Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2019/1868 E. 2019/2012 K. 07.10.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2019/1868 Esas
KARAR NO : 2019/2012
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 1.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 24/04/2019
NUMARASI : 2019/131E. – 2019/186 K.
DAVANIN KONUSU: Markaya Tecavüzün Meni, Tespiti, Ticaret Unvanın Kısmen İptali, Maddi ve Manevi Tazminat
KARAR TARİHİ: 07/10/2019
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü :TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili dava dilekçesinde, müvekkili adına tescilli “…” markasına davalı tarafından “…” markası ile tecavüz edildiğinin tespiti, tecavüz teşkil eden her türlü fiilin önlenmesi, durdurulması, toplanan ürünlerin imhası, davalının ticaret ünvanından “…” kelimesinin çıkartılması, “…” isimli instagram hesabının kullanımının durdurulmasını, davalılar tarafından marka başvuru bulunulmuş olduğundan dava sonuçlanıncaya kadar marka hakkının 3.kişilere devrinin önlenmesini, şimdilik 30.000 TL Manevi 1.000 TL maddi tazminata hükmedilmesini, maddi tazminat talebinin tespiti amacı ile SMK 159/2-c uyarınca lisans bedelinin tespitini talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI:Mahkemece zorunlu arabululuğa başvurulmadan dava açılmış olduğu gerekçesine dayalı olarak davanın usulden reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF İSTEMİ: Davacı vekili istinaf isteminde; dava dilekçesinde birden fazla taleplerinin olduğunu, mahkemenin salt maddi tazminat talebini dikkate alarak davanın reddine karar vermesinin hatalı olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
İSTİNAFA CEVAP: Davalı vekili, mahkemenin kararının yerinde olduğunu, yargılama giderlerinin karşı taraf üzerine bırakılmasını talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE:Dava, tescilli markaya tecavüzün tespiti ve meni, ticaret unvanının kısmen iptali, maddi ve manevi tazminat ile lisans bedelinin tespiti istemine ilişkindir. İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi gereğince, ileri sürülen istinaf başvuru nedenleri ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. 6102 Sayılı TTK’nun 5/A maddesi gereğince konusu bir miktar alacak ve tazminat olan davalar yönünden arabuluculuğa başvurulması dava şartıdır. Somut olayda davacının; her ne kadar markaya tecavüzün tespiti, ref’i ve haksız rekabete dayalı olarak ticaret unvanının kısmen iptali talepleri mevcut ise de, aynı zamanda maddi ve manevi tazminat talepleri de mevcuttur.Tazminat talepleri zorunlu arabuluculuğa tabidir. Davacının diğer talepleri de aynı iddiadan kaynaklanmakta olup tüm talepler yönünden davacı haklarının ihlalini ve tecavüzün varlığını ispatlamalı ve neticeten; uyuşmazlığın bir bütün olarak değerlendirilmesi gereklidir. Bu itibarla ilk derece mahkemesinin kararı yerinde olup davacı vekilinin istinaf talebi yerinde değildir. Açıklanan nedenle HMK 353/b-1 maddesi gereğince davacı vekilinin istinaf taleplerinin reddi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi ayrıntılı kararda açıklandığı üzere;1-6100 sayılı HMK.’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince davacı vekilinin yerinde görülmeyen istinaf isteminin ESASTAN REDDİNE,2-Harç peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,3-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına,4-Davacı tarafça yapılan masrafların üzerinde bırakılmasına,5-Artan gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda iş bu kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere 07/10/2019 tarihinde oy birliği ile karar verildi.