Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2019/2076 E. 2019/1963 K. 03.10.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2019/2076 Esas
KARAR NO : 2019/1963
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
NUMARASI : 2018/336 E.
DAVANIN KONUSU: Marka (Marka Hükümsüzlüğünden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 03/10/2019
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü :TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ DAVA:Davacı taraf vekili ihtiyati tedbir talepli dava dilekçesinde özetle; Davacı vekilinin dava dilekçesinde müvekkilinin KKTC Resmi Kabz Memurluğu ve Mukayyitlik Dairesinin … sicil numarasında kayıtlı olduğunu, “…” olarak turizm alanında ve ” …” markalı sağlık ve bakım merkezi olarak sağlık alanında faaliyet gösterdiğini, iki ülke arasında 13/02/1989 tarih ve 20079 sayılı RG’de yayınlanan Adli Yardımlaşma sözleşmesi uyarınca mutekabiliyet ilkesi gereği koruma sağlandığını, … 10/08/2012 tarihinden bu yana … sekreter olarak yer aldığını, “… 2015 yılında açıldığını, 2017 yılında ödül aldığını, 21/04/2015 tarihinde, davacı şirketin “…” ibaresini, KKTC’de kollektif ve komandit şirketler ve Ticari Unvanlar Yasası Fasıl 116 uyarınca ticari unvan olarak kaydettirdiğini, davalı şirketin (…San. Tic. Ltd. Şti) 09/39/41/43/44 NICE sınıflarında 05/02/2015 tarihinde … başvuru numarası ile “…”, 23/02/2015 tarihinde 2015/15223 başvuru numaralı “…” ve 23/02/2015 tarihinde 2015/15240 başvuru numaralı “…” şeklinde tescil başvurusunda bulunduğunu … … San. Tic. Ltd. Şti’de tek pay sahibi ve şirketi en geniş şekilde temsil ve yetkili olduğunu, alan adının tescilini yapan …A.Ş’de ise en büyük paya sahip yönetim kurulu başkanı olduğunu,-Davacı şirketin “…” projesindeki tüm sırları bilen … pay sahibi olduğu diğer şirketler vasıtası ile müvekkilinin markasını tecil ettirdiğini, şirketin diğer ortakları aleyhine Kıbrıs’da dava açtığını, marka ve alan adlarının pay sahibi olduğu davalı şirketler adına olmasının müvekkili şirketi zarara uğratma amacı olduğunu ortaya koyduğunu, -Davalı …’in müvekkilinin “…” ve “…” internet alan adlarını tescil ettirerek haksız şekilde kullandığını, müşteriler nezdinde karışıklığa neden olduğunu, davalının alan adlarını kötüniyetle tescil ettirdiğini, müvekkili şirket yetkililerinin davalı adına tescil edilen internet sitelerinden “… ” de rezervasyon yapmaya ve otel ile iletişime geçmeye çalıştığını,Davalıların markaları kötüniyetle tescil ederek depolama amacı güttüğünün açık olduğunu, haksız rekabet yarattığını, TTK 55/a-4 maddesinde düzenlenen “başkasının malları, iş ürünleri faaliyetleri veya işleri ile karıştırılmaya yol açan önlemler almak” fiilini gerçekleştirerek müvekkilinin Türkiye pazarına girişine engel yarattığını 2015/09865 başvuru numaralı “…” ve 2015/15223 başvuru numaralı “…” markalarının hükümsüzlüğü 3. kişilere devrin teminatlı veya teminatsız engellenmesine, … ibaresinin davalılar tarafından marka ve/veya ticari unvan olarak kullanmasının engellenmesine, … Tarafından tescil ettirilen www…..com, www…..com, www…..com, www…..com uzantılı internet sitelerine erişimin ve devrin engellenmesine, davalıların müvekkilinin zararlarına kaşılık teminat yatırmasına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; davacının marka olarak tabir ettiği adın KKTC’de ticari unvan olarak tescil edildiğini, Türkiye’de marka olarak korunmasının mümkün olmadığını,-Davacının SMK ve KHK korunmasından faydalanamayacağını, davacının ülkesellik ilkesi gereğince Türkiye’de koruma talep edemeyeceğini,-Biran için koruma talep edebileceği kabul edilse dahi, marka başvuru tarihinden önce kullanımının bulunmadığını, Türkiye pazarında müvekkilinin eski olduğunu, yeni girmek isteyen davacı markasının hak etmediği ticari unvanını Türkiye’ye uzatması ve/veya Türkiye’de tescil ettirmesinin mümkün olmadığını,-Ülkesellik prensibi gereği bir başka ülkede doğmuş olan hakkın Türkiye’de öne sürülmeyeceğini,-Davacının Ticari unvanının KHK ve SMK kapsamında korunur hale geldiğinden bahsedilemeyeceğini, Davacının Ticaret unvanının tanınmış marka statüsünde olmadığını, -…’in alan adı üzerinde münhasır hakkı bulunduğunu, “.com” uzantılı alan adlarına ilişkin ihtilaflarda ICANN Tahkim kurallarının uygulanacağını, mahkemenin yetkisinin bulunmadığını, -Davacının uğrayacağı zarar bulunmadığından müvekkilinin teminat yatırmasına gerek bulunmadığını beyanla tedbirin kaldırılmasını davanın reddini talep etmiştir.
