Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2019/188 E. 2021/2058 K. 02.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2019/188 Esas
KARAR NO: 2021/2058 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 1. FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ: 15/11/2018
NUMARASI: 2016/186 E. – 2018/327 K.
DAVANIN KONUSU: Faydalı Model Belgesi (Manevi Tazminat İstemli)
KARAR TARİHİ: 02/12/2021
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının TPE nezdinde … tescil numaralı Faydalı Model Belgesi ile koruma altında bulunan “Alttan Kurmalı Pompalı Tüfek” başlıklı buluşunun davalı şirket tarafından haksız ve izinsiz olarak üretilmesi, ticari mevkiye çıkarılarak kullanılması, satılması, ticarete konu edilmesi suretiyle müvekkilinin faydalı modelden doğan haklarına 551 sayılı KHK anlamında tecavüz edildiğinin tespiti ile tecavüzün men-i ve refi, tecavüz konusu ürünlere ve bu ürünleri üretmeye yarayan araçlara ve kalıplara el konulması, imhası, masrafı davalılardan alınmak üzere mahkeme kararının Türkiye’de tirajı en yüksek 3 gazeteden birinde ilanı, dava sonuçlanıncaya kadar tecavüz teşkil eden fiillerin durdurulması için teminatsız bir şekilde ihtiyati tedbir kararı verilmesini, müvekkilinin vaki tecavüz eylemleri nedeniyle uğramış olduğu maddi zararlara ilişkin her türlü dava ve talep hakları saklı kalmak kaydıyla, manevi zararların tazminine, şimdilik 600.000,00 TL manevi zararın tespit tarihinden itibaren ticari işlere uygulanacak en yüksek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalı taraf cevap dilekçesi ibraz etmemiştir. Davalı vekili İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’nin 16.Hukuk Dairesi’nin 2016/292 Esas sayılı dosyasına sunduğu 12.05.2017 tarihli dilekçesinde; bilirkişi raporunda yapılan tespitte dava konusu davalı müvekkiline ait ürün ile davacı yana ait ürünün birebir aynısı olmadığı yönündeki savunmalarını teyit ettiklerini, bu yönü ile davacı yanın ürünü ile davalı müvekkiline ait ürünün farklı ürünler olduğu hususunun bilirkişi raporu ile bir kez daha kanıtlandığını belirterek, davanın ve istinaf başvurusunun reddine karar verilmesini talep etmiştir.
MAHKEME KARARI: İstanbul Anadolu 1. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 15.11.2018 tarihli 2016/186 E. – 2018/327 K. sayılı kararıyla; “…Alınan bilirkişi raporlarından kapatılan İstanbul Anadolu 2. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesine ait 2016/16 D.iş dosyasındaki rapor dışındaki raporlar davalının ürettiği üründe davacının faydalı modelinin 1 numaralı isteminde yer alan “kurma korkuluğu üzerinde ayçekinin B ve B yönüne kaymasını sağlayan ayçeki kaydırma kanalı” unsurunun bulunmadığı, davalının ürününde “kurma korkuluğu (levye) üzerinde ayçekinin (levye kolu) B ve B yönünde kaymasını (levyeye göre doğrusal hareket) sağlayan ayçeki kaydırma kanalının olmadığı, davalı tarafa ait üründe yer alan birinci levye kolu (ayçeki), levye ile yekpare olup, levye üzerindeki kaydırma kanalı içinde gerçekleşen bir doğrusal hareketin söz konusu olmadığı, birinci levye kolu (ayçeki), levye ile yekpare olarak A noktası merkezindeki dairesel hareketinin söz konusu olduğunu, davacıya ait … numaralı faydalı modelin 1 numaralı isteminde korunması talep edilen “kurma korkuluğu üzerinde ayçekinin B ve B yönünde kaymasını sağlayan ayçeki kaydırma kanalı unsuru ile esas itibariyle aynı işlevi gören ve bunu aynı şekilde gerçekleştiren ve söz konusu istemde talep edilen unsur ile aynı sonucu ortaya çıkartan bir eşdeğer unsurun tespit edilemediği bildirildiği,…Birbirini doğrulayan bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamı ile davalıya ait ürün üzerinde davacıya ait faydalı modelin 1 numaralı isteminde yer alan ayçeki kaydırma kanalının mevcut olmadığı, bu nedenle davalı ürününün davacıya ait faydalı modelin koruma kapsamında kalmadığı, faydalı modele tecavüzün söz konusu olmadığı” gerekçesiyle davanın reddine karar verildiği görülmüştür.
