Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2019/214 E. 2019/280 K. 08.02.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2019/214 Esas
KARAR NO : 2019/280 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 1. FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 21/12/2018
NUMARASI : 2018/460 E.,
DAVANIN KONUSU : Marka (Tecavüzün Tespiti İstemli)|Marka (Marka Hakkına Tecavüzden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 08/02/2019
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili …’nin, 17.10.2014 tarihinde Türk Patent ve Marka Kurumu nezdinde … başvuru numarası ile “.. SİGORTA” markasını sigorta hizmetleri kapsamında 36. sınıfta 01.10.2015 tarihinde tescil ettirdiği, koruma tarihinden itibaren markayı işyerinde, reklam amaçlı ilan broşürlerinde, www….com.tr alan adlı intrenet sitesinde aktif olarak kullandığı, 6769 sayılı SMK 7. ve 29. maddelerine istinaden markanın üçüncü kişilerce kullanımını engelleyebildiği, davalının “… SİGORTA” ibaresini tescilsiz olarak kullandıklarını tespit ettiklerini, Kadıköy … Noterliği aracılığı ile 05.07.2018 tarih ve …yevmiye numarası ile ihtarname çektiklerini, buna rağmen marka hakkını ihlal eden eylemlere devam ettiklerini, markanın yazılış, şekil ve renklerin karışıklığa sebep olacak derecede benzer olduğu, kendi müşterisi olmayan kişilerin kendilerine şikâyette bulundukları, davalının kullandığı www….com internet sitesinin kendi sitelerine benzediği, Türkiye Noterler Birliği’nin Elektronik tespit portalı üzerinden tespit yapıldığına dair tutanağının dosyaya eklendiği, davalının marka kullanımının iltibasa sebep olduğu, markaya tecavüz fiilleri oluşturduğu, yukarıda açıklanan sebepler dolayısı ile ihtiyati tedbir kararı verilerek davalının davacının tescilli marka hakkına tecavüz teşkil eden fiillerin tespiti, önlenmesi ve durdurulması, haksız rekabetin tespiti, önlenmesi ve tecavüzün sonuçlarının ortadan kaldırılması ile www…..com adlı internet sitesine erişimin engellenmesini talep etmiştir. İstanbul Anadolu 1. FSHHM’nin 21/12/2018 tarihli 2018/460 Esas sayılı kararı ile; aleyhine tespit istenilene ait www…..com alan adının ihtiyati tedbir talep edene ait “… Sigorta” markasının tescil tarihinden çok önce 28.01.2004 tarihinde alındığı, aleyhine tespit istenen şirketin tescilli ticaret ünvanında da esas unsurun “… Sigorta” ibaresi olduğu, alan adı ile marka hakları birbirinden bağımsız haklar olup, haksız bir kullanımın ve marka hakkına tecavüzün mevcut olup olmadığının yargılamayı gerektirdiği gerekçesiyle ihtiyati tedbir talebinin reddine karar vermiştir. Davacı vekilinin istinaf dilekçesinde; Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 2014/11-696 esas 2016/778 karar sayılı 08/06/2016 tarihli kararında da belirtildiği üzere iltibas değerlendirmesinin hukuki bir kavram olduğu, bilirkişiye başvurulmasının HMK’ya aykırılık teşkil ettiği, bu nedenle bilirkişinin iltibasa yönelik değerlendirmesinin dikkate alınmaması gerektiği, iltibas değerlendirmesi yapılırken markaların ortalama tüketici nezdinde bütün olarak bıraktığı algının dikkate alınması gerektiği, somut olayda aynı sınıfta sigorta sektöründe faaliyet gösteren aynı tüketici kitlesine hitap eden ve görsel, işitsel ve kavramsal açıdan birbirine çok benzeyen hatta ayırt edilemeyecek derecede benzer olan iki kullanım mevcut olduğunu, ortalama tüketici yerine bilinçli tüketicinin esas alınması gerektiği ifadesinin yerinde olmadığını, iltibas için kast ve kusurun aranmadığını, iltibas tehlikesinin bile yeterli olduğunu, davalının müvekkiline ait markaya iltibas suretiyle tecavüz ettiğinin açık olduğunu, müvekkilinin tekelci bir marka hakkı sahibi olabilmek adına TPMK nezdinde markasını tescil ettirdiğini, davalının tescilsiz kullanımına izin vermekle meşrulaştırmanın müvekkilini cezalandırmak anlamına geleceğini beyanla mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
GEREKÇE:
Davacı vekilinin adına tescilli 2014/83997 başvuru numaralı …SİGORTA markasından kaynaklanan haklarına dayanarak , davalının ….com.tr alan adlı internet sitesine erişimin engellenmesini talep ettiği, İstanbul Anadolu 1. FSHHM’nin 21/12/2018 tarihli 2018/460 Esas sayılı kararı ile ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verdiği görülmüştür.Davacı vekilinin istinaf dilekçesinde tescilli markası bulunması ve marka üzerinde tekel hakkının sahip olmasına rağmen , davalının tescilsiz kullanımına izin verildiğini ileri sürdüğü anlaşılmıştır.TPMK kaydından davacının …SİGORTA markasının 17/10/2014 başvuru tarihinden itibaren … başvuru numarası ile davacı adına 36.”sigorta hizmetleri” sınıfında tescilli olduğu görülmüştür. İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünden celp edilen tescil kayıtlarından davalı şirketin… SİGORTA Aracılık Hiz. Ltd.Şti. Ünvanı ile 14/07/1995 tarihinden itibaren tescilli olduğu, şirketin amacının sigorta acenteliği yapmak olarak gösterildiği görülmüştür. Davacı adına kayıtlı “…com.tr” alan adının 21/10/2014 tarihinde ODTÜ alan adları yönetimi tarafından davacı adına tahsis edildiği görülmüştür. Davalı şirketin kullandığı beyan edilen “….com” alan adının 28/01/2004 tarihinde tescil edildiği, görülmüştür. Davacının marka başvuru tarihi, davalının kullanımında olduğu beyan edilen web sitesinin alan adı tahsis kaydı, davalı şirketin ticaret sicil kaydı dikkate alındığında, davalının alan adı ve web sitesi içeriğinin markaya tecavüz iddiasının , yargılamayı gerektirdiği , ilk derece mahkemesinin kararının yerinde olduğu kanaatiyle davacı vekilinin istinaf talebinin esastan reddine karar verilmiştir.
KARAR:
6100 sayılı HMK.’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince davacı vekilinin yerinde görülmeyen istinaf isteminin ESASTAN REDDİNE,
Harç peşin olarak alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
İstinaf yargılama giderlerinin istinafa gelen üzerinde bırakılmasına,
İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından istinaf aşaması için ayrıca avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliği ile ve kesin olarak karar verildi. 08/02/2019