Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2019/1894 E. 2022/241 K. 17.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2019/1894 Esas
KARAR NO: 2022/241 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 2.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ: 12/02/2019
NUMARASI: 2017/370 E. – 2019/63 K.
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Fikir Ve Sanat Eseri Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 17/02/2022
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü:
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili … ile davalı borçlu … A.Ş arasında 28.04.2009 tarihli lisans sözleşmesinin akdedildiğini, davalı şirketin sözleşmenin “Mali Şartlar” başlıklı 6.maddesi gereği mali hak bedeli ödemeyi, aynı maddenin 4.bendinde ödemeler karşılığında faturalara KDV eklenerek kesileceğini, damga vergisi de dahil olmak üzere sözleşmeden doğan her türlü vergi, resim ve harçları ödemeyi kabul ettiğini, sözleşmenin 8.maddesinde “Sözleşmenin süresi ve feshi” kısmında taraflardan birinin sözleşmenin sona erme tarihinden en az bir ay öncesinde sözleşmeyi sona erdirmek istediğine ilişkin bildirimi noter kanalı ile yazılı olarak karşı tarafa bildirmediği taktirde sözleşmenin aynı şartlarda yıldan yıla yenilenerek devam edeceğinin belirtildiğini, davalı şirketin müvekkiline noter kanalı ile bildirim yapmadığını, bu nedenle de sözleşmenin yıldan yıla yenilerek devam ettiğini, davalı şirketin borcunun hangi oranda olduğunu bilmesine rağmen ödeme yapmadığını, İstanbul …İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile ilamsız takip başlatıldığını, davalı şirketin takibe itiraz ettiğini beyanla, itirazın iptali ile takibin devamına, alacağın %20’sinden az olmamak üzere davalı şirket aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalı vekili cevap dilekçesinde; müvekkilinin adresinin Merter/İstanbul olduğunu, bu nedenle müvekkili aleyhine açılacak davalarda Bakırköy Mahkemelerinin yetkili olduğunu, icra takibinin de yetkisiz icra müdürlüğünde açıldığını, müvekkili şirketin sözleşme süresince sözleşmeye konu ödemeleri düzenli bir şekilde yaptığını, ancak müvekkili şirketin mali durumunun bozulması nedeni ile 2009 yılından itibaren küçülmeye giderek mağazalarını kapatmaya başladığını, davacı tarafın takip konusu yaptığı 2013 döneminde çok az sayıda mağazası kaldığını, davacının 2013 dönemine ilişkin faturasının hatalı olduğunu, bedelinin gerçeği yansıtmadığını, takip öncesinde müvekkilinin temerrüte düşmediği için davacının faiz talep etme hakkının bulunmadığını, davacı tarafça talep edilen faiz oranının fahiş olduğunu, borcu kabul anlamına gelmemekle birlikte alacağın likit ve muayyen olmadığından bahisle müvekkilinin dava konusu icra takibi ve dava dosyasına istinaden davacı tarafa herhangi bir borcu bulunmadığını bu nedenle davanın reddine, davacı tarafın %20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
MAHKEME KARARI: İstanbul 2.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 12.02.2019 tarihli 2017/370 E. – 2019/63 K.sayılı kararıyla; ” Davacının davasının KISMEN KABULÜ ile; İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasında davalı tarafından yapılan İTİRAZIN KISMEN İPTALİNE, takibin 8.242,37 TL asıl alacak, 6.537,08 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 14.779,45 TL üzerinden asıl alacağın takip talebinde belirtilen faiz oranı üzerinden işleyecek faiziyle birlikte DEVAMINA, fazlaya ilişkin talebin REDDİNE, -İcra İflas Kanun’unun 67/2. maddesi uyarınca 14.779,45 TL’nin %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,” karar verilmiştir.