İSTİNAF BAŞVURUSU: Davacı vekilinin süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde, usuli itirazlarında; dosyada rapor tanzim eden bilirkişilerin hiçbirinin silah konusunda uzman olmadığını, bu hususta mahkemeye beyanda bulunmalarına rağmen taleplerinin dikkate alınmadığını, ilk raporun tedbir talebinin incelenmesi yönünden alındığını, bu raporu düzenleyen bilirkişinin makina mühendisi olduğunu, raporu düzenleyen bilirkişi tarafından müvekkilinin faydalı model ile davalı ürünü üzerinde fotoğrafi karşılama yapmakla yetinildiğini, daha sonra bu karara karşı istinaf isteminde bulunmaları üzerine, istinaf mahkemesince verilen karar öncesinde alındığını, bilirkişilerin silah konusunda uzman olmadıkları gibi ürünler üzerinde inceleme yapmadıklarını, müvekkilinin faydalı modeli ile davalıya ait faydalı modelin incelenerek rapor düzenlendiğini, sonuç olarak davalı ürününde ateşleyici iğne olmadığını iddia ettiklerini, oysa silah sisteminde ateşleyici iğnenin olmazsa olmaz bir unsur olduğunu, istinaf süreci içerisinde davalının müvekkiline ihtarname göndererek müvekkilinin ürünlerinin davalının … sayılı faydalı modeline tecavüz ettiği ihtarında bulunduklarını, bunun önceki tarihli müvekkiline ait FM ye tecavüz edildiğinin ikrarı niteliğinde bulunduğunu, son olarak mahkemece … uzmanı bilirkişilerin atanması yönündeki talimatı ile Ankara FSHHM’sine talimat yazıldığını ancak heyete hayatında silah görmemiş iki kimya mühendisi bilirkişi atanarak rapor düzenlendiğini, sonuç olarak eksik ve temelsiz bir hüküm tesis edildiğini. -Esasa yönelik itirazlarında; mahkemece alınan raporlara itiraz ederek eşdeğerlik yoluyla tecavüz değerlendirilmesindeki hatalarının bildirildiğini, 551 sayılı KHK 83.maddesinde eşdeğer unsur ile ilgili olarak “…eşdeğer unsur, esas itibarıyla aynı işleri görüyorsa ve bunu aynı şekilde gerçekleştiriyorsa ve istem veya istemlerde talep edilen unsur ile aynı sonucu ortaya çıkarıyorsa genel olarak istem veya istemlerde talep edilen unsurun eşdeğeri olarak kabul edilir…” hükmünün yer aldığını, eşdeğerler kuramı kapsamında davalıya ait ürünün … sayılı faydalı modelde açıklanan buluş ile esas itibarıyla aynı işlevi görüp görmediği, davalıya ait ürünün FM de açıklanan buluş ile getirilen çözümü aynı şekilde gerçekleştirip gerçekleştirmediği ve aynı sonucu ortaya çıkarıp çıkarmadığının tespiti gerektiğini, müvekkilinin faydalı modeli ile korunanın ayçeki kaydırma kanalı üzerinde hareket eden ayçeki yapılanması olduğunu, bu kaydırma kanalının silahın kurma esnasında sıkışmasını engelleyerek ayçeki kolunun dairesel hareketini tamamlayan bu sayede de dairesel hareket ile silahın kurulmasını sağlayan bir bağlantı noktası olduğunu, davalı ürününde de tüfeğin kurma işleminin ayçeki kolunun dairesel hareketi ile gerçekleştiğini, ancak bunu yaparken müvekkilinin faydalı modelindeki kavrama kanalı olarak tespit edilen bağlantı noktası yerine dilekçedeki resimde B harfi ile gösterilen ve mavi ok ile işaretlenen bağlantı noktası mafsalının kullanıldığını, FM belgesindeki tüm unsurların kullanılarak değişiklik kisvesi altında sadece mafsalın yeri değiştirilerek tecavüz edildiğini. -Öncelikle istinaf mahkemesince eşdeğer unsuru dikkate alınarak resen inceleme yapılarak kararın