Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2019/2108 E. 2019/2095 K. 11.10.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2019/2108 Esas
KARAR NO : 2019/2095
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 2. FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
NUMARASI : 2019/90 E.
DAVA : Fikir Ve Sanat Sanat Eseri Sahipliğinden Kaynaklanan Haklara Tecavüzün Ref’i, Önlenmesi Ve Tazmini
KARAR TARİHİ: 11/10/2019
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü : Davacı vekili dava dilekçesinde; davacı firmanın, enneagram sistemi kapsamında ve yıllar süren kendi çalışmalarının sonucunda bireylerin kişilik özelliklerini, imkân ve potansiyellerini, özel ve sosyal yaşamlarında bunları nasıl ve ne şekilde kullandıklarını, yetkinliklerini, motivasyon kaynaklarını, rahat ve stres durumlarında nasıl davrandıklarını gösteren analitik bir raporlama sistemi geliştirdiğini, bu testler ve raporlamalarda kullanılmak üzere TPMK’nın 2017/27275 sayısında … adıyla marka tescili alındığını, davacı bu markayla, enneagram metodolojisi üzerine inşa edilen yeni nesil kişilik envanterini bugüne kadar 110.125 kişiye uyguladığını, bu envanterin akıllı çalışan algoritması ile kişilerin duygu, düşünce ve davranışlarının arkasında yatan nedenleri ve sahip oldukları yetkinlikleri en üst düzeyde gerçekleştirmeleri konusunda analiz ve değerlendirme yaparak çözümleyici sonuçlar sunmakta olduğunu, bu testler, raporlar, raporların sistemi ve bütün olarak bakıldığında bu kişilik envanterinin içerik ve tasarımının, davacıya özgü olduğunu, FSEK kapsamında eser haklarının davacıya ait olduğunu, davalılardan … ve …’ın yardımcısı olarak tanıttığı …’un 02.04,2018 tarihli 8793/7 numaralı faturayla davacıdan 100 adet dava konusu test ve raporlama sistemi satın aldığını, raporların yaklaşık 80 adedinin kullanıldıktan sonra kalanların kullanılmadığı fark edildiğinden kontrolde; davalılardan … adına davacıya ait test soruları ve raporlamanın aynısının sadece markanın çıkartılarak piyasada www…..com alan adlı internet sitesi üzerinden kullanıldığının görüldüğünü, noterlik sisteminden e-tespit yaptıklarını, davacıdan faturayla bu raporları alan davalı …’ın kendi internet sitesi olan www…..com üzerinden yine www….com sitesine yönlendirme yaparak aynı test ile davacı raporlarının üretildiği tespit edildiğini, bu testlerin internet üzerinden çözülerek, raporlarının faturalı olarak davalılardan istendiğini, bunun üzerine davalıların …A.Ş. firmasını kurdukları bazı raporlarının firma üzerinden faturalandığını, davalı … şahıs firması olarak … adıyla noter tespitine konu raporların faturaların kesildiğini, davalıların davacıya art benzeri olmayan algoritmayla çatışan test sorularının aynılarının kullanılarak ve rapor sistemine de aynıyla tecavüz edildiğinin anlaşıldığını, yapılacak bilirkişi incelemesinde davalıların kullandığı soruları davacıya ait sorularla birebir aynı olduğunun, raporların yine davacı raporlarıyla aynı olduğunun ancak davacı raporları akıllı algoritmayla oluştuğundan rapordaki renk skalası, kişilik açıklamaları gibi konuların yanlış olarak tespit edildiğinin ve muhtemelen sonradan elle girilme sonuçlar olduğunun ve böylece davacı kişilik envanterinin kötü bir kopyasının üretildiğinin anlaşılacağını, müvekkilinin 5846 sayılı FSEK “İlim ve Edebiyat Eserleri” başlıklı 2. maddesinde sayılan İlim ve edebiyat eserleri‘nden olan davacıya ait test, rapor ve bütün olarak kişilik envanterinin davalılar tarafından kötüniyetli olarak birebir aynısının kullanılarak piyasaya sunulmasının davalının eser haklarına tecavüz teşkil ettiğinin tespiti ile bu tecavüzün durdurulması ve önlenmesi öncelikli taleplerinin olduğunu, davalıların bu testleri kullandığı www…..com ve www….com alan adlı internet sitelerinin erişiminin tedbiren engellenmesini ve dava sonunda tamamen durdurulmasını talep etmiştir.Dosya kapsamında alınan 11/06/2019 tarihli raporda; davacıya ait olduğu belirtilen “www…..com.tr” internet web sitesinin alan adının 08.05.2017 tarihinin kayıt olunduğu ve site sahibinin “… ait olduğu ve ilgili internet sitesinin içeriğinin , internet sitesinin “… Nedir?” sayfasında açıkça belirtildiği üzere; ” …. profesyonel is hayatında, kişisel gelişimde ve eğitim hayatında kullanılabilen: özgün üretilmiş, analitik raporlama yeteneğine sahip bir kişilik envanteridir.” olduğunu, davalıya ait olduğu belirtilen ‘www……com, internet web sitesinin kullanımda ve aktif olduğunu, alan adının 07.09.2012 tarihinde “…” kişiye kayıt olunduğunu ve ‘www…com” internet web sitesinin kullanımda ve aktif olduğunu, alan adının 15.10.2018 tarihinde kayıt olunduğu ” …” adına kaydedildiğini, internet sitesinin