Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2019/1970 E. 2022/207 K. 16.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2019/1970 Esas
KARAR NO: 2022/207
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 13/05/2019
NUMARASI: 2015/890 2019/457
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
KARAR TARİHİ: 16/02/2022
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili; davalının müvekkili aleyhine bonoya dayalı takip başlattığını, müvekkili ile davalı arasında herhangi bir mal alışverişi bulunmadığını, davalının müvekkilinin imzasını içeren 29,000,00 TL bedelli bonoyu usulsüz olarak eline geçirerek rakam kısmının önüne (1) rakamını eklemek suretiyle ve bedel hanesinin yazılı kısmına da (yüz) ibaresini ekleyerek bonoyu 129.000.00 TL bedelli hale getirtiğini, belirterek müvekkilinin davalıya borçlu olmadığının tespitine, takibin iptaline ve %20 oranında kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili ; bonoda malen kaydının bulunmasının bononun niteliğini etkilemediğini, müvekilinin yetkili lehtar olduğunu, iddiaların gerçeği yansıtmadığını bildirerek davanın reddini istemiştir. Mahkemece toplanan dellillere göre, her ne kadar bono yönünden adli tıp kurumundan rapor alınması yönünde ara karar oluşturulmuş ise de, davacı vekilinin imzaya itirazı olmaması nedeniyle bu ara karardan rücu edildiği, senetteki düzeltmelerin keşideci tarafından onaylanması gerektiği, gerekçeleriyle davanın kabulüne davacının takip nedeniyle borçlu olmadığının tespitine kötü niyet tazminat talebinin ise ispat edilemediğinden reddine karar verilmiş, kararı davalı vekili istinaf etmiştir. Davalı vekili istinafında; davacının ispat yükünü yerine getiremediğini, senet üzerinde tahribat mı yoksa değişim mi yapıldığı hususunda eksik inceleme yapıldığını, senet metnindeki yazıların davacının eli ürünü olması halinde tahribat değil değişimin söz konusu olacağını, bu konunun mahkemece incelenmediğini, mahkemece HMK’nın 207. md. gerekçe yapılarak senet üzerinde tahribat yapıldığı tespit edilen bölümün geçersiz olacağı ifade edildiğini, fakat davacının senede ilişkin diğer iddialarını ispat edememiş olmasına karşın senedin tamamen bedelsizliği ile takibin iptaline karar verildiği, mahkemenin 29.000,00 TL’lik kısmının kararının açıkça içtihatlara aykırı olduğunu bildirmiştir. Davalı tarafından davacı ve dava dışı … aleyhine bonoya dayalı olarak toplam 137.699,55 TL’nin tahsili için kambiyo senetlerine özgü yolla icra takibi başlatıldığı, takip dayanağı bononun 14/08/2014 tanzim,/05/01/2015 vade tarihli 129.000.00 TL bedelli keşidecisinin davacı ve dava dışı … lehtarının ise davalı olduğu ve malen kaydıyla düzenlendiği görülmüştür. Adli Tıp Kurumundan alınan 22.03.2018 tarihli raporda, inceleme konusu senette yer alan “…” rakamı ile “…” ibaresinin kendinden sonra gelen farklı fiziki evsafta bir kalemle yazıldığı belgeye sonradan eklendikleri yolunda görüş bildirdiği görülmüştür. Davacı vekili 13.05.2019 tarihli duruşmada imzaya itirazlarının olmadığı yolunda beyanda bulunduğu görülmüştür.
GEREKÇE: Dava, İİK’nın 72. Maddesi uyarınca icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasıdır. Davacı taraf davalının başlattığı takibe dayanak yaptığı bononun 29.000-TL bedelli iken davalının bu bonoyu usulsüz olarak ele geçirerek ve tahrif etmek suretiyle 129.000-TL bedelli bonoya dönüştürdüğünü iddia etmiş, davalı taraf ise davanın reddini savunmuştur. Yargılama sırasında alınan ATK raporundan senedin başlangıçta 29.000-TL bedelli olarak düzenlendiği sonradan “…” rakamı ile “…” ibaresinin eklendiği anlaşılmıştır. Bu durumda davalının dava konusu bonoyu usulsüz biçimde ele geçirdiği hususu da ispatlanamadığından davanın 100.000-TL lik kısmı üzerinde kabul edilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme sonucu tüm bono bedeli yönünden menfi tespite karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, davalı vekilinin istinaf talebinin kısmen kabulü gerekmiş ve davacının dava açarken bono bedeli olan 129.000-TL yi harca esas değer göstermesi hususu da gözetilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davalı vekilinin istinaf talebinin KISMEN KABULÜNE, KISMEN REDDİNE, 2-İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 13/05/2019 tarih, 2015/890 E. – 2019/457 K. sayılı kararının KALDIRILMASINA, 3-Davanın kısmen kabulüne, davacının İstanbul … İcra Müdürlüğünün … E sayılı takibine konu 129.000-TL bedelli bononun 100.000-TL lik kısmından davalıya borçlu olmadığının TESPİTİNE, fazlaya dair istemin REDDİNE, 4-Davalının takibinde kötü niyetli olduğu ispatlanamadığından, davacının %20 oranındaki kötü niyet tazminatı talebinin REDDİNE, İlk Derece Yargılaması Yönünden; 5-Alınması gereken 6.831,-TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 2.203-TL harcın mahsubu ile bakiye 4.628-TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, 6-Davacı tarafından peşin yatırılan 2.203-TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 7-Davacı tarafça yapılan ilk masraf 31,80-TL , 600-TL bilirkişi ücreti ve 573,05-TL posta ve tebligat gideri olmak üzere toplam 1.204,85-TL yargılama giderinin davanın kabul ve red oranı dikkate alınarak 933,99-TL sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmının davacı üzerinde bırakılmasına, 8-İlk derece yargılama sırasında davalı tarafça yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına, 9-Davacı taraf kendisini vekil aracılığı ile temsil ettirdiğinden AAÜT uyarınca hesaplanan 13.450-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 10-Davalı taraf kendisini vekil aracılığı ile temsil ettirdiğinden AAÜT uyarınca hesaplanan 5.100-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, İstinaf Yargılaması Yönünden; 11-İstinaf peşin harcının talebi halinde davalı tarafa iadesine, 12-İstinaf aşamasında davalı tarafından yapılan yargılama gideri olan 121,30 TL istinaf yoluna başvurma harcı ile 23,50 TL posta masrafı olmak üzere toplam 144,80-TL’nin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, 13-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, 14-Gerek ilk derecede gerekse istinaf aşamasında yatırılan gider avanslarından kullanılmayan kısımların karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.16/02/2022