Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2019/2036 Esas
KARAR NO: 2022/246 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 1.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ: 28/05/2019
NUMARASI: 2017/758 E. – 2019/268 K.
DAVANIN KONUSU: Endüstriyel Tasarım (Hükümsüzlüğünden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 17/02/2022
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde; Davalı adına TPE nezdinde tescilli … numaralı tasarım tescil belgesinin yeni ve ayırt edici olmadığını, davalının başvurusundan önce müvekkili tarafından 16/12/2015 tarihinde Arnavutluk’ta … başvuru numarası ile tescil edildiğini, WIPO nezdinde başvurunun 28/09/2016 yılında gerçekleştirildiğini, başvurunun Türkiye’de de 28/09/2016 tarihinde koruma altına alındığını, davalı tasarımının müvekkilinin tasarımı ile birebir aynı olduğunu, ayırt edici unsur içermediğini, 6769 Sayılı SMK 56/4 maddesi gereğince tasarımın dünyanın herhangi bir yerinde kamuya sunulmamış olması halinde yeni kabul edileceğinin düzenlendiğini beyanla davalı tasarımının hükümsüzlüğü ve sicilden terkinini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının tasarımının yayın ve tescil tarihinin müvekkilinin tescilinden sonra olduğunu, davacı tasarımının WIPO tescil tarihinin 17/03/2017 olduğunu, tasarımın 03/10/2016 tarihinde yayına çıkarıldığını, Arnavutluk Patent Ofisi tarafından 15/06/2017 tarihinde tescil edildiğini, davacı tarafça dosyaya sunulan satış fişinin, müvekkili ile … marka ve isimli firma ile müvekkili arasındaki anlaşma çerçevesinde piyasaya sürülen ürün olduğunu ve fişin tasarım başvuru tarihinden sonraya ait olduğunu, davacının Türkiye’deki tasarım tescilinin de müvekkilinden sonraya ait olduğunu, davaya konu tasarımın yeni olduğunu, davacı tasarımı ile açık farklarının bulunduğunu, davacının dayanak olarak sunduğu başvuruların yayın tarihlerinin müvekkilinin başvurusundan sonra olduğundan davanın reddi gerektiğini beyan etmiştir.
MAHKEME KARARI; İstanbul 1.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 28/05/2019 tarihli 2017/758 E- 2019/268 K sayılı kararıyla; “.. dava dışı … firmasının facebook hesabında en eski olarak 03.07.2014 tarihinde paylaşılan ürün tasarımı arasında bilgilenmiş kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenimde belirgin farklılıklar bulunmadığı, birbirleri üzerinde aynı olma derecesinde benzer olarak algılandıkları dolayısıyla davalı tarafa ait … tescil no’lu tasarım ile davacı tarafa ait tasarımların benzer olmadıkları görülse de; dava dışı firmanın kullanmakta olduğu tasarım karşısında yenilik ve ayırt edici niteliklerine sahip olmadığı, dolayısıyla Davalıya …tescil no’lu endüstriyel tasarım belgesindeki tasarımın başvuru tarihi itibarı ile yenilik ve ayırt edicilik niteliklerine sahip olmadığı” gerekçesiyle; Davalı adına TPE nezdinde … no ile tescilli ETB nin hükümsüzlüğüne, karar kesinleştiğinde sicile işlenmesi için TPMK’ya gönderilmesine, karar verilmiştir.