içeriğinin tespiti yönünden, test sorularını incelemek için ilgili sayfaya girildiğinde site yöneticisi/sahibi tarafından kişiye özel Referans Kodu oluşturulup verildikten sonra Test Sorularına ulaşılabilindiğini, bu sebepte Test Sorularına erişim sağlanamadığını, fakat Davacı tarafından dosyaya sunulan E-Tespit ekran görüntüleri incelendiğinde davacının sunduğu soruların bu siteler üzerinden gerçekleştirildiği kanaatine varıldığını, davacı tarafından oluşturulan ve dava dilekçesinde “bireylerin kişilik özelliklerini, imkân ve potansiyellerini, özel ve sosyal yaşamlarında bunları nasıl ve ne şekilde kullandıklarını, yetkinliklerini, motivasyon kaynaklarını, rahat ve stres durumlarında nasıl davrandıklarını gösteren analitik bir raporlama sistemi” şeklinde beyan edilen sistemin, MMPI-2, 16 PF Kişilik envanteri, 5 Faktör Kişilik Envanteri, Beck Depresyon ölçeği testi gibi objektif ve bilimsel geçerliliği kanıtlanmış testlerden esinlenerek oluşturulmuş, piyasada birçok farklı isim altında sunulan test ve benzeri sistemlerden birisi olduğunu. bilimsel olarak herhangi bir özgünlük ve orjinallik içermediğini, dolayısıyla söz konusu soruların FSEK m.2 anlamında eser niteliğini haiz olmadığı sonuç ve kanaatinin bildirildiği görülmüştür.İstanbul Anadolu 2. FSHHM’nin 14/06/2019 tarihli 2019/90 Esas sayılı kararıyla; HMK 389. Madde kapsamında yaklaşık ispat kurallarının gerçekleşmediği, davacı iddialarının yargılamayı gerektirdiği, ihtiyati tedbir koşullarının bu aşamada oluşmadığı gerekçesiyle ihtiyati tedbir talebinin reddine karar vermiştir.Davacı vekilinin süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; dosya kapsamında alınan bilirkişi raporuna karşı itirazlarını ileri sürerek ve … hakkında bilgiler vermek suretiyle, davacı tarafça kullanılan metodolojinin özgün olduğunu, bilirkişi tarafından sunulan hiçbir envanterde bulunmadığını, doğrulama sistemi olduğunu, yazılımın kişiye özgü sorular soran, herkese özel testlerine ilişkin değerlendirme gönderen, yeterli verinin toplanamaması halinde nedenini izah eden, kişiye münhasır cevaplar gönderen, rakiplerdekinin aksine akıllı bir öğrenen algoritma tarafından değerlendirilmekle, bir test veya bir norm tablodaki kümelemelere göre çalışmadığını, algoritmanın benzersiz ve biricik olduğunu, bilişim uzmanının müvekkilinin test ve raporlarının aynısının kullanıldığını tespit ettiğini, fikri mülkiyet uzmanının da psikolog bilirkişinin yanlış yönlendirmesiyle hatalı neticeye ulaştığını, ürettikleri raporun dünyada sorular, tasarım içerik, yazılım açısından bir benzerinin bulunmadığını beyanla, mahkeme kararının kaldırılarak tedbir talebinin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
G E R E K Ç E :Davacı vekilinin dava dilekçesinde; 5846 Sayılı FSEK 2 maddesine göre “ilim ve edebiyat eserlerinden olan müvekkilinin test, rapor ve kişilik envanterinin, davalılar tarafından birebir aynısının kullanılarak piyasaya sürüldüğünden bahisle, müvekkilinin eser haklarının ihlal edildiğinin tespitini, tecavüzün durdurulmasını ve önlenmesini, fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak şimdilik 1.000TL maddi tazminatın üç katı olan 3.000 TL’nın, 46.000 TL manevi tazminatın, şimdilik 1.000 TL davalıların elde ettiği kâr’ın tahsiline karar verilmesini ve davalıların bu testleri kullandığı internet sitelerine erişimin tedbiren engellenmesini talep ettiği, ilk derece mahkemesince alınan bilirkişi heyet raporunda; ” beyan edilen sistemin, MMPI-2, 16 PF Kişilik envanteri, 5 Faktör Kişilik Envanteri, Beck Depresyon ölçeği testi gibi objektif ve bilimsel geçerliliği kanıtlanmış testlerden esinlenerek oluşturulmuş, piyasada birçok farklı isim altında sunulan test ve benzeri sistemlerden birisi olduğunu. bilimsel olarak herhangi bir özgünlük ve orjinallik içermediğini, dolayısıyla söz konusu soruların FSEK m.2 anlamında eser niteliğini haiz olmadığının ” beyan edildiği, davacı vekilinin rapora itiraz ettiği anlaşılmakla, ilk derece mahkemesinin bu aşamada, yaklaşık ispat kurallarının gerçekleşmediği, davacı iddialarının yargılamayı gerektirdiğine dair tedbir red gerekçesi yerinde görülmekle, davacı vekilinin istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan gerekçe ile:1-6100 sayılı HMK.’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince davacı vekilinin yerinde görülmeyen istinaf isteminin ESASTAN REDDİNE,2-Harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına, 3-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına,4-Davacı tarafça yapılan masrafların üzerinde bırakılmasına,5-Artan gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu 11/10/2019 tarihinde oy birliği ile kesin olarak karar verildi.