Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2019/1916 E. 2022/229 K. 16.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2019/1916 Esas
KARAR NO: 2022/229
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 15/05/2019
NUMARASI: 2018/237 2019/501
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 16/02/2022
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili; Davalı şirketin müvekkili aleyhine Bakırköy … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasıyla kambiyo senedine dayalı takip başlattığını, ancak takibe konu … A.Ş. Mecidiyeköy Şubesine ait 01/11/2017 keşide tarihli, … seri nolu, 65.600,00.-TL bedelli çekteki imzanın müvekkiline ait olmadığını, davalı dahil çekte imzası bulunan diğer firmaları da tanımadığını, müvekkilinin davalı tarafa herhangi bir borcunun bulunmadığını belirterek icra takibinin tedbiren durdurulmasına, çek üzerindeki imza müvekkiline ait olmadığından imza incelemesi yapılmasına, müvekkilinin davalı tarafa borçlu olmadığının tespitine ve takibin iptaline, kötü niyetli davalının %20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili; Müvekkilinin dava dışı ciranta … A.Ş. ile geçmişe dayanan ticari münasebeti olduğunu, bu kapsamda takibe konu edilen … A.Ş. Mecidiyeköy Şubesine ait 01/11/2017 keşide tarihli, … seri nolu, 65.600,00.-TL bedelli çeki aldığını, çekin karşılıksız çıktığını, takip dolayısıyla alacaklarının sabit olduğunu belirterek davacının haksız davasının ve kötü niyet tazminat talebinin reddi ile kötü niyetli davacı yanın %20 icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı yana tahmiline karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre; “Davanın menfi tespit davasıdır. Davacı takibe konu çek üzerindeki imzayı inkar ederek mutlak bir defi ileri sürmüştür. Bakırköy … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasında takibe konu çek üzerindeki imzanın davacıya ait olup olmadığının tespiti amacıyla mahkememizce davacının imza örnekleri alınmış, diğer yandan imza örneklerinin bulunduğu kurumlardan evrak asılları getirtilerek dosya kül halinde imza incelemesi için Adli Tıp Kurumuna gönderilmiş ve sunulan 05.04.2019 tarihli rapor dosya arasına alınmıştır. Sunulan rapora göre, takibe konu çek üzerindeki 1.ciro imzası ile …’in mukayese imzaları arasında ilgi ve irtibat tespit edilemediği değerlendirilmiştir. Bu rapor denetime elverişli bulunmuştur. Toplanan tüm deliller ışığında, Bakırköy … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasında takibine konu edilen 01.11.2017 keşide tarihli, 65.600,00 TL bedelli, … seri numaralı çek üzerinde bulunan ve davacıya ait olduğu iddia edilen imzaların davacının eli ürünü olmadığı kanaatine varılmış olup davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. Diğer yandan davacı kötüniyet tazminatı talebinde de bulunmuştur. Ancak davalının kötüniyetli olduğunu ispata yarar bilgi, belge ve delil sunulmamış olduğundan tazminat talebinin reddine karar verilmiştir.” gerekçeleriyle davanın kabulüne, davacının çek nedeniyle davalıya borçlu olmadığının tespitine, davalının kötü niyet tazminatı talebinin reddine karar verilmiş, kararı davalı vekili istinaf etmiştir. Davalı vekili istinaf dilekçesinde; Adli Tıp Raporunda yüksek mahkemenin aradığı üzere imzanın davacıya niçin ait olmadığı tablosal, fotoğrafsal yolla dayanaklı bir şekilde ortaya konmamış olduğu gibi, yine inceleme grafolojik ve grafometrik yöntemlerle yapılmamış olup, böyle bir raporun denetime elverişli olmamakla hükme esas teşkil edemeyeceğini beyanla mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir. Davalı tarafından davacı ve dava dışı çek borçluları aleyhine çeke dayalı olarak toplam 71.796,08 TL nin tahsilini kambiyo senetlerine özgü yolla takip başlatıldığı, takip dayanağı çekin 01.11.2017 tarihli 65.600,00 TL bedelli, keşidecisinin Dava dışı … Ltd. Şti. Lehtarının davacı, sonraki cirantaların … A.ş., …Tic. Ltd. Şti.,.. .. A.ş., … A.ş, olup çekin 02.11.2017 tarihinde ibraz edildiği, karşılıksız şerhinin yazıldığı, ibrazdan sonra davalı cirosunu geri aldığı, tekrar 15.11.2017 tarihinde ibraz edildiği ve karşılıksız şerhinin yazıldığı görülmüştür. Yargılama sırasında alınan 05.04.2019 tarihli ATK raporunda dava konusu çekin arka yüz birinci ciro imzası ile davacının imzaları arasında ilgi ve irtibat tespit edilemediği yolunda görüş bildirildiği görülmüştür.
GEREKÇE: Dava, İİK’nın 72. Maddesi uyarınca icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasıdır. Davacı taraf çekteki imzanın kendisine ait olmadığını iddia etmiş, davalı taraf ise davanın reddini savunmuştur Yargılama sırasında alınan Adli Tıp Kurumu raporunda dava konusu çekin arka yüzündeki birinci ciro imzası ile davacının imzaları arasında ilgi ve irtibat tespit edilemediği belirtilmiştir. Her ne kadar hükmü istinaf eden davalı vekili Adli Tıp Kurumu raporunun çekteki imzanın niçin davacıya ait olmadığının ortaya konamadığını ve incelemenin Grafolojik ve Grafometrik yöntemlerle yapılmadığını ileri sürmüş ise de, alınan Adli Tıp Kurumu raporunun deney metoduyla inceleme yapılarak hazırlandığı, incelemenin laboratuvarda bulunan raporda türü belirtilen çeşitli cihazlarla ve optik aletlerle yapıldığı, bu haliyle raporun ayrıntılı incelemeyi içerdiği gibi istinaf denetimine de elverişli bulunduğu anlaşılmakla, davalı vekilinin istinaf taleplerinin reddi gerekmiştir. Hal böyle olunca usul ve yasaya uygun olan ilk derece mahkemesi kararına yönelen davalı vekilinin istinaf taleplerinin reddi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davalı vekilinin istinaf talebinin HMK’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2-Alınması gereken 4.904,39 TL harçtan, peşin alınan 1.227,00 TL harcın mahsubu ile bakiye 3.677,39 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, 3-Davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, 4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.16/02/2022