İSTİNAF BAŞVURUSU: Davalı vekilinin süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; İTO ve sicil gazetesi kayıtlarına göre müvekkilinin 2013 yılında bir şubesinin bulunduğunu ve tek şubenin de 18/02/2013 tarihinde kapatıldığının anlaşıldığını, 2013 yılında müvekkilinin tek şubede 1,5 ay kadar faaliyet gösterdiğini, sözleşmenin 4. Maddesinde 2008 yılı için yıllık hak bedelinin bir şube için 765 TL+KDV olarak belirlendiğini, sözleşmenin 6.3 maddesinde her yıl ÜFE+TÜFE/2 şeklinde hesaplanacak zam ile belirleneceğinin belirtildiğini, mağaza başına hak bedelinin 2013 yılında davacı tarafın fatura ettiği üzere 15.652,15-TL olmasının mümkün olmadığını, bu hesapla mağaza başına yıllık 120.000 TL olması gibi bir sonucun ortaya çıkacağını, bilirkişinin ek raporunda, itirazları doğrultusunda, bir şube için ortalama yıllık lisans bedelinin 2.204,61-TL olarak ortalama bir rakam tespit edilmişse de herhangi bir değerlendirme yapılmadığını, bu rakam üzerinden 1,5 ay bedelinin 275,58 TL hesaplanması gerektiğini, 2013 yılı için müvekkiline düzenlenen faturanın fahiş olduğunu, davalı tarafça faturalara itiraz edilmediği ileri sürülmüşse de müvekkiline tebliğ edilmiş fatura bulunmadığını, bu yönde dosyada da delil bulunmadığını, 2013 yılında tüm ödemelerin yapılarak bakiyenin kapatıldığını beyanla, mahkeme kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER: İstanbul …İcra Müdürlüğü’nün … takip sayılı dosyasında, alacaklı … Meslek Birliği tarafından, borçlu … A.Ş aleyhine müzik yayını lisans sözleşmesi, faturalar ve cari hesap ekstresine dayanarak 8.242,37 TL fatura bedeli ve 6.560,98 TL faiz alacağı olmak üzere, toplam 14.803,35 TL tutarında icra takibi başlatıldığı, borçlunun 7 günlük yasal süre içinde itiraz ettiği, takibin durdurulduğu anlaşılmıştır. İlk derece mahkemesince alınan 07.03.2018 tarihli bilirkişi raporunda; “Davacı şirketin cari hesap özetinde 2012 yılından 11.531,57TL devrettiği, davacı tarafından 2013 yılında 20.02.2013 tarihinde 15.404,63 TL. ve 247,52 TL. tutarında iki adet fatura düzenlendiği, ayrıca davalı şirket tarafından 2013 yılında 31.10.2013 tarihinde 13.112,09 TL. ve 5.829,24 TL. olmak üzere toplam 18.941,35 TL. Ödeme yapıldığı, bu durumda dava konusu takibe ilişkin alacağın varlığı ile cari hesap alacak miktarının 8.242,37 TL. olarak belirlendiği, Meslek Birlikleri Lisans Sözleşmesinin 6.4. maddesi uyarınca davalının fatura tarihleri itibariyle mütemerrit olduğu, Meslek Birlikleri lisans Sözleşmesinin 6.4. maddesinde aylık % 2.03 + (Yıllık %24,36) faiz oranları üzerinden gecikme zammı yürütüleceğinin davalı kabulünde bulunduğu, cari hesap alacağına 01/01/2013 tarihinden itibaren 11/08/2014 takip tarihine kadar davalı ödemeleri dikkate alınarak %24,36 oranı üzerinden basit usulde faiz yürütülmesi gerektiği, işlemiş faiz miktarının ise 14.779,45 TL olarak belirlendiği, takip miktarına göre 23,90 TL fazla talebin bulunduğu, buna göre 14.779,45 TL üzerinden devamı ile BK.m 104/son uyarınca 8.242,37 TL tutarındaki asıl alacak miktarına, 11.08.2014 takip tarihinden itibaren, %24,36 oranı üzerinden faiz yürütülmesinin uygun olacağı görüş ve kanaatinin bildirildiği anlaşılmıştır. Davalı vekilinin rapora itirazı üzerine bilirkişiden alınan 14/09/2018 tarihli ek raporda; sözleşme ekinde yer alan ek-1’de belirtilen mahallerin kaç mağaza ve kaç m2 olduğuna dair dosyada tespit bulunmadığı, İTO kayıtlarına göre davalının 2009 yılında 16 şubesinin bulunduğu, 2009 yılına kadar 22 şubesi bulunduğu göz önüne alınarak mağaza başına lisans bedelinin 2.204,61 TL olduğu beyan edilerek kök rapordaki görüş tekrar edilmiştir.