İSTİNAF İSTEMİ:Davalı vekilinin istinaf dilekçesinde; mahkemenin 16/07/2018 ve 07/08/2018 tarihlerinde; markaların ve alan adlarının 3.kişilere devrinin önlenmesi yönünden tedbir kararları verdiğini, itiraz ettiklerini, itirazlarının incelendiğini,davacı vekilinin cevaba cevap dilekçesinde; “…” ve “hikayenin başladığı yer” markalarını da davaya dahil ettiğini, tedbir istediğini 15/11/2018 tarihli duruşmada bu markalar hakkında da tedbir kararı verdiğini, itiraz ettiklerini, mahkemenin 20/12/2018 tarihli kararı ile itirazlarının ve tedbirin kaldırılması taleplerinin reddine karar verdiğini, -Mahkemenin 20/12/2018 tarihli kararında, davaya konu “…”, “hikayenin başladığı yer” markaları ve “www…..com”, “www…..com” isimli alan adları hakkında yaptıkları itiraz yönünden bir karar verilmediğini, -Davacı şirketin Türkiye’de tescilli olmadığını, Paris Sözleşmesi, Madrid Protokolü ve Avrupa İnsan Hakları sözleşmesinde taraf olmayan, KKTC’de kurulu bir şirket olduğunu, davacının ticaret unvanının KKTC’de kullanılan bir unvan olduğunu, SMK’dan yararlanamayacağını,-Türkiye’de irtibat ofisi bulunduğunu beyan etmişse de, irtibat bürolarının Türkiye’de ticari faaliyette bulunamayacağını,-SMK 3.maddesine göre korumadan yararlanacak kişiler sayılırken karşılıklılık ilkesi gereği “TC uyruğundaki kişilere sınai mülkiyet hakkı koruması sağlayan devletlerin uyruğundaki kişilerin yararlanacağının açık şekilde düzenlendiğini, -13/02/1989 tarihli 20079 sayılı RG’de yayınlanan adli Yardımlaşma sözleşmesinin davacıya marka yada alan koruması sağlamayacağını, ayrıca “.com” uzantılı alan adlarına ilişkin ihtilaflarda ICANN Tahkim kuralları uygulanacağından, mahkemenin yetkisinin bulunmadığını, beyanla mahkeme kararının kaldırılmasına ayrıca itiraz etmelerine rağmen herhangi bir karar verilmeyen “…”, “hikayenin başladığı yer” markaları ve “www…..com”, “www……com” isimli alan adları hakkında yaptıkları itirazların kabulü ile tedbir kararlarının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.Davacı vekilinin katılma yoluyla istinaf dilekçesinde; dava dilekçesindeki iddialarını tekrarla, davalı vekilinin istinaf başvurusunun reddini, davalıların markalarının ve alan adlarının kullanılmasının engellenmesi, alan adlarına erişimin engellenmesini, “…” ibaresinin marka ticari unvan olarak kullanılmasının tedbiren engellenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME:- Bakırköy 1. FSHHM’nin 16/07/2018 tarihli tedbir kararı ile; ” HMK 389, 6769 sayılı SMK 159 mddesine göre dava konusu davalıya ait 2015/09865, 2015/15223, 2015/15240 markalardan doğan haklarının tescil belgelerinin davalılara ait www……com ve www…..com uzantılı alan adlarının kayıtlarının taraf teşkili konusunda ileride sıkıntı yaratacağından 3. kişilere devrinin önlenmesi için mahkememiz hükmü kesinleşinceye kadar TPMK kayıtlarına ihtiyati tedbir konulmasına, takdiren teminata yer olmadığına, tedbir kararının TPE’ye ve taraflara tebliğine, alan adı kayıtlarının üzerinde devrin engellenmesi için ODTÜ’ ye ihtiyati tedbir için müzzereke yazılmasına” karar verildiği görülmüştür.- Bakırköy 1. FSHHM’nin 07/08/2018 tarihli tedbir kararı ile;”Mahkemeden 13/07/2018 tarihinde düzenlenen tensibinde 6. Maddesinin b bendinde düzenlenen alan adlarının engellenmesi hususunun geçtiği madde gereği, 16/07/2018 tarihinde verilen ihtiyati tedbir kararında alan adları sehven eksik yazılmış olup www….com ve www…..com uzantılı alan adları kayıtlarınında ilaveten taraf teşkili konusunda ileride sıkıntı yaratacağından 3. Kişilere devrinin önlenmesi için mahkeme hükmü kesinleşinceye kadar ihtiyati tedbir konulmasına, taraflara tebliğine, alan adı kayıtlarının üzerinde devrin engellenmesi için ODTÜ’ye ihtiyati tedbir için müzekkere yazılmasına” karar verildiği görülmüştür.- Davacı vekilinin cevaba cevap dilekçesindeki ihtiyati tedbir talebi duruşmalı olarak incelenmiş olup 15.11.2018 Tarihli karar ile Davalı …. Ltd Şti adına kayıtlı “….” ve “hikayenin başladığı yer” ibareli markaların 3 kişilere devrinin önlenmesi için tedbir konulmasına karar verilmiştir.