bozulmasını, tüm taleplerin kabulüne karar verilmesi, incelemenin resen yapılmasının mümkün olmaması halinde silah konusunda uzman bilirkişilerden yeni bir heyetten rapor alınmasına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekilinin istinafa cevap dilekçesinde; mahkeme kararının usul ve yasaya uygun olduğunu, müvekkiline ait ürünün davacıya ait … numaralı FM belgesinde korunan ürünün birebir aynısı yada eşdeğer olmadığını, İstanbul BAM 16.HD’nin 2016/292 E. – 2017/3467 K. ve 15.11.2017 tarihli kararında da; davacının istinaf isteminin oyçokluğuyla reddine karar verildiğini, dava dosyasına sunulan 21.10.2016 tarihli bilirkişi raporunun makina mühendisi, marka patent vekili tarafından düzenlendiğini, BAM’da yapılan inceleme sonunda Avrupa Patent vekili bilirkişi ile Makina mühendisi Öğr. Üyesi bilirkişi ve yine Makina mühendisi bilirkişinin rapor düzenlediğini, Ankara da yapılan bilirkişi incelemesinde; Sınai Mülkiyet uzmanları tarafından rapor düzenlendiğini ve müvekkiline ait ürünün, davacıya ait FM belgesi ile korunan ürün ile birebir aynısı olmadığını ve davacıya ait ürün ile eşdeğer nitelikte olmadığının üçüncü kez tespit edildiğini, FM belgesindeki 1 nolu istemdeki unsurların tamamının yer almadığının tespit edildiğini, istinaf sebeplerinin yerinde olmadığını, beyanla başvurunun reddini talep etmiştir.
DELİLLER: Türk Patent ve Marka Kurumu kayıtlarının incelenmesinden; … sayılı tescilli faydalı model belgesinin 11.08.2014 tarihinden itibaren 10 yıl süre ile verildiği, faydalı model sahibinin … olduğu, FM belgesinin 1 numaralı bağımsız isteminin; “l- Atış esnasında omuza dayanarak destek alınan dipçik (6), fişeklerin depolandığı şarjör borusu (8); bahsedilen fişeğin ateşlenmesi için konumlandırılan namlu (9); atış esnasında namlu (9) ısısını gizleyen ve dengeli bir atış yapılması için tutulan el kundağı (10), bahsedilen şarjör borusundan (8) namluya (9) giden fişeğin arada bekleme yaptığı kaşık (41); bahsedilen namluya beslenen fişeğin ateşlemesini başlatan tetik (42); bahsedilen tetik ile irtibatlı namlu (9) hizasında fişeğin arka kısmına vuran iğneden (28) oluşan tüfek (70) olup özelliği; bahsedilen iğneyi (28) bünyesinde barındıran mekanizma (20); bahsedilen mekanizmanın (20)konumlandırdığı kol (61); fişeğin şarjör borusundan (8) namluya (9) beslenmesini sağlayarak tüfeğin kurma işlemini gerçekleştiren ayçeki (26) ile irtibatlanan ve A ve A” yönünde hareketi ile tüfeği kuran kurma kolu (50), bahsedilen kurma korkuluğu (44) üzerinde ayçekinin (26) B ve B” yönünde kaymasını sağlayan ayçeki kaydırma kanalı (43) içermesidir.” şeklinde olduğu anlaşılmıştır. Davalı … Limited Şirketi’nin 2016/01620 numaralı patent başvurusuna ait işlem dosyası da dosya içine getirtilmiştir. Dosya içerisine celp edilen İstanbul Anadolu 2. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 2016/16 D.İş sayılı dosyasının incelenmesinde; tespit talep edenin …, aleyhinde tespit olunanın … Ltd. Şti. olduğu, dosyada Öğr.