Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2019/1815 E. 2019/1716 K. 13.09.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2019/1815 Esas
KARAR NO : 2019/1716 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 1.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 16/04/2019
NUMARASI : 2016/23 E.- 2019/170 K.
DAVANIN KONUSU: Tazminat (Fikir Ve Sanat Eserleri Sahipliğinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 13/09/2019
İSTANBUL 1.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ tarafından verilen 16/04/2019 tarihli kararına karşı davacılar vekili tarafın istinaf başvurusu üzerine dosya dairemize intikal etmekle, incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalıların İstanbul 4.FSHM’nin 2015/33 diş sayılı dosyası üzerinden verilmiş olan ihtiyati tedbir kararına muhalefet ettiklerini, bu durumun tespitini 2.FSHHM’nin 2015/17 diş sayılı dosyasında tespit ettirdiklerini, davalıların her bir farklı eylemleri nedeniyle HMK 398. madde gereğince üst sınırdan cezalandırılmalarına karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir.Davalı … film ve … vekilinin dilekçesinde özetle; HMK.398.maddesinin Anayasaya aykırı olması nedeniyle iptali için Anayasa Mahkemesine başvurulmasını, disiplin cezası şeklinde özgürlüğü bağlayıcı ceza düzenlenemeyeceği, tefrik kararı verilmesinin usule aykırı olduğunu, esastan da müvekkilinin internet siteleri ve sosyal medya hizmetlerinin gizli medya tarafından yönetildiğini ve tedbir kararından sonra kahpe bizans ifadelerinin tüm hesaplardan kaldırılması direktifinin verildiğini, ancak birkaç adet fotoğrafın altında dikkatsizlik sebebiyle etiketin kaldığını, kast ve kötü niyetin bulunmadığını, tedbir kararı uygulanırken tüm tanıtım ve reklamlardan kaldırıldığını, bunun için çok büyük çaba gösterildiğini, reklam malzemelerinin toplanıp imha edildiğini, bu görselleri imha etmek için 700.000 TL civarında masraf yapıldığını, davacının kötü niyetli olduğunu savunmuştur. Davalı … ve … vekili cevap dilekçesinde özetle; öncelikle görev yönünden şikayetin reddi gerektiğini, olmadığı takdirde tedbire muhalefet edilmediğinden ve yapılan şikayet haksız ve yersiz olduğundan , şikayetin reddi ile müvekkillerinin beraatine karar verilmesini talep etmiştir. Davalılardan …Tic. ve San. Ltd. Şti ve yetkilisi … Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 398. Maddesinin Anayasa’nın 13, 19, ve 38. maddelerine aykırılık teşkil etmesi sebebiyle Anayasa Mahkemesi’nin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun 40. maddesi gereğince İtiraz Yolu ile Anayasa Mahkemesi’ne başvuru yapılması yönünde talepde bulunmuşlardır. Her ne kadar istinaf incelemesi için dosya dairemize gönderilmiş ise de, istinaf dilekçesinin davalı tarafa tebliğ edilmeden ve davalı tarafın istinafa cevap süresi de beklenmeksizin dosya dairemize gönderilmekle, HMK’nın 347.maddesi gereğince, tebligat eksikliği nedeniyle dosyanın geri çevrilmesine karar verilmesi gerekmiştir.Şikayet edenler vekilinin 20.06.2019 tarihli istinaf dilekçesinde; dayanılan kanun maddesi iptal edilmiş olsa dahi TMK 1.madde gereğince, mahkemenin örf ve adet hukuku kullanılarak yada kanun koyucu gibi hareket ederek müvekkili lehine hüküm kurması gerekirken, esasa ilişkin karar verilmesine yer olmadığına ilişkin karar verdiğini, haklılık incelemesi yapılarak müvekkili lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğini, mahkeme aksi kanaatte ise red sebebi tek olmakla tüm davalılar için tek vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğini beyanla mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
GEREKÇE:İhtiyati tedbire muhalefetin cezasını düzenleyen HMK’nun 398/1.fıkrasının 1.cümlesi Anayasa Mahkemesi’nin 20/02/2019 tarihli resmi gazetede yayınlanan ve yayımından 9 ay sonra yürürlüğe girecek olan 2018/1 Esas, 2018/83 Karar sayılı 11/07/2018 tarihli kararıyla iptal edilmekle birlikte istinaf inceleme tarihinde yürürlükte bulunan mevzuat kapsamında yapılan değerlendirme sonunda; her ne kadar başvuru dosyası dairemize intikal ettirilmiş ise de, Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 09/05/2016 tarih ve 2015/10588 Esas 2016/5174 Karar sayılı kararı ile HMK’nun 398.maddesi kapsamında disiplin hapsi cezası talep ve şikayetleri üzerine hukuk mahkemeleri tarafından verilecek kararlara karşı yapılacak başvurularda inceleme merciinin İstinaf Mahkemesi Hukuk Dairesi olmadığı, bu tür kararların CMK’nun 268.maddesi gereği itiraza tabi olduğu, somut olayda itirazın öncelikle ihtiyati tedbir kararını veren ve disiplin cezası verilmesi talebine ilişkin şikayeti inceleyen hukuk mahkemesince incelenmesi ve eğer hukuk mahkemesi itirazı yerinde görüp kararını düzeltmez ise itiraz hakkında bir karar verilmek üzere dosyanın 5271 sayılı CMK’nun 268/3-c maddesinde gösterilen mahkemeye gönderilmesi gerekir. Söz konusu mahkeme kararı istinafa tabi olmadığından istinaf talebinin reddi gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;1-Şikayetçiler vekilinin istinaf talebinin USULDEN REDDİNE,2-Dosyanın CMK’nun 268. maddesinde yazılı itiraz prosedürü uyarınca işlem yapılmak üzere ilk derece mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 3-Harç peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,4-Şikayetçiler tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,5-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 362/1-f maddesi uyarınca 13/09/2019 tarihinde oybirliği ile kesin olarak karar verildi.