteselsil kefil olarak yer aldığı anlaşılmakla davalının davacıya cari hesaptan kaynaklanan bu miktar borcunun bulunduğu anlaşıldığından davanın kabulüne, icra dosyasındaki davalı itirazının 25.000-Tl üzerinden iptali ile takibin devamına, alacak likit olmadığından icra inkar tazminatı isteminin reddine” karar verilmiştir. Davalı vekili yasal süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurmuştur. İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. Davanın alacak davası olarak açıldığı dava dilekçesi ve davacı vekili beyanlarıyla sabittir. Davacı vekili dava dilekçesinde bonolara dayalı olarak açtıkları İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası dosyasından bahsetmiş ise de, davanın itirazın iptali talebini içermediği, kaldı ki belirtilen icra dosyasının İstanbul 24. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2014/293 Esas sayılı dosyası ile “Bonolardaki imzanın davalıya ait olmaması nedeniyle takibin iptaline” karar verildiği ve hükmün kesinleştiği anlaşılmıştır. Davanın alacak davası olmasına rağmen mahkemece itirazın iptali davası olarak yorumlanarak itirazın iptali kararı verilmesi hatalıdır. Davanın finansal kiralama sözleşmesine dayalı olarak açıldığı, davalının ise sözleşme ve eklerindeki imzasını inkâr ettiği görülmüştür. Mahkemece, davalı savunmaları doğrultusunda imza incelemesi yönünde ara karar oluşturarak bu konuda delil toplanmasına karar verilmesine ve sonraki celselerde bu yönde delil toplanmaya devam edilmesine rağmen; karar duruşmasında daha önce verilen bilirkişi incelemesi ara kararından dönülmeden ve sebebi de açıklanmadan tahkikatın sona erdirilerek hüküm verilmesi usule aykırıdır. Davalının imzasını inkâr ettiği sözleşmenin (Beşiktaş … Noterliğinin 03.04.2012 tarih ve … yevmiye … sözleşme numaralı düzenleme şeklinde finansal kiralama sözleşmesi) noter tarafından düzenlendiği gözönüne alındığında; sahteliğinin, ilgili işlemi yapan noterlik çalışanlarının taraf olmadığı davada hadise şeklinde ele alınarak incelenmesi de usul hükümlerine uygun değildir (bkz Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 18/10/2017 tarihli 2016/5844 Esas-2017/5490 Karar sayılı kararı). Sahtelik iddiasının sabit görülmesi halinde noterlik çalışanlarının Noterlik Kanunu hükümlerine göre sorumluluğuna yol açabileceği gibi, noterlik çalışanlarının savunmaları da davanın sonucunu etkileyeceğinden, mahkemenin davanın esasına dayanak aldığı belgenin sahtelik iddiası yönünden, davalı vekiline 6100 Sayılı HMK 208/4 maddesi gereğince ilgili evraka resmiyet kazandıran kişi/kişiler ile davacıyı hasım göstererek sahteliğin tespiti yönünde dava açmak üzere iki haftalık kesin süre vermesi, kesin süre içerisinde dava açılması halinde bekletici mesele yapılması ve hasıl olacak sonuca göre karar vermesi gerekirken, yazılı şekilde eksik inceleme ile karar vermesi yerinde görülmediğinden, davalı vekilinin istinaf isteminin kabulüyle ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davalı vekilinin istinaf talebinin KABULÜNE, 2-İstanbul 14.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 14/05/2019 tarih, 2015/635 E. – 2019/473K. sayılı kararının KALDIRILMASINA, 3-Yukarıda gerekçede belirtildiği şekilde araştırma ve inceleme yapılarak tüm deliller birlikte değerlendirildikten sonra bir karar verilmek üzere dosyanın ilk derece mahkemesine İADESİNE, 4-İstinaf peşin harcının talebi halinde davalıya iadesine, 5- İstinaf aşamasında davalı tarafından yapılan yargılama gideri olan 121,30 TL istinaf yoluna başvurma harcı ile 31,50 TL posta masrafı olmak üzere toplam 152,80 TL’nin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, 6-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, HMK’nun 353/1-a-6 maddesi uyarınca oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.03/02/2022