Üyesi bilirkişi Yrd.Doç.Dr. …’dan alınan 14.07.2016 tarihli bilirkişi raporunda; tespit isteyene ait FM belgeli ürünün tek bağımsız isteminin 1 nolu istem olduğu, bu istemde korunması istenen unsurun tüfeğin kurma işleminin, kurma kolunun ayçeki vasıtasıyla ileri geri hareket ettirilmesi ile gerçekleştirildiğini, tespit konusu üründe yenilik olarak ayçekinin kullanıldığının görüldüğünün bu kapsamda iki üründeki ayçeki bakımından yapılan incelemede şekil bakımından benzediği gibi kullanım amaç ve fonksiyonu bakımından benzerlik bulunduğunu, aynı amacı gerçekleştirmeye yönelik olarak yapıldıkları belli olan ürünlerin arasında işlevsel, yöntemsel ve araçsal açıdan farklılık arz edecek bir husus görülmediğini, aleyhine tespit istenen tarafa ait ürünün, tespit isteyene ait … nolu faydalı model belgesinde tanımlanan ürünle, aynı amacı gerçekleştirmeye yönelik olarak imal edilmesi, aynı işlevi, aynı yöntem ve araçlarla gerçekleştirmesi sebebiyle tecavüz ettiği, tespit isteyene ait ürünün, benzerinin tespit istenene ait işyerinde imal edildiğini, aleyhine tespit istenen işyerinde, tespit konusu ürünlerden sürekli üretim olduğundan kesin sayı verememekle birlikte, en az yüz elli tane kullanıma hazır ürünün bulunduğuna dair sonuç ve kanaatine varıldığı beyan edilmiştir. Mahkemece makina mühendisi, marka patent vekili bilirkişi …’den alınan 17.11.2016 tarihli bilirkişi raporunda; … Ltd. Şti. Firmasına ait ürün üzerinde yapılan incelemede iğne (FM de 28 ile gösterilmekte) ve ayçeki kaydırma kanalının (FM de 43 ile gösterilmekte) davalı ürünü üzerinde bulunmadığını, bu nedenle davacıya ait … nolu “Alttan Kurmalı Pompalı Tüfek” buluş başlıklı faydalı modelin koruma kapsamından farklı özelliklerde olduğu, bu nedenle faydalı modelin koruma kapsamına tecavüzün oluşmadığı sonucuna varıldığı belirtilmiştir. Mahkemenin, ihtiyati tedbir kararının reddi kararının istinafı üzerine İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16.Hukuk Dairesi’nce 2016/292 Esas sayılı dosyası ile alınan 18.04.2017 tarihli bilirkişi raporunda, Avrupa Patent vekili …, Makina Mühendisi Öğr.Üye Bilirkişiler Dr. … ve Dr. … tarafından; davalıya ait ürünlerin davacıya ait faydalı model belgesinin 1.istemi ve ona bağlı olan bağımlı istemlerinin birebir kapsamı içerisinde kalmadığı, davacıya ait faydalı model belgesinde yer alan iğne(28) ve ayçekinin B-B’ yönünde hareket etmesini sağlayan ayçeki kanalı (43) unsurlarının veya bunlara eşdeğer unsurların davalı ürününde bulunmadığı ve bu nedenle … numaralı faydalı modelin koruma kapsamına tecavüzün oluşmadığı kanaatine varıldığı bildirilmiştir. Rapor içeriğinden davalı ürünü üzerinde inceleme yapılmadığı, karşılaştırmada birinci bilirkişi raporunda yer alan ürüne ait fotoğraflar ve davalıya ait … numaralı patent başvurusunda yer alan teknik çizimlerin dikkate alındığının beyan edildiği, bilirkişilerin 15.11.2017 tarihli duruşmada dinlenildikleri ve rapordaki beyanlarını tekrar ettikleri anlaşılmıştır. Mahkemece talimat ile alınan Ankara 2. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin 2018/67 Talimat sayılı dosyasında Sınai Mülkiyet Uzmanı bilirkişi …, Sınai Mülkiyet Uzmanı … ve Kimya Müh. Patent Uzmanı …’ten alınan raporda; …davalının ürünün … markalı pompalı tüfek olduğu, söz konusu ürünün davacının … sayılı faydalı modelle koruma altına alınan buluşundan farklı olduğu ve davalıya ait tüfeğin birebir veya eşdeğer yönden davacının faydalı modelinin 1-6 no.lu istemlerinin koruma kapsamına girmediği düşünce ve kanaatine ulaşıldığı beyan edilmiştir.