İSTİNAF BAŞVURUSU; Davalı vekili süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; dosyadaki bilirkişi raporlarının çelişkili olduğunu, mahkemece alınan ilk raporda, tasarım uzmanı bilirkişi ile bilgisayar mühendisi, marka patent vekili bilirkişinin tasarımların farklı olduğunu beyan ettiklerini, bilirkişi heyetindeki sektör bilirkişisinin çoğunluk görüşünden farklı bir görüş belirttiğini, çoğunluk görüşüne ilişkin raporun tatmin edici olmasına rağmen mahkemece ayrık görüş sunulması nedeniyle yeni bir heyetten rapor aldığını, 16/04/2019 tarihli raporda davacı tasarımı ile müvekkilinin tasarımının karşılaştırılarak her iki tasarımın farklı olduğu ifade edilmişse de, bilirkişilerin kendilerinin araştırma yaparak … Firmasının ürün ile müvekkilinin tasarımını karşılaştırdıklarını, itiraz dilekçelerinde de beyan ettikleri üzere, dava hükümsüzlük davası olsa de, davacının bilirkişilerce resen inceleme yapılması yönünde talebi bulunmadığını, HMK 141. Maddeye aykırı olarak hiç sürülmeyen bir delilin davaya konu edildiğini, yetki aşımı yapıldığını, delil olarak kabul edilmemesi gereken bir ürün ile müvekkilinin tasarımı karşılaştırıldığından, kararın bozularak yeni bir inceleme yapılmasına karar verilmesi gerektiğini. -… Firmasının ürünü ile müvekkilinin tasarımının da benzemediğini, Her iki ürünün dışarı açılan kısımlarında yarıklar olduğu belirtilmişse de, … firmasına ait ürünün belirgin bir çizgisinin bulunmadığını, müvekkilinin tasarımının ise adeta tuğla görünümünde olduğunu. -Her iki üründeki birden fazla çemberin iç içe geçmiş olmasının oldukça yaygın bir dumbell görünümü olduğunu, bir uzun silindirin her iki ucuna birden fazla boyutta ağırlık geçirilmiş şekilde oluşan dumbell ürünü göz önünde bulundurulduğunda bu hususların zorunluluk olduğunu, dumbell ile ilgili internet araştırması yapıldığında çoğunlukla üç çemberin her iki yanda ağırlık oluşturduğunun görüldüğünü, 554 sayılı KHK’nın 10. Maddesi gereğince … şeklinin el tutmaya yarayan daralan kısmı ve ağırlığın bulunduğu alt ve üst kısımlarının zorunluluktan kaynaklandığını, benzer olduğu ileri sürülen ürünün şeffaf bir materyalden yapıldığını, yine ağırlık kısımlarının merkeze en yakın kısımlarının girintili bir yapıya sahip olduğunun görüldüğünü, ürün ambalajının olduğu noktada da kabartma görünümü olması bu ürünlerin farklı tasarımlar olduğunu gösterdiğini, müvekkilinin tescilli tasarımının farklı bir materyalden yapıldığını, bu materyalin ürünü farklılaştırdığını, müvekkilinin tasarımının bir bütün olarak duruşu ile benzer olduğu iddia edilen ürünün farklı olup tek açıdan bir fotoğraf üzerinden inceleme yapıldığını beyanla mahkeme kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.Davacı vekili istinaf dilekçesine cevabında; davalı tasarımının genel görünümde değişiklik yaratacak farklılıklar içermediğini, bilgilenmiş kullanıcı gözünde ayırt edicilikten yoksun olup tasarımın hükümsüzlüğüne karar verilmesinin isabetli olduğunu beyanla, istinaf başvurusunun reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER; Türk Patent ve Marka Kurumundan celp edilen tescil kaydından, 14/01/2016 başvuru tarihli … başvuru numaralı İçecek Şişesi tasarımının davalı adına tescilli ve koruma altında olduğu anlaşılmıştır. Davacı adına Arnavutlukta 16/12/2015 tarihinde “…” içecek şişesi ürünü tasarımının … sayılı başvuru ile tescil edildiği anlaşılmıştır. Mahkemece Endüstriyel Tasarımcı bilirkişi … ve Bilgisayar Mühendisi bilirkişi … 21.12.2018 tarihli raporlarında; Taraflara alt tasarımlar arasında esaslı farkların bulunduğu, her iki tasarımda bölmelerinin var olmasının benzerlik için yeterli olmadığı, bu unsurların tasarımcıya özgürlük alanı bırakmayan zorunlu unsurlar oluşu ve içindeki sıvının görünürlüğü tasarımda bir etmen olmadığından şekil özelliklerinin oldukça farklı olduğundan, hükümsüzlük koşullarının oluşmadığını beyan etmişlerdir. İlk bilirkişi raporunu sunan heyette yer alan sektör bilirkişi fitness antrenörü bilirkişi …21.12.2018 tarihli ayrık raporunda; tasarımlar arasında basit farklılıkların genel görünümde bir değişiklik yaratmadığını, davalı tasarımının yeni ve ayırt edici bulunmadığını bildirmiştir. Mahkemece Tasarım Uzmanı bilirkişi Dr. …, Spor alanında uzman … ve Endüstri Ürünleri Tasarımcısı …’in 16.4.2019 tarihli heyet raporunda; hükümsüzlüğü istenen … tescil numaralı tasarım ile … Firmasının facebook sayfasında tescilden önceki tarihlerde görsellerini paylaştığı şişe tasarımının karılaştırılmasında, birbiri ile yenilik ayırt edicilik yönünden karşılaştırılan tasarımların her ikisinin de içecek şişesi olarak tanımlanan ürünlere ait tasarımlar olduğu, her iki şişe tasarımında da form “…” olarak tanımlanan sağlık aletinden esinlenerek şekil verilmiş halde olduklarını, Her iki tasarımın da geleneksel şişe tasarımlarında olduğu gibi; eksen etrafında 360 derece dönen belirli bir kesit ile genel formunu aldığı, karşılaştırılan tasarımların kesitlerinin birebir aynı olduklarının gözlendiği, her iki tasarımda da ürün kesitinin dışarı bakan uçlarında u formunda yarıklar açılmış halde yer aldığı, her iki tasarımda da uçlardaki her u formlu yarık arasında gravür olarak bir elips ögesinin yer aldığı, her iki tasarımda da ürünün merkezine doğru her elips formundaki gravür hizasında lineer gravür hatlar bulunduğu, yapılan değerlendirme sonucunda, davalı tarafa ait … tescil no’lu 14.01.2016 başvuru tarihli ürün tasarımı ile dava dışı … firmasının facebook hesabında en eski olarak 03.07.2014 tarihinde paylaşılan ürün tasarımı arasında bilgilenmiş kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenimde belirgin farklılıklar bulunmadığı, birbirleri üzerinde aynı olma derecesinde benzer olarak algılandıkları, dava dışı firmanın kullanmakta olduğu tasarım karşısında yenilik ve ayırt edici niteliklerine sahip olmadığı dolayısıyla Davalı …’e ait … tescil no’lu endüstriyel tasarım belgesindeki tasarımın başvuru tarihi itibarı ile yenilik ve ayırt edicilik niteliklerine sahip olmadığından hükümsüzlük koşullarının bulunduğunu beyan etmişlerdir.