G E R E K Ç E: İtirazın iptali talepli davada, ilk derece mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. Taraflar arasında 28.04.2009 tarihli müzik yayın sözleşmesi imzalanarak 01.01.2008-31.12.2008 dönemi için Ek-l de belirtilen mahallerde yapılan müzik yayınlarında meslek birlikleri koruması altındaki repertuarda yer alan müzik yapıtları ve eserleri için (her mahal yüzölçümüne karşılık gelen bedellerin toplanması suretiyle elde edilen) tespit yapılan şubeye dair ödenecek mali hak bedelinin 756.00 TL+ KDV olduğu, bu tutardan MÜYAP mali hak bedelinin 327,60 TL+KDV şeklinde olup, 2009 yılı için 17.822,84 TL+KDV olduğu, Sözleşmenin 6.3 maddesinde sözleşmenin yenilendiği her takvim yılında bir önceki yılın mali hak bedelinin her yıl ÜFE+TÜFE/2 şeklinde hesaplanacak zam ile belirleneceğinin belirtildiği anlaşılıyorsa da, dosya içerisinde sözleşmenin 1 numaralı eki olan “Sözleşmeye konu mahal bilgileri” ve takip dayanağı faturaların dosya kapsamında bulunmadığı, faturaların hangi yıla ait Lisans Bedeline ilişkin olduğu anlaşılamamıştır. Mahkemece alınan bilirkişi raporunda; “davacı şirketin cari hesap özetinde 2012 yılından 11.531,57TL devrettiği, davacı tarafından 2013 yılında 20.02.2013 tarihinde 15.404,63 TL. ve 247,52 TL. tutarında iki adet fatura düzenlendiği, ayrıca davalı şirket tarafından 2013 yılında 31.10.2013 tarihinde 13.112,09 TL. ve 5.829,24 TL. olmak üzere toplam 18.941,35 TL ödeme yapıldığı, bu durumda dava konusu takibe ilişkin alacağın varlığı ile cari hesap alacak miktarının 8.242,37 TL olarak belirlendiği” tespiti yapılmışsa da, bilirkişi raporunda, 2012 yılından devredilen bedelin hangi yıllara ilişkin olduğu tespit edilerek, davacı alacaklı Meslek Birliği yönünden cari hesap ve faturalara konu yıllar için Sözleşmenin 6.3 maddesi gereğince ÜFE+TÜFE ortalamasına göre Lisans Bedeli hesaplaması yapılmamıştır. İlk derece mahkemesince, sözleşme eki ve faturaların ibrazı istenildikten sonra, davalı ticari defter ve kayıtları üzerinde inceleme yapılarak, faturaların davalı defterlerinde kayıtlı olup olmadığı, davalının şube sayısına göre hesaplama yapılması gerektiğine yönelik savunmasının kabul edilebilir olup olmadığı, sözleşmede kesin vade bulunup bulunmadığı, faturaların davalıya tebliğ edilip edilmediği de değerlendirilerek, bilirkişiden ek rapor alınması, takibe konu alacağın hangi yıllara ilişkin Lisans bedelleri olduğu belirlendikten ve sözleşme hükümlerine göre hesaplama yapıldıktan sonra, hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile karar verilmesi yerinde görülmediğinden, davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, mahkeme kararının kaldırılmasına, Dairemizin kararında işaret edilen hususlarda yargılamaya devam edilmek üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
H Ü K Ü M: Yukarıda açıklanan nedenlerle: 1-Davalı vekilinin istinaf isteminin kabulü ile, 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince, İSTANBUL 2.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ’nin 12/02/2019 tarihli 2017/370 E. – 2019/63 K. sayılı kararının KALDIRILMASINA, 2-Yargılamaya devam olunmak üzere dosyanın, karar veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine, 3-İstinaf talebi kabul edildiğinden, istinaf peşin harcının talebi halinde davalı tarafa iadesine, 4-İstinaf yargılama giderleri olarak; a)Davalı avansından kullanıldığı anlaşılan; 121,30 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı ile 41,13 TL (posta-teb-müz) masrafının davacıdan alınarak, davalıya verilmesine, b)Davacı tarafça yapılan masrafların üzerinde bırakılmasına, 5-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına, 6-Artan gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilk derece mahkemesince yatıran tarafa iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu 17/02/2022 tarihinde HMK’nın 353/1-a-6 maddesi uyarınca oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.