Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2019/2062 E. 2019/1954 K. 03.10.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2019/2062 Esas
KARAR NO : 2019/1954
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 31/05/2019
NUMARASI : 2019/840D.İş – 2019/874 K.
DAVANIN KONUSU: İhtiyati Haciz
KARAR TARİHİ: 03/10/2019
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü :İhtiyati haciz isteyen vekili dilekçesinde özetle; 23/05/2019 tarihli dilekçede 86.327,43-TL alacağın temini için İİK 257 vd. Maddeleri uyarınca ihtiyati haciz kararı verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI:İlk derece mahkemesi 2019/840 D.İş – 2019/874 D.İş Karar sayılı, 31/05/2019 tarihli kararında; ihtiyati haciz talep edenin çekte cirosu bulunmadığından ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF İSTEMİ:Talep eden vekili istinaf dilekçesinde özetle; çek aslına dikkatli bakıldığında müvekkilinin isminin ciro silsilesinde görüleceğini, müvekkilinin çeki ” …. AŞ emrine ödeyiniz. … Tic Aş” ifadesi ile ciro edildiğini, yine bu cironun ardından …ür Kimya’nın beyaz cirosu olduğunu, ciro iptalinin çek 3.kişilerce işleme konu edilirse yanlışlıkla alacaklı müvekkiline işlem yapılmaması için rutin olarak yapılan bir işlem olduğunu, müvekkilinin hak sahipliğini etkilemediğini, ciroların tam ciro ile ciro edilmesinin zorunlu olmadığını, beyaz ciro ile müvekkilinin hamil konumuna geldiğini, kararın bu yönü ile hatalı olduğunu, keza kararın kanun yolunun İİK 258 md gereğince istinaf kanun yolu olduğunu mahkemenin hataen İİK 265/1-f md’ne göre yasa yolunun açık bırakıldığını belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE:Talep ihtiyati hacze ilişkindir.Dairemiz önüne gelen uyuşmazlık ise; ihtiyati haciz talebinin reddi kararının kaldırılmasına istemine ilişkindi.6102 sayılı TTK’nın 790. maddesinde; ”Cirosu kabil bir çeki elinde bulunduran kişi, son ciro beyaz ciro olsa bile, kendi hakkı müteselsil ve birbirine bağlı cirolardan anlaşıldığı takdirde yetkili hamil sayılır. Çizilmiş cirolar yazılmamış hükmündedir. Bir beyaz ciroyu diğer bir ciro izlerse, bu son ciroyu imzalayan kişi çeki beyaz ciro ile iktisap etmiş sayılır” yasal düzenlemesi bulunmaktadır. Somut olayda; ihtiyati haciz talebine konu çekte, talep eden şirkete ait ciro iptal edilmiş olduğundan ciro, TTK’nın 790. maddesi uyarınca yazılmamış (yok) hükmünde olup bu nedenle ciro silsilesinde adı bulunmayan talep eden şirketin çek yönünden ihtiyati haciz talep hakkı bulunmamaktadır. Açıklanan nedenle ilk derece mahkemesinin kararı yerinde bulunmakla talep eden vekilinin istinaf isteminin reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi ayrıntılı kararda açıklandığı üzere;1-6100 sayılı HMK.’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince talep eden vekilinin yerinde görülmeyen istinaf isteminin ESASTAN REDDİNE,2-Harç peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,3-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına,4-Talep eden tarafça yapılan masrafların üzerinde bırakılmasına,5-Artan gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu 03/10/2019 tarihinde oy birliği ile KESİN olarak karar verildi.