Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2019/1923 E. 2021/1761 K. 20.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2019/1923 Esas
KARAR NO: 2021/1761 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 13/09/2017
NUMARASI: 2015/776 E., 2017/688 K.
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 20/10/2021
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili; taraflar arasında 13/04/2011 tarihli Alacağın Temliki, Sulh, İbra ve Feragat Sözleşmesi imzalandığını, buna göre davalının 5.374 USD alacağı ödemeyi yükümlendiğini ancak davalının toplam 1.368,15 TL ödeme yaptığını, diğer taksitleri ödemediğini, alacağın tahsili için başlattıkları icra takibinin davalının haksız itirazı sonucu durduğunu belirterek itirazın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili; müvekkilinin temlik sözleşmesinden kaynaklanan edimlerini yerine getirdiğini, takip miktarı kadar günü geçmiş bir borcunun bulunmadığını bildirerek davanın reddini istemiştir. Mahkemesince toplanan delillere ve alınan bilirkişi raporlarına göre; davalının takipten önce altıdan fazla taksit borcunu ödemediği gerekçesiyle “davanın kabulü ile; İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra takip dosyasına davalı tarafından yöneltilen itirazın İİK’nın 67/1 maddesi uyarınca iptali ile; 2.900 USD asıl alacak, 72,65 USD işlemiş faiz olmak üzere toplam 2.972,65 USD’nin asıl alacağa takip tarihinden itibaren 3095 sayılı yasanın 4/a maddesi uyarınca takip tarihinden itibaren işleyecek ve hesaplanacak faiziyle birlikte tahsili için takibin devamına, alacak likit olmakla yabancı paranın takip tarihi 29/11/2013 tarihi itibariyle geçerli olan kuru üzerinden tespit edilerek hesap olunan %20 inkar tazminatı 1.198,57 TL inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine” şeklinde karar verilmiş kararı davalı vekili istinaf etmiştir. Davalı vekili istinafında; müvekkilinin sözleşmeden kaynaklanan edimlerini yerine getirdiğini, borcunun bulunmadığını, sözleşmenin borcun nakli sözleşmesi olup borcun muaccel hale gelmediğini, borcun nakli olması sebebiyle asıl borcun ödenmesi zamanı gelmeden ya da ödenip bitmeden borcu nakledilen taraftan ödemelerin istenmesinin mümkün olmadığını, hesabın niteliği gereği tasfiye sonunda bir alacak kalırsa davacının alacak isteyebileceğini, oysa Yargıtay 11 ve 19 HD’nin kararlarında da belirtildiği üzere tasfiye tamamlanmadan açılan davanın zamansız dava olduğunu ve reddi gerektiğini, tasfiyenin sonuçlanmadığını ve takip tarihi itibariyle de alacağın muaccel olmadığını, ayrıca alacağın likit olmayıp icra inkar tazminatına hükmedilmesinin hatalı olduğunu bildirmiştir. Davacı tarafından davalı aleyhine sözleşmeye dayalı olarak toplam 2.972,65 USD’nin tahsili için ilamsız icra takibi başlatıldığı, davalının borcun bulunmadığından bahisle yaptığı itiraz üzerine takibin durduğu görülmüştür. Taraflar arasındaki 13/04/2011 tarihli sözleşmeyle davalının 5.374 USD’yi 36 taksit halinde ödemeyi taahhüt ettiğini, ardışık 6 taksidin gününde ödenmemesi halinde takip eden 6 aylık ödemenin muacceliyet kazanacağının hükme bağlanacağı görülmüştür. Dosyada bulunan 13/04/2011 tarihli ek protokolde; sözleşmenin 4.3 maddesinde belirtilen ödemelerin temlik alan tarafından zamanında yapılmaması halinde sözleşmenin 4.5 maddesi ile sağlanan hak ve taleplerin yanında ayrıca; ödenmeyen bakiye alacağın muhatabın … AŞ’de bulunan hesabına geri iade edilmesi yönünde talep ve haklarının bulunduğunun hükme bağlandığı görülmüştür. Yargılama sırasında alınan 04/05/2016 tarihli bilirkişi raporunda; davacının icra takibinde talep ettiği 2900 USD karşılığı 5.833,81 TL asıl alacağın yerinde olduğu yolunda görüş bildirildiği görülmüştür. Yargılama sırasında alınan ek bilirkişi raporunda; davacının 2900 USD asıl ve 72,65 USD işlemiş faiz alacağının yerinde olduğu takip tarihindeki TCMB döviz alış kuru dikkate alındığında toplam TL karşılığının 5979,96 TL olduğu, davacının takibinde alacağını USD olarak talep ettiği yolunda görüş bildirildiği görülmüştür.
GEREKÇE: Dava, İİK’nun 67.maddesi uyarınca açılan itirazın iptali davasıdır. Davacı taraf, davalının sözleşme gereğince ödemesi gereken taksitlerden bir kısmını ödediğini, bir kısmını da ödemediğini iddia etmiş, davalı taraf ise davanın reddini savunmuştur. Taraflar arasındaki 13/04/2011 tarihli sözleşme ile davalının 5.374 USD’yi 36 taksit halinde davacıya ödemeyi taahhüt ettiği görülmüştür. Konuyla ilgili olarak alınan bilirkişi raporunda ise davacının takip tarihi itibariyle 2.900 USD asıl ve 72,65 USD işlemiş faiz alacağı bulunduğu yolunda görüş belirtildiği ve bu raporun hükme esas alındığı anlaşılmıştır. Söz konusu rapor, ayrıntılı incelemeyi içerdiği gibi istinaf denetimine de elverişli bulunduğundan hükme esas alınmasında bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Sözleşmede davalı taraf, dava dışı … AŞ’nin tasfiye sürecinden bağımsız bir şekilde davacının alacağını ödemeyi taahhüt ettiğinden davalı vekilinin istinaf talepleri yerinde değildir. Hal böyle olunca usul ve yasaya uygun olan ilk derece mahkemesi kararına yönelen davalı vekilinin istinaf talebinin reddi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Davalı vekilinin istinaf isteminin 6100 sayılı HMK.’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, Alınması gereken 411,02 TL harçtan peşin alınan 102,76 TL istinaf nispi harcı ile dosyanın temyiz inceleme kanun yoluna tabi olduğu düşüncesiyle fazladan yatırılan temyiz harçları toplamı 257,06 TL olmak üzere toplam 359,82 TL harcın mahsubu ile bakiye 51,20 TL eksik harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, 3- İstinaf yargılama giderlerinin istinafa gelen davalı üzerinde bırakılmasına, 4-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından istinaf aşaması için ayrıca avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına, 5-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avanslarından kullanılmayan kısımların talepleri halinde yatıran tarafa ilk derece mahkemesince iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliği ile ve kesin olarak karar verildi. 20/10/2021