Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2019/202 E. 2019/1822 K. 20.09.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2019/202 Esas
KARAR NO : 2019/1822
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 18/06/2018
NUMARASI : 2017/661 E. – 2018/792 K.
DAVANIN KONUSU: İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 20/09/2019
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü :
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI:
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin yeni bir işyeri olarak 23.02.2015 tarihinde açılmış olup faaliyetlerine başladığını, davalının İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün… sayılı dosyası ile … Kulüp Spor Faaliyetleri ve … Gıda Ltd. Şti’ ye icra takibi başlattığını, bu icra takibinde müvekkili şirketin borçlu olarak gösterilmediği gibi müvekkili şirketin davalı şirkete herhangi bir borcu da bulunmadığını, davalı tarafın İstanbul … İcra Müdürlüğü’nden almış olduğu talimat ile müvekkilinin Afyon’daki şubesine Afyon İcra Müdürlüğü’nün … talimat sayılı dosyası ile borçlulardan …’in sahibi olduğu işletme olarak öngördüğü müvekkilinin işyerine hacze geldiğini, hacze gelinen işyerinde ….in kiracı olarak bulunmakta olup müvekkilinin bu işyerini mal sahibinin de onayını alarak kiraladığını ve bu işyerinde kendi şirket faaliyetlerine başladığını, müvekkilinin ne …in alacağını ne de borçlarını bilebilecek konumda olduğunu, ayrıca bu konuda bir iddiada bulunulması ve müvekkilinin işyerinde haciz yapılabilmesi için tasarrufun iptali davası açılmasının ve bu davanın sonucuna göre işlem yapılması gerekmekte iken her nasılsa davalı şirketin müvekkilinin şirketinde bulunan mallar üzerinde haciz tatbik ettirerek muhafaza altına aldığını, müvekkilinin Afyon şubesinde yapılan bu haksız haciz sebebiyle büyük zarara uğradığını, ancak şirketin itibarının zedelenmemesi açısından 3. şahıs sıfatıyla takip tutarını ödenmek zorunda kaldığını, bu nedenlerle İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … sayılı icra takibi dosyasına borçlu bulunmadıkları halde 3. şahıs sıfatıyla haciz tehdidi altında ödemek durumunda kalınan 120.000.-TL’nin ödeme tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte tahsil ve istirdadı ile müvekkiline ödenmesine, % 20 ‘den aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesine yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili davaya cevap dilekçesinde özetle; Davanın esastan reddinin gerektiğini ayrıca, davacının dilekçesinde haciz işlemini şikayet ettiğini, davacının taleplerinin borçlu şirket ile aralarında bir organik bağ bulunmadığının tespiti ve ödenen paranın istirdatı olduğunu, dava dilekçesi içeriğinde haciz ve muhafaza işlemlerinin şikayet edildiğini, mahcuzlar üzerinde mülkiyet iddiasında bulunulduğunu, tüm bu iddiaların istihkak davasının konusunu oluşturan sebepler olduğunu, İİK 97/9. maddesi gereği istihkak davaları icra mahkemesinde genel hükümlere göre basit yargılama usulü ile görülmesi gereken davalar olduğunu, Yüksek Mahkeme kararlarında da istihkak davalarının icra mahkemesinde görüleceğinin açık ve net olarak ifade edildiğini, bu konuda Yargıtayca verilmiş emsal kararlar bulunduğunu beyan ederek davanın görev yönünden reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI:
İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 18/06/2018 tarihli, 2017/661 Esas – 2018/792 Karar sayılı kararıyla; davanın mal varlığına yönelik olduğu, genel hükümler çerçevesinde Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerektiği belirtilerek davanın usulden reddine karar vermiştir.
İSTİNAF İSTEMİ:
Davacı vekilinin istinaf dilekçesinde; davanın mutlak ticari dava olması nedeniyle görevsizlik kararının hatalı olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Somut uyuşmazlık; takip dosyasında üçüncü kişi konumunda olan davacının haksız haciz baskısı altında ödediğini iddia ettiği bedelin istirdadı istemine ilişkindir.
İlk derece mahkemesince davanın usulden reddine karar verilmiştir. Bu karara karşı davacı vekili, yasal süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi gereğince, ileri sürülen istinaf başvuru nedenleri ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır.
Ticarî davalar, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4/1. maddesinde sayılmış olup, buna göre, “Her iki tarafın da ticarî işletmesi ile ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın aynı maddenin (a), (b), (c), (d), (e) ve (f) bentlerinde sayılan davalar” ticarî dava olarak adlandırılmıştır.
Mutlak ticarî dava; tarafların tacir olup olmadıklarına ve dava konusu edilen işin ticarî nitelikte olup olmadığına bakılmaksızın ticarî dava olarak sayılan davalar olup, TTK’nın 4/1. maddesinde 6 bent halinde sayılan dava türleri mutlak ticarî davadır.Nispî ticarî dava ise; tarafları tacir olan ve tarafların ticarî işletmesi ile ilgili olan davalardır. Bu anlamda bir davanın nispî ticarî dava sayılabilmesi için uyuşmazlığın her iki tarafının tacir olması ve uyuşmazlığın her iki tarafın ticarî işletmesi ile ilgili olması gereklidir.Somut uyuşmazlıkta her iki taraf tacir olup uyuşmazlık ticari işletmelerinden kaynaklanmaktadır. Keza Yargıtay 4.Hukuk Dairesi’nin 2016/6212 Esas, 2018/1864 Karar sayılı ilamında; bu husus açıkça belirtilmiştir. Hal böyle iken davanın Asliye Ticaret Mahkemesi’nde görülmesi gerekirken görevsizlik kararı verilmesi yerinde görülmemekle davacı vekilinin istinaf isteminin kabulüne, ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasına karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi ayrıntılı kararda açıklandığı üzere:
1-Davacı vekilinin istinaf isteminin KABULÜ İLE,
– İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 18/06/2018 gün ve 2017/661 Esas, 2018/792 Karar sayılı kararının 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a-3 maddesi gereğince KALDIRILMASINA,
-Yargılamaya devam olunmak üzere, dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine,
2-İstinaf talebi kabul edildiğinden, istinaf peşin harcının talebi halinde davacı tarafa iadesine,
3-İstinaf aşamasında davacı tarafça yapılan yargılama gideri olan 98,10 TL istinaf yoluna başvurma harcı ve 37,50 TL posta masrafı olmak üzere toplam 135,60 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu 20/09/2019 tarihinde HMK’nın 353/1-a-3 maddesi uyarınca oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.