Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2019/1880 E. 2019/1728 K. 13.09.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2019/1880 Esas
KARAR NO : 2019/1728
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 2. FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
NUMARASI : 2018/101 E.
DAVANIN KONUSU: Marka (Maddi Tazminat İstemli)
KARAR TARİHİ: 13/09/2019
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü :Davacı vekili, müvekkilinin …. numaralı “…” şekil ibareli markası ile … ve …. numaralı “…” ibareli markaların sahibi olduğunu, davalının ise müvekkiline ait olan “…” ibareli markasını hiçbir izin ve rıza olmaksızın iltibas oluşturacak şekilde kullandığını, davalının bu ibareyi gece hayatına hizmet eden mekan ismi olacak şekilde müvekkili markasının kapsamına giren sektörlerde kullandığını ve haksız kazanç elde ettiğini, bu durumun aynı zamanda haksız rekabet de oluşturduğunu, konuyla ilgili çekilen ihtarnameden sonuç alamadıklarını belirterek marka hakkına tecavüz oluşturan delillerin tespiti ile davalının “…” ve çift hilal ibaresini taşıyan her türlü tanıtım için kullanılan tabela, broşür, afiş , etiket, katalog, fatura, antent, sosyal medya hesapları ve web sitesi gibi bulundukları yerden kaldırılmasına dair ihtiyati tedbir kararı verilmesini, ayrıca tecavüzün men’i ve tazminat taleplerinde bulunmuştur. Davacıya ait … sayılı “…+şekil” markasının 38 ve 41.sınıflarda 15/04/2010 tarihinde tescil edildiği, yine davacıya ait …. numaralı “…. +şekil” markasının 16,24 ve 32.sınıflarda 04/06/2002 tarihinde tescil edildiği, yine davacıya ait … tescil numaralı “… + şekil” markasının 35,38,40,41,42,43,44 ve 45.sınıflarda 25/01/2001’de tescil edildiği, 24/01/2011 tarihinde yenilendiği görülmüştür. Mahkemece, davalının marka başvuru sürecinin devam ettiği, ihtilaf konusu markaların birebir aynı olmadığı, davalının kullanımının kendi marka hakları kapsamında kalıp kalmadığı, markaya tecavüz olup olmadığı hususlarının yargılamayı gerektirdiği, tedbir kararı ile davalı taraf için telafisi mümkün olmayan zararlar getirilebileceği, ölçülülük ilkesi gereği ihtiyati tedbir için gerekli koşulların henüz oluşmadığı gerekçeleriyle, ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiş, kararı davacı vekili istinaf etmiştir. Dairemizin 18.03.2019 tarihli 2019/494 E. – 2019/574 K.sayılı kararıyla; Davacı vekilinin istinaf talebinin kısmen kabulüne, kısmen reddine, İstanbul Anadolu 2.Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 10/01/2019 tarihli ihtiyati tedbirin reddine dair kararının kaldırılmasına, davacının ihtiyati tedbir talebinin kısmen kabulü ile; SMK 159/2-c maddesi gereğince, davalı tarafın HMK 393/1 maddesi gereğince bir hafta içerisinde 100.000 TL nakti, ya da kesin ve süresiz banka teminat mektubunu mahkemeye depo etmesine, karar verilmiştir. Davalı vekilinin 11.04.2019 tarihli dilekçesiyle; 100.000 TL’lik teminatı yatırmak için müvekkilinin içinde bulunduğu durum nedeniyle 1 haftalık ek süre talep etmiş, mahkemenin aynı tarihli ara kararıyla sürenin kesin süre olduğunu, uzatılamayacağı, gerekçesiyle reddedildiği görülmüştür. Davacı vekilinin 17.04.2019 tarihli talep dilekçesiyle; 17.04.2019 tarihli ek raporda da; www…..com, www…..com, www…..com, “… ” kullanıcı adlı youtube hesabı üzerinde yapılan incelemede, davalı kullanımının