- Bakırköy 1. FSHHM’nin 20/12/2018 tarihli tedbire itiraz duruşmasında; Yargılama aşamasında tedbire konu hakkın el değiştirmesi halinde davanın sürüncemede kalacağı ve hakkın elde edilmesinin zorlaşacağı gerekçesiyle davalıların ihtiyati tedbire itirazının reddine karar vermiştir.Karara karşı istinaf yoluna başvurulması nedeni ile dosya Dairemize gelmiş olup Dairemizin 2019/621 Esas, 2019/628 Karar sayılı 21/03/2019 tarihli kararında; “Davacı vekilinin, katılma yoluyla istinaf talebinde bulunarak, ilk derece mahkemesi tarafından karar verilmeyen ihtiyati tedbir talepleri konusunda istinaf incelemesi ile karar verilmesini talep ettiği anlaşılmışsa da, 6100 Sayılı HMK 341/1 maddesinde ” İlk derece mahkemelerinden verilen nihai kararlar ile ihtiyati tedbir, ihtiyati haciz taleplerinin kabulü halinde, itiraz üzerine verilecek kararlara karşı istinaf yoluna başvurulabileceği ” düzenlenmekle, ilk derece mahkemesi tarafından talep edilen konularda olumlu yada olumsuz bir karar verilmediğinden, ihtiyati tedbir talebinin ilk derece mahkemesi tarafından karara bağlanması gerektiğinden, davacı vekilinin istinaf talebinin usulden reddine karar verilmiştir. Davalı vekilinin istinaf dilekçesinde; 20/12/2018 tarihli duruşmada itirazlarının ve tedbirin kaldırılması taleplerinin reddine karar verilmişse de davaya konu “the code”, “hikayenin başladığı yer” markaları ve “www…..com”, “www…..com” isimli alan adları hakkında yaptıkları itiraz yönünden bir karar verilmediğini beyan ettiği, gerekçeli ara kararın incelenmesinde 07/08/2018 tarihli tedbir kararına itiraz hakkında gerekçe bulunmadığı göz önüne alınarak, dosyanın davalı vekilinin 07/08/2018 tarihli tedbir kararına itirazları yönünden gerekçeli karar yazılarak, tebliğ işlemlerinin tamamlanması, istinaf başvuru süresi beklendikten sonra incelenmek üzere Dairemize gönderilmesi için, mahkemesine gönderilmesine” karar verilmiştir.
GEREKÇE:Dairemizin 2019/621 Esas, 2019/628 Karar sayılı 21/03/2019 tarihli kararı ile davalı vekilinin istinaf istemi yönünden dosya ilk derece mahkemesine geri çevrilmiştir.İlk derece mahkemesinin 16.07.2018, 07.08.2018 ve 15.11.2018 Tarihli olmak üzere alan adları ve markalar yönünden üç ayrı tedbir kararı mevcut olup tedbire itiraz duruşmasına ilişkin 20.12.2018 Tarihli kararın gerekçesinde; salt www…..com ve www…..com uzantılı alan adlarına ilişkin ve 16.07.2018 tarihli tedbir kararının değerlendirildiği, aşamalardaki tüm tedbire itirazlar yönünden somut gerekçeye yer verilmediği, 20.12.2018 tarihli mürafaa duruşmasının tensip zaptında ise; 15.11.2018 Tarihli tedbir kararına karşı davalılar vekilinin 22.11.2018 Tarihli itirazının değerlendirilmesi hususunda duruşma günü verildiği görülmektedir. Dairemizin 2019/621 Esas, 2019/628 Karar sayılı 21/03/2019 tarihli kararında; itirazın değerlendirilmesine ilişkin gerekçeli karar yazılması ve akabininde tebligat aşaması ve süresi tamamlanarak “eksikliklerin ikmali ile” dosyanın gönderilmesi hususu açıklanarak dosya ilk derece mahkemesine gönderilmiş ise de; mahkemece Dairemizin 21.03.2019 tarihli kararına istinaden yazılan gerekçeli karara ve tebliğ bilgilerine rastlanmamış olup, dosyada salt 20.12.2018 tarihli kararın eski tebliğ bilgilerinin olduğu görülmekle bu aşamada eksikliğin giderildiğinden söz edilemeyecektir. Açıklanan nedenle; eksikliğin ikmali için dosyanın yeniden ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi ayrıntılı kararda açıklandığı üzere;1-Dairemizin 2019/621 Esas, 2019/628 Karar sayılı 21/03/2019 tarihli ilamında belirtilen hususların yerine getirilmesi için dosyanın ilk derece mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE,2-Bu aşamada esasa ilişkin inceleme yapılmadığından istinaf yargılama giderlerinin eksiklik ikmalindan sonra karara bağlanmasına,Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu 03/10/2019 tarihinde oy birliği ile kesin olarak karar verildi.