G E R E K Ç E: Faydalı model belgesine tecavüzün tespiti, meni ve refi ile manevi tazminat talepli davada, mahkemece davanın reddine karar verilmiş davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. Davaya konu … sayılı tescilli faydalı model belgesinin, “Alttan kurmalı pompalı tüfek” buluş başlıklı olduğu ve davacı adına tescil edildiği, davalı adına da … numaralı patent başvurusu yapıldığı, yargılama sırasında başvuru işlemlerinin devam ettiği anlaşılmıştır. İstanbul Anadolu 2. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 2016/16 D.İş sayılı dosyasında rapor düzenleyen bilirkişinin hukukçu olduğu, pompalı tüfek ürününe ilişkin Faydalı Modele tecavüz değerlendirmesi yönünden tek başına yeterli uzmanlığı bulunmadığı anlaşılmaktadır. Mahkemece makine mühendisi marka-patent vekili bilirkişi … tarafından düzenlenen bilirkişi raporunda, davalı ürününde Faydalı Model’in 1 numaralı bağımsız isteminde korunan unsurlardan iğne (FM de 28 ile gösterilmekte) ve ayçeki kaydırma kanalının (FM de 43 ile gösterilmekte) davalı ürünü üzerinde bulunmadığını, bu nedenle davalı ürününün Faydalı Modele tecavüz etmediği beyan edilmişse de, davacı tarafça ateşli silahlardan olan tüfekte iğne bulunmaması halinde ateşleme mekanizmasının çalışmayacağı, rapordaki iğne unsurunun bulunmadığına yönelik görüşün yerinde olmadığı, yine ayçeki kaydırma kanalı bulunmadığı beyan edilmişse de, eşdeğerlik incelemesi yapılması gerektiği beyan edilerek itiraz edilmiştir. Mahkemece davacının tedbir talebinin reddi üzerine, istinaf incelemesi sırasında, Dairemizce rapor alındığı ancak raporda bilirkişilerin davalı ürünü üzerinde inceleme yapmadığı, davalının patent başvuru belgesi ve resimler üzerinde inceleme yapıldığı anlaşılmakla, raporun usulüne uygun inceleme içermediğinden hükme esas alınamayacağı kanaatine varılmıştır. Mahkemece son olarak Ankara FSHHM’ne talimat yazılarak, silah konusunda uzmanlığı bulunan makine mühendisi bilirkişinin listede bulunması halinde listeden, listede bulunmaması halinde MKE’den bilirkişi görevlendirilerek rapor alınmasının istendiği ancak rapor alınan bilirkişilerin bu konuda uzmanlığı bulunmadığı anlaşılmıştır. Yukarıda alıntı yapılan bilirkişi raporlarında ortak görüş olarak, davacı Faydalı Model belgesi 1 numaralı bağımsız istemde koruma altında olan ayçekinin dairesel hareketini sağlayan ayçeki kanalı (43) unsurunun davalı ürünü üzerinde bulunmadığı beyan edilmişse de, davacı tarafça ısrarlı olarak; “davalı ürününde de tüfeğin kurma işleminin ayçeki kolunun dairesel hareketi ile gerçekleştiğini, ancak bunu yaparken müvekkilinin faydalı modelindeki kavrama kanalı olarak tespit edilen bağlantı noktası yerine bağlantı noktası mafsalının kullanıldığını, FM belgesindeki tüm unsurların kullanılarak sadece mafsalın yeri değiştirilerek tecavüz edildiğinin” ileri sürüldüğü anlaşılmıştır. Mahkemece rapor alınan bilirkişi heyetlerinde silah konusunda uzmanlığı bulunan bilirkişilerin bulunmadığı ve usulüne uygun şekilde eşdeğerlik yoluyla tecavüz gerçekleşip gerçekleşmediğinin incelenmediği, yetersiz inceleme ile karar verildiği anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, mahkeme kararının kaldırılmasına, dosyanın davalının patent başvurusunun akibetinin TPMK’dan sorulması, bekletici mesele yapılıp yapılmayacağının değerlendirilmesi ve silah konusunda uzman bilirkişilerin bulunduğu yeni bir heyetten rapor alınarak, davacı Faydalı Model belgesine tecavüz ve eşdeğerlik yoluyla tecavüz yönünden inceleme yapılarak, çelişkileri giderecek şekilde rapor alındıktan sonra karar verilmesi için dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
H Ü K Ü M: Yukarıda açıklanan nedenlerle: 1-Davacı vekilinin istinaf isteminin kabulü ile, 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince, İSTANBUL ANADOLU 1. FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ’nin 15/11/2018 tarihli 2016/186 E. – 2018/327 K. sayılı kararının KALDIRILMASINA, 2- Dairemizin kararında işaret edilen hususlarda yargılamaya devam olunmak üzere dosyanın, karar veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine, 3-İstinaf talebi kabul edildiğinden, istinaf peşin harcının talebi halinde davacı tarafa iadesine, 4-İstinaf yargılama giderleri olarak; davacı avansından kullanıldığı anlaşılan; 98,10 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı ile 14,00 TL (posta-teb-müz) masrafının davalıdan alınarak, davacıya verilmesine, 5-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına, 6-Artan gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilk derece mahkemesince yatıran tarafa iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu 02/12/2021 tarihinde HMK’nın 353/1-a-6 maddesi uyarınca oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.