müvekkilinin marka hakkına tecavüz oluşturduğunun belirtildiğini, Dairemizin kararı da dikkate alınarak, davalının “….” ve çift hilal ibaresini taşıyan her türlü tanıtım için kullanılan tabela, broşür, afiş vs. kullanımının engellenerek bulunduğu yerden kaldırılması, yukarıda yazılı internet hesapları ve web sitelerine erişimin engellenmesi yönünde tedbir kararı verilmesini talep etmiştir.Mahkemece alınan, 10/01/2019 tarihli bilirkişi raporunda, www…..com adlı web sitesi üzerinde inceleme yapılarak, tüm kıstaslar göz özüne alındığında davacı ve davalının piyasa anlayışlarının aynı olduğu, aynı/benzer tüketici (hizmet alıcı) kitlesine hitap ettiği, markaların kullanımında verilen hizmetlerin aynı/benzer ihtiyaçları giderdiği, hedeflenen tüketici kitlelerinin aynı olduğu, aynı hizmeti almak isteyen tüketici için dikkat edeceği esas unsurun “…” ibaresi olacağı, ek unsur olarak kullanılan ibarelerin dava konusu olan “…” ibaresinin karıştırılma ve iltibas yaratabilme ihtimalinin önüne geçemeyeceği ve 17/04/2019 tarihli ek bilirkişi raporunda, www……com, www…..com, www…..com, “…” kullanıcı adlı facebook hesabı, “….” kullanıcı adlı instagram hesabı ve “…” kullanıcı adlı youtube hesabı üzerinde teknik bilirkişi tarafından yapılan incelemede davalı tarafın kullanımının davacı marka haklarına benzerlik ve iltibasa sebep olduğu görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.İstanbul Anadolu 2.FSHHM’nin 18.04.2019 tarihli 2018/101 E.sayılı kararıyla; “Yapılan delil tespiti, sunulan rapor içerikleri, deliller, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesinin 2019/494 E – 2019/574 K sayılı 18/03/2019 tarihli kararı doğrultusunda davalı tarafından SMK 159/2-c gereğince 100.000,00 TL teminatın yatırılmadığı da dikkate alınarak HMK’ nın 389, 6769 SMK. 159 maddeleri gereğince davacının zararının genişlemesinin engellenmesi, yargılamanın etkinliğinin sağlanması hususları gözetilerek, ihtiyati tedbir talebinin kabulü ile tedbir talep eden eden tarafından karar tarihinden itibaren 1 haftalık kesin süre içerisinde, 100.000,00 TL teminat veya muteber bir bankaya ait kesin ve süresiz teminat mektubu mahkemeye depo edildiğinde; dava kesinleşinceye kadar, davalının ‘…’ ibaresi ve “gece ibaresi ile birlikte çift hilal şeklini” taşıyan her türlü tanıtım için kullanılan tabela broşür, afiş, etiket, katalog, fatura, antetin kullanımının engellenmesi ve bulunduğu yerden kaldırılmasına, elkonulmasına bunların saklanmasına, el konulan ürünlerin yediemine teslimine, davalının “….” isimli instagram hesabında, … kullanıcı adlı youtube hesabında, ‘….’ kullanıcı adlı facebook hesabında, ve http://www……com/, https://www…..com/ uzantılı web sitelerinde bulunan ‘….’ ibaresi ve “…. ibaresi ile birlikte çift hilal şeklini” taşıyan görsellerinin bir haftalık sürede kaldırılmasına, kaldırılmadığı takdirde, alan adları yönünden erişimin engellenmesine karar verilebileceğine ” karar vermiştir.Davalı vekilinin tedbire itiraz ettiği, raporun hatalı olduğunu, davacının söz konusu marka ile ilgili olarak 41 ve 43.sınıfa ilişkin herhangi bir kullanımının bulunmadığını, markasını kullanmadığı halde, kötüniyetli olarak kapatılmasının önüne geçmeye çalıştığını, hükümsüzlük davası açacaklarını, beyanla mahkeme kararının kaldırılmasını istemiştir. İlk derece mahkemesinin 08.05.2019 tarihli