Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2019/1834 E. 2022/206 K. 16.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2019/1834 Esas
KARAR NO: 2022/206
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 12/02/2019
NUMARASI: 2018/317 2019/109
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 16/02/2022
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalının müvekkili aleyhine çeke dayalı takip başlattığını, dava konusu çekin müvekkiline mal almak için verildiğini, ancak dava dışı … A.Ş’nin çek karşılığında göndermesi gereken malı göndermediğini, çeki de başka firmalara verdiğini, müvekkilinin takibi başlatan davalı ile hiçbir ticari alışveriş yapmadığını belirterek müvekkilinin takip nedeniyle davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın görevli ve yetkili mahkemede açılmadığını, müvekkilinin dava dışı … Ltd. Şti’ne yapmış olduğu hizmet karşılığı bu çeki aldığını, bu durumun ticari defterlerle sabit olduğunu, davacının çek lehtarını davalı olarak göstermediğini, bu durumun müvekkilini zarara uğratmak amacıyla yapıldığını, davacı ile çek lehtarının birlikte hareket ettiğini bildirerek davanın reddini istemiştir. Mahkemece, toplanan delillere göre; çekin bedelsizliği iddiasının şahsi def’ilerden olup senedin yetkili hamili olan davalıya karşı ileri sürülemeyeceği, davalının davacı zararına hareket ettiği hususunun ispatlanamadığı gerekçeleriyle davanın reddine karar verilmiş, kararı davacı vekili istinaf etmiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesinde; davalının iktisabının kötüniyetli olduğunu, çekin karşılıksız olduğunu, dava dışı şirketle aralarındaki ticari ilişkiden bilebilecek bir durumda olduğunu, bu hususun araştırılmasını, ticari defterlerin incelenerek ortaya çıkarılmasını istediklerini, ancak mahkemenin eksik inceleme ile karar verdiğini, TTK’nun 687.maddesi uyarınca hamilin poliçeyi iktisap ederken bile bile borçlunun zararına hareket etmesi halinde şahsi def’ilerin hamile karşı ileri sürülebileceğini, Yargıtay kararlarında bu konuda tüm delillerin toplanılması gereğine işaret edildiğini, davalının tacir olup basiretli davranma yükümlülüğü bulunduğunu, çekin karşılıksız olup olmadığının araştırılması gerektiğini, ayrıca ciranta ve hamilin aralarında organik bağ bulunup bulunmadığının müvekkili ile davalı arasında ticari ilişki bulunup bulunmadığının incelenmesi gerekirken bu hususların dikkate alınmadığını bildirmiştir. Davalı tarafından davacı ve dava dışı … A.Ş aleyhine çeke dayalı olarak toplam 39.658,39 TL’nin tahsili için kambiyo senetlerine özgü yolla icra takibi başlatıldığını, takip dayanağı çekin 27/12/2016 tarihli, 35.617,00 TL bedelli, keşidecisinin davacı, lehtar cirantanın dava dışı … A.Ş, hamilin ise davalı olduğu, çekin 30/12/2016’da ibraz edildiği ve karşılıksız şerhinin yazdırıldığı görülmüştür. Davanın başlangıçta Gaziosmanpaşa 2.Asliye Hukuk Mahkemesi’nde açıldığı, mahkemenin davanın ticari dava olduğundan bahisle İstanbul Asliye Ticaret Mahkemesi’ne görevsizlik kararı verdiği ve yargılamaya İstanbul Asliye Ticaret Mahkemesi’nde devam edildiği görülmüştür. Davacının dava dilekçesinde delil olarak her türlü delile dayandığı görülmüştür.
GEREKÇE: Dava İİK’nın 72. Madesi uyarınca açılan menfi tespit davasıdır. Davalı taraf davacı aleyhine çeke dayalı olarak icra takibi başlatmış, davacı ise çek karşılığında dava dışı ciranta tarafından davacıya mal verilmediğini çekin bedelsiz kaldığını iddia etmiş, davalı taraf da davanın reddini savunmuştur. Çek bir ödeme aracı olup, mevcut bir borcun tasfiyesine yönelik olarak verildiğinin kabulü gerekir. Bu anlamda davacının dava konusu çeki ticari ilişkide bulunduğu … A.Ş ye alınacak mal karşılığı avans verildiğini ispatlaması gerekir. Daha sonra ise bedelsizlik iddiasının şahsi defi olması nedeniyle çekte hamil konumunda bulunan davalının çeki iktisabında kötü niyetli olduğu veya ağır kusurlu olduğunu ispatlaması gerekir. Somut olayda davacı taraf açıklanan bu hususlardaki ispat külfetini yerine getirememiştir. Buna göre davacı vekilinin istinaf talepleri yerinde değildir. Hal böyle olunca usul ve yasaya uygun olan ilk derece mahkemesi kararına yönelen davacı vekilinin istinaf taleplerinin reddi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davacı vekilinin istinaf talebinin HMK’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2-Alınması gereken 80,70 TL harçtan, peşin alınan 44,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 36,30 TL harcın davacıdan alınarak hazineye irat kaydına, 3-Davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, 4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, oy birliğiyle kesin olarak karar verildi 16/02/2022