Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2019/2117 E. 2022/254 K. 18.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2019/2117 Esas
KARAR NO: 2022/254
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 12/02/2019
NUMARASI: 2016/919 E. – 2019/138 K.
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 18/02/2022
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili aleyhine İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, müvekkil şirketin bulunduğu işyerine 23.04.2015 tarihinde hırsız girdiğini ve müvekkile ait kasanın çalındığını, kasanın içinde şirkete ait imzasız çeklerin çalındığını, konu ile ilgili Polis merkezine şikayette bulunulduğunu, takip konusu çek üzerindeki imzanın şirket yetkililerine ait olmadığını, takip konusu çekteki imzaya itiraz ettiklerini beyan ederek, davanın kabulü ile davacı aleyhine başlatılan icra takibinin iptaline, %20 den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına, vekalet ücreti ile yargılama giderlerinin davalı şirket üzerine bırakılması talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafça çeklerin çalındığı ve bu konuda Halkalı Şehit Ahmet Zehir Polis Merkez Amirliği’ne giderek şikayetçi oldukları belirtildiğini, söz konusu şikayetin akıbeti hakkında bilgi verilmediğini, takip konusu çek üzerindeki imzanın şirket yetkililerine ait olup olmadığı yapılacak imza incelemesinden anlaşılacağını, bu hususta TCK 158/j maddesinde belirtilen banka aracı kullanılmak suretiyle dolandırıcılık suçu hakkında savcılığı suç duyurusunda bulunma haklarını saklı tuttuklarını, davanın reddini, davacı aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere tazminata hükmedilmesini, yargılama gierleri ile vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasını beyan ve talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 12.02.2019 tarih ve 2016/919 Esas – 2019/138 Karar sayılı kararıyla; “… davaya konu çekteki imzanın davacı şirket yetkilisine ait olmadığı, imza inkarının mutlak defilerden olup herkese karşı ileri sürülebileceği dikkate alınarak davacının takibe konu çek yönünden davalı bankaya borçlu olmadığı anlaşıldığından menfi tespit isteminin kabulüne, davacı vekili tarafından her ne kadar % 20 kötü niyet tazminatı talep edilmiş ise de davalının takibinde haksız olmakla birlikte kötü niyetli olduğu sonucu dosya kapsamından anlaşılmadığı, İİK 72/5 maddesi gereği davacı vekilinin kötü niyet tazminat talebinin reddine” karar verilmiştir.
İSTİNAF İSTEMİ: Davalı vekili süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; “Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunun Yargıtay kararlarında belirlenen kriterlere uygun olmadığını ve bu nedenle yetersiz olduğunu, Mahkemece 13.07.2017 tarihli duruşmada ‘Eksiklikler tamamlandıktan sonra dosyanın Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesine gönderilmesine’ şeklinde ara karar oluşturulmasına rağmen bu ara kararın gereğinin yerine getirilmediğini.” beyanla ilk derece mahkemesi kararının kaldırılması istenmiştir.
DELİLLER: *İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası; alacaklısı davalı, borçlularının ise davacı, … Ltd. Şti., … Ltd Şti olduğu, takibin dayanağının davacı tarafından düzenlenen 30.08.2015 keşide tarihli 56.500,00 TL bedelli çek olduğu görülmüştür. *Dosya kapsamına alınan 27.06.2018 tarihli bilirkişi raporunda, … Bankası A.Ş. Halkalı şubesine ait, Keşide yeri İstanbul, keşide tarihi 30.08.2015, miktarı 56,500 TL … Ltd. Şti emrine yazılı çekteki … adına atfen atılan imza ve el yazıları ile …’a ait imza ve yazıları içerir belge asılları ile karşılaştırma yapıldığında çek üzerindeki imzaların …’ın eli ürünü olmadığı tespit edilmiştir.
GEREKÇE: Dava, İİK’nun 72.maddesi uyarınca icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasıdır. Davacı, takibe konu çekteki imzanın şirket yetkilisine ait olmadığından bahisle menfi tespit isteminde bulunmuş; davalı taraf ise iddiaları kabul etmeyerek davanın reddi gerektiğini savunmuştur. İlk derece mahkemesi tarafından, “… bilirkişi incelemesi ile davaya konu çekteki imzanın davacı şirket yetkilisine ait olmadığı anlaşıldığından menfi tespit isteminin kabulüne, davacı vekilinin kötü niyet tazminat talebinin reddine” karar verilmiştir. Hüküm davalı vekili tarafından istinaf edilmiştir. İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun(HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. Davacı, davaya ve takibe konu 30.08.2015 keşide tarihli ve 56.500,00 TL tutarlı çekteki imzanın şirket yetkilisine ait olmadığından bahisle menfi tespit isteminde bulunmuştur. Mahkemece imza incelemesi amacıyla grafoloji ve sahtecilik uzmanı Dr. …’den rapor aldırıldığı, bilirkişinin 27.06.2018 tarihli raporunda “Çekteki davacı şirket adına atılı imzanın davacı şirket yetkilisinin eli ürünü olmadığı” kanaatinin bildirildiği görülmüştür. İncelemeye konu ve karşılaştırmaya esas belgelerdeki imza veya yazının tersim, seyir baskı derecesi, eğim, doğrultu gibi yönlerden taşıdığı özellikleri tam ve kuşkuya yer vermeyecek şekilde belirlenip karşılaştırılması; sonuçta imza veya yazının atfedilen kişiye ait olup olmadığının denetimine elverişli bir raporla ortaya konulması, gerektiğinde fotoğraf ya da diğer uygun görüntü teknikleriyle de desteklenmesi şarttır. Mahkemece aldırılan bilirkişi raporunun belirtilen özellikleri taşımadığı, incelemeye esas olmak üzere davacı şirket yetkilisinin imzasının alınmadığı ve yeterli mukayese evrakının da bulunmadığı anlaşılmıştır. Mahkemece çekin düzenlenme tarihine yakın mukayese evrakını sunması veya bildirmesi için taraflara kesin süre verilerek, evrakın toplanmasının ve davacı şirket yetkilisinin huzurda imzalarının alınması ardından denetime elverişli yeni bir heyet raporunun aldırılması gerekli olduğundan, davalı vekilinin bu yöndeki istinaf isteminin kabulüyle, belirtilen yönde yeniden araştırma yapılması için ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davalı vekilinin istinaf talebinin KABULÜNE, 2-İstanbul Anadolu 5.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 12/02/2019 tarih, 2016/919 E. – 2019/138 K. sayılı kararının KALDIRILMASINA, 3-Yukarıda gerekçede belirtildiği şekilde araştırma ve inceleme yapılarak tüm deliller birlikte değerlendirildikten sonra bir karar verilmek üzere dosyanın ilk derece mahkemesine İADESİNE, 4-İstinaf peşin harcının talebi halinde davalıya iadesine, 5- İstinaf aşamasında davalı tarafından yapılan yargılama gideri olan 121,30 TL istinaf yoluna başvurma harcının davacıdan alınarak davalıya verilmesine, 6-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, HMK’nun 353/1-a-6 maddesi uyarınca oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.18/02/2022