kararıyla; SMK’nın 159/2-C maddesi gereğince ters tedbir kararı verilmesinden sonra 1 haftalık süre içerisinde teminatın yatırılmadığı, bu duruda ilk tedbir kararının yada tedbirin ağırlaştırılmış halinin verilmesi gerektiği, dosyada alınan bilirkişi raporları ve dairemizin kararı karşısında tedbir kararı verildiğinden, itirazın reddine karar verilmesi gerektiğine karar verilmiştir.Davalı vekilinin süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; davacı tarafından ve BAM kararından sonra tedbir kararı konusunda icrai işlemlerin yapılmadığı, ortadan kalkmış bir tedbir kararı bulunduğu, davacının talebi bulunmamasına rağmen yeni bir ihtiyati tedbir kararı verildiği, mahkemenin yasal gerekçelere dayanmadan itirazlarını reddettiğini, müvekkilinin maddi ve manevi zararlar gördüğünü, -Müvekkilinin “….” markası altında İstanbul’un nezih bir semtinde yiyecek, içecek, müzik ve konser organizasyonları konusunda faaliyet gösterdiğini, davaya konu markanın bu amaçla ve fiilen kullanıldığını, davacının ise Magazin sektöründe dergi, gazete, internet yayıncılığı konusunda faaliyet gösterdiğini, davalı müvekkilinin iştigal alanıyla ilgisinin bulunmadığını ve gece markasını müvekkilinin kullandığı sektörde kullanmadığını, davacının tek amacının “…” ibareli ve çift hilal şeklini taşıyan tescilli markasının arkasına sığınarak kötüniyetli şekilde müvekkilinin faaliyetini engelleyerek maddi menfaat temin etmek olduğunu, marka hükümsüzlüğü davası açacaklarını TPMK’nin davacının marka başvurusunda yanlış tescil belgesi düzenlendiğini, beyanla tedbirin kaldırılmasını istemiştir.
G E R E K Ç E :Davalı vekilinin İstanbul Anadolu 2.Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 18/04/2019 tarihli ihtiyati tedbir kararına itirazının reddine karar verilmesi üzerine istinaf başvurusunda bulunduğu anlaşılmışsa da; Dairemizin 18/03/2019 tarihli 2019/494 Esas-2019/574 Karar sayılı kararıyla SMK 159/2-c maddesi gereğince ters teminat tedbirine hükmedilmesine rağmen, SMK 393/1 maddesi gereğince bir haftalık kesin sürede teminatı yatırmadığı, davacı tarafın 25/01/2001 başvuru tarihli … başvuru numaralı “…+şekil” markasının, “diskotek ve gece kulubü hizmetleri,eğlence hizmetleri” hizmet sınıfında da tescilli olduğu, mahkemece alınan 10/01/2019 tarihli raporda ; “tarafların piyasa anlayışlarının aynı olduğu, aynı tüketici kitlesine hitap ettikleri, davalının kullanımının iltibas yaratma ihtimalinin bulunduğuna ” ilişkin tespitlere yer verildiği , davacı vekilinin davalı tarafın teminat yatırmaması üzerine 17/04/2019 tarihli dilekçesiyle ihtiyati tedbir talep ettiği, yaklaşık ispat koşullarının gerçekleştiği, ilk derece mahkemesinin tedbire itirazın reddi kararının yerinde olduğu kanaatiyle, davalı tarafın istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan gerekçe ile:1-6100 sayılı HMK.’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince davalı vekilinin yerinde görülmeyen istinaf isteminin REDDİNE,2-Harç peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına, 3-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına,4-İstinaf yargılama giderleri davalı avansından karşılandığı anlaşılmakla, yapılan giderlerinin davalı üzerinde bırakılmasına, 5-Artan gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu 13/09/2019 tarihinde oy birliği ile kesin olarak karar verildi.