G E R E K Ç E: Davalı adına tescilli, 14/01/2016 başvuru tarihli … başvuru numaralı “…” hükümsüzlüğü davasında mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. Davalı vekilinin istinaf başvurusunda, davacı tarafın dava dilekçesinde, kendisi adına Arnavutluk’ta tescilli tasarımına dayanarak hükümsüzlük talep edildiği, ancak mahkemenin 16.4.2019 tarihli ikinci heyet raporuna dayanarak karar verdiğini, bilirkişi heyetinin görevlendirme sınırını aşarak, resen dosyaya getirdiği delili incelediğini, bunun HMK 141 ve 266. maddesine aykırı olduğunu, kaldı ki heyet raporunda benzerlik incelemesi yapılan tasarımların da benzer olmadığını, benzer olduğu ileri sürülen kısımlarda tasarımcının seçenek özgürlüğü olmadığını ileri sürmüştür. Dava tarihinde yürürlükte olan 6769 Sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu 56/4. ve 5. fıkrasında; “Bir tasarımın aynısı; tescilli tasarım için başvuru veya rüçhan tarihinden önce, tescilsiz tasarım için tasarımın kamuya ilk sunulduğu tarihten önce, dünyanın herhangi bir yerinde kamuya sunulmamış ise o tasarım yeni kabul edilir.Tasarımlar sadece küçük ayrıntılarda farklılık gösteriyorsa aynı kabul edilir. Bir tasarımın bilgilenmiş kullanıcı üzerinde bıraktığı genel izlenim; tescilli tasarım için başvuru veya rüçhan tarihinden önce, tescilsiz tasarım için tasarımın kamuya ilk sunulduğu tarihten önce, kamuya sunulmuş herhangi bir tasarımın aynı kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenimden farklı ise bu tasarımın ayırt edici niteliğe sahip olduğu kabul edilir. Ayırt edici niteliğin değerlendirilmesinde, tasarımcının tasarımı geliştirmede sahip olduğu seçenek özgürlüğünün derecesi dikkate alınır.” 6769 sayılı SMK’nın 58. maddesinde; “(1) Tasarım sahibi, kendi tasarımına kıyasla ayırt edici niteliğe sahip olmayan tasarımlara karşı bu Kanundan doğan haklarını kullanabilir. (2) Koruma kapsamının değerlendirilmesinde, tasarımcının tasarımı geliştirmede sahip olduğu seçenek özgürlüğünün derecesi dikkate alınır.” hükümleri düzenlenmiştir. Bir tasarımın tescil edilebilmesi için, tasarımın aynısının başvuru veya rüçhan tarihinden önce dünyanın herhangi bir yerinde kamuya sunulmamış olması, bir başka deyişle mutlak yenilik koşulu kabul edilmiştir. Mutlak yenilikten söz edilebilmesi için de, tasarım tescil başvurusu yapılan ürünün görünümünün dünyanın herhangi bir yerinde kamuya sunulan tasarımlardan küçük ayrıntıların ötesinde farklı özelliklere sahip olması gerekli ve yeterlidir. Tasarımlar yönünden mutlak yenilik koşulu getirilmekle, bilirkişiler tarafından resen araştırma yapılarak, dava dışı … firmasının facebook hesabında en eski olarak 03.07.2014 tarihinde paylaşılan ürün tasarımı ile davalı tasarımının karşılaştırılmasında usul ve yasaya aykırılık bulunmamaktadır. Bilirkişi heyet raporunun denetime elverişli olduğu, karşılaştırılan içecek şişesi ürün tasarımlarının benzerlik ve farklılıklarının usulüne uygun şekilde karşılaştırıldığı, davalı tasarım tescilinin içecek şişesi tasarımı olmakla, dosyaya sunulan sınırsız seçenek özgürlüğünün bulunduğu, davalı tarafça tasarıma dumbell şekli verilmesinde zorunluluk bulunmadığı gibi, tasarımlar arasında bilgilenmiş kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenimde belirgin farklılıklar bulunmadığı, birbirleri üzerinde aynı olma derecesinde benzer olarak algılandıkları, dava dışı firmanın kullanmakta olduğu tasarım karşısında yenilik ve ayırt edici niteliklerine sahip olmadığının tespit edildiği anlaşılmakla, davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M: Yukarıda açıklanan gerekçe ile: 1-6100 sayılı HMK.’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince davalı vekilinin yerinde görülmeyen istinaf isteminin ESASTAN REDDİNE, 2-Alınması gereken 80,70 TL harçtan, peşin alınan 44,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 36,30 TL eksik harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, 3-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına, 4-İstinaf yargılama giderleri olarak; a)Davacı avansından kullanıldığı anlaşılan; 4,50 TL (posta-teb-müz) masrafının davalıdan alınarak, davacıya verilmesine, b)Davalı tarafça yapılan masrafların üzerinde bırakılmasına, 5-Artan gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilk derece mahkemesince yatıran tarafa iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda iş bu kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere 17/02/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.